Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/964 E. 2022/187 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2014/964 Esas
KARAR NO:2022/187

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … Cumhuriyet yasalarına göre kurulan ve merkezinin …’ın … kentinde bulunan ve …-… Caddesi adresindeki arsası üzerinde … … adıyla Alışveriş merkezi ve yüksek katlı bloklardan oluşan bir yapı kompleksi inşa ettirdiğini, davalı şirketin müvekkili şirket ile akdettiği 19.04.2012 tarihli eser sözleşmesiyle anılan yapı kompleksinin Mimari, Statik, Mekanik, Elektrik, Cephe ve Peyzaj projelerinin hazırlanmasını üstlendiğini, Projelerin yapımı esnasında Otel bloğunda fonksiyon değişikliği yapılarak Ofis bloğuna dönüştürüldüğü ve bu doğrultuda hazırlanacak projelerin teslim tarihinin 30.12.2012 olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin, davalıya edinimlerinin bedeli olarak proforma faturaları mukabilinde toplam 950.000.-Amerikan Doları ödediğini, Davalının projeleri zamanında ve eksiksiz olarak hazırlamaması nedeniyle yapı kompleksi İnşaatında meydana gelen gecikmeler nedeniyle maddi zarara neden olduğunu, müvekkili şirketin sorunun çözümü için davalı şirket yetkilileriyle müteaddit kereler görüşme, toplantı ve uyarılar yapması sonucunda 14.06.2013 tarihinde müvekkiline projelerin tamamlandığı belirtilerek CD içinde ve fiziki evrak olarak basılı halde teslim edildiğini, müvekkilinin davalının sözleşme ile kararlaştırılan tarihten uzun süre sonra teslim edilen projeleri, incelenip uygulamaları amacıyla yapı kompleksinin inşaatını üstlenen dava dışı şirketler olan … … İnş. San. ve Tic. Anonim Şti. ve … Yönetimi A.Ş ” ye tevdi ve teslim ettiğini, Dava dışı uygulama şirketlerinin, projeler üzerinde yaptıkları inceleme ile projelerin tam olarak bitirilmediği, uygulamaya engel fonksiyonel ve yapısal eksikler içerdiği ve mevcut haliyle uygulanmasının telafisi imkansız sonuçlar doğurabileceğinin müvekkiline iletildiğini, müvekkili şirketin projelerde tespit edilen eksiklikleri gidermesi için davalı firmaya durumun bildirildiğini, ancak davalı tarafın projelerdeki eksiklik ve hataları kabul etmediğini ve her defasında red ve inkar ettiğini, davalı şirketçe projelerdeki eksikliklerin giderilmesinin kesin olarak mümkün olmaması nedeniyle müvekkili şirketin sözleşmeden dönerek, davalı şirkete ödenen iş bedelinin iadesi ve oluşan zarar ziyanların tazmininin talep edildiğini, yapı kompleksinin daha fazla gecikmemesi için söz konusu projelerin … dava dişı 3. şahıslara bedeli mukabilinde yaptırılmak zorunda kalındığını ve proje bedeli olarak 1.450.000 USA ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından davalı şirket yetkilileri ile ödenen iş bedelinin iadesi hususunda yaptığı müteaddit görüşme ve yazışmalardan sonra e- posta yazışmaları ile proje bedelinin tamamının iade edileceği sözü verdiklerini, ancak sonrasında gereğinin yapılmasından imtina ettiklerini, müvekkili şirketçe oluşan ihtilafın uzman bilirkişi kurulundan oluşacak heyet hakemliğinde çözümü çabalarının da sonuç vermediğini ve davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalının eser imalatı edinimini zamanında tam ve eksiksiz ifa etmemesinden kaynaklanan zararın sadece proje bedeli ile sınırlı olmadığı, müvekkilin milyonlarca dolar bedelle inşa ettirdiği yapı kompleksi inşaatında, kira ve satışta gecikmelere yol açtığı ve gelir kaybına neden olduğunu, müvekkilinin davalıya sözlü ve yazılı bildirdiği projelerdeki ayıp ve eksikliklerin dilekçe ekinde özetlendiğini, mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesinde, Tüm disiplinlerin proje bazında tek tek incetenmesi ve değerlendirilmesini, Projelerin konu başlıkları olarak içeriğinin tespiti ve değerlendirilmesini, Projelerin tasarım yönünden çözümleri, hesaplama ve kapasitelerinin değerlendirilmesini, Elektrik ve Mekanik projelerinde kullanılan çözüm ve detayların değerlendirilmesini, sonucunda projelerin kullanılamayacak ölçüde ayıplı, eksik ve sözleşme hükümlerine aykirı olduğunun saptanacağını belirterek, yükümlendiği proje hazırlama edinimini geç, eksik ve kullanılamayacak ölçüde ayıplı ifa eden ve inşaatın gecikmesinden kaynaklı olarak müvekkili zarara uğratan davalıya, bilirkişi incelemesi ile satış ve kira geliri kaybından oluşan maddi zararların fazlaya ilişkin hakların saklı kolması kaydıyla 100.000 Amerikan Doları ile müvekkilinin ödediği eser bedeli olan 950.000 Amerikan Doları olan toplam 1.050.000 Amerikan Dolarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden TL karşılığının faizi ile birlikte ödetilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, davaya usüle ilişkin olurak itiraz ettiklerini, davacının teminat yatırmakla yükümlü olduğunu, Esasa ilişkin olarak ise davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve hukuka aykırı olması nedeniyle kabul etmediklerini, Taraflar arasında imzalanan 17.04.2012 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin, davacıya ait “… Cad. … Kavşağı, Blok No:2163/40-44 …/…” adresi üzerinde inşa edilen … …/… Projesi’ nin AVM Binası ve üzerinde yer alan bir adet Hotel Bloğunun, Rezidans Bloğu’na dönüştürülmesine ilişkin, … … Ofisi … tarafından hazırlanan konsept proje kapsamında, Mimari, Statik, Mekanik, Elektrik, Cephe proje danışmanlığı ve peyzaj projelerinin, AVM Bloğu için 750.000 -USD, Hotel Bloğunun Rezidans-1 Bloğuna dönüştürülmesi için 150.000-USD olmak üzere toplamda 900.000-USD bedel karşılığında hazırlanması hususunda anlaştıklarını, davacının talebi üzerine, sözleşme kapsamında bulunmayan ayrı bir blok binanın Ofis Bloğuna dönüştürülmesini kapsayan Mimari, Statik, Mekanik, Elektrik, Cephe proje danışmanlığı ve peyzaj projelerinin 150.000 -USD karşılığında hazırlanması hususunda anlaşarak taraftarın Eylül 2012 yılında ayrı bir protokol imzaladıklarını, davacının hazırlanmakta olan projelerin sürekli değiştirilmesini gerektiren kararlar verdiğini ve işin tesliminin imkansız kıldığını, davacı ile müvekkili şirketin, … … Ofisi … … tarafından hazırlanan konsept projelerin hazırlanmasına ilişkin anlaşma yaptıklarını, işin süre ve bedelinin bu işe göre belirlendiğini, müvekkili şirketin bu çerçevede işe başladıktan sonra davacının Temmuz 2012 ila Haziran 2013 arasındaki 11 aylık dönemde müvekkil şirketçe hazırlanan Mimari, Statik, Mekanik, Elektrik ve Peyzaj projelerinin tamamı veya bir kısmını değiştirmesini ve/ veya yeniden ele alınmasını gerektiren 22 köklü değişiklik yaptığını, davacı tarafından yapılan değişiklikler ve alınan her yeni karar sonucunda müvekkil şirketin o ana kadar yaptığı tüm çalışmaları kenara bırakarak, alınan yeni kararlara göre çalışmalara yeniden başladığını ve süreç içinde 22 kez yapılan değişiklik ile başlangıçta belirlenen süre ve bedelle işin tamamlanmasının imkansız hale geldiğini, davacının projelerin hazırlanması safhasında yaptığı köklü değişiklikler ve bu değişikliklerle ilgili müvekkili şirketin yaptığı fazladan çalışmalarla ilgili bir bedel ödemeyerek projelerin tamamlanmasını imkansız kıldığını, davacı ödemelerini geciktirerek, proje revizyon bedelini ödemekten kaçındığını, sözleşme gereği müvekkile yapılması gereken toplam 1.050.000-USD ödeme yapılması gerekirken 24.04.2013 tarihine kadar toplamda 948.765- USD ödeme yapıldığını, proje değişiklik sürecinin Haziran 2013 yılına kadar sürdüğünü, müvekkil şirket ekibi tarafından projelerin defalarca değiştirildiğini, söz konusu değişikliklerle ilgili ek maliyet ve davacının inşa ettirmeyi planladığı Ofis-3 bloğuna ilişkin projelere ilişkin teklifi içeren yazının 07.06.2013 tarihinde davacıya gönderildiği ancak yapılan teklifin görmezlikten gelinerek dönüş yapılmadığını ve yeni iş taleplerinde bulunulduğunu, davacının Rezidans-2 Bloğuna ilişkin 150.000-USD ve tüm projeler kapsamında yapılan 400.000-USD revizyon bedelini ödememesi ve ödemelerle ilgili öneri sunmaması ve projelerin tamamlanmasına engel olacak şekilde devamlı proje değişiklik taleplerinde bulunması nedeniyle müvekkil şirketin sözleşmeyi devam ettirmesinin mümkün olmayarak , projelerin en … hali ile davacıya teslim edilmek zorunda kalındığını, Projelerin davacıya ayıplı olarak teslim edilmediğini, davacının bu yöndeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının sözleşme kapsamındaki ücret edinimini tam olarak yerine getirmediği, sözleşmenin icrası safhasında müvekkil şirketin hazırlamakta olduğu projelerin içeriğine devamlı müdahale etmek suretiyle taleplerinin sözleşme konusu işin kapsamını aştığını, fazladan yapılan çalışmalar için istenilen bedellerin ödenmediğini, müvekkilin projeleri tamamlayarak teslim edilmesine engel olunduğunu, ancak müvekkili şirketin davacının olumsuz müdahalelerine rağmen projeleri büyük oranda tamamlanarak davacıya teslim edildiğini, davacının geç ve ayıplı teslime ilişkin tazminat talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle kabul edilmediğini,
Karşı Davada; Davacının, Proje Hizmetleri Sözleşmesi kapsamındaki ücretin tamamını müvekkil şirkete ödemediğini, Tarafların 19.04.2012 tarihli sözleşme ve 2012 Eytül ayında imzalanan protokol kapsamında müvekkil şirkete 1.050.000-USD ödenmesi hususunda anlaştıklarını, davacının bu kapsamda müvekkil şirkete toplamda 948.765-USD ödeme yaptığını, sözleşme sonrasında davacının projeler üzerinde değişiklik talepleri ile ilgili ortaya çıkan ve müvekkili tarafından tamamlanan proje revizyon çalışmalarına ait maliyet taleplerinin karşılanmadığını, Bu nedenle sözleşmeler kapsamında ödenmeyen bakiye bedel ile proje revizyon bedelinin, müvekkil şirket tarafından hazırlanan projelerin yargılama sürecinde uzman bilirkişiler tarafından incelenmesi üzerine tespit edilecek tutarın fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 50.000-USD ticari faizi ile birlikte davacı tarafça müvekkil şirkete ödenmesini, davacının, Proje Yönetim Sözleşmesi kapsamındaki ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Taraflar arasında 11.04.2012 tarihlinde imzalanan ” … … Projesi Sözleşmesi ve Proje Yönetim Sözleşmesi” ile müvekkil şirketin, … … Projesi kapsamı içerisinde saha ziyaretleri ve sözleşme, proje danışmanlığı, gibi detayları sözleşmenin 4. Maddesinde listelenen hizmetleri vermeyi, davacının ise İhale Süreçleri Yönetimi, Müteahhit Sözleşmeleri, ve Hakediş Kontrolleri, Malzeme Talep Fiyat onaylarının sağlanması, aylık saha imalatlarının kontrolleri vb. gibi sözleşme ile belirli işlerin karşılığı olarak sözleşme bedelinin binde 7.5 oranındaki bedelini ödeme edimlerini üstlendiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamındaki davacı tarafa verdiği bu yöndeki hizmetlerin – bedelini defaten davacıdan talep etmesine rağmen bu konuda müvekkile herhangi bir ödemenin yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından verilen Proje Yönetim Hizmetine ilişkin belgelerin Sayın Mahkemece atanacak uzman bilirkişiler tarafından incelenerek değerlendirilmesi sonucunda müvekkili şirketin hakettiği ücretin hesaplanabileceğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla müvekkil şirket tarafından verilen Proje Yönetim Hizmetine karşılık olarak şimdilik 50.000-USD ticari faizi ile birlikte müvekkil şirkete ödenmesini, öncelikle davacı tarafından açıları davanın usülden reddine, usule ilişkin itirazların kabul edilmemesi durumunda haksız olarak açıları davanın esastan reddine, Karşı davanın kabulü ile fazlaya dair hakların saklı kalması kaydı ile şimdilik Proje Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan alacak için 50.000-USD ve Proje Yönetim Sözleşmesinden kaynaklanan alacak için 50.000-USD olmak üzere toplamda 100.000-USD’nin temerrüt tarihinden başlayacak ticari faizi ile birlikte Davacı ( Karşı Davalı) dan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı (Karşı Dovalı) tarafa bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki eser sözleşmeden kaynaklanan zararın tazmini ve ödenen bedelin iadesi talepli alacak davası olup, karşı dava ise, taraflar arasındaki proje hizmet ve yönetim sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasında Adalet Bakanlığından gelen yazışma doğrultusunda teminata yönelik itiraz değerlendirilmekle Türkiye ile … arasında Adli ve Hukuki İşbirliği bulunduğu nedenle bu yöndeki davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların dosyaya sundukları bilgi ve beyanlar ve deliller doğrultusunda asıl davanın taraflar arasındaki sözleşme gereği ayıp ve eksiklikler nedeniyle açılan dava olduğu karşı davanın ise projedeki değişiklik sonucu maliyetin ve bakiye bedel proje revizyon bedelinin tahsiline yönelik olduğu dikkate alınarak, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek, sözleşme hükümleri, sunulan delil ve dayanak , asıl davada ayıp kusur olup olmadığı, niteliği, karşı davada revizyon sonrası maliyet, proje revizyon bedeli, miktar ve sözleşme kapsamı da denetlenmek suretiyle bilirikişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 16/06/2017 tarihli ön raporda, proje revizyon bedeli, miktar ve sözleşme kapsamı da denetlenmek suretiyle rapor düzenlenmesi için dava dosyasının taraflarına tevdi edildiği ancak birlikte görevlendirildirilen ve bilirkişi heyetinde yer alan İnşaat Mühendisi …’ ın vefat ettiğini, görev konusunun oldukça kapsamlı olması (Alışveriş Merkezi, Rezidans ve Ofis Blokları) nedeni ile vefat eden İnş. Müh. Yerine yeniden görevlendirme yapılarak heyete bir İnşaat Mühendisi ve görev konusuyla ilgili olarak Mimari Uygulama Projelerinde inceleme yapmak ve İlgili mevzuatlar doğrultusunda değerlendirmek üzere …, veya Y… Üniversitesinden Mimar bir akademisyenin de heyete dahil edilmesinin doğru olacağı kanaatindeyiz şeklinde görüş bildirmişler, bunun üzerine 10/08/2017 ve 04/12/2017 tarihli ara kararlar ile dosyaya yeni bilirkişiler atanmıştır.
Dosya Bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Yüksek Mimar …, İnşaat Mühendisi …, Mimar Dr…. ve Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …’a tevdi edilerek inceleme ara kararı doğrultusunda rapor hazırlamaları istenilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 07/05/2018 tarihli raporda özetle;
Hukuki Yönden Değerlendirme Sonucu,
Uyuşmazlığın dayandığı husus Ref.2012-P.005 numara ve 19.04.2012 tarihli “… … … … Project -Project Service Proposal” başlıklı esas sözleşme, eşer sözleşmesi nitetiğindedir İTBK m. 470).
Davacının savları arasında ifade gecikme başlığı altında eserin zamanında teslim edilmediği hususu yer almış ve edimi geç, eksik ve ayıplı ifa eden yükleniciden bundan kaynaklanan zarar ile işin geç bitirilmesine bağlı kira kaybından doğan zararın ve ödenen bedelin tamamının iadesi talep edilmiştir.
Teknik heyet tarafından yapılan incelemede, değişiklik talepleri doğrultusunda işe devam edildiği, buna bağlı olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin uzadığı sonucuna varılmıştır. Şu halde taraflar, değişiklikler ile örtülü bir erteleme (tecil) sözleşmesi yapmışlar ve buna bağlı olarak yüklenicinin temerrüdünün koşullarından (Ifa zamanının gelmesi) oluşmamıştır.
Davacı eserin eksik ve ayıplı olduğu iddiası da bulunmaktadır. Ayıp konusunda teknik heyetin yaptığı incelemelerde, eserin eksiklikleri ile birlikte uygulama şansı olmadığı, İşe göre projelerin yetersiz kaldığı, detaylandırma yapılmadığı ve otoparkların kullanılabilir olmadığını belirtmektedir. Anılan olumsuzlukların hukuki karşılığı ayıptır. Eserin, yüklenicinin taahhüt ettiği nitelikleri haiz olmaması veya böyle bir taahhüt olmasa dahi, kendisinden beklenen yararı karşılayamaması hâllerinde ayıplı olmasından söz edilir. Eser sözleşmesinde, eserin ayıplı teslimi halinde iş sahibinin sözleşmeden “dönme hakkı bulunmaktadır. Ancak yasada anılan hakkın kullanılması konusunda belirlenmiş koşulların oluşması gerekmektedir.
Rapor metninde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, eserin teslim edildiği, teknik heyetçe tespit edilen ve varılan sonuçla eserde önemli nitelikte ayıp söz konusu olduğu, Sayın Mahkemenin ayıbın İş sahibinin davranışlarından kaynaklanmadığı, sorumluluğun şekli koşulları olan muayene ve uygun sürede bildirim koşullarının oluştuğunu kabul etmesi halinde, yükleniei ayıptan sorumlu tutulacaktır (TBK m. 474-476).
Rapor metninde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere iş sahibinin dava dilekçesindeki beyanından TBK m.19 uyarınca dönme hakkının kullanıldığı sonucuna varılmaktadır. Dönme hakkı, bozucu yenilik doğuran bir hak olmakla sözleşme ilişkisini ani edimli sözleşmelerde geriye etkili olarak ortadan kaldırır. Sözleşmeden dönme tarihine kadar sadece taraflardan biri ifada bulunmuşsa, sadece bu tarafın iadeyi talep hakkı olacaktır. Fakat her iki taraf da kısmen ifada bulunmuşlarsa yüklenici eseri yapıma başlamış, iş sahibi de bedel borcunu kısmen ifa etmişse, her iki tarafın da iade yönünde bir talebi doğacaktır.
Somut olayda yüklenici borcun bir kısmını ifa etmiş (ayıplı veya ayıpsız olan oranın teknik bilgiler ışığında belirlenmesi gerekir), iş sahibi de 948.765 USD bedeli ödemiştir. Yüklenicinin edimi, bir iş görme borcunun ifası olduğu ve somut olayda işin geri kalan kısmının diğer yüklenicilerle tamamlandığı göz önüne alınarak, teknik heyetçe iş sahibinin yararlandığı ve onun malvarlığında kalan kısma isabet eden bedel düşülerek 566.265,00 USD’nin iade edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Yüklenicinin kusursuzluğunu kanıtlayamaması koşuluyla, sözleşmeden dönen iş sahibi, olumsuz zararının tazminini de talep edebilir. Bu zarar, alacaklının, hiç sözleşme yapmamış olsaydı içinde bulunacağın durum ile mevcut durum arasındaki farktır. Eş deyişle, sözleşmenin geçerli olduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan zarardır. Buna göre, dava dilekçesinde açıkça inşaatın gecikmesinden kaynaklanan satış ve kira geliri kaybı şeklinde tazminat talep edilmiştir. Davacı iş sahibi, dönme hakkını kullanmıştır. Dönme hakkının kullanılması sonrası talep edilebilecek tazminat olumsuz zarardan ibarettir. Bu da şözleşmenin geçerliğine duyulan güvenin boşa çıkması ile ilgilidir.
Şu halde sözleşme hiç yapılmayacak olsaydı talep edilecek bir tazminat kaleminin içinde, sözleşmenin ayakta olmasına bağlı olarak aynen ifadan vazgeçip gecikme nedeniyle uğranılan kira veya satış bedeli kaybı gibi (sözleşmeye dayanan) olumlu zarar kalemleri talep edilemez.
Teknik yönden değerlendirme sonucu,
Taraflar davacı … ile davalı … İNŞAAT ve TAAHHÜT LTD.ŞTİ arasında 11.04.2012 tarihinde imzalanan … Projesi Sözleşme ve Proje Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi sonucunda;
Davalının yaptığı projelerin eksik olduğu ve tam olarak uygulanabilir olmadığı, ve davalının yaptığı projelerin mimarlık-mühendislik hizmet ve emek bedeli 382.500 USD olabileceği hesapla değerlendirilmiştir.
Davacının davalıya proje bedeli olarak 948.765 USD ödediği görülmüş olup davacının davalıya yaptığı fazla ödeme 566.265,00 USD olarak belirlenmiştir.
Fazla ödeme dava tarihi itibarı ile merkez bankası döviz satış kuru üzerinden TL e çevrilirse; 2,1272x 5S66.265,00 – 1.204,558,90 TL ye denk gelmektedir. Borçlar kanunun ilgili maddeleri gereği taraftarın döviz veya TL için seçimlik hakkı bulunmaktadır. Ancak bu rakam harca esas değer olarak alınabilir. Şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Dava dosyasının aynı bilirkişi heyetine tevdi ile her bir tarafın rapora sunmuş olduğu itirazları kendi adı ve sıra numarası altında tek tek tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle denetime açık olacak şekilde detaylı rapor sunmaları istenilmiştir.
Bilirkişilerin mahkememize sundukları 03/05/2019 tarihli ek raporda özetle;
Taraflar davacı … ile davalı … İNŞAÂT ve TAAHHÜT LTD.ŞTİ arasında 11.04.2012 tarihinde imzalanan … Projesi Sözleşme ve Proje Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi işi kapsamında yazılan Bilirkişi kök raporumuzdaki görüşlerimizde bir değişiklik olmamıştır.
Teknik Yönden,
Davalının yaptığı projelerin eksik olduğu ve tam olarak uygulanabilir olmadığı ve davalının yaptığı projelerin mimarlık-mühendislik hizmet ve proje emek bedeli 382.500 USD olabileceği, hesapla değerlendirilmiştir.
Davacının davalıya proje bedeli olarak 948.765 USD ödediği görülmüş olup davacının davalıya yaptığı fazla ödeme 566.265,00 USD olarak belirlenmiştir.
Davacının bu işte uğradığı zarar ziyan için tazminat talebi görüş olarak heyetimizce uygun görülmeyip ancak takdiri yüce mahkemeye bırakılmıştır.
Fazla ödeme dava tarihi itibarı ile merkez bankası döviz satış kuru üzerinden TL ye çevrilirse; 2,1272 x 566.265,00 – 1.204.558,90 TL ye denk gelmektedir.
Borçlar kanunun ilgili maddeleri gereği tarafların döviz veya TL için seçimlik hakkı bulunmaktadır. Ancak bu rakam harca esas değer olarak alınabilir.
Karşı dava yönünden; karşı davada davacının taleplerinin esas dava ile aynı olduğu, esas dava içinde değerlendirildiğinden, ve bu davada bir talepte bulunamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hukuki Yönden
Davalı (karşı davacı), karşı davasında, eksik ödenen proje bedeli ve revizyon bedeli talep etmektedir. Esasen revizyon bedeli, sözleşmenin içeriğini değiştiren taleplerin (iş değişikliklerinin) yerine getirilmesinin ek iş olarak değerlendirilebildiği hallerde talep edilen ek iş bedelidir. Sözleşmede kararlaştırılan bir işin yerine başka bir işin yapılması durumunda iş değişikliğinden bahsedilir. Yüklenici, iş değişikliği sonucu fazladan iş yapmak durumunda kalırsa, yapmış olduğu bu işten dolayı ek ücret talep edebilecektir. Bu hususta teknik yönden yapılan incelemede, “…kök raporda yapılan inceleme ile davacının ödediği bedelin 948.765,00 USD olduğu, ancak karşı davada davacı olan optimum proje firmasının bunu hak etmediği, yaptığı proje ve hizmetler bedelinin 382.500,00 USD olarak hesaplandığı” sonucuna varılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda iş değişikliklerinin varlığı sabit olsa da ek iş yapılmadığı, yapılan işin projede kararlaştırılan bedelin altında olduğu sonucu çıkmaktadır.
Kök raporda, eserin teslim zamanı açısından değişiklik talepleri doğrultusunda işe devam edildiği, buna bağlı olarak sözleşmede kararlaştırılan sürenin uzadığı sonucuna varılmıştır. Şu halde taraflar, değişiklikler ile örtülü bir erteleme (tecil) sözleşmesi yapmışlar ve buna bağlı olarak yüklenicinin temerrüdünün koşullarından (ifa zamanının gelmesi) oluşmamıştır.
Kök raporda, teknik heyetçe varılan sonuçta, eserde önemli nitelikte ayıp söz konusu olduğu belirlenmiştir. Bu halde iş sahibi ya eseri teslim almaktan kaçınıp, genel hükümlerdeki tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde temerrüt hükümlerine (TBK m. 117 vd) dayanabilecek; ya da özel hükümlerde yer alan eser sözleşmesine özgü ayıptan doğan sorumluluk rejiminden faydalanabilecektir. (TBK m. 474). Davacı (karşı davalının), dilekçelerinde bu yönde bir seçim yapmamakla birlikte, bedel iadesi ve zararının tazminini talep ettiği için (her iki sorumluluk rejiminde de yararlanma imkânı bulunan) dönme hakkını kullandığı sonucuna ulaşılmıştır. Nitekim kök rapora İitiraz ettiği 13.06.2018 – tarihli dilekçesinde de verdiği Yargıtay Kararları örneklerinde dönme hakkına vurgu yapılmaktadır. Davacı (karşı davalı) tarafından karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde temerrüde dayalı sonuçlara veya ayıptan dolayı yüklenici’nin sorumluluğuna ilişkin hükümlerden hangisine dayanılırsa dayanılsın sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı durumlarda talep edilebilecek tazminatın türü nihai takdir Sayın Mahkemede olmakla birlikte Türk Borçlar Hukuku sisteminde olumsuz zarardır. Rapor metninde, davacı (karşı davalının) satış ve kira gelirinden mahrum kalması nedeniyle talep ettiği tazminat olumlu zarar kapsamında, sözleşmeden doğan borçların gereği gibi ifa edilmiş olsa idi uğranılmayacak olan zarar kalemleri kapsamındadır. Bununla birlikte rapora itiraz dilekçesinde ise işin tamamen üçüncü kişilere tamamlatılırak yaptırılması için ödenen 1.450.000 USD’nin de tazminat hesabında göz önünde alınması gerektiği savunulmuştur. Ancak doktrinde, üçüncü kişiye yaptırılan ifanın (Nama ifanın) olumsuz zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği savunulmaktadır (bkz. Aydıncık, Şirin: Yapma Borçlarının İfa Edilmemesi ‘ve Hukuki Sonuçları, Özellikle TBK m. 113/1 Kapsamında Nama İfa, İstanbul 2013, s.139). Şu halde anılan bedelin, tazminatın hesabında göz önünde bulundurulup bulundurulmayacağı Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Kök raporda teknik incelemede, proje işlerinde değişikliklerin doğal olduğu belirlenmiş, rapor metninde “Esasında karar değişiklikleri ve – revizyonların, uygulama projesi öncesinde kesinleşmiş olması beklenen kararlarla ilgili olduğu görülmektedir. Bu düzeyde değişikliklerin süregeldiği bir mimari uygulama proje sürecinde, çalışmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve nihai dokümanların en başta öngörülen çalışma programı çerçevesinde tamamlanma imkânı olduk’ça zordur. Söz konusu değişikliklerin kronolojik sıralamasına bakıldığında da, sözleşme ve ödeme protokolü çerçevesinde öngörülen teslim süresi tamamlandıktan sonra da değişiklik taleplerinin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Nitekim incelenen mimari proje çizimlerinde, aynı kat planlarının farklı kullanılma veya çözümlere göre birden çok kere çözümlendiği görülmüştür. Sonuçta uygulama projesi çalışmaları sırasında, ana kararlarda yapılan değişiklikler, projenin ilerlemesi ve imalata yönelik çözümlerin geliştirimesini olumsuz etkilediği, belli bir aşamadan ileriye geçilmesine engel olacak tekrarlara düştüğü anlaşılmaktadır” şeklinde değerlendirmede bulunmuş olup bu hususun eserin ayıplı olması konusunda bir etkisinin olup olmadığı konusunda nihai takdir Sayın Mahkemenindir.şeklinde ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Taraflarca ek rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Ek rapor sonrası mahkememizce davacı karşı davalı vekiline dosyamız davalısı karşı davacısı ile aralarındaki ilişkinin sonlandırılmasından sonra 1.450.000 USD’ye anlaşıp yaptırıldığını belirttikleri dava dışı 3.kişi ile yapılan sözleşmeye istinaden konsept proje üzerinde bu 3. Kişinin yapmış olduğu tüm dosyamız davalı karşı davacısı ile anlaşılan hususlara ilişkin projelere dair CD veye pafta şeklinde varsa sunulması yönünde ve ayrıca yine Davacı karşı davalı vekiline, dava konusu olan inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, dava konusu olan davalı karşı davacı tarafından hazırlanması gereken projelere ilişkin, 09/12/2019 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan … Mimarlık tarafından düzenlenen projelerden başka bu konu ile ilgili proje yaptırılıp yaptırılmadığı, 09/12/2019 tarihinde sunulan üçüncü kişi projeleri ile inşaatın bitirilip bitirilmediği veya inşaatın devam edip etmediği hususlarında beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmiştir.
Beyanlar sonrası dosyanın tekrar aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek,
Taraf vekillerinin ek rapora karşı beyanlarının ve davacı- karşı davalı tarafça 09/12/2019 tarihinde sunulan, davalı şirketten sonra üçüncü kişilere tekraren yaptırılmak zorunda kalındığı belirtildiği iddia olunan proje çalışmalarına dair veri kayıtlarını içeren CD ler ve bunlara ilişkin yapılan ödeme belgelerinin incelenip, davalı karşı davacı vekilince sunulan bu kayıtlara ilişkin 19/12/2019 tarihli dilekçesindeki açıklamalarının denetlenerek, davacı- karşı davalı tarafından üçüncü kişilere yaptırılan projeler ile davalı karşı davacının hazırlayıp teslim ettiği projelerin detaylı olarak karşılaştırılarak,
A-üçüncü kişilerin yaptığı projeler ile arasında fark olup olmadığı, var ise farkların neler olduğunun belirlenmesine,
B-üçüncü kişi projesinin yeni bir proje mi yoksa davalı karşı davacının hazırlayıp teslim ettiği projenin düzeltilmesi şeklinde bir proje çalışması mı olduğunun belirlenmesine,
C-daha önceki kök ve ek raporlarda eksiklik olarak belirtilen davalı karşı davacı projelerinin, üçüncü kişi projeleri ile giderilip giderilmediğinin belirlenmesine,
a-üçüncü kişi tarafından eksiklikler giderilmemiş ise, (davacı tarafın 09/12/2019 tarihinde dosyaya sunduğu projeleri, üçüncü kişilere eksiklikler olduğu belirtilerek düzenlettirildiği iddiası da gözetilerek) tarafların iddia ve savunmalarına etkisinin olup olmayacağının önceki raporlar kapsamında tartışılmasına,
b-üçüncü kişi tarafından eksiklikler giderilerek bir proje hazırlanmış ise, üçüncü kişinin ne kadarlık bir düzeltme yaptığı da belirlenerek, (davalı karşı davacının projesi kullanılmış olacağı için) davalı karşı davacı tarafın karşı davasındaki talepleri hakkındaki daha önceki rapor açıklamalarında değişiklik olup olmayacağının gözden geçirilip tartışılmasına,
d-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları da incelenerek dava dışı … firmasına ödenen bedellere ilişkin bilgi ve kayıtların tespit edilerek ikinci ek rapor hazırlamaları istenilmiştir.
Bilirkişi Heyeti adına 05/02/2021 tarihli dilekçe veren bilirkişi … bilirkişi görevlendirme konuları içinde davacı şirketin defter ve kayıtlarının incelenerek dava dışı Kırmızı Toprak Mimarlık Firmasına ödenen bedellere ilişkin bilgi ve kayıtların tespit edilmesinin istenildiği, bu hususta bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişinin atanmasını talep ettiği, mahkememizce dosyaya SMMM Bilirkişi …’ın atandığı görülmüştür.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 29/06/2021 tarihli 2.ek raporda özetle;
Teknik Sonuç ve Kanaat
Taraflar davacı … ile davalı … İNŞAAT ve TAAHHÜT LTD.ŞTİ arasında 11.04.2012 tarihinde imzalanan … … Projesi Sözleşme ve Proje Yönetim Hizmetleri Sözleşmesi işi kapsamında yazılan Bilirkişi KÖK ve 1. EK Raporumuzdaki görüşlerimizde bir değişiklik olmayıp, aynen korunarak;
Davalının yaptığı projelerin eksik olduğu ve tam olarak uygulanabilir olmadığı ve davalının yaptığı projelerin mimarlık-mühendislik hizmet ve proje emek bedeli 382.500 USD olabileceği, hesapla değerlendirilmiştir.
Davacının davalıya proje bedeli olarak 948.765 USD ödediği görülmüş olup davacının davalıya yaptığı fazla ödeme 566.265,00 USD olarak belirlenmiştir.
Davacının bu işte uğradığı zarar 356.265,00 USD dir. Ancak davacı 100.000,00 USD lik zarar talebinde bulunmuş olup, kök raporda zararın değerlendirmelerimiz ek raporumuz için de aynı yönde olup tazmin edilip edilmeyeceği hususu Sayın Mahkemenin takdirindedir.
Fazla ödeme dava tarihi itibarı ile merkez bankası döviz satış kuru üzerinden TL ye çevrilirse; 2,1272 x 566.265,00 — 1.204.558,90 TL ye denk gelmektedir. Borçlar kanunun ilgili maddeleri gereği tarafların veya TL için seçimlik hakkı bulunmaktadır. Ancak TL cinsinden olan bu rakam harca esas değer olarak alınabilir.
Karşı dava yönünden; karşı dava davacısının taleplerinin esas dava ile aynı olduğu, esas dava içinde değerlendirildiğinden, bu davada bir talepte bulunamayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bununla beraber;
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2020 tarih ve 15 numaralı celsesinde yapılan açık yargılama esnasında Dosyanın bilirkişilere yeniden tevdiine karar verilmiş ve Bilirkişi Heyetine cevaplaması için 1, 2-A, 2-B, 2-C-a, 2-C-b ve 2-D numaralı sorular sorulmuştur. Yukarıda Bilirkişi Heyetimizin mimar ve inşaat mühendisi unvanlı üyeleri tarafından 1, 2-A, 2-B, 2-C-a ve 2-C-b sorularının mimarlık ve inşaat mühendislerine ilişkin sorular olması nedeniyle Heyetimizin mimar ve inşaat mühendisi unvanlı bilirkişileri tarafından sorulara ilişkin teknik görüş ve kanaatler verilmiştir.
2-D numaralı sorunun cevabı mali inceleme uzmanlık alanına girmektedir. Ve müşavir unvanlı tarafından bu soruya verilen cevaplar mimar ve inşaat mühendisi unvanlı bilirkişiler tarafından hem sorulan 2-D numaralı soru kapsamında görevlendirmenin dışına çıkıldığı ve hem de mimari uzmanlık alanına giren değerlendirme yapılmış olması edilmemektedir ve bu nedenle aşağıda Bilirkişi unvanlı bilirkişi tarafından hazırlanan kendi görüş ve kanaatlerini Bağımsız Denetçi / SMMM unvanlı Heyet üyesi tarafından imzalanarak Mahkemenin takdirlerine sunulmaktadır.
SMMM tarafından sunulan raporda özetle;
Dava dosyasındaki Mevcut paylaşımların ağırlığı, taraflar arasında halen inşaatına devam eden Proje kapsamında olup, inşaat yapılan alanın ülkemiz sınırları dışında olması yerinde incelemeyi imkânsız kılmakta olduğu açıktır. Davalının ileri sürdüğü bazı iddiaların gerçek olup olmadığını test etme imkanını tarafımıza sunmamakla birlikte dava dışı “….” tarafından Konsept projenin hazırlandığı, işe başlanılan bu Genel Proje içerisinde inşaatın belli bir seviyeye geldiği bir aşamada Davalının projeye dahil olduğu, öncelikle Davacı tarafa “hakkediş inceleme”şeklinde hizmet vermesi esas alınarak sözleşme yapıldığı sonrasında devam eden mevcut inşaatın seviyesi ve projeye uygun olarak Davacı tarafından talep edilen inşaatı yapılacak yeni yerlerin projesini hazırlayıp, mevcut projenin devamı şeklinde bir sürece dahil olarak Davacı ile devamlı iletişimde olarak proje ilerleyişini sürdüğü, Davacının inşaatla ilgili taleplerinin hazırlanan/mevcut Projelere değişikliklerinin önemli etkisi olacak değişiklikler içerdiği, Konsept firması tarafından … konsept projesinin tarihinin 20.05.2013 tarihi olduğu, Davacının Proje değişikliklerinin Haziran 2013 ayına kadar sürdüğü, Davalının Ofis 3 bloka ait iş teklifini 7.6.2013 tarihinde davacıya gönderdiği, 14 Haziran 2013 sonrasında ortaya çıkan proje ile ilgili sıkıntılar sonrası Davacının iddiasına göre projenin dava dışı firmalar tarafından tamamlandığı, Davalı tarafından dava dosyasına sunulan belgelere göre de … … işinde alt yüklenici firmaların internet sitelerinde paylaştığı bilgilere göre de Davalı tarafın projesinin hala kullanıldığı izleniminin var olabileceği, Davalının tamamlayamadığı iş için (Proje teslim hizmeti) T.C. sınırları içerisinde yer alan ve Davacıya hizmet verildiği paylaşılan Dava dışı (Davacının isimlerini özellikle paylaştığı) 2 firmanın … Mimarlık Dekorasyon Limited Şirketi (ve Mimar …) ve … A.Ş. ile sözleşme kapsamında Davacı tarafa mimari proje yapıp eksiklikleri giderdikleri, ödeme yapılan dava dışı firmalarının (inşaatın başlangıcı 2012 tarihinden önce olduğu paylaşıldığından tarafların proje kapsamı öncesi ticari ilişkileri de olabileceği ve kesilen faturalarla borç alacak ilişkisinin bu dava konusu hariç işler için karıştırılmasını önlemek adına) 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 yılları için dava dışı firmalardan Davacı firma ve Proje ile ilgili verdikleri hizmetlere ait Sözleşmeler (Davacı taraf her iş için yazılı Sözleşme yaptığı görüldüğünden), düzenledikleri faturalar, Aldıkları ödemeler ve verdikleri hizmete ait bilgileri paylaşmaları durumunda, dava konusu yapılan işin hangi firma tarafından hangi aşamalarda yapıldığı ve hangi firmanın projesinin inşaatta uygulandığı ile ilgili tereddütleri ortadan kaldıracağı, tarafımdan yapılması istenen hesaplamanın daha doğru sonuça ulaşabileceği kanaatimi Sayın Mahkemenin takdirine sunarım.
Dava dosyasındaki bilirkişi raporuna bu raporlama dönemi ile katıldığımdan bu rapordaki görüşlerle sınırlı olmak üzere;
Sayın mahkeme, “…üçüncü kişilere tekraren yaptırlmak zorunda kalındığı belirtildiği iddia olunan proje çalışmalarına dair veri kayıtlarını içeren CD’ ler ve bunlara ilişkin yapılan ödeme belgelerinin incelenip… Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının da incelenerek dava dışı … Mimarlık firmasına ödenen bedellere ilişkin bilgi ve kayıtların tespit edilmesine”, karar verilmiş olmakla beraber,
1. Davacı ile Davalı taraf işin yapımı süresince, Davacı tarafından ödenen 948.765.- USD konusunda MUTABIKTIRLAR, Davalı hesaplarında Davacı taraf Bakiyesi SIFIRDIR.
2. Davacının öne sürdüğü Projenin baştan yeniden yapıldığı ve yeniden yapım için 1.450.000.- USD ödediğine yönelik iddialarının dava dosyasındaki paylaşımlar ve teknik bilirkişi paylaşımları ile örtüşmediği, Davacının 9.12.2019 tarihli dilekçesi ile “üçüncü kişilere yeniden yaptırılmak zorunda kalınan iş ve projeler nedeniyle 457.500.- USD ödeme yapıldığı ve bu tutara hükmedilmesine karar verilmesi” talep ettiği,
3. Davacı tarafından dava dilekçesinde Projenin “…” yaptırıldığı iddia edilerek 9.12.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan belgelere göre dava dışı … (ve Mimar …) firmasına Mimari Proje adı haricinde dava konusu ile irtibatlandırılmasında görüş ayrılığım olan belge açıklamaları da dahil 412.500.- USD ve dava dışı Dost firmasına da 45.000.- USD olmak üzere Toplam 457.500.- USD ödeme yapıldığına dair fotokopiler mevcut olup, dava dosyasında, dava dışı firmalara ait sözleşme ve ödeme belge asılları mevcut değildir. Evrak asıllarının dava dosyasına incelenmek üzere sunulmasına,
4. Davalı tarafından dava dosyasına sunulan belgelere ve Teknik bilirkişi hesaplamalarından da çıkan sonuca göre Davalı tarafın bu dava özelindeki inşaat için hazırladığı projelerin davacı tarafından uygulandığı,
5. Davacı vekilinin paylaşımına istinaden (EK 2) Davacı tarafa ait defter ve belgelerin … mevzuatına göre tutulduğu, 3 ncü şahıs firmalara yaptırılan projeler nedeniyle yapılan ödemeler ve dolayısıyla bu yüzden uğranılan zarar huzurdaki davanın konusu olmayıp bu nedenle bahse konu ödemelerin ayrıca ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme, irdeleme ve değerlendirilmesini gerektirir bir durumda bulunmamaktadır.” Paylaşımına istinaden kararı Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacı taraf vekilince paylaşılan mail neticesinde Sayın Mahkemenin kararı doğrultusunda Davacının Defterlerini inceleme imkânımız bulunamayacağı,
6. Sayın Mahkemenin talebi doğrultusunda Davacının, davalının eksikleri olan projeleri tamamladığını öne sürdüğü Dava dışı … Mimarlık Dekorasyon Limited Şirketi (ve Mimar …) ile … A.Ş. firmalarının 5.5 ve 5.6’de belirtiğim şekilde dava ile ilgili belge ve bilgilerin sayın mahkeme sunulması durumunda taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonucu olarak yapacağım hesaplamalar ve değerlendirmeler sonucunda Sayın Mahkemenin karar vermeye elverişli hesaplamaların daha doğru ve sağlıklı yapılabileceğine,
7. Mevcut paylaşımlara göre Davacı ile Davalının birbirleri ile olan Ödeme konusunda Mutabık oldukları bunun dışında Davacının 3. Kişilere yaptığını paylaştığı ödemelere ait dava dosyasında fotokopiler mevcut olup, karşılaştırma ve denetim yapılamadığından, dava konusu için Davacının dava dışı firmalara, hangi nam ve ad altında, ne tutarda bir ödeme yapıldığına dair tespitim sağlıklı sonuç doğurmayacağı, şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İkinci Ek rapora karşı taraflarca beyan ve itirazlar sunulmuş, Dosya kapsamı itibariyle taraf vekillerinin rapora itirazlarının ve yeni heyetten rapor alınmasına ilişkin taleplerin yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre;
Davacı taraf iddiasının taraflar arasında düzenlenen 19.04.2012 tarihli eser sözleşmesiyle davalının, …’de bulunan … isimli yapı kompleksinin Mimari, Statik, Mekanik, Elektrik, Cephe ve Peyzaj projelerinin hazırlanmasını üstlendiği, davalıya edinimlerinin bedeli olarak proforma faturaları mukabilinde toplam 950.000.-Amerikan Doları ödediği, projeler üzerinde yapılan inceleme ile projelerin tam olarak bitirilmediği, uygulamaya engel fonksiyonel ve yapısal eksikler içerdiği ve mevcut haliyle uygulanmasının telafisi imkansız sonuçlar doğurabileceğinin tespit edildiği, davalı tarafın projelerdeki eksiklik ve hataları kabul etmediği, bunun üzerine sözleşmeden dönerek, davalı şirkete ödenen iş bedelinin iadesi ve oluşan zarar ziyanların tazmininin talep edildiği, söz konusu projelerin … dava dişı 3. şahıslara bedeli mukabilinde yaptırılmak zorunda kalındığı ve proje bedeli olarak 1.450.000 USA ödeme yapıldığı, davalının projeyi tam olarak bitirmemesinden kaynaklı olarak satış ve kira geliri kaybının oluştuğu yönünde olup, bu iddiası doğrultusunda satış ve kira geliri kaybından kaynaklanan zararının tazmini ile ödediği eser bedelinin iadesini talep ettiği,
Davalı tarafın ise, davacının ödemelerini geciktirerek, proje revizyon bedelini ödemekten kaçındığını, sözleşme gereği toplam 1.050.000-USD ödeme yapılması gerekirken 24.04.2013 tarihine kadar toplamda 948.765- USD ödeme yapıldığı, davacının Rezidans-2 Bloğuna ilişkin 150.000-USD ve tüm projeler kapsamında yapılan 400.000-USD revizyon bedelini ödememesi ve ödemelerle ilgili öneri sunmaması ve projelerin tamamlanmasına engel olacak şekilde devamlı proje değişiklik taleplerinde bulunması nedeniyle kendisinin sözleşmeyi devam ettirmesinin mümkün olmayarak , projelerin en … hali ile davacıya teslim edilmek zorunda kalındığı, projelerin davacıya ayıplı olarak teslim edilmediği savunmasında bulunduğu görülmüş olup, karşı davasında ise Proje Hizmetleri Sözleşmesinden ve Proje Yönetim Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep ettiği anlaşılmşıtır.
Bu belirlemelere göre, somut olayda aydınlığı kavuşturulması gereken husus, dava konusu projenin ayıplı teslim edilip edilmediği ve davacının sözleşmeden dönme hakkının koşullarının oluşup oluşmadığıdır.
Bilirkişi kök raporunda teknik değerlendirme kısmında yapılan değerlendirmeler mahkememizce de yerinde görülmüş olup, buna göre mezkur işe ait projelerin yetersiz kaldığı, pek çok eksiklikler olduğu ve uygulanma şansının olmadığı, özellikle uygulanacak şekilde detaylandırmanın yapılmadığı, otoparkların kullanılabilir şekilde projelendirilmediği anlaşılmakla davalı tarafından yapılan işin eksik ve ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır.
Buna göre davacı TBK 117 vd maddelerine göre eseri teslim almaktan kaçınıp, genel hükümlerdeki tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde temerrüt hükümlerine dayanabileceği gibi, TBK 474 maddesine göre eser sözleşmesine özgü ayıptan doğan sorumluluk rejiminden faydalanabilecektir. Davacı dilekçelerinde bu yönde bir seçim yapmamış olup, bedel iadesi ve zararının tazminini talep etmiştir. Bu bağlamda dönme hakkını kullandığı kanaatine varılmış olup, olumsuz zararı talep edebilecektir. Davacının talep ettiği satış ve kira geliri kaybından doğan zararı olumsuz zarar kapsamında olmadığı için bu zarar kalemini talep edemeyecek olup, üçüncü kişiye yaptırılan işler dolayısıyla oluşan zarar da olumsuz zarar olarak değerlendirilemeyecektir. Davacı tarafın 100.000 USD’lik talebi bu yönden reddedilmiştir.
Davalı borcun bir kısmını ifa etmiş olup, iş sahibi de 948.765 USD ödeme yapmış olup, davalının yaptığı projelerin eksik olduğu ve tam olarak uygulanabilir olmadığı ve davalının yaptığı projelerin mimarlık-mühendislik hizmet ve proje emek bedeli 382.500 USD olarak hesaplanmış olmakla, somut olayda işin geri kalan kısmının diğer yüklenicilerle tamamlandığı göz önüne alınarak, teknik heyetçe iş sahibinin yararlandığı ve onun malvarlığında kalan kısma isabet eden bedel düşülerek (948.765 – 382.500) 566.265,00 USD’nin davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatiyle, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davacının bu miktar dışında kalan fazla talebinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan bu değerlendirmeler ve varılan sonuca göre, işin davalı tarafından eksik yapıldığı belirlenmiş olmakla, karşı dava yönünden; karşı dava davacısının taleplerinin esas dava ile aynı olduğu ve esas dava içinde değerlendirilmiş olduğundan karşı davadaki Proje Hizmetleri Sözleşmesinden ve Proje Yönetim Sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, 566.265,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasının 4/A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl dava yönünden fazla talebin REDDİNE,
3-Karşı davanın REDDİNE,
4-Asıl dava yönünden
a-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 82.507,77 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 38.247,65 TL harcın mahsubu ile kalan 44.260,12 TL harcın davalı karşı davacıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
b-Davacı karşı davalı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti ile bilirkişi ücreti toplamı olan 11.024,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 53,93) 5.945,51 TL yargılama gideri ve 38.247,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 44.193,16 TL nin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine,
c-Davacı karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 75.074,51 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, ,
d-Davalı karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 68.640,34 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya ödenmesine,
5-Karşı dava yönünden
a-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 3.688,75 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 3.608,05 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davalı karşı davacıya iadesine,
b-Davalı karşı davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı karşı davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 23.570,00 TL vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde ilgililere iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza