Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/29 E. 2023/59 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/29 Esas
KARAR NO :2023/59

DAVA:Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:11/01/2021
KARAR TARİHİ:31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ipoteğin paraya çevrilmesi talebine ve davaya konu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, 5630 Ada, 489 Parsel, Birinci+Birinci Bodrum Kat 1 nolu Depolu Dükkan niteliğindeki taşınmaz davalı borçlu-malik Tarafından … Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 13/09/2011 tarih ve … yevmiye sayılı ipotek belgesi ile kesin borç ikrarına havi 240.000 TL bedelli ve yıllık %16 faizi ile ödenmek üzere ipotek edildiğini, bu ipotek … Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından 05/06/2015 tarih ve … yevmiye sayılı ipotek temlik belgesi ile …’ye temlik edildiğini, yine ipotek 26/05/2016 tarih ve … yevmiye sayılı Resmi Senet ile müvekkili …’e devir ve temlik edildiğini, müvekkili tarafından sözlü müracaatlar sonuçsuz kalınca İpoteğin Paraya Çevrilmesi yoluyla … 6. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, borçluya kıymet taktiri tebliğ edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinin bila dönmesi nedeniyle yeniden gönderilen ödeme emrine borçlunun itiraz ettiğini, borçlunun itirazının iptali için … İcra Hukuk Mahkemesine müracaat edildiğini, ancak … 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı kararı ile ihtilaf yargılamayı gerektirdiği için davanın reddine karar veridiğini ve bu kararın kesinleştiğini, hem yasal zorunluluk hem de konunun uzlaşı ile çözülmesi amacı ile Arabulucuya başvurulduğunu ancak 24-12-2020 tarihinde bizzat taraflar ile birlikte yapılan toplantıda anlaşma sağlanamamış ve anlaşmazlık belgesi düzenlendiğini, konunun anlaşma ile çözülmesinin mümkün olmaması nedeniyle mahkemeye müracaat edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, haklı davalarının kabulü ile davalının … 6. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasındaki haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine haksız olarak itiraz edilen takibin tümü üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücreti alacağının karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili aleyhine açtığı itirazın iptali (alacak) davasını kabul etmediklerini, davacının soyut iddialara dayalı açtığı davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin vergi mükellefi olup esnaf faaliyeti kapsamında ve tanımında çalışmakta olduğunu, davacının iddia ettiği gibi tacir olmadığını, bu tanıma bağlı taleplerin yersiz olduğunu, müvekkili tarafından 13.09.2011 tarih, … yevmiye sayılı ipotek … Tekstil San ve Tic AŞ ye verildiğinde bu şirketten alınacak malların teminatı olacak diye kararlaştırılmış ancak … Tekstil San ve Tic AŞ den hiçbir mal alınmadığını, bu nedenle borç doğuracak bir işlemin olmadığını, takip hukukuna ilişkin davacının eleştiri konusu yaptığı hususlar … 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı kararı ile sonuca bağlanmış ve bu kararın kesinleştiğini, huzurdaki dava itirazın iptali yani alacak davası olduğunu, davacı alacağını tartışmasız bir biçimde ispata mecbur olduğunu, müvekkilinin olmayanı ispatı imkansız olduğundan, haklılığını ispat bakımından … Tekstil San ve Tic AŞ ‘nin ticari defterlerinin bilirkişi marifeti ile incelenmesinden başka bir çıkar yolunun bulunmadığını, görev ve yetkiye itirazlarının bulunduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev ve yetkiye itiraz ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle görev ve yetkiye ilişkin itirazlarının değerlendirilerek … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev ve yetkisinin kabulüne, neticede davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, … 6 . İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine … 6.İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyası ile 240.000 TL asıl alacak ve 175.818,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 415.818,08 TL alacak için “… Tapu Müdürlüğü tarafından verilen 13.09.2011 tarihli ve … nolu ilam niteliğinde belge gereği … Mah. 5630 ada 489 parsel 50/237 arsa paylı birinci+bodrum kat 1 nolu depolu dükkan olan bağımsız bölüm ” açıklaması ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapıldığı, takibin şekline göre davalı borçlu tarafından süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın 13.09.2011 tarihinde … yevmiye numarası ile adına kayıtlı … Mah. 5630 ada 489 parsel 50/237 arsa paylı birinci+bodrum kat 1 nolu depolu dükkan üzerinde dava dışı şirket … Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden almış olduğu 240.000 TL borç için aynı bedelde 1. Derecede %16 değişken faiz ile fekki bildirilinceye kadar (süresiz olarak) ipotek tesis ettiği, dava dışı şirketin bu ipoteği yine dava dışı …’ye temlik ettiği, … tarafından ise 26.05.2016 tarihinde … yevmiye numarası ile davacı yana temlik edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan ilk ipotek senedi incelendiğinde, ipoteğin davalının dava dışı şirketten aldığı 240.000 TL borç için 1. derece de %16 değişken faiz ile fekki bildirilinceye kadar geçerli olmak üzere verildiği, bu hali ile ipoteğin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren kesin borç ipoteği olduğu ve ipotek senedinin ilam niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 09/02/2022 tarihli 2021/17 esas ve 2022/115 karar sayılı kararı ile geçerli bir icra takibi bulunması dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği, davacı yanın istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi’nin 20/12/2022 tarihli 2022/776 esas ve 2022/1404 karar sayılı ilamı ile ; “…2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 148. Maddesi, taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunur, şeklinde düzenlenmiştir.
İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir(İİK m. 149). Bu haller dışındaki muaccel alacaklar için icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa 60 ıncı maddeye göre birer ödeme gönderir(İİK m. 149/b).
Buna göre, muacceliyet ihtarı ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamlı takiplere yönelik İİK’nın 149. Maddesi uyarınca icra emri gönderilebilmesi için şart olup, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamsız takiplere yönelik İİK’nın 149/b. Maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilmesi için şart değildir.
Somut olayda, takip talebi üzerine, muacceliyet ihtarının bulunmaması nedeniyle icra müdürü tarafından takip borçlusuna ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamsız takibe ilişkin ödeme emri düzenlenmiş olup, bu takipte muacceliyet ihtarı bulunması zorunlu değildir. Aksine, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin ilamsız takip, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermediği ve/veya alacağa ilişkin muacceliyet ihtarı bulunmadığı hallerde başvurulabilecek bir yoldur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 887. Maddesinde, ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır, düzenlemesi bulunmakta ise de eldeki davada borçlu ve ipotekli taşınmazın maliki aynı kişi olup anılan Kanun hükmünün uygulanması mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, ihtar gönderilmeden takibe geçildiğinden ve bu nedenle geçerli bir icra takibi bulunmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce kaldırma ilamı gereği yargılamaya devam edilmiştir.
Yukarıda değinildiği üzere, dava konusu ipotek kesin borç ipoteği olup, davalı yanın ipotek senedinde belirtilen 240.000 TL borcunun bulunduğu sabittir. Davalı tarafından ipotek borcunun ödendiğine dair kesin bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davalı tarafından asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline karar verilmiş, davacı tarafından her ne kadar takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği bu sebeple takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilemeyeceği anlaşıldığından buna ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.( Emsal Yargıtay 12.HD’nin 15/05/2014 tarihli 2014/9838 E-2014/14481 K sayılı ilamı)
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin kesin borç ipoteğine dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin iptaline karar verilen alacak yönünden kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı tarafından … 6. İcra Dairesinin… takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 240.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 48.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 16.394,4 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ödenen 5.022,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.372,35 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına
4-Davacı tarafından ödenen 5.022,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 59,30 TL başvuru harcı ile 161,45 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 220,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 127,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 36.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 27.372,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 761,87 TL’sinin davalıdan 558,13 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır