Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/317 E. 2019/1099 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/317 Esas
KARAR NO : 2019/1099

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul …İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, takibe dayanak olarak davaya konu 10.000,00-USD bedelli çekin gösterildiğini, söz konusu çekin dava dışı …’ın sahibi …’dan rica üzerine alındığını ve aracı olarak davalıya teslim edildiğini, teslim sırasında teslim belgesi hazırlandığını müvekkiline ödeme yapılacağının belirtildiğini ancak ödeme yapılmadığını, ayrıca çek bedelinin …’a da ödenip ödenmediğini bilmediğini, müvekkilinin çek yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın kabulü müvekkilinin dava konusu çek ve icra takibi yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın davacı taraça imzalanarak ikrar edilen bir belgeye dayalı alacak olduğunu, davacının borçlu olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına konu 10.000,00 USD bedelli çek ve taahhüt nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taahhüde konu çekin, Bank …, … Şubesi’ne ait, keşidecisi …, lehtarı …, keşide tarihi 10/15/2005, çek numarası … olan 10.000 USD bedelli çek olduğu, çekin arka yüzünde sırasıyla …Şti.ile… AŞ kaşe ve imzalarının yer aldığı cirolarının bulunduğu, taahhüdün …AŞ’ye ait … numaralı antetli kağıtta “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası teamülleri ve şirket ana sözleşmesi mucibinde, efektif veya dövize nakit çekleri bankacılık teamüllerine uygun olarak aynı veya ayrı cinsten efektiflerle değiştirmekle yetkili … AŞ’ye ibraz ettiğimiz ve aşağıda dökümü yapılan 0553 (1) adet çeke karşılık…AŞ’den 10.000 $ (onbin dolar) nakit para almış bulunmaktayım. İşbu dökümü yapılan 0553 (1) adet çekin ödenmemesinden kaynaklanan tüm yasal sorumluluklar ve hukuki veya ödeme gecikmesinden doğabilecek maddi zararlar tarafımıza ait olmakla, …AŞ tarafından ödenmeyen çekler ile ilgili olarak tarafımıza yapılacak bildirimden itibaren en geç iki (2) gün içerisinde çek bedelini …AŞ’ye ödemeyi gayrikabili rücu olarak kabul ve beyan ederiz.17/10/2005” şeklinde düzenlendiği, alt kısmında ise çek bilgilerinin yer aldığı ve davacı tarafından imzalandığı, yine bu belgenin No: … yazılan sağ üst köşesinde “01/11/2005’te 9650 $ verilecek” ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket tarafından bu taahhüt nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin…Esas sayılı dosyası kapsamında 06/02/2006 tarihinde, davacı hakkında 10.000 USD alacağın tahsili istemiyle takip başlatılmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacının …, davalının … AŞ olduğu, davanın İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasında ilanen yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 17/05/2007 tarihi olduğunun tespitinin talep edildiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, davacının … Şirketi, davalısının …. AŞ olduğu, davanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına konu çek üzerinde, davacıya şirkete atfen atılan imzanın ve kaşenin sahte olduğu iddiası ile takibin durdurulması istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından sunulan dilekçe ile imza itirazının kabul edildiği ve Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; İstanbul CSB’nin … numaralı iddianamesi ile … hakkında, 10.000 USD bedelli çekin arka yüzünde yer alan…Şti.’ye ait kaşenin şirkete ait olmadığı ve şirket adına atfen atılan imzanın ise şirket yetkilisine ait olmadığı, … tarafından sahte çek verildiği, bu nedenle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle İstanbul Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, …AŞ yetkisi …’ın ise müşteki olarak yer aldığı, İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı ile dosyasının görevsizlik kararı verilerek Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, Mahkemenin … Esas – … Karar sayılı kararı ile …’ın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2013/70752 Esas – 2015/1050 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında beyanı alınan…AŞ yetkilisi …’ın “17/10/2005 tarihli belgenin sağ üst köşesinde 01/11/2005’te 9.650 USD verilecek ibaresi benim tarafımdan yazılmıştır, yazı bana aittir, söz konusu çek bizim ticari defterlerimizde yer almaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu, yargılama sonucunda İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas – …Karar sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı beraatine karar verildiği, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2017/37692 Esas – 2018/1311 Karar sayılı ve 26/02/2018 tarihli ilamı ile; resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede 12 yıllık zamanaşımı süresi 17/10/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğundan hükmün bozulmasına ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede ise hükmün onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 31/01/2012 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirkete ait yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin, kebir defterinin açılış tasdikinin, envanter defterinin açılış tasdikinin yaptırıldığı, envanter defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmamış olması sebebiyle sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davalı defterlerinde … sıra nolu tarihsiz döviz alım belgesinde, dövizi satan kişi kısmında … unvanının yer aldığı ve satın alınan dövizin 10.000 USD karşılığı 13.500 TL olduğunun belirtildiği, belgenin alt kısmında referans no: …, tarih 17/10/2005 olarak yazıldığı, efektif alış raporlarının uyumlu olduğu ancak gerek döviz alış belgesinde gerekse efektif alış raporu ile ticari defter kayıtlarında komisyon tutarının yer almadığı belirtilmiştir.
17/10/2005 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kur tablosuna göre USD verilerinin döviz alış 1.3546, döviz satış 1.3611, efektif alış 1.3537, efektif satış 1.3631 olduğu tespit edilmiş, davalı tarafça sunulan 17/10/2005 tarih,… numaralı döviz alım belgesinde de döviz kurunun 1.3500 olarak belirlendiği ve hesap edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından davalı şirkete verilen 10.000 USD bedelli çek bedelinin davacı tarafından tahsil edilip edilmediği ve davacı tarafından tahsil edilmiş ise, davacının imzalamış olduğu 17/10/2005 tarihli taahhütname mahiyetindeki belge kapsamında bu bedelden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede dava konusu bedelin davalı şirket efektif alış raporu ile uyumlu olduğu belirtilmiş ise de, davalı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından lehine delil vasfına sahip olmadığı, ayrıca bu çek nedeniyle herhangi bir komisyon tutarının da yer almadığının şirket kayıtlarında yapılan inceleme ile belirlendiği, davacı tarafından imzalanan 17/10/2005 tarihli belgede 10.000 USD nakit para alındığının belirtilmesine rağmen davalı tarafça sunulan kayıtlarda 10.000 USD karşılığı 13.500 TL olarak ödeme yapıldığının hesaplara geçtiği, 17/10/2005 tarihli davacı tarafından imzalanan belgede ise 10.000 USD’nin TL karşılığının ödendiğinin belirtilmediği, yine 17/10/2005 tarihli belgenin sağ üst köşesinde “01/11/2005’te 9650 $ verilecek” ibaresinin, davalı şirket yetkilisi … tarafından yazıldığının İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sırasında, 26/01/2017 tarihli duruşmada alınan beyanı ile sabit olduğu, bu durumda taahhüdün imzalatıldığı tarihte davacıya 10.000 USD ödeme yapılmadığının davalı şirket yetkilisinin ikrarı ile kesinleştiği, daha sonra ödeme yapıldığının ise davalı tarafça ispat edilemediği, davacı hakkında açılan ceza davasının yapılan yargılaması neticesinde İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas -… Karar sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı beraatine karar verildiği, Yargıtay … Ceza Dairesinin… Esas -… Karar sayılı ve 26/02/2018 tarihli ilamı ile; resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden ise beraat hükmün onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının İstanbul …İcra Dairesinin…esas sayılı takip dosyasına konu taahhütname mahiyetindeki 17/10/2005 tarihli belge nedeniyle borçlu olmadığı kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, davacının tazminat isteminin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile, davacının İstanbul … İcra Dairesinin …esas sayılı takip dosyasına konu 10.000,00 USD bedelli çek ve taahhüt nedeniyle icra dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine,
2-Tazminat isteminin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 762,33-TL karar ve ilam harcından 150,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 611,63-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 166,00-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 400,00-TL masraf olmak üzere toplam 566,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR