Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/81 E. 2018/207 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/81 Esas
KARAR NO : 2018/207
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2014
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
Davacı vekili davası ile müvekkilinin inşaat işlerinde mühendislik hizmeti verdiğini, banka kredisi ve teminat işlemleri için müracaat ettiğinde hakkında yapılan icra takibi olduğu bilgisini aldığını, davalı şirketin vekili tarafından kendisinin, … A.Ş, … adlı şahısların borçlu gösterilerek takip yapıldığını, satış sözleşmesi ve faturadan bahsedildiğini, İstanbul … İcra Müd. … sayılı takibinin olduğu, ayrıca İst. … İcra dairesinin … sayılı dosyası ile açılan takipte de … A.Ş tarafından 4 ünite ile ödeme yapıldığı, dosyanın işlemsizlikten düştüğü, tapu ve trafik kayıtlarında haciz ve işlemlerin bulunduğunu, söz konusu takibin yenileme ile 2013 yılında devam ettirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline yapılmış bir tebligatın bulunmadığını, kaldı ki borçlulardan…A.Ş adlı firmada çalışan olarak hizmet verdiğini, fatura karşılığı bir başka firmadan bir mal alması kesilen faturadan ticaretten dolayı firma çalışanı olarak ilamsız icra takibine konu yapılması ve husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle İst. … İcra Müd. … E. sayılı dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, %20 den az olmayarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevabı ile davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin Unvan değişikliği yaparak… A.ş ünvanını aldığını davacının takibe itiraz etmeyerek takibin kesinleştiğini, menkul hacizlerinin yapıldığını, ayrıca davacı borçlunun eşine menkullerin yediemin olarak teslim edildiğini, Kadıköy … ATM … sayılı dosya ile davacının menfi tespit davası açmış ise de bu davasının takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dosya incelendiğinde kefaletimden dolayı bana rücu edecek meblağ için … A.ş tarafından yatırılan paraların alacaklı firmaya ödenmesine muvafakat ediyorum şeklinde beyanının bulunduğunu, davacının davasını bu beyanlarda dikkate alındığında hukuki bir yararının bulunmadığını, müvekkiline borçlu bulunduğunu yapılacak incelemeler ile faturalar ile borç ve kefaletlerin belirleneceğini, zamanaşımı iddiasının dayanağının olmadığını, haksız davanın reddine ve kötü niyete hükmedilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İncelenen dosyada davanın faturaya dayalı takip nedeniyle açılmış olan menfi tespit davası olduğu belirlenmiştir.
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, takip dosyası, faturalar, kayıtlar, ticari ilişki ve sözleşme, yapılacak bilirkişi incelemesi ve tüm delillere dayanılmıştır.
İncelenen İst. … İcra Müdürlüğünün… sayılı takibinde, bu takibin daha öncesinde İst. …İcra Müd…. sayılı takibi olup Unvan değişikliği nedeniyle eski ünvanı …A.ş olan ve yeni unvanı … A.Ş olan şirket tarafından borçlu olarak, … A.Ş, …, … aleyhine gösterilen faturalara istinaden toplam asıl alacak 20.519,28 TL olmak üzere işlemiş faizi ile birlikte 25.422,79 TL üzerinden takibin başlatıldığı, mahkememiz dosya davacısı …’nın herhangi bir itirazının bulunmadığını ancak … A.ş nin takibe karşı iflas erteleme davasının olduğunu belirttiği ve beyanlarını sunduğu tespit edilmiştir.
Bilahare adı geçen dosyanın diğer borçlu …’in adresinin tespit edilemediği, …’ya ilişkin tebligatların yapıldığı ve kayıtlı araca haciz işlemi için talepte bulunulduğu, işlemlerin takip edilmemesi nedeniyle bir süre icra dosyasının işlemsiz kaldığını ancak tekrar yeniden bu kez İst. … İcra Müd. … E. Sayılı numarasını alarak işleme kaldığı yerden devam edildiği, yeniden borçlu …’nın adına tebligatın ve diğer borçlulara tebligatların yapılmak üzere işleme başlandığı, sorgulamalarının yapıldığı, borçlu … yönünden gayrımenkullerine haciz kararı talebinde bulunulduğu, borçlu … adına haciz şerhi de kayıtların işlendiği dosyada herhangi bir itirazının bulunmadığı, takibin bu şekilde kesinleşmiş olduğu belirlenmiştir.
İncelenen Kadıköy … ATM’nin … E. sayılı dosyasında davacısı …A.Ş olan iflas (İflas erteleme talepli) davanın açıldığı, mahkemenin şirket hakkında iflas erteleme talebinin reddi ile 06.07.2010 tarihinde iflasına karar verdiği tespit edilmiştir.
Dosyaya tüm deliller, şirkete ait sicil kayıtları, dayanaklar celb edilmiş daha önceki yönetim kurulunda şirketin hissedarı olarak hakkında takip bulunan …’inde yer aldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, takip konusu alacak kalemleri, faturalar, davacının şirket işlemlerindeki yetkisi, ödemeler, ticari ilişki, sorumluluk ve limitler, sözleşme, değerlendirilerek borçlu olup olmadıklarının belirlenmesi için kayıtlarda bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
İncelenen dosyada ödeme emrinin 11.06.2008 tarihinde muhataba tebliğ edildiği ve itiraz etmediği için takibin kesinleştiği, akabinde 28.07.2008 tarihinde davacı adresinde menkul haczi yapıldığı, 2.000,00 TL değerindeki bu haczin eşi …’ya yediemin olarak teslim edildiği, borçlu tarafından sunulan dilekçe içeriğinde de “Daireniz nezdinde işlem gören … sayılı İcra takip dosyasında kefaletimden dolayı bana rücu edecek olan meblağ için … A.Ş tarafından yatırılan paraların alacaklı firmaya ödenmesine muvafakat ediyorum” şeklinde beyanının bulunduğu, taraflar arasında 05.09.2005 tarihli davalı ve dava dışı … A.ş Arasında hazır beton sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye davacının ve dava dışı icra takibinde borçlu olarak gösterilen …’in kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, sözleşmede alınan beton miktarı, KDV’si ödemelere ilişkin hükümler ve diğer tüm sözleşme hükümlerinin yer aldığı …A.ş Şantiye Bölge Müdürü …’nın da bu sözleşmede imzasının yer aldığı ve kefil sıfatı ile imza attığı, telefon numaralarının bulunduğu tespit edilmiş ancak kefalet miktarı olarak ne kadar bir kısım olduğu açıkça tespit edilememiştir.
İcra dairesindeki vermiş olduğu beyanı karşısında kefalete ilişkin rızasının ödeme emrinde belirlenen toplam 25.422,79 TL olup olamayacağının değerlendirilmesi gerektiği, buna göre ödeme emrinde belirtilen asıl alacak tutarı 20.519,28 TL kefalet limitli olarak kabul edilerek yapılan değerlendirilme ile fatura konusu mal ve hizmetin sözleşme çerçevesinde yerine getirildiği ve bu sözleşmede davacının da kefil sıfatı ile imzasının yer aldığı ve icra dosyasındaki beyanlarını da değerledirip sözleşme hükümlerine göre geciken ödemelere ilişkin aylık %7 faiz+ KDV yıllık %84 faiz uygulanacağı hükmü karşısında gerekli hesaplamaların yapıldığı, takip tarihi sonrası yapılan ödemelerin bu tüm hesaplamalardan ve borçlardan düşüldüğü, bu doğrultuda dava tarihi 06.03.2014 tarihi itibari ile 20.519, 28 TL asıl alacak 101.404,12 TL temerrüd faizi olmak üzere toplam 121.923,40 TL davalının alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporları denetlenmiş, bu hali ile davacının her ne kadar borçlu olmadığı yönünde talepte bulunmuş ise de davalı şirkete hazır beton sözleşmesindeki kefilliğine istinaden borcunun bulunduğu, icra dosyasındaki beyanları ile de kefalet ile borcunu imzası ile ifade ederek imza yönünden dahi sözleşmeye itirazının olmadığı, bu doğrultuda davasının yerinde bulunmadığı, kefaletinin yapılan takipten haberdar olması ve miktar olarak takibi bilmesi, bu takipte alacaklının yapmış olduğu haciz işlemleri yapılan ödemeler doğrultusunda takip miktarına dahi itiraz etmeyerek, bu miktarda dahi kefaletinin söz konusu olduğu yönünde mahkememize kanaat gelmekle kefaletinin geçerliği belirlenerek ve miktar yönünden de itiraz edilmediği dikkate alınarak davacının ispatlanamayan davasının reddi ile aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat talebinin de koşulları bulunmadığı nedenle reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL ilam harcının peşin alınan 350,45 TL’den düşümü ile geri kalan 314,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.462,31 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Başkan …