Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/337 E. 2023/877 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/337 Esas
KARAR NO :2023/877

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:18/05/2023
KARAR TARİHİ:27/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında “… İli, … İlçesi, … Köyü, 619 Ada, 2 Parsel” sayıda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan otogaz satış ve servis istasyonunun davalı şirket tarafından müvekkili yanın marka ve logosu altında bayi sıfatıyla işletilmesine ilişkin 13.08.2012 tarihli, beş yıl süreli Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında taahhütname imzalandığını, bu taahhütnamenin yıllık 200 ton LPG ürünü konu edindiğini, davalı şirketin sözleşme süresince 1000 ton ürün almayı taahhüt ettiğini, ancak 51,98 ton ürün alarak taahhüdü ihlal ettiğini, sözleşme süresince eksik ürün alımının müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ihtar edildiğini, müvekkili şirketin ilk 3 sözleşme dönemindeki eksik ürün alımlarına ilişkin müvekkili şirket tarafından 27.400,80 USD bedelli, 03.05.2016 tarihli … nolu fatura düzenlendiğini, müvekkilinin davalı şirketten 1.126,21TL cari hesap alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisinin dava açıldıktan sonra 11/07/2023 tarihinden sonra değişikliğe uğradığını, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasındaki ilişkiye, yeni TTK hükümlerinin uygulanacak olması sebebi ile davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğu göz önüne alınarak, tüm alacak kalemleri bakımından davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı taraf her ne kadar müvekkili davalı şirketten alacaklı olduğunu iddia etmekte ise de, müvekkili şirketin kendisine bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın alacağının dayandığı 2012-2017 yılları ticari kayıtları ve müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesi ile davacı şirkete bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, dava konusu alacağın 27.400,80 USD tutarlı fatura bedeli, 23.5.2016 tarihinde 81.095,66-TL olarak muhasebeleştirilmiş, şimdi ise aynı alacak 27.400USD.* 27.70TL.: 758.980-TL yapmakta olduğunu, cezai şart miktarının artışı % 1000 üzerinde olmakla, bu miktara uyularak ödeme yapılması hakkaniyete aykırı olacağı ve müvekkili şirketin ekonomik mahfına yol açacağı açıkça ortada olduğunu, bu durumda, davanın kabulü halinde dahi, cezai şarttan indirim yapılmasının zorunlu olduğunu, bayilik sözleşmesinin 7. Maddesinde satın alma taahhüdünde herhangi bir miktar düzlenmesinin mevcut olmadığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; bayilik sözleşmesi, taahhütname, ürün alım tablosu, noter ihtarnameleri, fatura, hesap dökümü, müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin ve tüm resmi ve özel kurumlara yazılacak belge ve kayıtlar ve sair her türlü delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; 13/08/2021 tarihli 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi, taahhütname, cezai şart faturası, ihtarname, cari hesap hareketi ekstresi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, ödeme ve banka kayıtları, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; otogaz bayilik sözleşmesi ve ürün alım taahhüdünden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunmuştur.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgelerden talep konusu alacakların en son 2016 yılına ilişkin oldukları anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ”beş yıllık zamanaşımı” başlıklı 147.maddesi;
”MADDE 147- Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır:
1. Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler.
2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta
ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri.
3. Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlardan doğan alacaklar.
4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri
ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.
5. Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.
6. Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda talebin, bayilik sözleşmesi ve ürün alım taahhüdüne aykırı davranış nedeniyle cari hesap alacağı ve eksik ürün alımından kaynaklanan zararın tashili istemine ilişkin olduğu, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında alacakların en son 2016 yılına ilişkin olduğu, TBK’nin 147.maddesi uyarınca işbu alacak kalemlerine 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, arabuluculuk sürecinde geçen süre(48 gün) ve pandemi nedeniyle sürelerin durduğu zaman dilimi(3 ay 2 gün) de dikkate alınarak yapılan hesaba göre zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu, eldeki davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra-18.05.2023 tarihinde-açıldığı ve davalının usulüne uygun bir şekilde zaman aşımı def’inde bulunduğu görülmekle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Zaman aşımı nedeniyle davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 9.296,56-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 9.026,71-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 82.212,43-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı. 27/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı