Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1174 E. 2018/616 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1174 Esas
KARAR NO : 2018/616

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … tabelası altında spor ürünleri ve spor ekipmanları perakende satışı faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu ve Türkiye’nin lider şirketlerinden bir tanesi olduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı üçüncü şahıs … Ltd. Şti. arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, … şirketi tarafından toplamda 12.897,17 TL bedelli üç ayrı fatura düzenlenerek gönderildiğini, bu faturalar müvekkil şirket tarafından muhasebe ödeme programına işlendiği ve vadesinde ödemesinin yapıldığını, yapılan incelemeler neticesinde … şirketine yapılması gereken ödemenin davalı şirketin diğer davalı banka nezdinde bulunan hesabına yapıldığının anlaşıldığını, durumun tespiti üzerine derhal davalı şirket ile iletişime geçildiği ve kendilerinden gönderilen paranın iadesinin talep edildiği, davalı şirket yetkilileri cevaben sözlü olarak diğer davalı bankaya kredi borçlarının bulunduğunu ve hesaplarının davalı banka tarafından bloke edildiğini ifade ettiğini, davalı şirket sözlü beyanına yanı sıra davalı bankaca işbu davaya konu bedelin müvekkil şirkete iade edilmesi amacıyla şirket kaşeli ve imzalı talimat yazısı hazırladığını ve davalı bankanın İvedik … Şubesine 25/04/2014 tarihinde gönderdiğini, ancak davalı banka bu talebe karşın herhangi bir işlem gerçekleştirmediğini belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya müvekkili bankanın bir borcu ve sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu edilen havale işlemi davacı tarafından bizzat diğer davalı şirket hesabına gerçekleştirildiğini, dava konusu edilen havale işlemi ve dava dilekçesinde belirtilen faturalar ile müvekkili banka arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini belirterek davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın müvekkili banka açısından husumet yönünden ve tamamen reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı şirket tarafından davaya karşı herhangi bir cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, davacı tarafından dava dışı … Ltd. Şti.’ne gönderilmek istenen paranın sehven davalı … Ticaret Limited Şirketi hesabına havale edildiği iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacı şirket ile davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında ticari ilişki olup olmadığının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı şirket kayıtlarında inceleme yapılması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ise de davalı şirket adresinin kapalı olması sebebiyle inceleme yapılmadığı yönünde bilirkişi tarafından tutanak tutulduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ise davacının ticari ilişki içinde olduğu dava dışı … Ltd. Şti.’ne yaptığı satın alma işlemi nedeniyle üç fatura karşılığı toplam 12.897,17 TL borçlandığı, 24/04/2014 tarihinde 12.897,17 TL tutarın davalı …Ticaret Limited Şirketi’nin, davalı banka nezdinde olan hesabına yatırıldığı, 02/05/2014 tarihinde ise dava dışı … Ltd. Şti.’ne üç adet fatura karşılığı borçtan dolayı 12.897,17 TL ödendiği, davacı tarafından 12.897,17 TL tutarın dava dışı …. Ltd. Şti.’ne ve davalı … Ticaret Limited Şirketi’ne ayrı ayrı ödendiği, davacı şirket ile davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında 2013 yılında ticari ilişki bulunduğu, yapılan ticari işlemler nedeniyle davacının borçlandığı ancak 04/11/2013 tarihinde yapılan ödeme ile borcun kapatıldığı ve davacının 31/12/2013 tarihi itibariyle davalı … Limited Şirketi ile aralarında borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, bu nedenle 24/04/2014 tarihinde 12.897,17 TL tutarında ödeme nedeniyle davacının bu bedel kadar alacaklı konuma geçtiği yönünde rapor sunulmuştur.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı … Limited Şirketi arasında 2013 yılında ticari ilişki bulunduğu, yapılan ticari işlemler nedeniyle davacının, davalı … Limited Şirketi’ne olan borcunu 04/11/2013 tarihinde yapılan ödeme ile kapattığı, 31/12/2013 tarihi itibariyle davacı ve davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, davacı şirketin dava dışı … Şti.’ne ise yaptığı satın alma işlemi nedeniyle üç fatura karşılığı toplam 12.897,17 TL borçlandığı, borçlanılan tutarın aralarında borç alacak ilişkisi olmamasına rağmen 24/04/2014 tarihinde sehven davalı … Limited Şirketi’nin davalı banka nezdinde bulunan hesabına gönderildiği, yine aynı bedelin 02/05/2014 tarihinde ise dava dışı … Ltd. Şti.’ne ikinci kez ödendiği anlaşılmakla, davalı … Ticaret Limited Şirketi yönünden davanın kabulü ile sehven ödenen bedelin tahsiline karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK 555.maddesinde, “Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.”
TBK 556.maddesinde, “Havale, havale edenin havale alıcısına olan borcunun ifası amacıyla yapılıyorsa, bu borç ancak havale ödeyicisinin borcu ifa etmesiyle sona erer. Havaleyi kabul etmiş olan havale alıcısı, havale ödeyicisine başvurarak havalede belirlenen süre içinde alacağını elde edememişse, bu alacağı, havale edene karşı yeniden ileri sürebilir. Alacaklı olan havale alıcısı, havaleyi kabul etmek istemezse, durumu borçlu olan havale edene gecikmeksizin bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğan zararı gidermekle yükümlü olur.”
TBK 557.maddesinde, “Havale ödeyicisi, çekince belirtmeksizin havaleyi kabul ettiğini havale alıcısına bildirirse, ifa ile yükümlü olur ve ona karşı, ancak aralarındaki ilişkiden veya havalenin içeriğinden doğan savunmaları ileri sürebilir; havale eden ile kendi arasındaki ilişkiden doğan savunmaları ileri süremez. Havale ödeyicisi, havale edene borçlu ise, borcu havale alıcısına ifa etmesi, havale edene yapacağı ifaya oranla daha fazla yük getirmiyorsa, borcu havale alıcısına ifa etmekle yükümlüdür. Bu durumda, havale eden ile aralarında aksi kararlaştırılmamışsa havale ödeyicisinin, ifadan önce havaleyi kabul ettiğini havale alıcısına açıklamasına gerek yoktur.”
TBK 558.madddesinde, “Havale ödeyicisi, havale alıcısının istemesine karşın ifadan kaçınır veya havale konusunu ifa etmeyeceğini önceden açıklarsa havale alıcısı, durumu gecikmeksizin havale edene bildirmekle yükümlüdür; bildirmezse, bu yüzden havale edenin uğrayacağı zarardan sorumlu olur.”
TBK 559.maddesinde, “Havale eden, havale alıcısına verdiği yetkiyi her zaman geri alabilir. Ancak, havale alıcısının yararına, özellikle onun alacağını elde etmesi amacıyla verdiği yetkiyi geri alamaz. Havale ödeyicisi, havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale eden, ona verdiği yetkiyi geri alabilir. Havale edenin iflası hâlinde, henüz kabul edilmemiş olan havale kendiliğinden sona erer.” hükümleri yer almaktadır. Yukarıda belirtilen 559. maddenin ikinci fıkrasında, havale ödeyicisinin (davalı banka) havale alıcısına havaleyi kabul ettiğini açıklamadığı sürece havale edenin ona verdiği yetkiyi geri alabileceği öngörülmüştür. Dosyamız kapsamında, davalı banka, havaleyi kabul ile havale eden tarafından gönderilen parayı havale alıcısının hesabına geçirmiş olmakla, havale konusu para üzerinde tasarruf hakkı havale alıcısına geçmiş olup havale eden, TBK 559/1.maddesi uyarınca havale alıcısına vermiş olduğu yetkiyi geri alabilirse de, davalı havale ödeyicisi bankaya verdiği yetkiyi geri alamayacağından irade fesadına dayalı dahi olsa iade istemini davalı bankaya karşı ileri süremez. Davalı bankanın, TBK’nın 557/1. maddesi dikkate alnıdığında, havale alıcısının hesabına aktardığı havale konusu para üzerine, havale alıcısı ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak bloke koymuş olmasında yasaya aykırı bir durum ve davacının iade talebinin reddedilmesinde davalı banka açısından bir usulsüzlük bulunmadığından, davalı banka yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın kısmen kabulü ile 12.897,17 TL nin davalı … Şti.den dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,
2-Davalı …yönünden davanın reddine,
3-Alınması gerekli 881,00-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 220,30-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 660,70-TL eksik harcın davalı … Limited Şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 249,30-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.440,00-TL olmak üzere toplam 1.689,30-TL yargılama giderinin davalı … Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı … Limited Şirketinden alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı … AŞ vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı karın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza