Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/118 E. 2018/1102 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/118 Esas
KARAR NO : 2018/1102
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/04/2014
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın davalı yana kerdiler açtığını, açılan ve kullandırılan kredi hesapları kredilerin geri ödemeler yapılmaması nedeniyle hesabın kat edildiğini, borcun ödenmesi üzerine İstanbul …İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladıklarını davalının takibe itiraz ederek dosyayı durdurduğunu yapılan itirazın iptaline karar verilmesini 55.146,90-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizili ile birlikte davlaıdan tahsilini, takibin kaldığı yerden devamına davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına, hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etimiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip dosyasında müvekkilinin yanında borçlu gösterilen … adlı 3. Şahısın davacı bankadan 4 adet kredi kartı aldığını, bu kartlarla ilgili müvekkilinin ne kefil nede şahsı olarak bir sorumluluğunun bulunmadığını, ancak bu şahısın kullandığı kredi olan 35.000,00-TL lik sözleşmenin tüm borcunun ödendiğini, davacının kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin kefil sıfatının bulunduğu sözleşme ile dava konusu borç ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İcra İflas Kanununun 67/1 maddesine göre ‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu İstanbul… İcra müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 55.146,90TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında bulunan kredi sözleşmeleri gereğince oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılmış itirazın iptali noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkemece reesen belirlenen bilirkişiye tevdii edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davacı Bankanın…Şubesi ile , dava dışı kredi asıl borçlusu …TEKSTİL – …İ’nin müşteri , davalı …’nin ise MÜŞTEREK BORÇLU VE MÜTESELSİL KEFİL/KEFİLLER sıfatıyla aralarında imzalanmış bulunan 07.01.2011 tarih ve 35,000,-TL kredi limitli … BANKASI GENEL NAKDİ VE GAYRİNAKDİ KREDİ SÖZLEŞMESİNDE davalı Orhan BİLİCİ’nin 30.000.-TL limitli müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu,Dava dıst kredi asit borçlusu …’ve verilen ve icrA Takip konusu olan… ve $… nolu şirket Kredi Kartlarının verilmesi için davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu firma arasında akd edilen;25.08.2011 Tarihinde imzalanmış bulunan… BANKASI BUSINESS CARD ÜYELİK SÖZLEŞMESİNDE ; davalı …’nin herhangi bir sıfatla imzasının bulunmadığı, Davalının kefalet imzası bulunan 07.01.2011 tarihli … BANKASI GENEL NAKDİ VE GAYRİNAKDİ KREDİ SÖZLEŞMESİNDEN yaklaşık 8 ay sonra 25.08.2011 tarihinde imzalanan ve dava konusu kredi kartlarının verilmesine dayanak olan … BANKASI BUSINESS CARD ÜYELİK SÖZLEŞMESİNDE ; davalı …’nin herhangi bir sıfatla imzasının bulunmaması nedeni ile davacı banka icra takip talebinden kaynaklanan banka alacağından davalının sorumlu olmadığı hususu tespit edilmiş olup ,keyfiyetin Sayın Mahkemenin takdirlerinde kaldığı,Tarafların masraf, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,” şeklinde rapor sunmuştur.
Dosya içerisindeki bilirkişi raporu, bilgi ve belgelerden davalının davacı bankanın dava dışı asıl borçlu Bilici Tekstil/…i arasında yapılan 07/01/2011 tarihli genel kredide müteselsil kefil olduğu, icra takibine konu edilen üç adet kredi tartına ilişkin sözleşmelerde ise kefilliğinin bulunmadığı, bu durumun davacı tarafın da kabulünde olduğu davalının kefil olduğu 07/01/2011 tarihli sözleşmeden dolayı asıl borçlunun ödenmemiş bir borcunun bulunmadığı, zira buna ilişkin davacı tarafın bir iddiasının olmadığı gibi icra takibine konu edilen talepler arasında da yer almadığı, davacı bankanın alacağının davalının kefil olmadığı sonraki tarihli sözleşmelerden doğduğu anlaşılmıştır.
Kefalet, belirli veya en azından kefaletin verildiği anda belirlenebilir olması halinde geçerlidir. Öğretide Seza Reisoğlu aynen şu şekilde açıklamada bulunmuştur.”Kefalet borcunun feri karakteri, ferdileştirilmiş belli bir borç için tekeffülü zaruri kılmaktadır. Asıl borç belli olmaksızın sadace kefilin sorumlu olacağı en yüksek meblağ gösterilmek süretiyle verilmiş olan kefalet geçerli olmaz. Örneğin kefilin – borçlunun doğmuş veya doğacak herhangi bir borcuna ….TL ye kadar kefil oluyorum- şeklindeki tekeffülü geçersizdir.” Yargıtay 13 HD. 1991/7229 E sayılı kararında aynen “Asıl borcun sözleşmede yeteri kadar tanımlanmış veya belli edilebilir olması gereklidir. Herhangi bir borç için verilmiş soyut bir kefalet geçerli olmaz” ifadelerine yer veriştir. Federal Mahkeme(BGE 49 II 377) kararında aynen; “asıl boçlunun, sebebi ne olursa olsun tüm borçlarına kefalet geçersizdir” ifadelerine yer verilmiş olup, tüm açıklanan gerekçelerle, davalının imzasının bulunmadığı sözleşmelerden kaynaklanan alacak talebinin, icra takibinde itiraza uğraması üzerine mahkememizde görülen itirazın iptaline ilişkin davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekilinin tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli harç 35,90 TL olup, peşin alınan 941,80 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 905,90 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.416.16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair,davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim
¸