Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/745 E. 2019/263 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/745 Esas
KARAR NO : 2019/263
DAVA : Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2012
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar dava dilekçesinde özetle: Müvekkilleri ile davalı arasında … A.Ş’nin hisselerinin devrine ilişkin 12.05.2008 tarihli hisse devir protokolü imzalandığını, protokol uyarınca 31.05.2008 tarihinde resmi devir işleminin gerçekleştiğini, devir işleminden sonra şirket kayıtlarında yapılan incelemeler ve müşteri mutabakatları sonucunda devreden davalıların şirketin aktif ve pasifini olduğundan farklı gösterdiklerini, şirketin tahsili imkansız bir çok alacağının hisse devir sözleşmesine esas bilançoda tahsil kabiliyeti varmış gibi yansıttıkları ( 128 kodlu şüpheli alacaklar bölümünde takip etmeyip 120 kodlu hesapta takip ettikleri ) bazı müşteriler tarafından önceki tarihli olarak düzenlenmiş hizmet bedeli faturaların ticari kayıtları bilerek yansıtılmadığı ve tüm bu nedenlerle davacıların zarara uğradığı cihetiyle alacak ve tazminathaklarının doğduğunu , zira hisse devir sözleşmesi 5. Maddesinin 2. Paragrafında “devredenler, devredilen şirketin defter ve kayıtlarında yer almayan herhangi bir borç, çek, senet , başkaları lehine kefalet, avav vs. Herhangi bir yükümlülüğün ortaya çıkması halinde bu borç ve yükümlülüklerin sorumluluğunun devredenlere ait olacağını ve devredenler tarafından ödeneceğini müteselsilen kabul beyan ve garanti etmişlerdir. ” şeklindeki düzenleme uyarınca, kayıt edilmeyen 31/05/2008 öncesi (devir öncesi ) tahakkuk etmiş toplam 1.244.333,33 TL tutarında hizmet faturalarının olduğunu ve bu kısım için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 100.000,00 TL talep ettiklerini,
Davalıların kendileri döneminde doğmuş ancak tahsil kabiliyeti olmayan alacakların tasfiye, terk veya gayri faal firmalarda olduğu, bunların şüpheli alacak olarak kaydedilmesi gerekirken normal alacak gibi gösterildiği ve bu haliyle tahsil kabiliyeti olmayan 247.984,62 TL tespit edildiği, bunun davacıların zararına yol açtığını, bu durumun kasten yapıldığı ve şirketin mali durumu hakkında hisseleri devralan davacılara, gerçeğe aykırı bilgi vererek ve gerekli konularda açıklama yapmayarak davacıların hisseleri devralmalarını sağladıkları ,
Yine şirketin birçok borcunun da bilançoya ve ticari kayıtlara yansıtılmadığını, şirketin borç durumu hakkında davacılara hakikata aykırı bilgi vermiş oldukları ve sözleşme 7. Madde ” devir tarihi itibariyle şirket kayıtlarında yer almayan borçlardan ( zincir mağaza müşterileri ve bayilerden gelecek ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite bedeli ve bu gibi içeriklerdeki faturalar HARİÇ ) devredenlerin sorumlu olduğu düzenlenmiş olsa da ; sonradan ortaya çıkan bir kısım bu kalemleri içeren faturaların davalılarca bilerek ve kasten saklanarak davacıların kandırıldığı diyetiyle sorumlu oldukları,
Devralanlar …, …, … tasfiye halinde … Şti. Ve …Şti. Nin zararlarının tespiti ile her biri için şimdilik 1.000,00 er TL den 5.000,00 TL nin müştereken ve müteselsilen tahsilini,
Devredenlerden …, …, … ve …’ın devir tarihindeki şirketin yönetim kurulu üyesi oldukları için ayrıca TTK 553. Md uyarınca kanunen de zarardan sorumlu olduklarını, zira davalıların şirketin mali durumuna ilişkin gerçeğe aykırı bilgi ve beyanlarda bulundukları ve davacıların zararar uğramış olmaları nedeniyle sözleşme ilişkisi dolayısıyla 6098 sayılı borçlar kanununun 112 ( 818 sayılı borçlar kanunu 96 ) maddesi uyarınca oldukları gibi TTK 553. Md uyarınca da sorumlu oldukları iddiasıyla dava değerini 105.000,00 TL göstermek suretiyle alacakların devir tarihinden itibaren temerrüd faiziyle davalılardan tahsili talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacılar tarafından açılan davanın temelini teşkil eden hisse devir sözleşmesinin açık hükümlerine aykırı, hukuki mesnetten yoksun ve asılsız iddilar ile ikame edildiğini, davanın kötü niyetli olarak açılmış olduğunu, davacılar ile yapılan hisse devir protokolünün 2. Maddesinde hisselerin davacılara bedelsiz olarak devredileceği ancak resmi devirde 41.000,00 TL olarak bedel gösterileceği fakat bu miktarın davacılardan alınmayacağını kararlaştrıldı ve şirket hisselerinin bedelsiz devrinin sağlandığını,
Sözleşmenin 4. maddesinde şirketi devralanların şirket pasifinde yer alan çeklerin, çek tarihlerinde ödeyecekleri,
Sözleşmenin 5. Maddesinde ” ara bilançoda yer alan şirket pasifinden bulunan her türlü borcun, personel giderlerinin, vergi ve sigorta borçlarının şirketi devralanlara ait olacağı, bunlar için 3. Kişilerin, devredenlere başvurusu halinde bu hususun devralanlarının tekefinde bulunduğunu ve borçlardan devredenlerin sorumlu olmayacaklarını, devredenlerin bunları ödemek zorunda kalmaları halinde naklen ve defaaten devralanlarca devredenlere ödeneceğinin kararlaştırıldığını,
Yine aynı maddenin devamında” devralanlar, şirketin banka kredileri nedeniyle olan borçları davacı şirket ve devralanlar tarafından 31/12/2018 tarihine kadar ödenecek ve /veya devredenlerin daha önce bankaya vermiş oldukları her türlü kefaletler sona erdirilerek, devredenlerin iş bu krediler nedeniyle sorumlulukları ortadan kaldırılacaktır ” şeklinde hükümler bulunduğu,
Davacıları yanıltacak bilgiler verilmediği, devralanların da basiretli bir tacir titizliği ile incelemelerini yapmış olmaları gerektiğini,
Davacıların, firmanın makine, alet- edavat , markasında ve müşteri potansiyeli ile ürünün nihai tüketiciye ulaşmasında büyük bir rol oynayan mağazalarla yapılmış anlaşmalardan yararlanmak istediklerinden dolayı şirketi devraldıklarını,
Davacılara kayıtlara doğru yansıtılmadığı bildirilen hiçbir durumun olmadığını, bilanço tarihinde bulunup da kayıtlara yansıtılmayan borç varsa bundan zaten kendilerinin sorumlu olduklarını ancak bunun istisnası olan ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli gibi faturaların davacıların sorumluluğunda olduğunu ve nitelikleri gereği kayıtlara geç yansımış olabilecekleri, çoğu faturanın sözleşme tarihinden sonrasına ait olduğu bu nedenle davacıların bu yöndeki iddialarının doğru olmadığı,
Mali durum hakkında hazırlanan bilançonun gerçeği yansıtmadığı iddiasının doğru olmadığını, zira şüpheli alacakların 31/12/2007 ila 31/03/2008 tarihindeki kayıtların hemen hemen aynı olduğunu,
Davacıların hisse devir sözleşmesine aykırı davranmış olmaları nedeniyle, davalıların banka kredileri nedeniyle icra takibi ile karşı karşıya kaldıklarını ve ticari itibarları nedeniyle banka kredilerinin davalılardan …’ın ihtarnameler üzerine … Bank’a ödemek zorunda kaldığını ve halen de ödediğini, müvekkili …’ın … Bank’a ödediği bedellerin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi…esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, icra takibi başlatıldıktan sonra davacıların 2008 yılında yapmış oldukları hisse devir sözleşmesi ile kandırıldıklarından bahisle iş bu davayı ikame ettiklerini, …Bankası A.Ş tarafından … A.Ş’nin kullanılmış olduğu kredilerin ödenmemesi sebebiyle müvekkilleri aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu takip borcunun … tarafından ödendiğini ve… Noterliği 28.05.2012 tarih… yevmiye numaralı temlikname ile …’e temlik edildiğini, … tarafından temliknameye konu borca istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile davacılar aleyhine icra takibine geçildiğini, takibe itiraz edildiğini, bunun üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını,
Tüm alacakların tahsil garantisinin verilmedini ve bunun için zamana ihtiyaç olduğu, bu yöndeki iddiaların da doğru olmadığını,
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu yönünden ise öncelikle işlemin gerçekleştiği tarihin 2008 yılı olduğu bu nedenle de 6762 sayılı eski ticaret kanunu hükümlerinin dikkate alınması gerektiği ve bu hükümlerden sorumuluk davası açılabilmesi için 2 yıllık süre ön görüldüğü, davanın açıldığı tarih itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği ve bu nedenle hem Borçlar Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunları hükümlerine istinaden bir sorumluluklar bulunmadığından açılan davanın reddini talep etmişlerdir.
Birleşen İstanbul 23. ATM nin 2012/308 esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul … ATM nin … esas sayılı dosyaları bilahare mahkememizin 21/01/2019 tarihli oturumda takip edilmemiş olmaları nedeniyle dosyadan tefrikine karar verildikleri ve mahkememizin başka bir esasına kaydedildiklerini, her iki davanın itirazın iptali davası olduğu ve her birinin miktar itibariyle 6545 sayılı yasa 45 maddesi uyarınca 300.000,00 TL değerinin altında olması nedeniyle heyet tarafından değil tek hakimle bakılması gerektiğinden heyet listesinden çıkarılmış olduğu ve ilgili hakim listesine eklendiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, hem Borçlar Kanunu hem de Türk Ceza Kanunundaki yönetici sorumluluğuna dayalı alacak davasıdır.
Dava dosyasının mahkememize İstanbul (Kapatılan)…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E.sayılı dosyasından aktarıldığı görülmüştür.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları toplanan kanıtlar ve özellikle taraflar arasındak uyuşmazlık konusu olan hisse devir sözleşmesi uyarınca devredenlerin sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu olmaları halinde zararın oluşup oluşmadığı oluşmussa miktarı ayrıca şirketin aktif ve pasifinin farklı gösterilme durumu olup olmadığı ve bundan dolayı zararın oluşup oluşamayacağı ve ayrıca karşı davacının istemlerinde haklı olup olmadığı yönlerinde tüm dosya kapsamı yönünden bilirkişilerden rapor alınmıştır. Bilirkişiler 16/01/2015 tarihli raporda,
– Asıl davada, Bilanço yönünden yapılan incelemede her iki yanın serbest iradeleri ile imza altına aldıkları sözleşme ve eki olan bilançonun kabul gördüğünü, bilançoda farklılık bulunduğu konusundaki şüpheli alacakların farklı olduğu belirtilmiş olmasına karşın belirtilen şüpheli alacaklar tahsili mümkün olmayan alacaklardır. Tahsil edilmesi mümkün olmamasından ötürü farklılık göstermesi bir özellik arz etmeyeceğini, Kaldı ki her iki yanın kabul ederek özgür iradeleri ile imzalamış bulunduklarını, bundan ötürü davacıların bir talebinin olamayacağı, gizlendiği bildirilen faturalar yapılan incelemede sözleşmenin 7.nci maddesinde kabul görülen ve sonradan çıkması mümkün olan faturalar olduğunu, bu faturaların zincir mağazalar ile bayiler tarafından düzenlenen ve sözleşmede de sonradan çıkması mümkün olan olarak kabul gören ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb içeriklerle düzenlenmiş faturalardır. Yapılan inceleme neticesinde bu faturaların toplam tutarının 533.764.66 TL olduğnu, bu faturaların içinde bulunan ve ayrıcalık arzeden yani sonradan çıkması mümkün olacak hususlar içinde gösterilmeyen fiyat farkı, lojistik ve eleman desteği diye düzenlenen faturaların da bulunduğunu, bu faturaların toplamının ise 109.572.41 TL olduğunu, bu nevi faturalar sonradan çıkacak olan faturaların ne olacakları sözleşmenin 7.nci maddesinde belirtilenlerin dışında bulunduğunu, sözleşmede {ve benzerleri) denmiş olmasına göre buna dahil edilip edilmeyeceği konusunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu,
Mahkememizce bu kez tarafların rapora karşı itirazları doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler ek raporda;
Asıl dava yönünden, davacıların taleplerine göre firma bazında defter incelemesi yapılmadığı konusu doğrudur ancak bu konuda firma bazında (…, …, …,…) olmak üzere muavin kayıtlar alınarak inceleme yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, aksi halde firma bazında inceleme yapılması durumunda çok uzun süre rapor düzenlenemeyeceği, ibraz olunan muavin kayıtların da defterleri içerdiği dolayısıyla buna göre inceleme yapıldığını, Davacılar tarafından bu kez liste halinde sunulan ve davacı şirkete ait kayıtlarda yer almayan alacak beyanında bulunulduğunu, bu kez de bu firmalara ait muavin kayıtlar ile aynı şekilde davacı şirketin bu firmalarla iş ilişkisini gösterir muavin kayıtlar ve listede gözüken fatura tutarını içerir faturaların birer suretinin ibrazı gerektiğini, Bu faturaların içeriklerinin ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb olması gerektiğini, Bu hususlar davacılar tarafından yerine getirildiği takdirde daha sağlık bir çözüme gidilebileceğini,
Mahkememizce bu kez Tüm iddia ve itirazlar, ticari ilişki sorumluluklar, asıl ve birleşen davalar ve mükerrerlik iddiaları da denetlenerek; Davanın konusu, davacı tarafın talepleri mahkememizin 05/02/2015 tarihli inceleme ara kararı doğrultusunda; dava dışı 3.kişi defterlerinin yerinde incelenerek, davacı tarafın liste halinde sunduğu alacaklar konusunda yeni bir bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiştir. Bilirkişiler 26/08/2016 tarihli raporda,
Dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı … A.Ş. davalı … A.Ş.’ne ait incelenen 2008 yılları ticari defterler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
Davacı … A.Ş.’ne ait incelemeye sunulan 2008 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin e. TTK. Mad. 69 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin e. TTK. Mad. 70/6-son hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu ancak Envanter defterinin e. TTK 72. Maddesine göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olmadığı görüldüğünden, davacı şirkete ait 2008 yılına ait ticari defterlerin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu kanaatine varıldığı,
Davalı … A.Ş.’ne ait incelemeye sunulan 2008 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin e. TTK. Mad. 69 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin e. TTK. Mad. 70/6-son hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin ve Envanter defterinin e. TTK 72. Maddesine göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu görüldüğünden, davalı şirkete ait 2008 yılına ait ticari defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,
Dava dışı … .A.Ş.’ne ait incelemeye sunulan 2007 -2008 yıllarına ait Yevmiye, Kebîr ve Envanter defterinin e. TTK. Mad. 69 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin e. TTK. Mad. 70/6-son hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikimi ve Envanter defterinin e. TTK 72.4Maddesine göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu görüldüğünden, dava dışı şirkete ait 2007 – 2008 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı,
Sayın Mahkemeniz tarafından dava dışı …Stî.’ne posta yolu ile tebliğ Mazbatası gönderilerek 2007-2008 yıllarına ait ticarî defter ve kayıtların inceleme günü olan 15.06.2016 günü Saat 13:30’da mahkeme durulma salonunda hazır edilmesi hususu ihtar edildiği halde dava dışı şirket yetkililerinin inceleme günü gelmediği, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği,
Sayın Mahkemeniz tarafından dava dışı…Stl.’ ne posta yolu ile tebliğ Mazbatası gönderilerek inceleme günü olan 15.06.2016 günü Saat 13:30’da HMK 222. Md. Gereğince müvekkillerine ait ticari defter kayıt ve belgeleri ibraz etmeniz aksi takdirde defter sunmaktan kaçınmış sayılacakları hususu ihtar edildiği halde dava dışı şirket yetkililerinin inceleme günü gelmediği, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği,
Tarafımızdan Asıl dava yönünden yapılan incelemelerde;
Bilanço yönünden yapılan İncelemelerde; Her iki yanın serbest iradeleri île imza altına aldıkları sözleşme ve eki olan bilançonun kabul gördüğü, bilançoda farklılık bulunduğu konusundaki şüpheli alacakların farklı olduğu belirtilmiş olmasına karşın belirtilen şüpheli alacaklar tahsili mümkün olmayan alacaklar olup, Tahsil edilmesi mümkün olmamasından ötürü farklılık göstermesi bîr özellik arz etmeyeceği, kaldı ki her İki yanın kabul ederek özgür iradeleri İle İmzalamış bulunduğundan davacıların bu yönde bir talebinin olamayacağı kanaatine varıldığı,
Dava dosyasına sunulu belge ve verilere göre gizlendiği bildirilen faturalar yönünden yapılan İncelemelerde ise; Sözleşmenin 7.nci maddesinde kabul görülen ve sonradan çıkması mümkün olan faturalar olduğu, bu faturalar zincir mağazalar ile bayiler tarafından düzenlenen ve sözleşmede de sonradan çıkması mümkün olan/ olarak kabul gören ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb. içeriklerle düzenlenmiş faturalar olduğu, dosyaya sunulu belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde bu faturaların toplam tutarının 533.828,67 TL olduğu, bu faturaların içinde bulunan ve ayrıcalık arz eden yani sonradan çıkması mümkün olacak hususlar içinde gösterilmeyen fiyat farkı, lojistik ve eleman desteği diye düzenlenen faturalar bulunduğu, bu nevi faturalar toplamının ise 109.714,15 TL olduğu, bu nevi faturalar ve sonradan çıkacak olan faturaların ne olacakları sözleşmenin 7.nci maddesinde belirtilenlerin dışında bulunduğu, sözleşmede (ve benzerleri) denmiş olmasına göre buna dahil edilip edilmeyeceği konusunun takdir ve kararının Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Diğer yandan dosya ekindeki klasör içinde sunulan faturaların mal alışlarına ve yukarıda davalıların sorumluluklarında olan cinsleri içerdiği, sözleşmeye göre davalıların mal faturalarından sorumlu tutulmamalarından ötürü davacılar tarafından yukarıda listesi verilen ve davalıların sorumluluğunda olduğu belirtilen faturaların listede belirtildiği şekilde sınıflandırılması gerektiği, bunun nedenin ise klasörde bulunan faturaların İçerikleri itibariyle ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb. gibi hususları içermemekte olduğu, davacılar tarafından bildirilen ve raporumuz içindeki listede bulunan firmaların faturaların içeriklerinin ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb. gibi konularda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olması gerektiği, bundan ötürü raporumuz içinde belirtilen firmalara ait faturaların listede yazılı tutarı içerecek şekilde faturalarının gruplar halinde tek tek listeler halinde niteliklerinin belirtiılmesi halinde davalıların sorumlulukları tarafımızdan belirlenebileceği,
Raporumuz içerisinde belirtilen tablodaki sıraya göre toplam tutara ait faturaların ayrı ayrı ibraz edilmesi ile davalıların sorumluluğunda olduğu kabul edilen ciro İskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite iskontosu vb. gibi faturalar ve davalıların sorumlu olduğu tutarlar belirlenebileceği,
Tarafların iddia ve itirazları sunulan son dayanak kayıtlar ve davacı açıklamaları da değerlendirilmek suretiyle asıl ve birleşen dosyalar yönünden ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 21/05/2018 tarihli sundukları ek raporda,
Rapor İçerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı …A.Ş. davalı … A.Ş.’ne ait incelenen 2008 yılları ticari defterler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
Davalı yanın beyanlarından da anlaşılacağı üzere “ve benzeri” niteliğinde olan eleman desteği, lojistik destek, fiyat farkı, hizmet bedeli, yıldönümü bedeli, tediye prim, mağaza açılış bedeli, listeleme bedeli, kota primi, însert, faturalarının niteliği gereği sonradan çıkma ihtimali olan faturalar olduğu kanaatine varıldığı.
Buna ek olarak liste halinde sunulan ve saklandığı gizlendiği iddia olunan faturaların sonradan geldiğinin ispatı için. Sevk irsaliye, teslim makbuzları ile sonradan geldiğinin ispatlanması gerektiği,
Davacı tarafından buna dair evrak kayıt sunulmamış ve 2008 yılına dair evrakların sunulması ve hususun ispatlanması başından beri belirttiğimiz üzere oldukça zor olduğu, bu şekilde yapılan sınıflandırmaya dayalı olarak davacı yanın iddialarının ispatı mümkün olmadığı,
Dosyaya sunulu Muavin kayıtların ticari defter özeti niteliğinde olduğu, defter incelemesi yapılsa dahi herhangi bir değişikliğe sebep olmayacağı, söz konusu defter incelemesi ile de gizlendiği saklandığı iddia olunan faturaların gizlendiği ya da saklandığının ispat edilemeyeceği, hususları belirtilmiştir.
Davacı iddiası, davalı taraf savunmaları alınan detaylı gerekçeli, dayanaklı dosya kapsamıyla uyumlu olması nedeniyle bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alınarak davacının davasının subuta ermemiş olması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça gerek Borçlar Kanunu hükümlerine gerekse de yönetici sorumluluğu hükümlerine dayalı iddiasının subuta ermediğine kanaat getirmiştir.Zira taraflar arasındaki açık sözleşme hükümlerine göre hisselerin bila bedel davacı tarafa devredildiği, taraflar arasında sözleşme hükümleri uyarınca karşılıklı sorumlulukların belirlendiği, davalıların sorumluluklarını yerine getirmiş olmasına rağmen, davacı tarafın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi üzerine dosyamız davalılardan … tarafından icra baskısından kurtulmak üzere davacı sorumluluğunda olan banka ödemelerinin …ve …bank a yapıldığı bunun üzerine davacı tarafa rücu edildiği ve yapılan takibe davacı tarafça itiraz edildiği itiraz üzerine açılıp önce mahkemizde birleştirilen İstanbul 23. ATM nin 2012/308 ve İstanbul 6 ATM nin 2014/288 esas sayılı dosyalarında itirazın iptali davası açıldığı (bilahare dosyalar takip edilmemekten dolayı tefrik edilmiştir ) bu itirazın iptali davaları ve icra takipleri sonrasında davacı tarafın davalılar aleyhine bahse konu davayı açtığı ve davalılar tarafınca davacılara şirketle ilgili yanlış bilgi vermedikleri, herhangi bir bilgiyi gizlemedikleri davacı tarafın özellikle iddia ettiği ve sözleşme hükmüne göre uhdesinde olan sözleşmenin 7. Madde ” devir tarihi itibariyle şirket kayıtlarında yer almayan borçlardan ( zincir mağaza müşterileri ve bayilerden gelecek ciro iskontosu, raf bedeli, gondol bedeli, giriş bedeli, aktivite bedeli ve bu gibi içeriklerdeki faturalar HARİÇ ) devredenlerin sorumlu olduğu düzenlenmiş olması hükmüne binaen bilirkişiler tarafından mahkememizin takdirine bırakılan fiyat farkı, eleman desteği, lojistik destek, hizmet bedeli, yıl dönümü bedeli, tediye prim, mağaza açılış bedeli, listeleme bedeli, kota primi, insert gibi kalemler altında davacı tarafça sorumlu olmadığı iddia edilen bu kalemlerin de şirket ile müşterileri arasındaki veya ürün teşhir ve satış anlaşması kurduğu zincir mağazalardan kaynaklanan kalemlere ait olduğu ve sözleşmenin 7. Maddesinde geçen ve bu gibi hükmünün içerisine tüm bu kalemlerin de girdiğine kanaat getirmiş bundan dolayı davacının bu kalemlere dayalı kandırıldığı ve zarara uğratıldığı savunmalarına itibar edilmemiş ve yine işin niteliği gereği bu kalemlerdeki bir kısım faturaların geç yansıdığı, bu geç yansımanın işin niteliğinden kaynaklandığı ve her halukarda 7. Madde uyarınca davacı taraf sorumluluğunda olduğu cihetiyle davacı tarafın bu kısımlara ilişkin iddia ve savunmalarına itibar edilmemiş diğer tüm iddiaları yönünden iddialarının subuta ermediğine kanaat getirmiş yeniden rapor alınması yönündeki talebinin de dava dosyamıza bir katkısı olmayacağı cihetiyle yeni rapor talebi yerinde görülmemiş ve nihayetinde subut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 1.559,25 TL’den düşümü ile geri kalan 1.514,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 2.250,00 TL bilirkişi ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 11.150,00 TL ücret takdiri ile , bunun davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip