Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/467 E. 2022/821 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/467 Esas
KARAR NO:2022/821

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 26/08/2004 tarihinde …’da tersane işletmecisi olarak kurulduğunu, müvekkili şirkete … … … tarafından iki adet yat siparişinde bulunulduğunu, müvekkili şirkete yat siparişleri veren prensin adına müvekkili şirket ile irtibata davalının geçtiğini, yapılan görüşmeler sonrasında ilk yapılan yatın 88″ (26.80 metre) olacağının kararlaştırıldığını ve müvekkili şirketin yurt dışından davalı şirket tarafından gönderdiği avans sonrası bu yatın inşası için çalışmalarına başladığını, müvekkili şirkete davalı şirket tarafından avans olarak toplam 5.000.000,00 USD para transferi yapıldığını, müvekkili şirketin kendisine sipariş edilen yatı taşeron firmalarla inşasını tamamladığını ve davalıya fatura ile teslim ettiğini, davalı şirketçe müvekkili aleyhine … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, bu takibe müvekkili şirketin ortakları arasındaki anlaşmazlık ve belirsizlik nedeniyle itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, davalı tarafça kötü niyetle yapılan mal, hizmet ve ödemeler düşülmeyerek 5.412.333,00 USD üzerinden ilamsız takip başlatıldığını belirterek davanın kabulüne, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %40 tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada Türkiye Mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkilinin İngiltere’ye bağlı bir … …’da yerleşik bir şirket olduğunu, davada İstanbul Mahkemelerinin yetkili olmadığını, müvekkili şirketin ticari merkezinin İngiltere hükümranlık sınırları içersinde bulunduğundan, davaya bakmaya İngiltere Mahkemeleri yetkili olduğunu, davaya Türk Hukuku değil, İngiliz Hukuku uygulanması gerektiğini, davanın, yabancılık unsuru taşıdığını, davacı ile müvekkili arasında uygulanacak hukuk bakımından bir anlaşma da bulunmadığını, davanın İİK.72.maddesine göre açıldığını, ancak bu nevi davaların icra takibinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini, bu nedenle hak düşürücü süre içinde dava açılmadığını, hak düşürücü süre ve keza zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete kesilmiş bulunan bir fatura olmadığı gibi, müvekkili şirkete teslim edilmiş bir mal veya yat da olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen faturaların gerçeği yansıtmadığını, esasen bu faturaların, davacı şirketin ortaklarından olan Ş.Hakan Altınel’in sahte olarak oluşturduğu, geçerliliği olmayan sahte faturalar olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi müvekkili şirkete 26.80 mlik bir yat da teslim edilmediğini, dava dilekçesinde belirtilen birden çok faturanın da müvekkili şirketin cari hesabına borç olarak kaydedilmesinin hiç bir yasal dayanağı bulunmadığını, bu fatura kayıtlarına da tamamen itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine, masraflar ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalı tarafça yapılan icra takibinden dolayı borçlu olup olmadığı, varsa borç miktarı, davanın yetkili ve görevli mahkemede açılıp açılmadığı, uygulanacak hukukun ne olduğu, Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava konusu olan takip … 5. İcra Müdürlüğü, … Esas Sayılı olup, takip tarihinin 7.12.2005, alacaklının (davalı) … … and … … Ltd., borçlunun ise (davacı) … Tersanesi Limited Şirketi olduğu, talep edilen alacak miktarının 5.000.000. USD Asıl Alacak, 412.333, USD Faiz olmak üzere toplam 5.412.333. USD olduğu görülmüştür.
Yargılama devam ederken dava dışı …, davaya müdahale talebinde bulunmuş ve bu hususta dilekçe sunmuş olup, dilekçesinde özetle, şirketin ortağı ve o tarihteki müdürü olan …’ın, …’in mamelekinde bulunan ve satın alındıktan sonra, bölgenin konuttan çıkartılarak sanayi bölgesi ilanı ile hızla değer artışı olan arazisini hukuka aykırı yollardan davalı … … and … Ltd. şirketini kullanarak elde etmeye çalışmakta olduğunu, şirketin en önemli malvarlığı olan tek gayrimenkulü, şirket arazisini olduğundan daha az bedelden kurgu ile yaptığı ilamsız takip ve sonrasında icraen satışa çıkararak, yarattığı hayali alacak ile alacağına mahsuben uhdesine geçirmeyi / elde etmeyi planladığını ileri sürerek davacının yanında müdahillik talebinde bulunmuş ve müdahillik talebi mahkememizce kabul edilmiştir.
Ön inceleme duruşmasında, davalı tarafın görev, yargı hakkı bakımından dile getirdiği itirazlarının soyut ve dayanaksız olduğu, davanın İİK 72.maddeye dayalı menfi tespit davası olması nedeniyle ve davacı ile davalının tacir olmasından dolayı davaya bakmanın mahkememiz görev alanında olduğu, keza davacı tarafın ve dava konusu itibariyle ve davanın yabancı tüzel kişi olmasının dava yönünden Türk Hukuku’na tabi olmasının engel oluşturmadığı, keza davacı tarafça davalı aleyhine Türkiye’de Türk Hukuku’na göre icra takibi yapıldığı ve davanın da yapılan bu icra takibine karşı açılan menfi tespit davası olması nedeniyle ayrıca Türk Mahkemelerinin yargı hakkının bulunduğu ve uygulanacak hukukun da Türk hukuku olduğu, taraflar arasında yabancı bir ülke hukukunun uygulanacağına dair herhangi bir sözleşme bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın dava şartlarına ilişkin itirazlarının tümünün reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 02/12/2019 tarihli celse ara kararı uyarınca eksikler giderildiğinde davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya, icra takip dosyası ve ekleri dikkate alınarak detaylı, gerekçeli, denetime elverişli rapor sunulması için dosyanın bilirkişi heyetine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;
“Mali Bakımdan,
-Davacı tarafin incelenen ticari defterlerine göre, davacı tarafın davalı tarafa 662.616,80 USD borçlu olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ile 688.216,00 USD borçlu olduğunu bildirdiği,
Genel Değerlendirme Bakımından,
-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın menfi tespit davasına konu olan alacağın var olup olmadığı noktasında toplandığı,
-Davalının borcun dayanağı olan edimlerden gemi tesliminin ifa edilmediğini ileri sürdüğü, mali incelemede, Ticaret Bakanlığı … Gümrük Müdürlüğü tarafından dosya içerisine sunulan 19.06.2020 tarihli yazı ekinde, 12.05.2006 tarihli … nolu Gümrük Çıkış Beyannamesinde, 27.04.2006 tarih A- 1 nolu fatura ile “motor yat- yat adı magnum force- inşaa yeri ve yılı …/İstanbul 2006- boyu 2680 mt-eni 614 mt- derinlik 359 mt-ana makinalar iki adet … ve …- gücü 2*1500 bhp 1 adet (unıt) açıklamalı 1.800.000,00 USD bedelli ihraç edildiğinin görüldüğü, geminin teslim edildiği fatura olduğu beyan edilen 15.7.2005 tarihli faturanın 2.400.000,00 USD olduğu ancak çıkış beyannamesindeki bedelin 1.800.000,00 USD olduğu, katılma talebinde bulunan ortak … tarafından … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas Sayılı dosyasında, 21.11.2005 tarihli Ortaklar Kurulu Toplantısının İptali talepli açılan yer alan dava dilekçesinde, geminin 15.7.2005 tarihli fatura ile teslim edilmesine rağimen davacı şirketin borçlu gösterilerek 22.12.005 tarihinde haczedildiğini, KDV ve icra yoluyla satışlardan dolayı bazı ilave ödemelerin olacağını öğrenince fatura koçanlarının davacıda olması sebebiyle yeni fatura koçanı bastırıp 1.800.000,00 USD gibi düşük bir bedelle ihraç edildiğini beyan ettiği, beyanlar konusunda nihai takdirin Mahkemede olduğu,
-Davalının faturaların tebliğ edilmediğini, … tarafından oluşturulmuş sahte faturalar olduğunu beyan ettiği, …’in 5.04.2006 tarihli 03711 numaralı … 4. noteri tarafından onaylanmış fatura koçanının seri … no.lu, 27.04.2006 tarihli, 26,80 metrelik yatla ilgili 1.800.000 USD tutarındaki fatura ve seri A4 no.lu, 15.06.2006 tarihli, 26,80 metrelik yatla ilgili 1.400 USD tutarındaki faturanın şirketin o tarihteki yetkili müdürü olan … … tarafından imzalandığını ve resmi evrak niteliğinde olduğunu, bu faturaların şirketin resmi yevmiye defterine kaydedilmiş olup gelirin … Vergi Dairesi’ne resmi beyanname ile bildirildiğini, beyanname ve faturalar ile ilgili değerlendirmelerin mali incelemede yapıldığı, tekrardan kaçıırmak için burada yer verilmediği, sahtelik iddiası konusundaki değerlendirmenin uzmanlık alanımız dışında olduğu,
-Davalının geminin teslim edilmediğini, yarım bırakıldığını, bu hususun bilirkişi raporları ile sabit olduğunu beyan ettiği, dosya kapsamında geminin (26.80 m) kıymet takdirine ilişkin tespit raporları yer aldığı ancak bu raporların değerlendirilmesi hususunun uzmanlık alanımız dışında kaldığı, buna karşılık mali incelemede yukarıda yer alan gümrük çıkış beyannamesinin içeriğinin 26.8m’lik gemi olduğunun tespit edildiği,
-Katılma talebinde bulunan …’in dilekçesinde, … …’in davacı şirket tarafından yapılan/yaptırılan proje çalışmalarını hukuka aykırı yollardan ele geçirerek, oğlu ile birlikte aynı noterde Ürdün vatandaşı … … … verdikleri vekâletname ile oğlu adına … Serbest Bölgede kurulu … A.Ş.’yi 14.09.2005 tarihinde devraldığını, bu projeyi buraya transfer ederek 65 metrelik süper yatın inşasına ismi geçen tersanede başlattığını beyan ettiği, buyanlar konusunda nihai takdirin Mahkemede olduğu,
-Davacının, … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 5.412.333 USD tutarında İlamsız takip başlatıldığını, bu takibe “müvekkil şirketin ortakları arasındaki anlaşmazlık ve belirsizlik” nedeniyle itiraz edilmediğini ve takibin bu nedenle kesinleştiğini iddia ettiği, Katılma talebinde bulunan tarafından ise menfi tespit davasının dayandığı itiraz edilmemiş icra takibinin, kendisine karşı takip yapılan davacı şirketin yetkili temsilcisi (müdürü) ve %60 paya sahip ortak tarafından itiraz edilmediği için kesinleştiğini ve bu ortağın şirketin değerli taşınmazını elde etmek için bu yola başvurduğunu iddia ettiği, bu iddiaların değerlendirilebilmesi için takibin yapıldığı ve itiraz süresinin kapsadığı zaman dilimi içinde davacı şirketin ortaklık yapısı ile yetkili temsilcisinin kim olduğunun önem arz ettiği, aşağıda bu hususlara yer verildiği,
-İtiraz edilmeyen (ilamsız) takip … 5. İcra Müdürlüğü, … Esas Sayılı olup, takip tarihinin 7.12.2005 alacaklının … … and … … Ltd. eş deyişle davalı, borçlunun ise … Tersanesi Limited Şirketi olduğu,
-Takibi yapan davalı şirketin tek yetkilisinin ve %100 pay sahibi ortağının … … olduğu, … …’in takip yapan şirketteki konumuna ilişkin (esas dosyada) yer alan bir nüsha İngilizce bir nüsha Türkçe belgeye dayanılarak tespit edildiği, delil niteliği konusundaki takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 21.9.2004 tarihli belgede, (Sayın …’a hitaben yazılan) … … …’in … … … LIMİTED (… … Pazarlama ve Limited Şirketi)’nin yararlanan sahibi olduğunun ve (mülkiyet %100) olarak belirtildiği,
-Takip yapılanın … Tersanesi Limited Şirketi olduğu, Davacı şirketin, …’nin 2.9.2004 tarih ve 6127 sayılı nüshasının 489. Sayfasındaki ilana göre 26.8.2004’te tescil edildiği, Şirketin ortaklarından …’in %40, … M. …’in %60 paya sahip oldukları, … Ticaret Sicil Müdürlüğü 26.09.2019 tarihli yazısı ekinde gönderilen 27 Temmuz 2005 tarihli 6355 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 487 sayfasında, Ticaret Ünvanı … Tersanesi Limited Şirketi ünvanlı 453 sicil numaralı şirket Ortaklar kurulunun, … … …’i şirket Genel Müdürü olarak atamayı karar verdiği, kararın 18.07.2005 tarihinde tescil ve ilan edildiği,
-… 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibe itiraz edilmemiş olması karşısında, hali hazır davaya katılma talebinde bulunan …’in 16.1.2006 tarihinde … 1. İcra Hukuk Mahkemesinde, şirkete yapılan ödeme emrinin usulsüz yapılan tebligatı nedeniyle takibin iptalini talep etmişse de Mahkemenin, diğer ortak …’in şirket müdürü sıfatı olmadığı, borçlu ve alacaklı şirket bakımından … …’in her iki şirkette de pay sahibi olması nedeniyle ileri sürülen menfaat çatışması iddiasının dar yetkili icra hukuk mahkemesinde halledilmesinin mümkün olmadığı ve davacının aktif dava husumeti ehliyeti bulunmadığından reddine karar verdiği,
-… tarafından dosyaya sunuları Teslim Tesellüm Belgesi başlıklı ve 6.12.2005 tarihli belgede, “… … and … … Limited adıma ve lehine; … Ltd. Şti. aleyhine yapılacak icra takibi masraflarına mahsuben 60.000 USD (Altmışbin Amerikan Doları) tarafından nakten teslim alınmıştır. 6.12.2005 ifadesinin yer aldığı, belgenin altında Parayı teslim eden … alan ise Av. … olduğu, …’nin, 21.11.2005 tarihli Olağanüstü Ortaklar Kurulu Toplantı Tutanağına göre (m. 4), … … …, …’in oyu ile 3 yıl süre ile şirket denetçiliğine seçildiği, belgenin hukuki sonuçları konusunda nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu,
-Dosya eklerinde bulunan … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret) … nolu 25.03.2009 karar tarihli kararının bir kısmında, rapor metninde yer verilen gerekçeye dayalı olarak “birleşitirilen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası yönünden davacının davalı şirket müdürü … … … …’in müdürlükten azli talep ettiği, azil konusunun TTK nın 543. Maddesi yollaması ile TTK’nın 161. ve 162.maddesinde düzenlendiği, dosya kapsamına göre ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş birliği olanaklarının ortadan kalktığı, yönetici davalı ortağın yetkilerini ortaklık çıkarları yerine kişisel menfaatleri yönünde kullandığı konusunda mahkememizde tam bir kanaat hasıl oluştuğu, bu itibarla davalı şirket müdürünün müdürlükten azli için gerekli koşulların gerçekleştiği, Mahkememizin… esas sayılı dava dosyası yönünden davacının açmış olduğu davanın KABULÜ’NE; Davalı … … LTD. ŞTİ. ‘nin 21/11/2005 tarihli ortaklar kurul toplantısının İPTALİNE” şeklinde hüküm kurulduğu, hükmün birleşen … esas sayılı dava dosyasına ilişkin kısmın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/9287 Esas ve 2011/7010 Karar sayılı ve 9.6.011 tarihli kararı ile kesinleştiği,
-Dosya kapsamında yapılan ve yukarıda yer verilen tespitler ışığında, … … takibin yapıldığı tarihte hem alacaklı hem borçlu şirketin yetkilisi ve %100 ve %60 oranında pay sahibi olduğu ve davacı şirkete takip yapıldığı ve takibe itiraz edilmediği için kesinleştiği, diğer ortağın temsil yetkisi bulunmadığı için takibin iptali talebinin reddedildiği, … … kesinleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret) … nolu 25.03.2009 karar tarihli kararı ile ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş birliği olanaklarının ortadan kalktığı, yönetici davalı ortağın yetkilerini ortaklık çıkarları yerine kişisel menfaatleri yönünde kullandığı konusunda mahkememizde tam bir kanaat hasıl oluştuğu” gerekçesi ile şirket müdürlüğünden azledildiği görülmekle bu tespitlerin işbu davadaki menfi tespit davasına etkisi konusundaki nihai takdir Sayın Mahkemededir.” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Mahkememizin 22/11/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca bilirkişi heyetine gemi/yat işletmecisi bir bilirkişinin eklenmek suretiyle dava konusu iddia ve savunmalar kapsamında, daha önce alınan rapor ve bu rapora karşı sunulan beyan ve itirazlar da gözetilerek ek rapor alınmasına şeklinde karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda;
“Genel Değerlendirme bakımından kök rapora bir itiraz bulunmadığı görülmekle ek rapor bakımından yeni bir değerlendirme yapılmadığı, kök raporda yer verilen ancak uzmanlık alanımız dışında olduğu için incelenemeyen davalı tarafın borcun dayanağı olan yatın yapımının tamamlanmadığı ve teslim edilmediği yönündeki iddialarının ek raporda alanda uzman sayın bilirkişi tarafından yanıtlandığı, buna göre 26,80 metre boyundaki dava konusu alacağın sebebi olan inşa konusu yatın, Ticaret Bakanlığı … Gümrük Müdürlüğü’nden celbedilen Gümrük Çıkış Beyannamesi bilgilerine nazaran, 12.05.2016 tarihinde ihraç edildiği, davacı …’in %60 ortağı ve 25.08.2005 tarihinden sonra tek başına yetkili müdürü olan ve aynı zamanda davalı … … & … Co. Ltd.’in tek ortağı ve %100 hissesine sahip olan … …’in 15.07.2005 tarihli 2.480.000 USD bedelli fatura ile kendi firmasına 6 ay içinde bu ihracatı yapmadığı; ancak yatın nihayet 12.05.2016 tarihinde ihraç edildiğinin anlaşıldığı, 26,80 metrelik yatta yapılan ve eksikler bulunduğunu açıklayan tespit raporlarının tarihinin 2005 ve 2006 yılları olduğu, bu yatın ihraç işleminin ise 2016 yılında yapıldığı, geçen 10 yıl içinde eksiklerin tamamlanmış olmasının pekala mümkün olduğu, zira tamamlanmamış bir yatın ihracından bahsedilemeyeceği, Yat’a yapılan ekstra işlerin şirket defterlerinde 1.800.000 USD’lik işi yapmak için alınan faturalardan anlaşıldığı sonucuna varılmakla, yat ile ilgili kesilen 27 Nisan 2006 tarihli 1.800.000 USD’lik faturanın içeriğinin bu sebeple gümrük işlemlerinin yapılabilmesine uygun kaleme alındığı yönündeki müdahil vekilinin beyanlarına itibar edilmesi hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu sonucuna varılmıştır. Nihai takdir, Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla, görüşümüzü tetkike arz ederiz.” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Netice olarak tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu gözönüne alınarak yapılan değerlendirmeye göre; davacı tarafın, kendisine sipariş edilen gemi inşası ve gemi projesi yapılmasına yönelik ticari ilişki kapsamında 26.80 m.’lik yatın inşası ve 65 m’lik yatın proje çalışmaları karşılığında avans ödemesi yapıldığını, yatın inşaasının tamamlanıp teslim edildiğini beyan etmekte, davalı ise anılan gemi/gemilerin teslim edilmediğini iddia etmekte olup, ihtilaf ta bu ticari ilişkiden kaynaklanan icra takibi dolayısıyla borçlu olup olunmadığına ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu takibin alacaklısının davalı … … and … … Ltd. Borçlusunun davacı … Limited Şirketi olduğu, takibi yapan (davalı) şirketin tek yetkilisi ve % 100 pay sahibi ortağı … … olup, takip borçlusu (davacı) şirketin ortaklarından …’in % 40, … M. …’in %60 paya sahip oldukları, davalı … Limited Şirketi’nin Ortaklar kurulunun, … … …’i şirket Genel Müdürü olarak atadıkları bu kararın18.07.2005 tarihinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmıştır. Buna göre takip tarihinde, mahkememiz dosyası davalısı (takip alacaklısı) olan şirketin % 100 mülkiyet hakkı sahibi, … … … olup, bu kişi takip tarihinde (takip borçlusu) olan şirketin % 60 payına sahip ortağı olduğu, … … takibin yapıldığı tarihte hem aiacaklı hern borçlu şirketin yetkilisi ve %100 ve % 60 oranında pay sahibi olduğu ve davacı şirkete takip yapıldığı ve itiraz edilmediği için takibin kesinleştiği, davacı (borçlu) şirketin diğer ortağı olan …’in temsil yetkisi bulunmadığı için İcra Hukuk Mahkemesinde takibin iptali için açtığı davanın reddedildiği, … … kesinleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret) … nolu 25.03.2009 karar tarihli kararı ile “ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş birliği olanaklarının ortadan kalktığı, yönetici davalı ortağın yetkilerini ortaklık çıkarları yerine kişisel menfaatleri yönünde kullandığı konusunda mahkememizde tam bir kanaat hasıl oluştuğu” gerekçesi ile şirket müdürlüğünden azledildiği görülmüştür.
Ticari ilişkiye konu 26.80 m’lik gemi ile ilgili olarak yapılan mali incelemede Gümrük Çıkış Beyannamesinde, 27.04.2006 tarih A- 1 nolu fatura ile “motor yat- yat adı magnum force- inşaa yeri ve yılı …/İstanbul 2006- boyu 2680 mt-eni 614 mt- derinlik 359 mt-ana makinalar iki adet … ve …- gücü 2*1500 bhp 1 adet (unıt) açıklamalı 1.800.000,00 “USD bedelli ihraç edildiği belirlenmiş, buna göre 26,80 metre boyundaki dava konusu alacağın sebebi olan inşa konusu yatın, Ticaret Bakanlığı … Gümrük Müdürlüğü’nden celbedilen Gümrük Çıkış Beyannamesine göre, 12.05.2016 tarihinde ihraç edildiği, davacı …’in %60 ortağı ve 25.08.2005 tarihinden sonra tek başına yetkili müdürü olan ve aynı zamanda davalı … … & … Co. Ltd.‘in tek ortağı ve %100 hissesine sahip olan … …’in 15.07.2005 tarihli 2.480.000 USD bedelli fatura ile kendi firmasına 6 ay içinde bu ihracatı yapmadığı; ancak yatın nihayet 12.05.2016 tarihinde ihraç edildiğinin anlaşıldığı, 26,80 metrelik yatta yapılan ve eksikler bulunduğunu açıklayan tespit raporlarının tarihinin 2005 ve 2006 yılları olduğu, bu yatın ihraç işleminin ise 2016 yılında yapıldığı, geçen 10 yıl içinde eksiklerin tamamlanmış olmasının mümkün olduğu, tamamlanmamış bir yatın ihraç edilmesinin mümkün olmadığı, bu tespitlere göre müdahil vekilinin, yat ile ilgili kesilen 27 Nisan 2006 tarihli 1.800.000 USD’lik faturanın içeriğinin bu sebeple gümrük işlemlerinin yapılabilmesine uygun
kaleme alındığı yönündeki beyanlarının soyut beyanlar olarak kaldığı kanaati ile itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca, tamamlanıp ihracı yapıldığı belirlenen yat için belirlenen 1.800.000,00 USD lik alacak miktarı yönünden davacı tarafın davalıya borçlu olmadığı kanaaatine varılmış, ayrıca
davacı tarafın, icra takibi öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname vs bilgi belge bulunmadığından, icra takibinde talep edilen 412.333,00 USD işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığı anlaşılmış olup toplam 2.212.313,00 USD lik kısım yönünden davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Takipteki işlemiş faiz ve 1.800.000,00 USD lik kısım dışında kalan alacak miktarlarına ilişkin olarak, faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair belgelerin bulunmaması, bu faturalar ile ilgili vergi dairesi kayıtlarında bir tespit yapılamamış olması da gözetilerek borçlu olunmadığının ispatının yapılamadığı kanaati ile bu miktarlar yönünden borçlu olunmadığı iddiası mahkememizce kabul görmemiş, fazlaya ilişkin bu kısımlar yönünden red kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının … 5. İcra Müdürlüğünün (…. İcra Dairesinin) … esas sayılı takip dosyasında talep edilen (5.000.000,00 USD asıl alacak ve 412.333,00 USD faiz) alacak kalemlerinden 1.800.000,00 USD asıl alacak ve 412.333,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.212.333,00 USD’lik kısmından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 301.070,16 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 161.352,25 TL harcın mahsubu ile kalan 139.717,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 535,40 TL, bilirkişi ücreti 5.300,00 TL olmak üzere toplam 5.835,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 40,87) 2.384,92 TL yargılama gideri ve 161.352,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 163.737,17 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 276.148,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 301.750,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/09/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza