Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/239 E. 2022/79 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/239 Esas
KARAR NO:2022/79

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/07/2014
KARAR TARİHİ:04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 29/11/2010 tarihli ve 5 yıl süreli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, Davalı (Bayi) ile müvekkili şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 4. maddesinde ve bayilik sözleşmesinin akabinde düzenlenerek müvekkiline verilen protokolün 7.maddesinde Bayi, bu sözleşme çerçevesinde … tarafından üretilen ve dağıtılan beyaz ürün cinsi akaryakıttan yıllık en az 650 m3 ile 1 ton Yine aynı sözleşmenin 8. maddesinde, sözleşmenin fesih halleri sayılmış ve aynı maddenin devamı (b) fıkrasında, bu fesih hallerinin gerçekleşmesi durumunda, yani … …A.Ş. için fesih hakkının doğduğu durumlarda, fesih hakkı … tarafından kullanılsın veya kullanılmasın; Bayi …’a cezai şart olarak taahhütname ile satışını taahhüt ettiği miktar üzerinden akaryakıtta 30 USD m3/yıl, madeni yağda ise 1 USD m3/yıl gayri kabili rücu olarak kabul beyan ve taahhüt etmiştir hükmünün bulunduğunu, Davalı şirket (Bayi), sözleşmenin imza tarihinden bu yana sözleşmenin 4.maddesinde ve protokolün 7.maddesinde belirtilen akaryakıt alımına ilişkin yıllık tonaj taahhüdünü yerine getirmediğini, Mal bedellerini ödemediğini, Davalı şirketin sözleşmeyi ihlali neticesinde müvekkili şirket, cezai şart bedeline ilişkin ihtarname keşide ettiğini sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını talep ettiğini davalı yanca ödeme yapılmadığını, davalının erken fesih ettiği sözleşme nedeniyle müvekkilinin kar mahrumiyetinin oluştuğunu, müvekkilinin bayilik protokolünün 15. Maddesine aykırı davranarak sözleşmeyi haksız olarak fesheden davalıdan 100.000,00 USD cezai şart alacağının oluştuğunu, yukarıda açıklanan sebeplere binaen “fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 98.699,00-TL cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağımızın tahsili” için davayı açtıklarını, davamızın kabulü ile şimdilik 98.699,00-TL cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağımızın ihtarnamenin tarihi 13/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tatımiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davayı konu petrol istasyonunu ve arsasını satın aldığını, davacı ile aralarında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davacının piyasa şartlarındaki diğer dağıtıcı şirketlerin verdiği kar oranının çok altında bir oran verildiğini, davacının verdiği bu kar oranı ile müvekkilinin rakipleri ile rekabet edebilecek miktarda ek kar payıda alamadığını, etrafındaki istasyonların aldığı yüksek kar üzerinden yaptığı indirimlere karşı müvekkilinin satışlarının düştüğünü, akabinde müvekkilinin maliyetine yansımaya başladığını, bunun sonucu aylık giderleri düşüldüğünde işletme sermayesinin yok olduğunu, buna rağmen sözleşmeye sadık kaldığını ancak ana sermayesininde hatırı sayılır oranda erdiğini, bu nedenle 2012 yılında aldığı akaryakıt bedelini kredi çekerek ödemek zorunda kaldığını, istasyon satışlarından gelir elde edemediğinden bu kredileri de ödeyemediğini, hasat döneminde çiftçilik işinden elde ettiği gelir ile ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin bu durumları davacıya bildirdiğini bölgesindeki diğer istasyon olan Shell firmasının bayisine tanıdığı imkanlar nedeniyle bayinin fiyatları aşağı tuttuğunu müvekkilinin ise bu durumu davacıya bildirdiğinde aldığı cevabın sözleşme şartlarının devam ettiği şeklinde olduğunu, davacının müvekkiline mali destek ve ekipman desteği vermediğini, bu sebeplerle sözleşmenin feshedildiğini, piyasa şartlarının değişmesi ve davacının bu şartlara göre bayisine esneklik sağlamaması nedeniyle bayisinin faaliyet edemez hale gelmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini bu sebeple cezai şart alacağının oluşmayacağını, ayrıca müvekkilinin davacıdan tedarik ettiği tüm akaryakıt bedellerini ödediğini, borcunun bulunmadığını, kar kaybına ilişkin şartların oluşmadığını, KARŞI DAVA Davalı (ticari şartların. 2004 yılından bu yana çok değiştiği) (aynı satış alanındaki bayilere dağıtıcılarının sunduğu ticari şartlar nedeniyle rakipleriyle rekabet edemediği) (intifa ve yüksek miktarlı ipotek sınırlamasına katlanmasına karşılık, vadeli akaryakıt verilmediği) (rakipleri, dağıtıcılarında % 13 iskonto ile akaryakıt alıp, %9 iskonto ile bireysel tüketiciye akaryakıt satabiliyor iken, davalı peşin alımında ançak % 8-8,2 oranında ıskonto sağlandığı) ve (zorunlu giderlerini mahsup ettikten sonra kendine hiç kar bırakmadan ancak %3-3.5 iskonto ile satabildiğini, bu orandaki indirimin de tüketiciyi istasyona çekemediğini) (%3-3,5 ıskonto ile akaryakıt satmak nedeniyle hiç kar elde etmeden şatış yaparak mevcut tüketiciyi korumaya çalışırken işletme sermayesini kaybettiğini) (tcari şartların sektöre uygun hale getirilmemesi halinde ekonomik olarak mahvolacağını…)” bildirmesine rağmen, talebini “sözleşme şartlarına uymak zorundasın sözleşmede bu taleplerini koruyan hüküm yok…” gerekçesi ile red eden ve 300.000,00 TL bedeli ipotek sınırlamasını katlanmasına rağmen ve temerrüde düşmüş borcu bulunmamasına rağmen vadesi gelmiş ödemesi bulunmamasına rağmen vadeli akaryakıt alım talebini red eden davacı ile olan sözleşmesini haklı olarak fesih etmek zorunda kaldığını, davacı, fesih sonrasında; Mal bedeli borcu bulunmadığını, Ariyetlerini iade aldığını, Kendisi ve davalıca tespiti mümkün bir alacağı olmadığını (dava dilekçesinden de belli ne için ne kadar olduğu dahi belirlememiş ve 8.699,00 TL ödesin demiştir) “Bayilik ilişkisinin kurulduğu 2004 yılında verilen ve sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar hiçbir risk doğmadığı için aynen muhafaza edilen” btm nakte çevrilmiştir. (btm 08.06.2004 günlü protokollerin 3. maddesi gereği verilmiştir) (ek-58) davacı, yüce yargıyı haksız işgal ettiğini isteklerinin haksız ve yasal dayanaksız tazmin edilen 30.000,00 TL mektup bedelinin iade edilmesine ve 30.000,00 TL’nın tazmin edildiği tarihten itibaren ticari iskonto faizinin ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
A-Asıl dava yönünden
Dava davacının davalı ile arasındaki akaryakıt bayiliği sözleşmesi ilişkisi neticesinde imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı iddiası ile uğradığı zararın ve cezai şart alacağının tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Dava ile bağlantılı olan … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası uyap üzerinden istenilerek incelenmiştir.
Davalı şirketin 2010/2014 yılları arasındaki yıl sonu bilançoları … Vergi Dairesinden istenilerek dosyaya alınmıştır.
Dosyaya sunulan deliller istenilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamı resen belirlenen üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi heyeti raporunda ” Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilmiş olduğu, Her hangi bir nam ve ad altında “Kar Mahrumiyeti Cezai Şart “ adı altında kesilen Faturalarda KDV’nin hesaplanmaması gerektiği. Sözleşme süresi içinde, Yargıtay kararında da yer aldığı gibi, Başka bir dağıtım şirketi ile sözleşme imzalanmış olup, Başka bir dağıtım şirketi ile sözleşme imzalanmış olması durumunda 100.000.- USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğu, Satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle ödenmesi gereken kar mahrumiyetine ilişkin cezai şart tutarının 64.461.75 USD olduğu, davacının yeni bir bayi bulana kadar geçecek süreyle sınırlı olarak kar mahrumiyetinin oluşacağı yönünde bir kanaatin basıl olması halinde bu sürenin 3 ay olması gerektiği, Sözleşme gereği ve dava konusu edilen 3 Aylık Kar Mahruriyetine ait Ceza tutarının 21.187,78 USD olduğu. Cari Hesap ekstresinde dava konusu edilen tutar için 01.07.2013 tarihinde Davalıya ait Banka Teminat Mektupları Nakde çevrilerek Cari Hesaba Alacak olarak geçtiği, Davalının 27.835,13 TL Alacaklı olduğu, TCMB Döviz Alış kuruna göre USD değerinin 14.466,97 USD olacağı, 15.7.2014 tarihinde ki USD ve TL bazlı SON durum: Davacı dava tarihi itibari ile 106.720,81 USD / ( Kur; 2,1177 ) 226.002.65 TL ALACAKLI Dosyadaki mevcut mali verilere göre. Davalının Ekonomik Mahfi için aranan 2/3 oranında sermayesini kaybetmeden istenen cezai şarlı ödeyebilecek mali yapıya sahip olduğu, Kanaatine varılmıştır” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraflarca bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde bu itiraz ve beyanlarında değerlendirilerek ek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş heyet ek raporunda “Kök raporda ki görüşlerimiz aynı kalmak üzere, Kök raporumuzda incelemeler ışığında ortaya çıkan değişikliklere göre SONUÇ kısmı yeniden yazılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedilmiş olduğu, Her hangi bir nam ve ad altında “Kar Mahrumiyeti Cezai Şart “ adı altında kesilen Faturalarda KDV’nin hesaplanmaması gerektiği, Davacının, davalıya Vadeli ürün satma hakkını” Akaryakıt şirketinin ticari hayatın akışına göre karar verebileceği, konusu da Yargıtay ilamı ile netleştiği, “özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda/ uzmanından bilimsel mütalan alabilecekleri”, Davalı tarafın öne sürdüğü “Özel Amaçlı Tasdik Raporu” nda raporu düzenleyen YMM’ninde paylaştığı üzere, “incelenen defter kayıtlarına dayanak teşkil eden belgelerin usulüne uygun olarak düzenlendiği ve kayıtlara uygun aktarılmadığı tespit edilmiştir. Defter kayıtlarının V.U.K. kayıt nizamı hükümlerine muhasebe uygulama genel tebliğlerine ve Genel Muhasebe Kurallarına UYGUN OLMADIĞI tespit edilmiştir.” Davalı tarafın paylaştığı raporu düzenleyen YMM’inde altını çizdiği üzere Belgelerin usulüne uygun aktarılmadığı özellikle belirtilmiş olup, Davalı tarafın Kredi Kuruluşlarından temin ettiği kredinin detay paylaşımları yapılmış olup, Davalı Tacir olup, ticari hayatın akışına/devamına uygun olarak ekanomik önlemleri alması için gereken çabayı sarf etmesi normal olup, Kredi kuruluşlarından alınan kredilerin (Davalının Muhasebe kayıt bilgileride doğruluğunu teyit etmediği paylaşıldığından) temininden sonra harıgi kaynaklara harcandığı maalesef teyit etmediğinden, Sözleşme süresi içinde, Yargıfay kararında da yer aldığı gibi, Başka bir dağıtım şirketi ile sözleşme imzalanmış olup.Başka bir dağıtım şirketi ile sözleşme imzalanmış olması durumunda 100,000.- USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğu, Satın alma taahhüdünün ihlal edilmesi nedeniyle 10 Haziran 2013 tarihinden 29.11.2015 tarih aralığı için ödenmesi gereken kar mahrumiyeti tutarına 48.189. USD olduğu (TL değeri: 90.595,32 TL), Sözleşme başlangıç tarihinden, davalı tarafından fesh edildiği süre içinde Satın alma taahhüdünün eksik yerine getirilmesi nedeniyle 29.11.2010 tarihinden 19.06.2013 tarih aralığı için ödenmesi gereken EKSİK ALIMDAN KAYNAKLI kar, malhırumiyeti tutarının 16.272,75 USD olduğu (TL değeri: 30.592,77 TL), Cari Hesap ekstresinde dava konusu edilen tutar için 01.07.2013 tarihinde Davalıya ait Banka Teminat Mektupları Nakde çevrilerek Cari Hesaba Alacak olarak geçtiği, Davahnın 27.835,13 TL Alacaklı olduğu, TCMB Döyiz Alış kuruna göre USD değerinin 14.466,97 USD olacak; 15.7.2014 tarihinde ki USD ve TL bazlı SON durum: Davacı dava tarihi itibari ile 149.994,78 USD /( Kur: 2.1177 1317.643.95 TL ALACAKLI Dosyadaki mevcut mali verilere göre, 15.7.2014 tarihli dava tarihinde ki kur üzerinden hesaplama yapılır. ise Davalının Ekonomik Mahfi için aranan 2/3 oranında sermayesini kaybetmeden istenen cezai şartı ödeyebilecek mali yapıya sahip olduğu ile birlikte Sayın Mahkemenin Cezai şart borçlunun iktisaden mahvını mucip olacağına kanaat getirmesi durumunda gerekli indirimlere dikkate alabileceği kanaatine varılmıştır” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Yukarıdaki bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde , davalının sözleşmeyi haklı nedenle fesih edildiği iddiasını ispatlayamadığı, davacının davasında haklı olduğu alınan bilirkişi raporu ve ekinin mevzuata uygun , denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati oluştuğundan asıl davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
B-Karşı dava yönünden
Davalı karşı davacının teminat mektubu sebebiyle ödediği bedelin iadesini talep ettiği, ancak karşı dava olarak açılan davada talep edilen miktar üzerinden karşı dava açma süresi olan cevap süresi içerisinde harç yatırılmadığı anlaşılmakla usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Asıl dava yönünden
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile, 23.453,00 TL cezai şart ve 75.209,00 TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 98.662,00 TL nin ihtarname tarihi olan 28/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin 37,00 TL’lik talebin taleple bağlı kalınarak reddine,
3-Alınması gerekli 673,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.685,55 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.011,59 TL harcın davacıya talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 673,96 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücretleri olan 4.355,00 TL olmak üzere toplam 5.028,96 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.322,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
B-Karşı dava yönünden
-30.000,00 TL’lik teminat mektubu dolayısıyla ödediği bedelin iadesine yönelik talebi hakkında (karşı dava olarak açılan davada bu miktar üzerinden karşı dava açma süresi olan cevap süresi içerisinde harç yatırılmadığı için usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından) karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸