Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/346 E. 2020/635 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/346 Esas
KARAR NO:2020/635

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/12/2010

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
…ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:30/12/2011
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, Rekabet Kurumunun 05/03/2009 tarih, … ve … sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurumunun internet sitesinde yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından 2002/2 sayılı tebliğde tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını kamuoyuna açıkladığını bildirdiğini, buna göre sözleşmelerin belirtilen süreleri aşan kısmı, 4054 sayılı kanunun 4.maddesine aykırı hala geldiğini ve aynı kanunun 56.maddesi gereği geçersiz sayıldığını, 4054 sayılı kanunun 56. Maddesinde Borçlar Kanununa yapılan gönderme gereğince sözleşmelerin geçersiz kalan süresine ilişkin olarak yerine getirilmiş edimlerin geri istenilmesi konusunda Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme halinde iadenin kapsamını belirleyen 63 ve 64.maddelerinin uygulanacağını, davalı şirket ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesi ve bununla ilintili sözleşmeler, Rekabet Kurumunun sözü edilen kararları ve Rekabet Kurumunun duyurusu nazara alınarak azami hadde indirme ilkesi gereğince dikey ilişkinin sonlandığı tarihe kadar rekabet kurumunun tebliğinde yer alan muafiyetten yararlanabildiğini, bu tarihten sonraki süreler bakımından geçersiz hale geldiğini, Rekabet Kurumunun öngördüğü şekilde dikey ilişkinin sonlandırılması suretiyle bayilik sözleşmesi ve bağlı tüm sözleşmelerin birlikte ve ön görülen zamandan önce neticelendirilmesi sonucunda 9.838,91-TL terkin harcı ve 4.136,27-TL bayi içinde yapılan inşaat vs.işlem bedelinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan terkin işlemi sırasında ihtirazi kayıtta bulunmadıklarını, bu nedenle terkin harcının iade edilemeyeceğini, ayrıca firmada davacıya ait hiçbir mal ve ekipman bulunmadığını, maddi değer de katmadığını, bu yüzden inşaat bedelinin de istenemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:Davacı vekili birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, Rekabet Kurumunun 05/03/2009 tarih, … ve … sayılı kararlarına istinaden Rekabet Kurumunun internet sitesinde yayınlanan duyuru ile akaryakıt sektöründe bayilik sözleşmeleri ile bağlantılı olarak yapılan intifa ve benzer etkiye sahip ekipman, kredi, kira gibi ayni ve şahsi hakları içeren sözleşmelerin rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür anlaşmaların varlığı halinde beş yılı aşan süreler bakımından 2002/2 sayılı tebliğde tanınan muafiyet koşullarının ortadan kalkacağını kamuoyuna açıkladığını bildirdiğini, buna göre sözleşmelerin belirtilen süreleri aşan kısmı, 4054 sayılı kanunun 4.maddesine aykırı hala geldiğini ve aynı kanunun 56.maddesi gereği geçersiz sayıldığını, 4054 sayılı kanunun 56. Maddesinde Borçlar Kanununa yapılan gönderme gereğince sözleşmelerin geçersiz kalan süresine ilişkin olarak yerine getirilmiş edimlerin geri istenilmesi konusunda Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşme halinde iadenin kapsamını belirleyen 63 ve 64.maddelerinin uygulanacağını, davalı şirket ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesi ve bununla ilintili sözleşmeler, Rekabet Kurumunun sözü edilen kararları ve Rekabet Kurumunun duyurusu nazara alınarak azami hadde indirme ilkesi gereğince dikey ilişkinin sonlandığı tarihe kadar rekabet kurumunun tebliğinde yer alan muafiyetten yararlanabildiğini, bu tarihten sonraki süreler bakımından geçersiz hale geldiğini, Rekabet Kurumunun öngördüğü şekilde dikey ilişkinin sonlandırılması suretiyle bayilik sözleşmesi ve bağlı tüm sözleşmelerin birlikte ve ön görülen zamandan önce neticelendirilmesi sonucunda müvekkili tarafından yapılan sabit yatırım bedeli ile geçersiz ve kullanılmayacak sözleşme süresine karşılık gelen kısmı toplamı olan 865,09-TL ve cari hesap alacağı olan 15.168,54-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, davacı akaryakıt dağıtım şirketi ile davalı bayi arasındaki bayilik sözleşmesinin son bulmasından kaynaklanan sabit yatırım ve intifa hakkı terkin harcına yönelik alacak istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise; davacı akaryakıt dağıtım şirketi ile davalı bayi arasında bayilik sözleşmesinin son bulmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dava dilekçeleri, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları kapsamında davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış olup, talimat ile alınan raporda özetle; davalı malikin üzerine davacı tarafından tesis edilen intifa hakkının davalı lehine terkin edilebilmesi için Harçlar Kanunu uyarınca mükellef olan davalı tarafından ödenmesi gerektiği halde davacı tarafından ödenen 5.799,95 TL harç bedeli ile yine aynı işlem nedeniyle davacı tarafından döner sermaye olarak ödenen 135,00 TL için davalıya rücu edilebileceği, davacı tarafından davalı adına ödendiği belirtilen ve faturaları ibraz edilen harcamaların ise davalının defter ve kayıtlarında bulunup bulunmadığının tespiti için davalının 2003, 2006 ve 2010 yılı defterlerinin de incelenmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 16/05/2013 tarihli celse ara kararı ile alınan talimat raporu da değerlendirilerek tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının da incelenerek rapor tanzimi için birleştirici rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı tarafın dava konusu yatırım bedeline dayanak oluşturan yatırımları yaptığı ve sözleşmenin feshedildiği tarih itibariyle davalı açısından ekonomik değer taşımakla sebepsiz zenginleşme oluşturduğu hususu tespit edilemediğinden, davacının bu yöndeki iddiasını kanıtlayamadığı, dolayısı ile yatırım bedelinin iadesine ilişkin talebin yerinde olmadığı, davacı tarafından intifa hakkının terkini nedeniyle maliki davalı şirket lehine ödenen 5.799,75 TL harç bedeli ile yine aynı işlem nedeniyle davacı tarafından döner sermaye olarak ödenen 135,00 TL olmak üzere toplam 5.934,75 TL’nin davalı şirket tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, birleşen dava yönünden; Kasım ve Aralık ayı otomasyon bakım bedeli faturalarının davalıya tebliğ edildiğine dair belge sunulmadığı, davacının 914,22 TL élik bu bedeli talep edemeyeceği, 26/12/2008 tarih ve 14.254,32 TL’lik faturanın davalı şirket adına belediyeye ödenen emlak vergisi olduğu ileri sürülerek sunulan bu miktara yönelik banka işlem dekontunda davalı şirket adına emlak vergisi ödemesi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı, davalı şirket adına düzenlenmiş emlak vergisi tahakkuk belgesi de ibraz edilmediği bu sebeple bu talep yönünden alacaklı olduğu sonucuna varılamadığı görüşleri bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor alınmış, sunulan ek raporda da kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Mahkememizce 23/06/2015 tarihli celse ara kararı ile … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak resen seçilecek bir inşaat mühendisi marifeti davaya konu taşınmaz üzerinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle kalıcı teknik yatırımların yerinde belirlenmesi suretiyle, davacı iddiasına konu kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, başka bir deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı, değer kattığının, yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunlardan davacının kendi marka değerini korumaya ve artırmaya yönelik giderler bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu, sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımların olup olmadığı ve varsa miktarı, eğer yatırımlar yukarıdaki iki halde belirtilen yatırımlardan değil ise intifa hakkının tapudan terkin tarihi itibariyle yatırımların taşınmaza kattığı değerin tespiti ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre faturaya konu malların amortisman sürelerinin terkin tarihi itibariyle dolup dolmadığının tespiti, kabul anlamına gelmemek kaydıyla intifa bedelinin güncellenmemiş değerine göre terkin tarihi itibariyle davacı tarafından ödenen intifa bedelinin arda kalan kısmının tespitinin yapılması açısından bilirkişi raporu aldırılmasına karar verildiği, talimat mahkemesince alınan raporda özetle; 4 adet tankın dava terkin ve keşif tarihleri itibari ile değerleri bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazlarının da değerlendirilmesi ve heyete mali müşavir ve sektör bilirkişisi de eklenmek suretiyle ek rapor tanzimi için yeniden … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, alınan heyet raporunda özetle; akaryakıt tankları ile ilgili değeri terditli olarak hesaplanmış olup; sabit yatırımın davacı şirket envanterinde gösterildiği 2004 yılından sözleşmenin sona erdiği 2010 yılı sonuna kadar davacı lehine amortisman ayrıldığından ve davacı bu amortisman tutarını gider olarak göstererek gelirinden mahsup ettiğinden, davacı sabit yatırımının 2010 yılı sonu itibari ile 7 yıllık amortisman tutarından arındırılmış net defter değerinin 3.051,60 TL olarak, akaryakıt tanklarının kurulu olarak rayiç değerinin yıpranma payı ile güncel değerinin terkin tarihi itibari ile 34.000,00 TL olarak hesaplandığı ancak mevcut piyasa koşulları ile tankların 2. El değerinin ise 16.000,00 TL olduğu, bu değerden davacının talep edebileceği tutarın ise yine pay olarak 3/10 nispetinde yani 4.800,27 TL olduğu davacının talebinin ise 4.136,27 TL ile sınırlı olduğu, tankların mevcut durumu ile hurda değerinin ise demir fiyatları ile 10.200,00 TL bu tutarında yine kıstelyevm hesaba göre 3.060,00 TL olacağı, birleşen dava yönünden ise; davalının bahse konu tesis üzerinde faaliyetine devam etmesi sebebiyle otomasyon altyapı bedeli ve betonlama bedeli olarak 327,59 TL’nin davacı tarafından talep edilebileceği görüşleri bildirilmiştir.
Taraflar arasında 15/12/2004 tarihli bayilik sözleşmesi akdedildiği ve bayilik faaliyetinin sürdürülmesi için tesisin faaliyetini sürdürdüğü davalı bayinin maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde davacı akaryakıt dağıtım şirketi lehine 17/07/2005 tarihinde 20 yıl süre ile kurulan 5 yıldan uzun süreli intifa hakkının Rekabet Kurumunun 18/09/2005 tarihinden önce yapılıp da beş yılı aşan sözleşmeler bakımından 18/09/2010 tarihine kadar , 18/09/2005 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin süresi ne olursa olsun yapıldıkları tarihten itibaren muafiyet koşullarının rekabet yasağının süresinin fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacak olması sebebiyle beş yıl süre ile sınırlandığı bu sebeple taraflar arasındaki dikey anlaşmanın son bulduğu, davacı tarafından davalı bayinin mülkiyetinde olan taşınmazdaki intifa hakkının davalı lehine terkin edildiği dosya kapsamındaki tapu resmi senedinden anlaşılmaktadır. Asıl dava ile davacı tarafından talep edilen alacak kalemlerinden olan terkin harcının dosyaya sunulan vergi tahsil alındısından 5.799,75 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl davada terkin harcı talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; vergi dairesi tahsil alındı belgesine göre davacı tarafından 5.799,75 TL terkin harcının ödendiği sabit olup, tapudan celbedilen resmi evraklarda davacı tarafından intifa hakkından bedelsiz olarak feragat edildiği bu sebeple bedelsiz feragat durumunda işleme konu taşınmazın genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden az olmamak üzere bildirilen değer üzerinden Harçlar Kanununa ekli 4 sayılı tarifenin 4. pozisyonu uyarınca belirtilen oranda tapu harc , kuru mülkiyet sahibinden tahsil edilir şeklindeki düzenlemesi gözetildiğinde davacı tarafından ödenen terkin harcının davalıdan rücuen tahsilinin gerektiği dolayısı ile davacı tarafın terkin harcına yönelik talebinin 5.799,75 TL’lik kısım yönünden yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine asıl davada sabit yatırım bedeli talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan faturalar da incelendiğinde, davalı bayinin intifa hakkına konu taşınmazda taraflar arasındaki sözleşmenin son bulmasından sonra da faaliyetine devam ettiği bu hali ile davacı tarafından yapılan sabit yatırımın davalı tarafından kullanılmaya devam edildiği, bu sabit yatırımın davacının kendi marka değerini koruyacak ve/veya arttıracak nitelikte olmadığı kanaatine varılmakla, mahkememizce alınan 16/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu da dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunmakla, davacı tarafından talep edilen 4.136,27 TL bedelin davacı tarafından talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Birleşen davada sabit yatırım bedeli olarak talep edilen 865,09 TL yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; yine dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek hazırlanan 16/03/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda davacının sözleşmenin süresinden önce sona erdiği de dikkate alınarak kıstelyevm hesabına göre tespit edilen 327,59 TL bedelin davacı tarafından talep edilebileceği kanaatine ulaşılmıştır.
Yine birleşen dosyada davacı tarafından talep edilen 15.168,54 TL cari hesap alacağı yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise; cari hesap alacağı davacı tarafından dava konusu sözleşme gereğince davalıya ait taşınmaza ilişkin emlak vergisi ödemesi ve kasım, aralık ayı otomasyon bakım bedeline dayandırılmış, davacı tarafından sunulan 14.254,32 TL’lik işlem dekontunda davalı şirket adına emlak vergisi ödendiğine dair bir açıklama bulunmadığı gibi, emlak vergisi ödendiğine dair vergi tahakkuk belgesi de ibraz edilmemiş, ayrıca otomasyon bedeli yönünden de davalıya fatura tebliği yapıldığına dair tebliğ şerhi veya benzeri bir belge sunulmadığı gözetilerek davacı tarafın cari hesap alacağı talebinin yerinde olmadığı kanaati oluşmuş olup, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
A)Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile terkin harcı alacağı olan 5.799,75-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B)Sabit yatırım bedeli olan 4.136,27-TL’nin 06/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …ESAS, … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
A)Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile 327,59-TL sabit yatırım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
B)Cari hesap alacağı talebi yönünden davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
3-Alınması gerekli 678,72-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 207,55-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 471,17-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 5.275,95-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.751,07-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 207,55-TL’nin toplamı olan 3.958,62-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2011/463
ESAS, … KARAR SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
7-Alınması gerekli 22,37-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 238,10-TL harçtan mahsubu ile kalan 215,73-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı tarafça yapılan 14,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,28-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 22,37-TL’nin toplamı olan 22,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 327,59-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …

Hakim …