Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/307 E. 2023/853 K. 20.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/307 Esas
KARAR NO:2023/853

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/05/2023
KARAR TARİHİ:20/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … A.Ş. ile müvekkil şirket arasında yapılan alış-veriş neticesinde 22.03.2023 tarih, … Fatura Nolu 70.194,60 TL.lik faturaya karşılık olarak …. İcra Dairesinin … Esas nolu dosyasına ve davaya konu olan … Şubesine ait, 06.04.2023 Keşide tarihli … Seri Nolu,70.194,60-TL.lik çek verilmiş olduğunu, bu çek bedelinin banka dekontundan anlaşılacağı üzere 06.04.2023 tarihinde … İşlem no ile … … A.Ş.nin … Nolu hesabına gönderilerek faturaya dayalı olan borcun ödendiğini ve çekin bedelsiz kaldığını, … Şubesine ait, 06.04.2023 Keşide tarihli, … Seri Nolu, 70.194,60-TL.lik çekin … … A.Ş tarafından kaybedildiği için müvekkiline iade edilemediğini, … … A.Ş tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile çek iptali ve ödeme yasağı kararı verilmesi için dava açıldığını, bu esnada davalı tarafından son ciranta olarak iş bu çekin ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı doyası ile icra takibine konulduğunu, 14.04.2023 tarihinde … … A.Ş’nin talebi ve çekteki imza ve kaşenin kendilerine ait olmadığının bildirilmesi üzerine ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile İhtiyati Tedbir Kararı Kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, dosyaya sunulan belgeler ve ödeme dekontlarından da açıkça görüleceği üzere davalı tarafından takibe konulan … Şubesi, 06.04.2023 Keşide tarihli … Seri Nolu,70.194,60 TL.lik çek bedelinin taraflarınca … … A.Ş ye 06.04.2023 tarihinde ödenmiş olup, bu durumun belgeler ile sabit olduğunu, iş belgeler ile sabit olduğunu, bedeli müvekkili şirket tarafından ödenmiş ve bedelsiz kalmış bir çekten dolayı haklarında başlatılan icra takibinin haksız ve usulsüz olup, davalı ile her hangi bir ticari ilişki ve irtibatları bulunmadığını belirterek, müvekkili şirketin ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında davalı tarafa borçlu olmadığımın tespitine, müvekkili şirket haklarının zarara uğramaması için öncelikle teminatsız olarak, mahkemece talepleri kabul görmediği taktirde belirlenecek nakdi teminat veya banka teminat mektubu karşılığında ihtiyaten haksız icra takibinin durdurulmasını, mahkemenizce belirlenecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek icra veznesine girecek olan paranın davalı-alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu takip sebebiyle müvekkili şirketin kredi kullanması imkansız hale geldiğinden uğramış oldukları zararların tazmini için müvekkili şirket lehine alacağın %20 sinden aşağı olamamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin alacaklısı olduğu ve icra takibine konu etmiş olduğu çeke ilişkin olarak çek bedelinin dava dışı … Yem San. A.Ş.’ne ödendiği gerekçesi ile çeke ilişkin olarak borçlu bulunmadığının tespiti talepli iş bu davayı açtığını, davacının çek bedelini ödediğini iddia ettiği … Yem San. A.Ş. ile kendi arasında oluşturmuş olduğu gayri yasal ilişkinin müvekkiline hasredilmesi ve buna ilişkin olarak icra takibi konusu çeke ilişkin olarak borçlu bulunmadığını iddia etmesinin hukuki yolunun kapalı olduğu hususunun sabit olduğunu, davacı yanın icra takibi konusu çekin kendisine iade edilmeden önce iş bu çek bedelini ödemiş olduğu şeklinde ki iddiasının ve bu ödeme ile müvekkiline yönelik olarak borçtan kurtulmasının söz konusu olamayacağını, çek aslının kendi uhdesine geçmemiş olduğu bir durumda yapıldığı iddia edilen ödemenin fiktif bir ödeme olduğunu ve her hal ve şartta bu itirazın müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceği hususunun sabit olduğunu, davacının dava dışı … Yem San. A.Ş. ile birlikte hareket etmekte olup, bu şirketlerin kendi aralarında oluşturmuş oldukları çek bedelinin ödendiğine ilişkin asılsız kayıtlar üzerinden müvekkiline yönelik olarak borçlu bulunmadıklarını iddia etmeleri hususunun asla kabul görmeyeceğini, dava dilekçesinde ki tüm beyanların dava dışı şirket üzerine kurulmuş olduğunu, davacı yanın dava dışı şirket adına beyanlarla kendi adına dava ikame etmesi şeklinde bir usulün bulunmadığını, bu hali ile davanın reddi gerektiği hususu sabit olmakla davanın reddini, TTK 792. Maddesi ve Konuya ilişkin Yargıtay içtihatları itibari ile müvekkilinin çekte iyiniyetli yetkili hamil olduğu ve iş bu kazanımının korunması gerektiği hususu sabit olmakla davanın reddi ile davacı yanın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; 22.03.2023 Tarih, … Fatura Nolu 70.194,60 TL.lik fatura, … Şubesi, 06.04.2023 Keşide tarihli … Seri Nolu,70.194,60 TL.lik çek sureti, 06.04.2023 tarihinde … İşlem no ile … … A.Ş.nin … Nolu hesabına yapılan ödeme dekontu, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası, ….İcra Müdürlüğünün … E.nolu dosyası, Banka hesap kayıt ve dökümleri, tanık, yemin ve diğer delil ve hakları saklı kalmak kaydı ile vs.her türlü delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Keşideci olan davacı, çek bedelini lehtara ödediğini, lehtarın çeki kaybetmesi nedeniyle iade alamadığını, sonrasında lehtarın sahte imzası ile çekin ciro edildiğini, çekin lehtara ödenmiş olması nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiası ile ciranta olan davalının çeki dayanak yaparak başlattığı icra takibinden kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davacının çekteki imzasına bir itirazı yoktur. Çeki keşideci olarak imzaladığını kabul etmektedir. 6102 Sayılı TTK’nin 677. maddesinde düzenlenen imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince davacı keşideci, kendi imzasından sorumlu olup, şeklen ciro silsilesinde bir kopukluk yoktur. Hamil olan davalının çeki bile bile davacının zararına hareket ederek kötü niyetle iktisap ettiğini davacının ispatlaması gerekir.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, dava konusu çek ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesinin geçerli olduğu, 6102 sayılı TTK’nin 677.maddesi uyarınca çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişinin diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına gireceği, bu hususun zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli kesintisiz ciroların hak sahiliğine karine sayılacağı, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkesine yoksun olmasının ciro zincirini etkilemeyeceği, imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyi niyetli olduğunun kabul edileceği, ayrıca davacının çek bedelinin lehtara ödendiğine dair şahsi defiyi ileri sürerek davalıya karşı sorumluluktan kurtulamayacağı, davalının bilerek davacının zararına hareket ettiği ve kötü niyetli olduğunu ispata yarar delil sunulmadığı, HMK’nin 226/c maddesi gereğince davalıya yemin de teklif edilemeyeceği, davacı keşidecinin çek bedelinin dava dışı lehtara ödendiğini ve ciranta(lehtar) imzasının cirantaya ait olmadığını ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2022/811 esas, 2023/2294 karar sayılı içtihadı)
Her ne kadar ‘icra veznesine yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi’ yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de; hükmedilen teminatın yatırılmaması nedeniyle tedbirin uygulanmadığı ve dolayısıyla tedbir nedeniyle davalının alacağını geç almasına neden olunmadığı, bu bağlamda İİK’nin 72/4.maddesindeki şartların oluşmaması nedeniyle davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.322,22-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 1.052,37-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
20/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı