Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1270 E. 2022/617 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1170 Esas
KARAR NO:2022/615

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/11/2015
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı yanca … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bu takip sebebi ile müvekkilinin zor durumda kaldığını dosyayı inceleme yapmaya zaman bulamadan ödeme yaptığını, müvekkilinin bu ödemeyi haciz baskısı ve tehdidi altında yaptığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisi eli ürünü olmadığını, müvekkilinin davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin de bulunmadığını, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, icra dosyasına ödenen tutarın iadesini, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … Dekorasyon İnş Tur Nak San ve Tic Ltd Şti arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca alacaklarını müvekkili şirkete temlik ettiğini, bu durumun temlikname ve taahhütname ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin çeki vadesinde bankaya ibraz ettiğini ancak davacının ödeme yasağı kararı alarak çek üzerine koyduğunun öğrenildiğini, bu sebeple alacağın tahsil edilemediğini, bunun üzerine davaya konu takip başlatıldığını davacının dosyaya ödeme yaptığını, davacı ile çekteki lehtar ile ticari ilişki bulunduğunu, çek üzerinde imza incelemesi yapılması halinde durumun ortaya çıkacağını, bu sebeplerle davanın reddini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava niteliği itibariyle davalının tahsil ettiği çek bedelinin istirdadı talebine ilişkin olup davacı vekili … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı müvekkili şirkete atfen takibe konu çek üzerine sahte olarak atılan imzaya istinaden aleyhlerinde başlatılan icra takibi dolayısı ile yaptıkları ödemelerin istirdadını talep etmiş, davalı taraf da cevap dilekçesi ile çeklerin faktoring sözleşmesi kapsamında temlik alındığını ve iyiniyetli hamil olduğunu iddia ederek davanın esastan reddini talep etmiştir.
Somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde talebin dayanağının Türk Ticaret Kanunu(TTK) m.792’de düzenlendiği anlaşılmıştır.
TTK m.792 “(1) Çek , herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa , ister hamile yazılı ister ciro yolu ile devredilebilen bir çek söz konusu olup da , hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline çekmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. “şeklinde düzenlenmiştir.
TTK m.790 ise “(1) Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse , bu son ciroyu imzalayan kişi beyaz ciro ile hak iktisap etmiş sayılır.” şeklindedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu’nun 9/2. maddesine göre; “faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulaca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.”
04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik” 8/1 madesinde ise; “faturalı alacağa istinaden kambiyo senedi veya diğer senetlerin alınması halinde alınan kambiyo senedi veya diğer senetteki ciro silsilesinde kuruluşa kambiyo senedi ve diğer senedi ciro edip veren kişinin, devralınan faturada alacaklı olarak gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın veya keşidecinin de faturadaki borçlu ile aynı kişi olması gerekir. Fatura ile kambiyo senedi veya diğer senetteki tutarın uyumlu olmasına dikkat edilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
İstirdat davası olarak nitelenen iş bu dava, esas itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası mahiyetindedir. Medeni Hukukta bu dava gasp, çalınma veya ziyaa hallerinde sadece kötüniyetli değil, iyiniyetli hamile karşı da açılır. Oysa hukuki işlemlerde emniyeti korumak gerekçesiyle, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama yapılmış ve ayni haklardaki genel prensipten ayrı olarak söz konusu davanın yalnızca kötüniyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu davada davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
Yargıtay 11. HD nin 2016/354 esas, 2017/3234 karar sayılı 31.05.2017 tarihli , 2011 /7496 esas, 505 karar sayılı 24.01.2011 tarihli, 2011/6075 esas 16057 karar sayılı 29.11.2011 tarihli ve birçok emsal kararında belirtildiği üzere ticari ilişki kapsamında davalının aldığı çekin üzerinde davacının keşideci olduğu, davalının çekin 4.sıradaki ciranta olarak hamili olduğu, davacının bu çek dolayısı ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmayan davalıya borcu olmadığı iddiasının yanı sıra çek üzerindeki imzanın sahte olduğu kabul edilse dahi sonrasında çekin davalıdan önce 3 farklı şirket tarafından cirolandığı ve muntazam ciro silsilesine göre son olarak davalının elinde bulunduğu anlaşılmıştır. Dava konusu çekin davalı … şirketine, dava dışı … Dek. İnş. Tur. Nak. San ve Tic Ltd Şti tarafından faktoring sözleşmesi kapsamında temlik edildiği, davalı vekilince delil olarak dava dosyasına sunulan … Dek. İnş. Tur. Nak. San ve Tic Ltd Şti ile yapılan faktoring sözleşmesi, temlike konu alacağa ilişkin fatura ve ödeme alacakları tevdi bordrosu incelendiğinde fatura ile çek bedelinin de uyumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dava konusu çek aslı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından istenilmiş ve çek aslı mahkememize gönderilmiştir.
Davacı tarafından çekin üzerindeki imzanın kendilerine ait olmadığı ve davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin olmadığı, iddiaları çekin muntazam ciro silsilesine uygun olarak davalının eline geçmesi ve çekin bir ödeme aracı olması hususları dikkate alındığında ispatlanamadığı anlaşılmış ayrıca kanuni düzenlemenin karşısında davalının kötüniyetli olduğunu ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davacı tarafından bu hususun ispat edilemediği anlaşıldığından, davalının meşru hamil olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 1.091,69 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 1.010,99 TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.110,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
9-Karar kesinleştiğinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekili ile davalı şirket yetkilisin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/07/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA