Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/371 E. 2018/612 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/371 Esas
KARAR NO : 2018/612

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/08/2012
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ve imzalanan sözleşme uyarınca döviz cinsinden yapılan satışlarda ödemenin de döviz cinsinden yapılması gerektiğinin belirlendiğini, yapılan satış sonucu 26/01/2011 tarihili, 171.100,00-Euro bedelli fatura kesildiğini, davalı tarafça sözleşmeye aykırı olarak ödeme yapıldığını, Türk Lirası olarak yapılan ödemenin, ödeme günündeki TCMB kuru üzerinden Euro’ya çevrilerek yapılması gerektiğinin kabul edildiğini, bu nedenle yapılan ödemeler sonrasında davalının müvekkiline 9.054,00-Euro asıl bakiye borcunun bulunduğunu, ödemenin gecikmesi halinde aylık %3 gecikme tazminatının ödeneceğini, ödeme yapılması için noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini fakat buna rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için … 33. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %40’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından ödemelerin yapıldığını, ödeme yapılması sırasında davacının hesabına 70.000,00-TL’nin EFT olarak gönderildiğini ve TCMB’nin döviz satış kurunun baz alındığını, ayrıca 272.000,00-TL bedelli çekin teslim edildiğini ve 18.045,73-TL’nin de EFT ile gönderildiğini, müvekkilinin sözleşme edimlerini yerine getirdiğini ve davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacının %40’tan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.054,00 Euro asıl alacak, 39,07 Euro işlemiş faiz, 543,24 Euro gecikme zammı olmak üzere toplam 9.636,31-Euro üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki jeneratör satış sözleşmesi kapsamında davalının fatura bedelini ödeyip ödemediği, varsa ödemeyen bakiye bedel ile gecikme tazminatından davalının sorumlu olup olmadığı, bu bedellerin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılması için İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimata, davacının 2011 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defterine işlenen muhasebe fişleri ile muhasebe fişlerine işlenen mal alış ve satış faturalarının birebir uyumlu olduğu, satış faturaları ile sevk irsaliyelerinin miktar ve tarih olarak uygunluk gösterdiği, davalının iddia ettiği gibi ödemelerin sözleşmenin 7.2 maddesine göre hesap edilmesi halinde davalının 286,80 TL kalan ödeme tutarı ve 96,05 TL faiz olmak üzere toplam 382,85 TL borcu olduğu, davacının iddia ettiği gibi ödemelerin sözleşmenin 8.C maddesine göre hesap edilmesi halinde davalının 22.354,40 TL borcu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Hakan Kıvanç tarafından düzenlenen 13/03/2014 tarihli kök raporda ve bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 04/09/2014 tarihli 1.ek raporda ve 24/08/2015 tarihli 2.ek raporda özetle; davalının 2011 yılı yevmiye defterinin açılış tasdikinin yapıldığı, kapanış tasdikinin bulunmadığı, bu nedenle davalı lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya borcu olmadığı, sözleşmenin 7. ve 8. maddelerinin dövize bağlı ödemelerin TL sına çevrilmesinde dikkate alınacak kuru ifade etmesine karşın, Türk Lirası olarak yapılan ödemelerin ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin 7. maddedeki TL çek ile yapılacak ödemenin “mal teslim tarihindeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru esas alınarak” hükmü haricinde hiçbir açıklayıcı hüküm içermediği, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. ve 8. maddelerinde iki ayrı çelişkili hükmün yer alması nedeniyle bu iki maddeden birinin dikkate alınması gerektiği, borçlu lehine yorum yapma ilkesi ve sözleşmedeki muğlak olan hükümlerin sözleşmeyi kaleme alan taraf aleyhine yorumlanması ilkesi dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinin esas alınarak bir hesaplama yapılması gerektiği, bu itibarla yapılan hesaplamalarda 18/01/2011 tarihli 70.000 TL ve 28/06/2011 tarihli 18.045,73 TL için “Ödeme” başlıklı 7. maddesindeki “Not 1) Dövize bağlı ödemelerde, fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası Euro döviz satış kuru dikkate alınarak TL’sına çevrilerek belirleneceği” maddesi esas alınarak, çek ödemesi için sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 7.maddesindeki “mal teslim tarihindeki TC Merkez Bankası Euro döviz satış kuru dikkate alınarak TL’sına çevrilerek belirleneceği” hükmü esas alınarak hesaplama yapıldığı, buna göre, kök raporda da ifade edildiği üzere, davacının 171.100 Euro tutarındaki mal bedeline istinaden, davalı tarafından 360.045,73 TL karşılığı 169.220,71 Euro ödeme yapıldığı, bu itibarla davacının takip ve dava tarihi itibariyle 1.879,29 Euro bakiye alacağının kaldığı, davacının 1.879.29 Euro asıl alacağının takip tarihi olan 08/12/2011 itibariyle Türk Lirası karşılığının 4.614,21 TL ve dava tarihi olan 07/08/2012 itibariyle Türk Lirası karşılığının 4.158,49 TL olduğu, ihtarnamenin davalıya hangi tarihte tebliğ edildiği tespit edilemediğinden temerrüt tarihinin belirlenemediği, bu nedenle faiz hesabı yapılamadığı belirtilmiştir.
Alınan raporlara yönelik itirazlar nedeniyle, sözleşme hükümleri de değerlendirilerek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişiler … ve …’e tevdiine karar verilmiş ve bilirkişi heyetince düzenlenen 12/08/2016 tarihli raporda, taraflar arasında akdedilen 14/01/2011 tarihli sözleşmenin 7. Maddesinde, “34.220 Euro nun sözleşmenin imzalanmasına müteakip 3 (üç) gün içerisinde banka havalesi ya da EFT ile döviz olarak” ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve 18/01/2011 tarihinde EFT yoluyla 70.000,00 TL ödendiği, sözleşmenin aynı maddesinde “136.880 Euro’luk ödemenin Euro bazında olacağı, karşılığı sevk tarihine müteakip 90 gün vadeli, mal teslim tarihindeki TCMB döviz satış kuru esas alınarak TL çeki ile yapılacağı” ve devamında “dövize bağlı ödemelerde fiili ödeme tarihindeki TCMB satış kuru dikkate alınarak TL’ye çevrileceği” ifade edildiği, davalı … Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından 27/01/2011 tarihinde keşide edilen … numaralı ve 4.174,84 TL tutarlı kur farkı faturasının açıklamasının “67491 nolu faturadan doğan kur farkı” şeklinde olduğu, faturada sevk tarihi olan 20/01/2011 ile fatura tarihi olan 26/01/2011 arasındaki kur farkı hesaplandığı, bu faturanın davacı tarafından icra dosyasına sunulmuş olup davacı tarafın da kabulünde olduğu, davacı …Ş ödemenin sözleşmeye göre Euro cinsinden yapılması gerektiği ve 9.054,00 Euro’luk bakiye borcun ve aylık % 3 gecikme cezasının tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi için Davalı … Dış Tic. Ltd. Şti.’ne … 5. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarını gönderdiği ve ihtarnamenin 15/09/2011 tarihinde davalı çalışanı … tarafından tebliğ alındığı, buna göre tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde borcun ödenmesi talep edildiğine göre davalının 19/11/2011 tarihi itibariyle bakiye alacak için temerrüde düştüğü (TBK m. 117/II, BK m. 101/II). Ayrıca dava dilekçesi ve ihtarnamede belirtilen aylık % 3 lük gecikme tazminatının talep edilmesine dayanak oluşturan 15/11/2011 tarihli revize fiyat teklifi başlıklı belge taraflar arasında kurulmuş bir sözleşme hükmünde olmadığından aylık % 3’lük oranın uygulanması ise mümkün olmadığı, bu nedenle, somut olayda temerrüt faizi oranının, TBK m. 120/II doğrultusunda 3095 sayılı kanuna göre belirlenmesi gerektiği, davalı tarafından 18/01/2011 tarihinde EFT yoluyla ödenen 70.000,00 TL’nin bu tarihteki TCMB satış kuru 2,0545 olduğundan 34.071,55 Euro’ya karşılık geldiği, sözleşme hükümlerine göre 244/01/2011 tarihinde 30/04/2011 tarihli ve 272.000,00 TL tutarlı çek teslim edildiği, sözleşme hükümlerine göre verilen çekin fiili ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken sevk tarihindeki kur ile hesaplama yapılmasının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede 136.880 Euro’luk ödemenin “Euro bazında olacağı” ve “dövize bağlı ödemelerde fiili ödeme tarihindeki TCMB satış kuru dikkate alınarak TL’ye çevrileceği” açıkça ifade edildiği, çekin düzenlendiği tarihte, fiili ödeme tarihindeki kurun bilinmesi mümkün olmayacağından “mal teslim tarihindeki TCMB döviz satış kuru” esas alınarak çek tutarının belirleneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 8-C maddesinde durum daha açık hale getirilerek “dövize bağlı ödemelerde, malzeme teslim tarihindeki TCMB döviz satış kuru esas alınarak, çek/çekler vade tarihindeki TCMB döviz satış kuru dikkate alınarak TL’ye çevrileceği, doğabilecek farkların karşılık kur farkı faturam kesilerek hesabın sıfırlanacağı”’ ifade edildiği, 30/04/2011 keşide tarihli vc 272.000,00 TL tutarlı çek, keşide tarihini takip eden ilk iş günü olan 02/05/2011 tarihli TCMB döviz satış kuru 2,2537’den çevrildiğinde 120.690,42 Euro’ya karşılık geldiği, 28/06/2011 tarihinde de EFT yoluyla 18.045,73 TL ödenmiş olup bu tarihteki TCMB döviz satış kuru olan 2,3415 oranından karşılığının 7.706,91 Euro olduğu, bu durumda davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde davacının bakiye alacağının 8.631,12 Euro olduğu, 19/11/2011 temerrüt tarihinden 08/12/2011 takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 40,44 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur. Aynı bilirkişi heyetince düzenlenen 16/02/2018 tarihli ek raporda ise sadece hesaplama yönünden değişikliğe gidilmiş, hesaplamalarda efektif satış kuru kullanılması gerekirken sehven satış kurunun baz alındığı, efektif satış kuruna göre hesaplama yapıldığında 18/01/2011 tarihinde EFT yoluyla ödenen 70.000,00 TL’nin bu tarihteki TCMB satış kuru 2,0576 olduğundan 34.020,22 Euro’ya karşılık geldiği, 30/04/2011 keşide tarihli vc 272.000,00 TL tutarlı çek, keşide tarihini takip eden ilk iş günü olan 02/05/2011 tarihli TCMB döviz satış kuru 2,2571’den çevrildiğinde 120.508,62 Euro’ya karşılık geldiği, 28/06/2011 tarihinde de EFT yoluyla 18.045,73 TL ödenmiş olup bu tarihteki TCMB döviz satış kuru olan 2,3450’den çevrildiğinde 7.695,41 Euro’ya karşılık geldiği, bu durumda davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde davacının bakiye alacağının 8.875,75 Euro olduğu, 19/11/2011 temerrüt tarihinden 08/12/2011 takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 41,58 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
Taraflar arasında 14/01/2011 tarihli Jeneratör Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin “Teslimat” başlıklı 5. Maddesinde; “Sözleşmenin her iki tarafça imza edilmesinden sonra avans ödemesinin zamanında alınması şartıyla, 25 Ocak 2011 tarihi içerisinde Kartal Kızılay Hastanesi Şantiyesinde çalışır vaziyette teslimatının yapılacaktır.”, Sözleşmenin “Fiyat” başlıklı 6. Maddesinde; 145.000 Euro toplam jenerotör bedeli, 26.100 Euro %18 KDV bedeli, genel toplam 171.100 Euro.”, Sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 7. Maddesinde; “34.220 Euro sözleşmenin imzalanmasını müteakip 3 gün içerisinde banka havalesi ya da EFT ile döviz olarak banka hesap numaralarından birine ödenecektir. 136,88 Euro ödeme Euro bazında olup, karşılığı sevk tarihine müteakip 90 gün vadeli mal teslim tarihindeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru esas alınarak TL çeki ile ödenecektir. Not 1-) Dövize bağlı ödemelerde, fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası Euro Döviz Satış Kuru dikkate alınarak TL’sına çevrilerek belirlenecektir. Not 2-) Fiili ödeme tarihinde oluşabilecek kur farkları için 8.E maddesi uygulanacaktır. Not 3-) Bütün çekler jeneratör grubu sevk olmadan 1 (bir) gün önce teslim alınacaktır.”, Sözleşmenin “Diğer Şartlar” başlıklı 8. Maddesinde; A)Yukarıda %18 olarak hesaplanan KDV tutarı, fatura düzenleme tarihindeki esas olan KDV oranı dikkate alınarak yeniden hesaplanıp, KDV bedeli o oran üzerinden tahsil edilerek, faturada söz konusu orana göre düzenlenecektir. B)Ödemelerin vadeli olması durumunda tarafımızca yapılacak olan kredi araştırmasının olumsuz olması durumunda işbu protokol geçersiz olacaktır. C)Dövize bağlı ödemelerde, malzeme teslim tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru esas alınarak, çek/çekler vade tarihindeki TCMB Euro Döviz Satış Kuru dikkate alınarak TL’ye çevrilerek belirlenecektir. Doğabilecek fark/farklar karşılıklı olarak (+) ya da (-) olarak gününde tahsil edilip, ödeme/ödemeler sonunda kur farkı faturası kesilerek hesap sıfırlanacaktır. D)İş bu satış sözleşmesi taraflarca imzalandıktan sonra satın alan firmanın haklı bir sebep olmaksızın vazgeçmesi ve protokol hükümlerini bu nedenle yerine getirmemesi halinde protokol bedelinin %10’u oranında miktarı cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmış ve sözleşme taraflarca imzalanmıştır.
15/01/2011 tarihli Revize Teklif Mektubunda ise “ödeme” başlığında “Siparişte …. Mal bedelinin %20’si karşılığı nakit TL/EURO olarak kamyon üstü teslimattan önce …. Mal bedelinin %80’i karşılığı 90 gün vadeli şirket EURO/TL çeki ile tarafınızdan yapılacaktır. Kur çevrimi ödeme günlerindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden yapılacaktır. Ödemenin EURO para cinsinden yapılması esastır. Herhangi bir nedenle ödemenin TL olarak yapılması durumunda ödemenin yapıldığı TL çekin tahsil edildiği tarih ile fatura üzerinde yazılı kur arasında oluşabilecek (+) veya (-) kur farkları taraflarca fatura edilecektir. Hesaplanan kur farkına fatura üzerinde yazılı oranda katma değer vergisi ilave edilecektir. Hesaplanan kur farkı ve katma değer vergisi fatura tarihinden itibaren (7) gün içinde ödenecektir. Alıcı herhangi bir nedenle makine alımından vazgeçtiği takdirde, siparişte ödenen miktar ile ilgili hiçbir hak talebinde bulunamayacak ve söz konusu rakam satıcı tarafından irat kaydedilecektir. Ödemelerin gecikmesi durumunda TL cinsinden aylık %3 temerrüt faizi tahakkuk ettirilecektir”, “opsiyon” başlığında ise “Teklifimiz 17/01/2011 tarihi mesai bitimine kadar yazılı teyit verilmesi ve ödeme ile ilgili şatların yerine getirilmesi ile kabul edilmiş sayılır.” düzenlemelerine yer verildiği ancak davalı tarafından verilen yazılı bir teyidin bulunmadığı belirlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, alınan raporlar, takip dosyası ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 14/01/2011 tarihli Jeneratör Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7. Maddesinde ödemelerin ne şekilde yapılacağının açıklandığı ve aynı maddede “Not 2-) Fiili ödeme tarihinde oluşabilecek kur farkları için 8.E maddesi uygulanacaktır.” şeklinde düzenlendiği ancak sözleşmenin 8.E maddesinin olmadığı, 8.C maddesinde ise “Dövize bağlı ödemelerde, malzeme teslim tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru esas alınarak, çek/çekler vade tarihindeki TCMB Euro Döviz Satış Kuru dikkate alınarak TL’ye çevrilerek belirlenecektir. Doğabilecek fark/farklar karşılıklı olarak (+) ya da (-) olarak gününde tahsil edilip, ödeme/ödemeler sonunda kur farkı faturası kesilerek hesap sıfırlanacaktır.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği, bu kapsamda hükme esas alınan 16/02/2018 tarihli ek raporda 18/01/2011 tarihinde EFT yoluyla ödenen 70.000,00 TL’nin bu tarihteki TCMB satış kuru 2,0576 olduğundan 34.020,22 Euro’ya karşılık geldiği, 30/04/2011 keşide tarihli vc 272.000,00 TL tutarlı çek keşide tarihini takip eden ilk iş günü olan 02/05/2011 tarihli TCMB döviz satış kuru 2,2571’den çevrildiğinde 120.508,62 Euro’ya karşılık geldiği, 28/06/2011 tarihinde de EFT yoluyla 18.045,73 TL ödenmiş olup bu tarihteki TCMB döviz satış kuru olan 2,3450’den çevrildiğinde 7.695,41 Euro’ya karşılık geldiği, bu durumda davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde davacının bakiye alacağının 8.875,75 Euro olduğu, 19/11/2011 temerrüt tarihinden 08/12/2011 takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 41,58 Euro olduğunun hesap edildiği belirlenmiş olmakla, davacının 8.875,75 Euro asıl alacak ve takip dosyasındaki talebi doğrultusunda 39,07 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.914,82 Euro alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının takip talebinde ayrıca gecikme zammı talebi mevcut ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadığı ve 15/01/2011 tarihli Revize Teklif Mektubuna ilişkin davalı tarafından verilen yazılı bir teyidin olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, kabul ve reddedilen miktarlar yönünden tarafların takip ve itirazlarında tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunun söylenemeyeceği, alacağın yargılama neticesinde belirlendiği ve likit olmadığı kanaatine varıldığından tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/10710 Esas, 2016/3724 Karar sayılı; “…Hükümde tahsiline karar verilen yabancı para alacağının, karar tarihi itibarıyla TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı üzerinden nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, bu kurala uyulmadan yapılan vekalet ücreti hesabı doğru olmamıştır.” şeklindeki ilamı gereğince (21/06/2018 tarihi TCMB Euro efektif satış 5,5014) hesaplamalar yapılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 8.875,75 EURO asıl alacak ve 39,07 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.914,82 EURO üzerinden devamına,
2-Asıl alacak 8.875,75 EURO ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Tazminat isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 3.350,19-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 351,80-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.998,39-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 24,45-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 3.788,00-TL olmak üzere toplam 3.812,45-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.527,00-TL yargılama gideri, peşin yatan harç gideri 351,80-TL ki toplam 3.878,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.744,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibarinden 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.21/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza