Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/308 E. 2023/918 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/308 Esas
KARAR NO :2023/918

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:09/05/2023
KARAR TARİHİ:08/12/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalıya ait olan dava dışı … İnş. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkilerinden dolayı davalı şirkete güvene dayalı olarak toplam 8.960.800 TL’yi avans olarak gönderdiğini, anlaşma gereğinin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin gönderdiği paraların geri ödenmesi için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … … Ltd. Şti. ile … … Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davacı şirket ve dava dışı … ile müvekkilinin ortağı olduğu firmalar arasında, şantiye içerisinde tesis, bakım, parça gibi alanlarda ticari ilişkilerinin olduğunu, davacı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dilekçesinin ekinde sunulan ödeme dekontlarının, davacı şirkete müvekkili tarafından ciro edilen çeklerden dolayı yapılan ödemelere ilişkin olduğunu, müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu; müvekkilinin 2020 ve 2021 yıllarında nakit sıkıntısı yaşaması nedeniyle davacıdan nakit temin etmek amacıyla müvekkiline ait dava dışı … ve … şirketlerinin müşterilerine ait dilekçede bilgileri yazılı çekleri davacı şirkete ciro ederek teslim ettiğini, davacı şirket kayıtlarına kasıtlı olarak çeklerin işlendiğini, davacı şirketin çekleri kırdırarak parasını aldığını ve müvekkiline 8.570.800 TL gönderdiğini ancak, müvekkili tarafından ciro edilerek davacıya teslim edilen çeklerin bedellerinin tamamının ödendiğini, davacı tarafça cari hesap gibi açıklamalarla ödeme yapıldığını, ayrıca 360.000 TL dekontta herhangi bir açıklama yer almadığını, davacı şirketin sebepsiz zenginleştiğini, müvekkilinden teslim aldığı çeklerden tahsil ettiği tutarın bildirilmediğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; davacı tarafından davalıya bankadan havaleyle avans olarak gönderildiği iddia olunan bedelin fer’ileriyle birlikte tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Eldeki davada öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken husus, mahkememizin görevli olup olmadığıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin ve HMK 114/1.madde gereğince dava şartı olduğundan mahkemelerce her aşamada re’sen incelenir. Diğer yandan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflardan davalının tacir olmadığı, bu konuda herhangi bir iddia ileri sürülmediği; eldeki davanın, aradaki güven ilişkisine dayalı olarak banka havalesiyle avans olarak gönderildiği iddia olunan paranın tahsili amacıyla açıldığı; davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememiz davaya bakmakta görevsizdir. HMK’nın 114.maddesi gereğince görev dava şartı olup, aynı yasanın 115.maddesi gereğince dava şartlarının varlığı ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekeceğinden HMK’nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri gereği görev dava şartı yokluğu nedeniyle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeni ile Usulden Reddine,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nın 20.maddesi gereğince 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı