Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/316 E. 2020/587 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/316 Esas
KARAR NO :2020/587

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında çocuk bezi alım-satım işine ilişkin anlaşma yapıldığını ve malların … … şehrinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından malların teminatı olarak 50.000,00-USD, 21.216,00-USD, 21.892,00-USD, 18.880,00-USD ve 27.072,00-USD bedelli 5 adet çekin davalıya verildiğini, müvekkilinin davalı tarafından uzun bir süre oyalatıldığını, malları gönderme vaadi ile müvekkilinden 54.450,00-USD tahsil ettiklerini, teslim edilmeyen mallara ilişkin olarak müvekkili tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini ve çeklerin iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça çeklerin iade edilmediğini, ayrıca 3 adet çek yönünden … İcra Dairesinde icra takipleri başlatıldığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin söz konusu icra takipleri yönünden borçlu olmadığınını tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin edimlerinin tümünü yerine getirdiğini, davacı tarafın kendisine ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için davacı tarafça müvekkiline verilen çeklerin cebri icra yoluyla tahsile girişildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirkete karşı borçlu bulunmadığının tespitini, çeklerin iptalini ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir.
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Keşideci davacı tarafından, davalı hamil aynı zamanda lehtar olan şirket ile ticaret yapmak ve mal alış verişi yapmak amacı ile davalıya 3 adet çek verdiğini, çeklerin tarih kısmının boş olduğunu ve çeklerin karşılığında kısa bir vadede davalının davacıya mal teslim edeceği akabinde davacı malı teslim aldığında, tarih kısmını davacı keşidecinin tamamlayacağı şeklinde anlaştıklarını, fakat davalının davacıya her hangi bir mal teslimi olmaksızın davaya konu olan 50.000.USD, 21.216.USD. ve 21.892.USD. bedelli …/… Şubesine ait keşidecisinin davacı lehtarının davalı şirket olduğu 3 adet çekin üzerinde boş olan tarih kısmının davalı tarafından doldurularak her bir çek için ayrı ayrı …İcra Müdürlüğünün 2007/….. Esas, 2007/… Esas, 2007/.. Esas dosyaları ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı iddiası ile davalı şirkete karşı borçlu bulunmadığının tespitini, çeklerin iptalini ve kötüniyet tazminatı talep edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu, dava konusu çeklerin teminat çeki olup olmadığı, bedelsiz olup olmadığı ve bu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilme koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarındadır.
MK 6. maddesi gereğince bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davasında borçlu, borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa bu durumda ispat yükü davalı alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme ile düştüğünü ileri sürüyorsa ispat yükü doğal olarak davacı borçluya düşer. Somut olayda, davacı tarafından davaya konu çeklerin bedelsiz olduğu ve senedin teminat senedi olduğu ileri sürüldüğünden ispat yükü davacıya düşmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun … sayılı kararında öngörüldüğü üzere açığa imzalanarak verilen boş senedin bedelsiz olduğu veya aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği belirtilmiştir. Somut olaya bu karar ışığında bakıldığında; keşide tarihleri dışındaki bölümleri davacı keşideci tarafından doldurulan ve imzalanan davaya konu çeklerin boş kısımlarının, davalı şirket yetkilisi tarafından, aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı senedin teminat senedi olduğu, senedin bedelsiz olduğu yönünde HMK 200 md.si anlamında delil bulunmamaktadır.
Keşideci davacı tarafından, hukuki ilişkiden mücerret olan çeklerdeki imza da inkâr edilmemiştir.
Bu kapsamda; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan raporda özetle; davacı …’nün kendisi ile irtibat sağlanamadığından Avukatları ile irtibat sağlanmıştır. Avukatları ile yapılan telefon görüşmesinde dosya kapsamında ilgili yılların yasal defterlerini, faturalarını, gümrük beyannamelerini, ödeme belgelerini ve kanıt olacak diğer belgelerini ibraz etmeleri talep edilmiş olup; ancak Avukatlarının dosyaya sunacak herhangi bir belgeleri olmadığını beyan ve ifade ettikleri, davalı …. LTD. ŞTİ.’nün şirket yetkilileri ile irtibat sağlanamadığından Avukatları ile irtibat sağlanmıştır. Avukatları ile yapılan telefon görüşmesinde dosya kapsamında İlgili yılların yasal defterlerini, faturalarını, gümrük beyannamelerini, ödeme belgelerini ve kanıt olacak diğer belgelerini ibraz etmeleri talep edilmiş olup; ancak Avukatlarının dosyaya sunacak herhangi bir belgeleri olmadığını ve davalı taraf olduklarından belgeleri sunması gereken tarafın davacı taraf olduğunu beyan ve ifade ettikleri, dosyada mevcut bulunan belgeler üzerinde yapılan incelemede, davalı ve davacı arasında ticari ilişki ve kapsamı ile dava konusu çeklerin kayıtlarda bulunup bulunmadığı hususunda bir kanaat oluşturulmasına imkan vermediği tespiti yapılmıştır.
Davacı keşidecinin dava konusu çekler dolayısı ile şikayeti üzerine resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık suçlarından davalı şirket yetkilisinin sanık olarak yargılandığı …. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile işbu dosya davalısı olan şirket yetkilisi sanık …’in beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay onaması sonucunda 08/11/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla dosya kapsamındaki tüm deliller, ceza dosyası, kambiyo senetlerinin illetten mücerret niteliği bir bütün olarak gözetildiğinde, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun … sayılı kararında öngörüldüğü üzere açığa imzalanarak verilen boş senedin bedelsiz olduğu veya aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve çekin teminat senedi olduğu iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunlu olup davacı tarafından yazılı delil ile ispat şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.670,70-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.616,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 15.706,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/11/2020

Katip …

Hakim …