Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/453 E. 2023/588 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/453 Esas
KARAR NO :2023/588

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/07/2023
KARAR TARİHİ:17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkil Hasan Kardaş 14.07.2021 tarihinde müvekkilerinin iştirak halinde mülkiyet sahibi olduğu … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştirdiğini ve mevcut kaza sonrası … plakalı araç perte çıkarıldığını, kazada müvekkilere ait … plakalı araç %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkiline ait … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı police ile 11.01.2021-11.01.2022 tarihleri arasında geçerli Genişletilmiş Kasko Poliçesinin bulunduğunun belirlendiğini, akabinde taraflarınca sigorta şirketine başvurularak müvekkilinin aracında oluşan hasar sebebiyle, trafik poliçesinden sigorta teminatı kapsamında kalmasından ötürü, ortaya çıkan zararın yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi talep edildiğini, taleplerine takiben davalı … Sigorta A.Ş tarafından müvekkillere ait araçta pert işlemi yapılarak taraflarına hasar tazminatı olarak toplamda 156.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, kaza tarihi itibariyle rayiç değer tespiti için talepleri üzerine … tarafından hazırlanan ekspertiz raporunda, aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 240.000,00-TL olduğu belirlendiğinden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ikinci el piyasa şartlarının oldukça altında kaldığının görülmekte olduğunu, bu sebepledir ki bakiye zararın tazmini için taraflarınca davalı sigorta şirketine 22.11.2021 tarihinde ihtarname gönderildiğini, sigorta şirketi ise söz konusu taleplerine cevap vermediği gibi herhangi bir ödeme de yapmadıklarını, izah olunan bu sebeplerle bakiye zararın tazmini için taraflarınca tahkim dava yoluna gidilmişse de STK’nın … ve 20.02.2023 tarihli kararı ile davalı sigorta şirketinin tahkim sistemine üye olmaması gerekçesiyle davamızın usul yönünden reddine karar verildiğini, bu nedenle müvekkilerin söz konusu kaza sebebiyle doğan bakiye zararının tazmini amacıyla işbu huzurdaki davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, huzurdaki dava ikame edilmeden önce ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu/dava şartı olması sebebiyle taraflarınca 31.05.2023 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketi ile yapılan görüşmeler neticesinde karşılıklı olarak anlaşmaya varılamadığını, Hukuk Uyuşmazlıklarında ( Ticari Uyuşmazlıklar ) Dava Şartı Arabuluculuk Anlaşmama Son Tutanağı işbu dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve her türlü fazlaya dair dava ikame etme ve talepte bulunma, davalı/davalıların iddia ve itirazlarına karşı delil sunma ve beyanda bulunma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkillerinin dava konusu kaza sebebiyle aracında oluşan pert rayiç değerinin bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmesini, … plakalı aracın eksik ödenen kasko poliçesi kapsamında rayiç değer tazminat bedeli için şimdilik 50.000,00-TL tazminat bedelinin( HMK 107/1 Belirsiz Alacak) sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren, karar tarihine kadar işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte müvekkile ödenmesini, …
poliçe numarası ile Motorlu Kara Araçları Kasko Sigortasının bulunduğu … Sigorta’ya müzekkere yazılarak … plakalı aracın 14.07.2023 tarihli kazasına ilişkin hasar dosyasının celbini ve yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile davacılar adına kayıtlı araçta oluşan hasarın davalı kasko sigortacısından tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; dava konusu aracın Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi davalı yana sigortalı olduğu, davanın 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı ve sigortalı aracın hususi araç olduğu dikkate alındığında davacıların tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmıştır. (Aynı yönde Yargıtay 17 HD’nin 2016/18238 E-2017/9723 K , 2015/4929E-2017/10903 K sayılı emsal ilamları)
Bu bakımdan uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davalı sigorta şirketine karşı açılan davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Açıklanan bu gerekçe ile mahkememizin görevsizliğine İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 17/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır