Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/393 E. 2023/845 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/393 Esas
KARAR NO:2023/845

DAVA:İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ:06/02/2019
KARAR TARİHİ:14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkil şirketin dava konusu taşınmazın maliki olduğunu, söz konusu taşınmazın …’nin kararı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin imar planı ile üç parsele ayrıldığını, bu işlem ile 2 parsele ilişkin ipotek tesis edildiğini, idare mahkemelerinde söz konusu imar değişikliğinin iptali istemiyle dava açıldığını ve imar değişikliklerinin iptal edildiğini, bu kararla davaya konu ipotek tesis işleminin sebepten yoksun hale geldiğini, hukuki dayanaklarının ortadan kalktığını, yolsuz tescil durumuna düştüğünü, izah olunan hukuksal nedenler çerçevesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, hukuka aykırılığı Danıştay ilamı ile kesinleşmiş idari işlem sebebiyle tesis edilen ve yasal dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZDEN VERİLEN İLK KARAR :
Mahkememizce 13/10/2020 tarihli … sayılı karar ile “…Dava, İstanbul İli … İlçesi, … Mahallesi, 2152 ada 174 parsel de kayıtlı A blok 691 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Somut olayda; dava konusu ipoteğin, 2151 ada 174 parsel sayılı taşınmazda … Belediyesinin 22.05.2007 tarihli ve 266 sayılı Encümen kararına dayalı olarak yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği, ipoteğin imar düzenlemesiyle tesis edilen kanuni ipotek olduğu , anılan idari işlemin …. İdare Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli ve … sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği ve Danıştay denetiminden geçerek hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin yolsuz hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir.(Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 29.06.2015 tarih, … K sayılı emsal ilamı)
Dosya kapsamı ve yukarıda yapılan açıklama dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KALDIRMA İLAMI :
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi’ nin 10/05/2023 tarihli … sayılı ilamı ile; ” İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin taşınmazın 2981 sayılı İmar Mevzuata kapsamında alıcısı davalı ….. Ltd. Şti olarak tapuya tescil edilmiştir.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani “yolsuz” hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir.(Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 04/06/2021 2018/1889, 2021/2537 Karar)
Somut uyuşmazlıkta; anılan imar uygulaması işlemi idare mahkemesi kararıyla iptal edilmiş ise de kadastral parsel henüz ihya edilmemiş olduğundan davacının ipotek bedelinin depo ettirilmesi ve ipoteğin fekkini talep etmekte hukuki yararları bulunmaktadır. O halde; imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç metrekare taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, bedel / m² oranlaması yapılmasından sonra mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle emsal araştırması yapılmalı, imar uygulamasına ilişkin belgeler incelenerek davalının parselinden davacı parseline kaç metrekare yer gittiği, yerin dava tarihindeki rayiç değeri yeniden belirlenmeli ve bu bedel üzerinden Harçlar Kanunu 30.-32. maddeleri gereğince harç ikmali yapıldıktan ve bedel depo ettirildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine ilişkin verilen hüküm hatalı olmuştur…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İstanbul İli … İlçesi, … Mahallesi, 2152 ada 174 parselde kayıtlı A blok 691 bağımsız bölüm numaralı taşınmazda davalı lehine olan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davalı vekili 14/11/2023 tarihli duruşmada davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekilinin vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. ve devamı maddeleri uyarınca kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. Kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Davalı vekili tarafından 14/11/2023 tarihli duruşmada davanın kabul edildiğinin beyan edildiği, davalı vekilinin vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu, kabulün hüküm doğurması için mahkemenin ve karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın kabul nedeni ile kabulü ile, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabul nedeniyle KABULÜ ile, dava konusu İstanbul İli, … ilçesi, … Mahallesi, 279 pafta, 2152 ada, 174 parselde kayıtlı Perpa Ticaret Merkezi A Blok 691 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı lehine olan ipoteğin kaldırılmasına,
2-Alınması gereken 372,97 TL karar ve ilam harcının 93,25-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 279,72 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 93,25 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 44,40 TL başvuru harcı ile 210,88 TL posta, istinaf ve tebligat gideri olmak üzere toplam 255,28 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 5.460,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır