Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/618 E. 2023/691 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/618 Esas
KARAR NO:2023/691

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:02/10/2023
KARAR TARİHİ:03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … müvekkil firma … Tic. Ltd. Şti. hakkında …. İcra Müdürlüğünde … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, ancak yapılan bu icra takibi haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil firmanın davalıya icra takibinde iddia edildiği gibi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davalı vekilin …. İcra Dairesinde ki dosyaya sunmuş olduğu takip dayanağı belge müvekkil firmaya ait bir belge olmadığını, mahkeme dosyasına da sunacakları resmi belgeler ve müvekkil firmaya ait orijinal davalı ile yapılan kira sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere ortada böyle bir takip dayanağı belge söz konusu olmadığını, ayrıca takip dayanağı belge üzerinde bulunan yazı ve imzalar ne müvekkil firmanın yetkilisine ait örnekler olduğunu, ne de müvekkil firmanın sahibi olan …’a ait olduğunu, bu durum zaten dosya bilirkişiye sevk edildiğinde net bir şekilde anlaşılacağını, zira izah ettiğim tüm bu fiiller sunacakları belgelerden net bir şekilde ortaya çıkacağını, açıklanan tüm bu nedenlerle yapılan bu haksız icra işleminin durdurulmasını ve takibin iptal edilmesini, bu maksatla öncelikle herhangi bir teminat olmadan, ancak mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek bir miktar ile ihtiyadi tedbir kararı verilmesini ve yapılan haciz işlemlerini durdurulmasına, ayrıca borcu ve imzayı kabul etmemekle birlikte yapılan icra takibi işlemi bir an için gerçek bile algılansa dahi, bu aşkın haciz niteliğinde olduğunu, yapılan takip talebinde güncel itibari ile yaklaşık 505.000,00 TL borç gözükmekte olduğunu, ancak yine davalı haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilin tüm araçları üzerine haciz işlemi gerçekleştirdiğini, halbu ki müvekkilin tek bir aracı dahi bu borcu karşılar nitelikte olduğunu, bu anlamda araçların üzerinde ki hacizlerin kaldırılmasını talep etmekte olduklarını, en azından haklılıkları huzurunuzda ispatlanana kadar yukarıda bahsettikleri gibi borcu ve imzayı kabul etmemekle birlikte bu aşkın haciz eyleminin sonlandırılarak müvekkil firmanın ticari faaliyetlerini sürdürebilmesi açısından en azından bu haciz eyleminin tek arabaya düşürülmesini, ayrıca yapılan haksız takip nedeni ile davalıdan tüm dava masrafları yargılama giderleri ile ücreti vekalet ile %20 icra inkar tazminatının taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu alacak nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinden ; davalı tarafından davacı aleyhine ” Asıl Alacak/ Peşin Ödenen Kira Bedeli 15.000,00 USD” borç sebebi gösterilerek 15.000 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, takip dayanağı belgenin taraflar arasında imzalanan …plakalı iki aracın kiralanmasına dair kira sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemeleri yer almaktadır.
6100 sayılı HMK 4.maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş ve 4/1.a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ile tüm dosya içeriği dikkate alınarak eldeki davaya konu alacağın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunup bulunmadığı ile davacı yanın borçlu olup olmadığını çözmekle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunda dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır