Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/406 E. 2023/790 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/406 Esas
KARAR NO :2023/790

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:16/06/2023
KARAR TARİHİ:30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 27.08.2021 tarihinde davalının … … bayisinden … plakalı 2021 model … Şase Numaralı … marka aracı 0 olarak 168.959,50-TL bedelle satın almış olduğunu, müvekkili tarafından söz konusu aracın satın alınmasından sonra aracın müvekkilinin kardeşi tarafından kullanıldığını, müvekkilinin kardeşinin müvekkili adına çıkarttığı araç satış vekaleti ile ehliyeti de ekte yer aldığını, çok uzun süredir ehliyet sahibi olan müvekkilinin kardeşinin uzun yıllar boyunca işbu başvuruya konu araçlara benzer araçları kullanmış olup söz konusu araçların ne durumda arıza yapıp yapmayacağını veya nasıl kullanılması gerektiğini iyi bildiğini, 2021 yılı Kasım ayında, söz konusu aracın trafikteyken motor arıza ışığı yanmış ve bunun üzerine aracı kullanan müvekkilinin kardeşinin derhal yetkili servisi arayarak durumu anlatmış ve yetkili servisin adresi olan … Cad. No:145 Şişli/İstanbul … … şubesine aracı götürmüş olduğunu, söz konusu araç üzerindeki yetkili servis tarafından alelade bir inceleme yapılmış ve araçta herhangi bir problem olmadığı söylenerek aracın tekrardan teslim edilmiş olduğunu, bunun üzerine davalının araçta herhangi bir problem bulunmadığının belirtilmesi sebebiyle ilgili araç kullanılmaya devam edilmiş, ancak 05.03.2022 tarihinde ise aracı kullanan müvekkilinin kardeşinin, yolculuk sırasında kırmızı ışıkta durduğunu ve yeşil ışık yandığı esnada aracı hareket ettirdiğini, aracın etmiş olduğunu, ancak 2. Vitese geçişi amacıyla debriyaja basıldığında debriyaj basılı kalmış ve hareket etmemiş olduğunu, bunun üzerine aracın işleteni olan … yakında uygun bir yere aracı kendi imkanlarıyla park etmiş ve yol yardımını arayarak çekici talep etmiş, araç çekicisi, aracı almış ve … Cad. No:145 Şişli/İstanbul Adresinde bulunan … … yetkili servisine aracı götürmüş ve aracın halen söz konusu adreste bulunmakla birlikte tüm bu olaylar yaşandığında aracın kilometresi yalnızca 9.000 km dolaylarında olup rutin bakım süresinin dahi gelmemiş olduğunu, söz konusu olayın ardından müvekkilinin kardeşi yetkili servis tarafından aranmış, ilgili yetkili servis personeli söz konusu araçta meydana gelen arızanın kullanıcı hatasından kaynaklı olduğunu öne sürmüş, ancak aynı yetkili servis personelinin beyanlarına göre aracın kullanıcı hatası olduğu belirtildiği anda araç üzerinde henüz herhangi bir inceleme yapılmamış, yetkili servis tarafından araç incelenmeden doğrudan kullanıcı hatası olduğu bildirilmesi açıkça kötü niyetli olduğunu, ilgili arıza, söz konusu araçta bulunan ayıptan kaynaklanmakla birlikte yetkili servis tarafından sürekli olarak arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, araçta herhangi bir ayıp bulunmadığı şeklinde savunmalar yapılmış, müvekkilinin kardeşi ile yetkili servis arasında konuşmalar yapılmış olmasına rağmen yetkili servis tarafından geçiştirici ve suçlayıcı ifadeler kullanılmış ve neticeten yetkili servis; söz konusu aracın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, araç üzerinde inceleme yapıldığını, araçtan kaynaklanan bir ayıp olmasının mümkün olmadığını ve 13.500,00-TL onarım bedelinin müvekkili tarafından ödenmesi gerektiğini ve ilgili bedel ödenmeden aracın onarımının yapılmayacağını bildirmiş, yetkili servisin beyanlarının aksine, araçta meydana gelen arızanın müvekkilden kaynaklı olmadığı ve söz konusu arızanın aracın ayıplı olması nedeniyle meydana geldiğinin aşikar olduğunu, daha sonrasında müvekkilin kardeşi ile tekrardan iletişime geçilmiş ve müvekkilinin hukuki süreç başlatmaması karşılığında kendisine %30 iskonto yapılarak aracın onarılacağı bildirilmiş, ancak söz konusu ayıpların üretim hatasından kaynaklandığı aşikar olup müvekkili ve kardeşi tarafından söz konusu teklif kabul edilmemiş, ayrıca söz konusu araç 05.02.2022 – 22.03.2022 tarihleri arasında onarım yapılmaksızın … Cad. No:145 Şişli/İstanbul Adresinde bulunan … … yetkili servisinde bekletilmiş, müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan bir ayıp mevcut olmasına rağmen, yetkili servis tarafından, ödeme yapılmadan onarım yapılmayacağının müvekkile bildirilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, davalının teslimini gerçekleştirdiği araçta üretimden kaynaklanan gizli ayıplar olması ve müvekkilinin taleplerine rağmen söz konusu aracın onarımının yapılmaması nedeniyle müvekkilinin ciddi anlamda zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin karşı taraftan satın aldığı ve teslim aldığı araçtan beklediği faydayı alamamış, ortaya çıkan işbu ayıpların ve sebep olduğu zararların net ve belirlenebilir olarak davalıya bildirilmesi ve de müvekkilinin TBK ve TTK’nın ilgili maddeleri gereği yasal haklarını kullanabilmesi adına işbu ayıpların ve müvekkili nezdinde oluşan ve oluşacak tüm zararın tespit edilmesi amacıyla …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosya kapsamında araç üzerinde delil tespiti davası açılmış ve dosyası kapsamında inceleme gerçekleştirilmiş, bu doğrultuda toplamda 1.639,65 TL masraf yapılmış olup yapılan toplam masrafın da ayıbın meydana gelmesine sebebiyet veren karşı taraftan tahsili gerekmekte olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm dava, talep, takip, şikayet vs. hakları saklı kalmak kaydıyla; haklı davalarının kabulü ile, müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu … plakalı 2021 model … Şase Numaralı … marka araçta meydana gelen ayıpların üretim hatasından kaynaklanması sebebiyle, müvekkilinin ödemiş olduğu 9.372,26 TL tamirat bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu iddialarını kabul etmemekle birlikte davacının ayıba ilişkin ihbar sürelerini geçirmiş olduğunu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında tanzim edilen raporda davacı yanın da ikrar ettiği üzere debriyajda meydana gelen sorun 05.03.2022 tarihli arıza daha öncesinde de yaşanmış, ancak aracın bu tarihlerde servislerine getirilmemiş ve müvekkili şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmamış olduğunu, davacı yanın müvekkiline usulüne uygun ve süresinde ayıp bildiriminde bulunduğunu ortaya koyar dosyaya sunulu herhangi bir delil mevcut olmadığını, dava konusu araçta ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksiklik söz konusu olmadığını, yapılan kontroller sonucunda debriyajın parçalandığı tespit edilmiştir. aracın ticari faaliyetlerde kullanılıyor olması ve debriyajın hatalı kullanılması, yüksek viteste kalkış sağlanması gibi hususlar, delil tespiti raporunda bahsedilen aşırı aşınmalara sebebiyet vermiş olup, ilgili arıza bu sebeplerle meydana geldiğini belirterek, araç davacı yana ayıpsız olarak teslim edilmiş, diğer yandan aracın davacı yedinde iken herhangi bir hasar, kusur nedeniyle arızalanmış olabileceği hususu da kesinlikle değerlendirilmesi gerektiği, bu hususta ispat külfeti davacı yan üzerinde olduğunu, diğer yandan davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sözkonusu ayıbın varlığı kabul edilse dahi, küçük bir müdahale ile giderilebilecek olması sebebi ile bu durum bedel indirimi gerektirecek bir ayıp olarak kabul edilmesi gerektiğini, davanın aleyhte sonuçlanma ihtimaline karşı, sorumlulara zararımızın rücu edilmesi ihtimali dahilinde, davanın üretici … A.Ş.’ye ihbarına, haksız olarak açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; 27.08.2021 tarihli Araç Satış Faturası, … plakalı 2021 model … Şase Numaralı … marka Araç Ruhsatı, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası, tamirata ilişkin davalı şirket kayıtları, emsal arızalara ilişkin ekran görüntüleri, faturalar, taraflara ait ticari defterler, davalının ticaret sicil kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; ayıplı araç satışından kaynaklı olarak yapılan hasar onarım masrafının tahsili istemine ilişkindir.
Davacının gerçek kişi olması nedeni ile mahkememizin görevli olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkereye verilen cevapta, davacının esnaf kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, davacının tacir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, davacının … Vergi Dairesinden nakille geldiği ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nin 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nin 5.maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1.bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nin 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre; davalı tacir olmakla birlikte davacının tacir olmadığı, eldeki davanın TTK’de sayılan mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle mahkememizin uyuşmazlık bakımından görevli olmadığı, bu bağlamda görevli mahkemenin uyuşmazlığın niteliği gereği genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla mahkememizin görevsizliği ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nin 115/2.maddesi uyarınca davanın görev dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nin 20.maddesi gereğince 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.30/10/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı