Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/653 E. 2023/966 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/653 Esas
KARAR NO :2023/966

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/01/2014
KARAR TARİHİ:14/12/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … İth. İhr. Turzm. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. arasında, yabancı menşeli tedarikçilerden alınan mallarla ilgili olarak gümrükleme ve ithalatçı hizmetlerini konu alan sözleşme düzenlendiğini, davalının bu sözleşmeden doğan borçları ödememesi üzerine ek protokollerle, şirket yetkilisi diğer davalı …’ın, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu ve aynı zamanda, borcun teminatı olmak üzere, kendisine ait taşınmaz üzerine müvekkili şirket lehine ipotek tessis ettirdiğini, borcun protokolde kararlaştırılan sürede ödenmemesi üzerine, haklarında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı davalıların itiraz ettiklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hataları nedeniyle müvekkili şirketin üçüncü kişilere yüksek miktarda tazminat ödemek zorunda kaldığını, davacının, sözlü olarak, ödenen bu tazminatları karşılayacağını taahhüt ettiğini, fakat bu kapsamda yaptığı ödemeleri kendi bilançosuna avans olarak kaydettiğini, takibe konu borcun buradan kaynaklandığını, davacının ortaklık yapısı değişirken bilançolarda şeffaflık sağlanması amacıyla, takibin dayanağı olan protokollerin yapıldığını ve ipoteğin alındığını, üst sınır ipoteğine konu borcun gerçekten var olup olmadığının tespiti için öncelikle genel mahkemede dava açılması gerektiği, borcun mahiyetinin belirsiz olduğunu, hesap kat ihtarı gönderilmediğini, protokollerin ağır gabin hükümleri içerdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 25/11/2021 tarih ve … sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 05/07/2023 tarih ve 2022/2450 E, 2023/2607 K sayılı kararıyla; “1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, cari hesap ilişkisi kapsamında alacak ve borç tutarının sürekli değişiklik göstermekte olduğu anlaşılmış olup dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir. ” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce verilen 25/11/2021 tarihli gerekçeli kararda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, daha önce hükmüne uyulan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21/11/2019 tarih, 2016/8574 E, 2019/4838 K sayılı kararında işaret edildiği gibi, taraflar arasında takipten sonra devam eden cari hesap ilişkisi kapsamında, bozma ilamı öncesi alınan ve benimsenen 17/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dayanaklarıyla açıklandığı üzere; dava tarihi itibariyle davacının davalılardan 1.720.719,80 TL alacaklı olduğu ve borçluların ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere sorumluluklarının devam ettiği anlaşıldığından, 17/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilen toplam 1.720.719,80 TL alacağa yönelik davalıların vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; belirlenen bu miktarı aşan davacı taraf isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı kanaatine varılmış; hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıklandığı üzere alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, davacı tarafın tazminat isteminin ve reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin ayrı ayrı reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı borçluların …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında 1.720.719,80 TL’ye yönelik itirazlarının iptali ile, takibin (asıl alacak ve ferileri ile icra vekalet ücreti dahil tüm icra masrafları yönünden 2.000.000 TL’lik ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere) talepnamedeki koşullarla devamına,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Koşulları oluşmadığından her iki tarafın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine,
4-Alınması gerekli 117.542,37 TL karar ve ilam harcından 24.155,00 TL peşin harcın ve 10.000 TL icraya yatan harcın mahsubu ile bakiye 83.387,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına (Mahkememiz 09/05/2022 tarih ve … harç numaralı harç tahsil müzekkeremiz ile maliyeye bildirilen ve davalılardan tahsili istenilen 83.387,37 TL tahsil edilmiş ise müzekkerenin işlemsiz iadesine, tahsil edilmemiş ise ilgili harç tahsil müzekkeresindeki hususlar da dikkate alınarak 83.387,37 TL’nin tahsilinin istenilmesine),
5-Davacı tarafça başlangıçta peşin yatırılan harç ve icraya yatan harç toplamı 34.155,00 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 209.657,58 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 43.892,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve önceki kararda hesaplanan toplam 5.883,90 TL yargılama gideri ile bozma sonrası yapılan 136 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 6.019,90 TL’nin kabul ve red oranına göre 5.179,28 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan 61,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 8,60 TL’sinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 14/12/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı