Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/249 E. 2020/589 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/249 Esas
KARAR NO:2020/589

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/07/2014
KARAR TARİHİ:20/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile müvekkilinin kayıt maliki bulunduğu ve kaza tarihinide kapsayan kasko poliçesi ile davalı şirket tarafından sigortalı bulunan aracı ile maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, kazaya karışan araç malikleri maddi hasardan dolayı trafik kazası tespit tutanağı düzenlediklerini, olayın meydana gelmesinde müvekkile ait araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra durumu davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini müvekkil aracın onarılması için yetkili servise aracı bıraktığını, davalı şirkete kazanın ihbar edilmesine rağmen şirketin kayıtsız kaldığını ve kazanın danışıklı olduğu gerekçesiyle hasarı ödemeyeceklerini beyan ettiklerini izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile 4.943,39 TL maddi zararın 09/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine yargılama gideri ve ücreti vekalatin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:Davalı sigorta vekili verdiği cevap dilekçesi ile kazaya karıştığı iddia edilen aracın müvekkil şirket tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, incelemeler sonucunda oluşturulan raporda kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığı araçta sürücü değişikliği yapıldığının tespit edildiğini, sürücü değişikliği yapıldığının olay yeri görgü araştırmalarında tespit edildiğinin sürücü değişikliğinin ispatı ile hasarın teminat dışı kalacağının izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın usul ve esastan reddine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dosyanın mahkememize ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.- … K.sayılı, 15/01/2013 tarihli verilen görevsizlik kararı ile geldiği ve yukarıdaki esasa kaydedilerek yargılamasına devam olunduğu görülmüştür.
Dava davacıya ait olan ve davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalı bulunan aracın maddi hasarlı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde kasko sigortası kapsamındaki maddi zararın davalı şirketten tahsili istemine ilişkin Tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirket nezdinde kasko sigortası ile sigortalı araçta meydana gelen hasarın kasko poliçesi kapsamında, davalı tarafça karşılanması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu ve 29/05/2012 tarihli rizikonun poliçe yürürlük süresi içerisinde meydana geldiği konusunda taraflar arasında çekişme yoktur.
Mahkememizce tarafların iddia savunma, poliçe hükümleri, olayın oluş şekli, tutanak ve ifadeler, kadrimarufluk denetlenerek, davacının tazmine konu var ise alacağının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyetinin mahkememize sundukları 01/03/2016 tarihli raporda özetle; kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmaması, sürücü değişikliği yapılması durumunda ispat külfeti sigortalıya geçecek ve hasarın teminat dışı kalmadığının sigortalı tarafça ispat edilmesi gerekeceği, kazada sürücü değişikliği yapılmış olması sebebiyle ispat yükü yer değiştirmiş olup, hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında olduğunu davacı tarafın ispatla yükümlü olduğunu, davacının dosyadaki belgelerle bunu ispatlayamaması nedeniyle davanın reddi gerektiği, davalı sigorta şirketinin davacıya borcu olduğu kanaatine varılırsa , 2.583,90 TL (kdv hariç parça fiyat)+1.250,00 TL (kdv hariç işçilik)=3.833,90 TL (kdv dahil 4.524,00 TL) olduğu hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı tarafın tanık deliline dayandığı anlaşılmış, bildirmiş olduğu tanıklar mahkememizce dinlenilmiştir.
Tanık … ; “ben … Plakalı aracın sürücüsüydüm marketimiz vardı, seyir halinde iken evede çok yakındım karşı tarafla maddi hasarlı kazamız oldu, diğer araçta … vardı, maddi hasarlı kaza olunca huzurda sunulmuş olan kaza tespit tutunağını düzenledik, bizim söz konusu araçta sürücü değişikliği yoktur, tutulmuş olan kaza tespit tutanağı doğrudur, araç şöförü bendim , aleyhe olan beyanları kabul etmiyorum, …’ın araçı ile ben maddi hasarlı kazaya karıştık, sürücü değişikliği olmamıştır.” şeklinde ifadesini vermiştir.
Tanık …; “29/05/2012 tarihinde kaza meydana geldiği doğrudur, bu trafik kazası esnasında ben … plakalı aracı kullanıyordum, diğer araç da … Marka … plakalı araçtı, beraber kaza tutanağını tuttuk, kaza tutanağında yer alan … kazayı yapan şofördür, söz konusu … hatırlayabildiğim kadarıyla 30- 35 yaşlarındaydı dedi, 06/12/2012 tarihinde yazılı olarak vermiş olduğum beyan dilekçesinde her ne kadar kazayı yapan kişi olarak aracı kullananın … olduğunu beyan etmişsem de kazayı oğlu ve kaza tutanağında ismi yazan … ile yaptık, … isimli kişinin … merkezde … Marketi işlettiğini biliyorum o bölgede sürekli taksicilik yaptığım için şahsı simaen biliyorum, kaza esnasında … da araç içerisindeydi.” şeklinde ifadesini vermiştir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Olay tarihi olan 29/05/2012 itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 1409. maddesinin 1. Fıkrası uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde olmayıp, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5.maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu, riziko teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçecektir.
Dosya kapsamında; 29/05/2012 tarihinde trafik kazasının meydana geldiği, kaza tespit tutanağının … ile kazaya karışan diğer araç sürücüsü … arasında düzenlendiği, kaza tespit tutanağında sürücü değişikliğine ilişkin bir kayıt olmadığı, davalı şirket tarafından kaza sonrası yapılan Araştırma Raporunda, kazaya karışan diğer araç sürücüsü …’ ın ifadesinde, aracı …’ ın değil, …’ ın kullandığını, hava yastığı açılınca, kaşından yaralandığı, havale geçirmesi nedeniyle eve gittiğini, tutanağa sürücü oğlu …’ ın yazıldığını beyan etmesi nedeniyle sürücü değişikliği ve alkollü sevk ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı anlaşılmaktadır.
Kazanın karşı tarafı olan …’ ın mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla verdiği ifadede, …’ ın kaza anında aracın sürücüsü olduğunu iddia ettiği, tanığın olayın oluşuna ilişkin anlatımlarının araştırma dosyasında yer alan ifadesi ile çelişki barındırdığı gözetildiğinde tanığın beyanının itibar edilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen Yasa maddeleri uyarınca ispat yükü üzerinde bulunan davalı kasko şirketi, aldıkları araştırma raporundaki tespitlere ve özellikle karşı araç sürücüsü …’ ın yazılı beyanına dayanarak olayda sürücü değişikliği yapıldığı iddiasında bulunmuş, bunun dışında ispata yarar herhangi bir delil sunmamıştır. Davalı sigortacının kazanın oluşumuna ilişkin ihbar edilenden farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Somut durumda; kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun sabit olmadığı, sabit bile olsa, bunun tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme veya sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içerisinde gibi ihbar etme anlamına gelmeyeceği ve dolayısıyla ispat külfetinin de yer değiştirmeyeceği açıktır.
Mahkememizce, bilirkişi heyetinden alınan raporda, davacı aracının sürücüsünün değişmesi nedeniyle, ispat yükünün ispat yükünün yer değiştirerek davacı sigortalıya geçtiği yönünde kanaat bildirilmiş ise de; mahkememizce bilirkişi heyetinde yer alan makine mühendisi tarafından yapılan araçta yer alan hasar tutarına ilişkin teknik hesaplama dışında diğer tespitlere, yukarıda açıklanan nedenler ile itibar edilmemiş ve hükme esas alınmamasına karar verilmiş, davaya konu rizikonun gerçekleşmesiyle davacı aracında meydana gelen hasarın, kasko poliçesi teminatı kapsamında olduğu, hasar tutarının ise KDV dahil olmak üzere 4.524,00-TL olduğu gözetilerek, davacının dava dilekçesinde yer verdiği değere göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 4.524,00 TL alacağın 09.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 309,03 TL karar harcından peşin alınan 84,45 TL’nin mahsubu ile geri kalan 224,58 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 1.505,00 -TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.377,32.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 144,00-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 12,21-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 419,39 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair. Kabul ve red edilen miktarlar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza