Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/359 E. 2023/769 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/359 Esas
KARAR NO:2023/769

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:29/05/2023
KARAR TARİHİ:23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin birikimlerini değerlendirmek amacıyla amerikan doları cinsinden bir miktar parasını… A.Ş. nezdindeki … numaralı kâr-zarar katılım hesabına peyderpey yatırmış olduğunu, bir süre sonra… A.Ş.’nin iflas ettiğini, tasfiye işlemlerine başlanmış, … A.Ş. iflas edene kadar davacının hesabında 4.227,00-USD kadar miktarda para birikmiş, tasfiye halinde olan şirkete başvuran müvekkiline parasının geri ödeneceği söylenmiş, uzun süre parasını geri alamayan müvekkili ısrarla parasını istemişse de, oyalanmış ve parasının ödenmemiş olduğunu, müvekkilinden başka binlerce kişinin aynı şekilde mağdur edildiğini, ödeme yapmaya yanaşmayan şirkete, tepkilerin artmasıyla borçlarını bir takım şirketlere devretme yoluna gitmiş, müvekkilinin alacağını şirketten alamayacağını anlayınca borcun devri teklifini kabul etmiş ve 7.1.2011 tarihli sözleşme ile şirketten olan alacağını … Tic. A.Ş’ye devretmiş, dava dilekçesinde (EK-1). İlgili sözleşme ile davacının alacağı yapılandırılmış ve 38 taksit halinde bakiye alacağın ödenmesi üzerinde taraflar anlaşmış, borcu devralan şirket sözleşme gereği ilk 6 taksiti davacının banka hesabına yatırmış, sözleşmede kararlaştırılan ilk 6 taksit ödenmişse de(650-USD, altıncı taksit 100-USD olarak ödenmiştir.) geri kalan 32 taksitin ödemesi yapılmamış, müvekkilinin 3.577,00 USD alacağı kalmış olduğunu, müvekkilinin kalan alacaklarını ilgili şirketten talep etmişse de oyalanmış ve hiçbir ödeme alamamış, bu süreçte borcu devralan şirket devredilmiş, devralan şirket … ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, müvekkilinin alacağını … ticaret sicil numaralı … Tic. A.Ş 2/10/2018 tarihinde davalı şirket ile birleşerek, sicilden birleşme nedeniyle terkin edilmiş, birleşme sonucu yasa gereği devralan şirket devrolunan şirketin tüm borçlarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin yeni şirkete de ödemelerini almak için başvuru yapmışsa da, geri dönüş alamamış, alacakların zamanaşımlarının yaklaşması üzerine … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamı ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dışı… A.Ş ‘nin 11/02/2001 tarihinde tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye kararının İstanbul Ticaret Sicil Siciline 2/02/2001 tarihinde tescil ve …’nin 28/02/2001/5246 sayılı nüshasının 223-221. Sayfalarında ilan edildiğini, tasfiyenin tamamlanmamış olduğu dikkate alındığında; 07/01/2011 sözleşme tarihi ve dva tarihi öncesinde (11/02/2001) tasfiye kararı alınmış olmakla, 07/01/2011 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkilinden talep edilen alacağın, tasfiye sonucu ortaya çıkacak duruma göre, kar veya zarar yönünden bir belirleme yapılmaksızın ödenmeyeceğinin açık ve sabit olduğunu, kar ve zarara katılma hesabının, özetle açıklanan niteliği ve hükümleri gözetildiğinde mutlak ödenmesi gereken bir alacak olmadığını, davacının ayrıca kar ve zarara katılım sözleşmesine göre bidayetteki vade uzatılmasını istemediğini bir ihtarname ile dava dışı… A.Ş ‘ye bildirdiğini gösteren herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz etmemiş, alacak da bu nedenle gerek sözleşme tarihi gerekse dava tarihi itibariyle muaccel hale gelmemiş olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddi ile davacı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, katılım hesabına yatırılan paranın iadesi talebini içeren itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin “ihtisas kararları” 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı da ilgili Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK Birinci Dairesinin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
… örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un “Hukuk Mahkemelerinin Kuruluşu” başlıklı 5. maddesinin 17/4/2013 tarihli ve 6460 sayılı kanunun 10. maddesiyle değişik beşinci fıkrası hükmüne göre;
“İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazetede yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.”
Görüldüğü üzere, yukarıdaki madde hükmünde açıkça bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme arasındaki iş dağılımından bahsedilmiş, iş dağılımını belirleme yetkisi ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na verilmiş, dairelerin belirlenen iş dağılımına göre tevzi edilen davalara bakmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre; bir yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi var ise bunlar arasındaki ilişki “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir. Bir başka ifade ile mahkemeler arasındaki “iç ilişki” niteliğindedir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2021 tarihli, 2021/857 E. ve 2021/4342 K. sayılı ilamı da açıkça vurgulandığı üzere; bir yerde aynı mahkemeden birden fazla sayıda bulunması halinde, bu mahkemeler arasındaki ilişki “görev veya iş bölümü ilişkisi olmayıp”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir.
Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri ve açıklamalardan da anlaşıldığı üzere; İstanbul 6.,7.,8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasında “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi” bulunduğundan ve eldeki dava da 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç) kaynaklandığından, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğundan ve bu durumda görevsizlik kararı da verilemeyeceğinden, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6., 7., 8. ve 9. nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, kesin olmak üzere karar verildi.23/10/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı