Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/805 E. 2019/183 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/805 Esas
KARAR NO : 2019/183

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 28/02/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü yönetimindeki … plakalı minibüsün 06/05/2013 tarihinde; bisikleti ile kaldırım kenarında durmakta olan davacılar … ve …’nın çocukları, diğer davacının kardeşi …’ya çarparak, ölümüne neden olduğu, davalı sürücünün, kaza tespit tutanağında yapılan tespitin aksine, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, araç sürücüsünün İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E: sayılı dosyasıyla yargılandığı, kazaya karışan aracın davalı … A.Ş. nezdinde …poliçe numarasıyla sigortalı olduğu, davacıların kaza sonucu ölenin desteğinden yoksun kaldıkları gibi, büyük bir manevi zarara uğradıkları, davalıların araç sürücüsü, maliki ve sigortacısı olarak bu zarardan sorumlu oldukları belirtilerek, öncelikle kazaya neden olan aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne ve babanın her biri için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne için 35.000,00 TL , davacı baba için 25.000,00 TL , davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir.

CEVAP:Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde: Olaydaki kusur durumlarının ve zararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinden kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunması halinde, müvekkilinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olacağını savunmuştur.

CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde: Müvekkilinin olayda kusuru bulunmadığını, olaydaki tüm kusurun müteveffaya ait olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

CEVAP:Davalı araç maliki şirket temsilcisi cevap dilekçesinde: Olaydaki tüm kusurun müteveffa küçüğe ait olduğunu savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava, davacılar desteğinin trafik kazasında ölümü sebebiyle açılan destekten yoksunluk tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri ve resen toplanması gerekli belgeler için müzekkereler yazılmış ve istenilen belgeler dosyaya sunulmuştur.
Dosya arasında olan İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında … tarafından düzenlenen 20.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda, olayda Ölen 4 yaşındaki …’ın asli kusurlu, sürücü …’mn ise kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğu belirtilmiştir. Yine ceza dosyasında alınmış olan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 19.08.2014 tarihli raporda, mevcut verilere göre sanık sürücü …’nın yönetimindeki aracıyla meskun mahalde tek yönlü yolda seyrederken ters yönde yaya kaldırımı üzerinde seyreden bisikletlinin dengesini kaybederek taşıt yoluna düştüğü, aracının sol arka teker kısırnl arıyla kafasının üzerinden geçtiği olayda kazayı önleme imkanı bulunmadığından atfı kabil kusurunun olmadığı, ölen çocuğun ise yaşı nedeniyle hal ve hareketlerinin bilincinde olmamasının olay üzerinde asli derecede etkili olduğu belirtilmiştir.
Dosya mahkememizce resen belirlenen Aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş olup bilirkişi raporunda “KUSUR DURUMU: 06/05/2013 tarihli trafik kazası tespit tutanağında, … plakalı otobüs sürücüsünün KTK 47/ 1-d maddesiluyarmca tali kusurlu olduğu bildirilmiş olduğundan, tali kusur karşılığı %25 kusur oranı kabul edilerek davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı tutarı; Davacı …ın farazi destekten … zararı toplamı: 17.474,68 TL Bakım gideri masrafı toplamı: 11.133,92 TL Net destekten yoksun kalma zararı : 6.340,76 TL, Davacı …nin farazi destekten … zararı toplamı : 18.690,42 TL Bakım gideri masrafı toplamı 11.133,92 TL net destekten yoksun kalma zararı : =7.556,50 TL, Kusura ilişkin olarak İstanbul … Asliye ceza mahkemesince alınan 20/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda;Maktül sürücü …’nın kazanın meydana gelişinde tamamen ASLİ KUSURLU OLDUĞU,Sürücü …’nın 2918 sayılı SCTK ve yönetmeliğinde belirtilen kural ihlali görülmediğinden kazanın meydana gelişinde kusursuz olduğu bildirilmiştir. b)Knsura ilişkin adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince düzenlenen 19/08/2014 tarihli raporda; sanık sürücü … yönetimindeki uraç İle meskun mahal şartlarında tek ytftılü yolda seyri sırlısında ters istikamette yaya kaldırımı üzerinde seyreden bisikletimin dengesini kaybederek taşıt yoluna düştüğü, aracın sol arka teker kısmıyla kafasının üzerinden geçtiği olayda kazayı önleme imkanı bulunmadığından atfı kabil kusuru bulunmamaktadır. Maktül çocuk sürücü …’mn kaldırım üzerinde bisiklet üzerinde seyir halindeyken dengesini kaybederek taşıt yoluna düştüğü, olayda yaşı sebebiyle bu hal ve hareketlerinin bilincinde olamamış olması olay Üzerinde asli oranda etken olmuştur.keşfe binayen bilirkişi tarafından hazırlanmış olan raporda atf edilen kusur durumu isabetli bulunmuştur. Şeklinde bildirilmiştir Davalı otobüs şoförünün kusuru olmadığından destekten yoksun kalma zararı hesap edilmemiştir. Yapılan tüm açıklamalar ve hesaplamalar neticesinde;Mahkemece usule ilişkin bilirkişi rapor alınmadığından dava dosyasındaki mevcut delil ve kusur durumunu gösteren kaza tesbit tutanağı ve ceza dosyasındaki kusur durumları nazara alınarak seçenekli rapor düzenlenmiş olup; Davacıların, farazi desteklerini uğramış olduğu trafik kazası neticesinde kaybetmeleri sebebiyle; davalı otobüs şöförü …ının trafik kaza tesbit tutanağmdaki tali (%25) kusurlu kabul edilmesi halinde talep edebilecekleri destekten yoksun kalma zararlarının toplamından bakım gideri mahsup edildikten sonra her birinin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarları: davacı …ın farazi destekten … zararı; 6.340,76 TL, Davacı …nin farazi destekten … zararı : 7.556,50 TL, Davacıların, farazi desteklerini uğramış olduğu trafik kazası neticesinde kaybetmeleri sebebiyle: davalı otot üs şoförü …nın, Ceza dosyasındaki kusur durumuna göre kusursuz olduğu kabul edilmesi hali ide, Davalı otobüs şoförünün kusuru olmadığından destekten yoksun kalma zararını davacılar talep edemeyecekler, TBK 74 maddesi uyarınca;Kusura ilişkin rapor alınması ve manevi tazminat ile delillerin takdiri ve hukuki değerlendirme sayın mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraflarca yapılan itirazlar neticesinde ek rapor hazırlamak üzere dosya bilirkişiye tekrar tevdi edilerek ek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi ek raporunda ” Mahkemece kusura ilişkin bilirkişi rapor alınmadığından dava dosyasındaki mevcut delil ve Davacılann, farazi desteklerini uğramış olduğu trafik kazası neticesinde kaybetmeleri sebebiyle; davalı otobüs şöförü …’nın trafik kaza tesbit tutaııağındaki tali kusuru nazara alınmadan kabul edilmesi halinde talep edebilecekleri destekten yoksun kalma zararlarının toplamından bakım gideri mahsup edildikten sonra her birinin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı tutarları :Davacı …ın farazi destekten … zararı toplamı : 23.299,57 TL Bakım gideri masrafı toplamı : -11.133,92 TL Net destekten yoksun kalma zararı : 12.165,65 TL, Davacı Melikenin farazi destekten … zaran toplamı : 24.920,56 TL Bakım gideri masrafı toplamı 11.133,92 TL net destekten yoksun kalma zaran : 13,786,64 TL Davacı …ın farazi destekten … zaran : 12.165,65 TL Davacı …nin farazi destekten … zararı : 13.786,64 TL ” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin …-E ve 2…-K sayılı kararında, her ne kadar İstanbul C. Başsavcılığının 08.05.2013 tarihli iddianamesi ile sanığın sevk ettiği minibüsle giderken sol kaldırımda bisiklete binen ölenin dengesini kaybedip aracın altına düşerek öldüğü gerekçesiyle taksirle ölüme neden olmaktan dava açılmışsa da, sanığın savunmasında suçu işlemediğini, 20 km hızla giderken çocuğu bisikletiyle kaldırımda tek başına gördüğünü, tam onu geçtiği sırada yan aynadan çocuğun dengesini kaybederek arabanın altına doğru düştüğünü görünce hemen frene basıp aşağı indiğini, çocuğun üzerinden tekerleğin geçtiğini gördüğünU, hemen polisi aradığım, müşteki …’mn 4,5 yaşındaki çocuğunun cam sıkılınca bisikletiyle dışarıya çıkardığını, çevrede bisiklete binecek kaldınmdan başka yer olmadığından kaldırımda ileri geri giderek bisiklete bindiğim, alışveriş için cüzdanından para çıkardığında baktığında bir gürültü duyunca dönüp baktığında sanığın aracıyla çocuğunu öldürdüğünü gördüğünü söylediği, yeminli tanık …’ın ifadesinde kahvede oturduğu sırada sanığın kullandığı aracın 30 km hızla sakağa girdiğini, az sonra gürültü gelince dönüp baktığında aracın sol arka tekerinin çocuğun kafasından geçerken gördüğünü, bisikletin kaldırımda durduğunu, annesinin 30 m geride olduğunu, tanık …’nin beyanında sanığı kullandığı araçta 15-50 Km hızla giderken bir çocuğun sol kaldırımda bisiklet sürdüğünü, çocukla aynı hizaya geldiklerinde bir ses duyduğunu, sanığın hemen aracın durdurduğunu, aşağı indiklerinde çocuğun arabanın arkasında bir ayağı kaldınmda başı ile belden yukarısının yolun içinde gördüğünü, tanık …’in ifadesinde sanığın kullandığı minibüste ön koltukta giderken sağ tarafta araçların park halinde olduğunu, tek arabalık yol olduğunu, 20 km civarında hızla giderken sol tarafta bulunan kaldırımda bir çocuğun bisikletle kendilerine doğru geldiğini, çocuğun tam hizasını geçince bir ses duyunca sanığın aracı durdurduğunu, hemen indiklerini, çocuğun yüzükoyun yolun içinde ayaklan kaldırımda ve başı kanar vaziyette gördüğünü beyan etmesi, yapılan keşiften sonra verilen bilirkişi raporunda 4yaşında kaldınmda bisiklete binen ölen çocuğun aracın geçişi sırasında dengesini kaybederek yola düştüğü, sanığın aracıyla çocuğun başının üzerinden geçtiği, olayda sanığın alması gereken tedbir olmadığından kusursuz olduğunun belirtildiği, ölenin asli kusurlu olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 19.08.2014 tarihli raporda, sanık…’nın meskun mahal şartlarında tek yönlü yolda araçla giderken ters yönde yaya kaldırımı üzerinde seyreden bisikletlinin dengesini kaybederek taşıt yoluna düştüğü ve aracın sol arka teker kısmı ile kafasının üzerinden geçtiği olaya kazayı önleme imkanı bulunmadığından kusursuz olduğu, ölen çocuğun yaşı sebebiyle bilinçli olmamasının olayda asli derecede etkili olduğunun belirtildiği, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaasında sanığın kaldınmda seyreden bisikletlinin dengesini kaybederek yola düştüğü olayda kaldırıma yakın seyreden ölen çocuğun asli kusurlu olduğu kabul edilse dahi sanığın da tali kusurlu olduğu ve bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek cezalandırılmasına karar verilmesini istemesine rağmen olayda sanığın kusursuz olduğu anlaşıldığından BERAATİNE karar verilmiştir. Anılan mahkeme kararı Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03.10.2017 tarihli İlamı İle onanarak kesinleşmiştir.
Detaylı kusur durumuna ilişkin rapor hazırlanması için dosya mahkememizce resen belirlenen üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti raporunda “. Dosyada bulunan ve olay yerini gösteren renkli fotoğrafların incelenmesinden ve tutanakla karşılaştırılmasından, kazanın meydana geldiği yolun toplam genişliği 5,5 m olup aracın seyir yönüne göre sağ kenarda park halindeki araçlar nedeniyle araca kalan net yol genişliğinin 3,8 m olduğu anlatılmaktadır. Aracın genişliğinin 2,5 m olduğu dikkate alındığında, sürücünün yolu ortalar vaziyette seyretmesi halinde kaldırıma kalacak mesafesinin 1,3/2 – 0,65 m olacağı anlaşılmaktadır. Ancak kazaya ait görüntülerden sanık sürücünün seyrine göre soldaki kaldırıma çok yaklaştığı, yolu ortalamadığı, dolayısıyla bisikletli çocuğun seyrettiği kaldırıma çok yakın seyretmesinin olayda etkili olduğu anlaşılmaktadır. Tanık ifadelerine göre çocuğun ayaklan kaldırımda bel hizasından itibaren ise yolda olduğu anlaşılmaktadır. Olay yeri inceleme formuna güre çocuğun boyu 110 cm’dir, Bel hizasından yola düştüğü belirtildiğinden, çocuğun yola girdiği mesafenin 55 cm olduğu anlaşılmaktadır. Eğer davalı sürücünün bulunduğu yolu ortalar vaziyette seyretmesi halinde kaldırıma mesafesi 65 cm olacağından çocuk yola düşse dahi çocuğa çarpmayacağı, arada 10 cm’lik mesafe katacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kazanın meydana gelişinde davalı sürücünün seyrine göre yolun sol kenarına gerekenden daha fazla yaklaştığı, çocuğu yeterli mesafeden görmesine rağmen aracım sağa doğru yanaştırarak çocukla arasında mesafe koymaya çalışmadığı, aksine hareketle sola doğru çok yaklaşarak çocuğun dengesini bozacak şekilde seyrettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle kazanın ölüm olayıyla sonuçlanmasında davalı sürücünün aracım hatalı sevk ve idare etmesinin de etkisinin olduğu anlatılmaktadır.Dosyada bulunan bilirkişi raporlarında, aracın yoldaki konumu yeterince tartışılmadığından, bu raporlarda belirtilen kanaate katılmak mümkün olamamıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre Araç manevralarını düzenleyen kurallar MADDE 67- Manevralarda aşağıdaki kurallar uygulanır. Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken taşıt yolunun sağma veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kutlananlar için tehlike ¿oturabilecek ve buniarut hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.Dava konusu olayda davacıların murisi küçük … bisikleti ile kaldırımda seyri sırasında anne ve babasının kontrolünde olması gerekirken davacıların çocuklarını yeterince koruyup kollamadıkları, 4,5 yaşındaki çocuklarım ağır vasıta seviyesinde araçların geçtiği yolun kaldırımında tek başına bisiklete binmesine izin vererek denetimsiz bıraktıkları, yanında durup dengesini kaybettiği anda tutarak kazaya uğramasını önlemedikleri anlaşıldığından, küçük …’ın ölümünde davacılar % 75 oranında asli kusurludur. Davalı sürücü … ise, kendi İfadesine göre henüz çocuğun hizasına gelmeden önce sol kaldırımda çocuğun bisiklete bindiğini görmesine rağmen yolu ortalayıp aracını kaldırımdan mümkün olduğu kadar uzaklaştırmak yerine aksine hareketle bu kaldırıma çok yakın seyrettiğinden» sevk ve idare hatası yaptığından, ancak çocuğa çarptıktan sonra aynasından bakıp olayı anlamaya çalışıp aracını durdurduğundan, çocuğun ölümünde tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığından, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından % 25 oranında tali kusurludur. Dava konusu olayda davacıların % 75 (Yüzdeyetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, Davalı sürücü …’nın olayda % 25 (Yüzdeyirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu,” şeklinde raporunu sunmuşlardır.
Netice olarak ceza dosyasında alınmış olan iki tane kusur raporu ile mahkememizce üçlü bilirkişi heyetinden alınmış olmak üzere üç adet kusur raporu bulunmakta olup, mahkememizce alınan ve küçük … bisikleti ile kaldırımda seyri sırasında anne ve babasının kontrolünde olması gerekirken davacıların çocuklarını yeterince koruyup kollamadıkları, 4,5 yaşındaki çocuklarım ağır vasıta seviyesinde araçların geçtiği yolun kaldırımında tek başına bisiklete binmesine izin vererek denetimsiz bıraktıkları, yanında durup dengesini kaybettiği anda tutarak kazaya uğramasını önlemedikleri anlaşıldığından, küçük…’ın ölümünde davacılaın % 75 asli kusurlu olduğuna ilişkin değerlendirmeler, yine aynı raporda küçük çocuğun boyu, yolun ve kaldırımın ölçüleri ve aracın enine göre yapılan değerlendirmeler dosya kapsamı ve olayın oluş şekli ile birlikte uygulama ve mevzuata göre yerinde olduğu kanaatiyle mahkememizce alınan 29/05/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporuna itibar edilmesi gerektiği anlaşılmakla bu rapor kusura esas alınmıştır.
Davacıların %75 oranında, davalı araç sürücüsünün de %25 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğinden, aktüer bilirkişinin 29/09/2016 tarihli kök raporundaki bu oranlara göre yapılmış hesaplamalar değerlendirilmiş, bilirkişi raporunun dosyaya temin edilmiş olan SGK müzekkere cevabına, sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin ilgili kolluk birimi tarafından gönderilmiş olan müzekkere cevabına, davalı sigorta tarafından gönderilmiş olan bilgi ve belgelere, mevzuata ve uygulamaya göre hazırlandığı, hükme esas alınmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış ve bilirkişi raporunda belirlenmiş olan bedeller üzerinden dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davacılar lehine tazminata destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunmuş, davacıların kusur durumu, davalı araç sürücüsünün kusur oranı, kazanın oluş şekli, davacıların çocuklarını kaybetmeleri dolayısıyla yaşadıkları ve yaşayacakları manevi üzüntü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olmadığı kuralı da göz önünde tutularak aşağıda belirtilen miktarlar ölçüsünde manevi tazminata hükmolunmuş ve neticeten ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı … yönünden dava 27/09/2018 tarihli celsede müracaaata bırakılıp işlemden kaldırıldığından HMK 150 md gereği 27/12/2018 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı … yönünden 6.340,76 TL, davacı … yönünden 7.556,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … açısından dava tarihinden itibaren, davalı … açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacı … yönünden 8.000,00 TL, davacı … yönünden 8.000,00 TL ve davacı … yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı … dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davalı …yönünden dava 27/09/2018 tarihli celsede müracaaata bırakılıp işlemden kaldırıldığından HMK 150 md gereği 27/12/2018 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına,
5-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 2.383,83 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 245,95 TL ve ıslah harcı 74,00 TL harcın mahsubu ile kalan 2.063,88 TL harcın ( davalı … 821,83 TL sinden sorumlu olmak üzere) davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,
6-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 622,40 TL, bilirkişi ücreti 1.750,00 TL olmak üzere toplam 2.372,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 41,59) 986,68 TL yargılama gideri ve peşin harç 245,95 TL ve ıslah harcı 74,00 TL olmak üzere toplam 1.306,63 TL nin ( davalı … 520,30 TL sinden sorumlu olmak üzere) davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
7-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen maddi tazminata ilişkin dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacılara ödenmesine,
8-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen manevi tazminata ilişkin dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacılara ödenmesine,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen manevi tazminata ilişkin dava değeri üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren bu davalıya ödenmesine,
10- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi

Katip

Hakim
¸