Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/265 E. 2023/605 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/265 Esas
KARAR NO :2023/605

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/04/2023
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketlerden … … şirket ile diğer müvekkil … Şirketi arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkil … Şirket, … şirketine olan borçları için … Bankası … Şubesi … banka çek hesap numaralı … numaralı 6 adet çeki İstanbul’ da bulunan muhasebe servisi tarafından hazırlandığını, imzasız bir şekilde … şirketine kargo ile gönderilmek istendiğini, bu çekler … şirketine ulaştıktan sonra müvekkil … … şirket yetkilisi … ilinde ikamet eden … tarafından … iline gelinip … Yetkilileri huzurunda imza altına alınacak olduğunu, … Şubesine 27.10.2022 tarihinde … barkod numarasıyla gönderiyi teslim aldığını ancak çekler kargo şirketince verilen bilgiye göre kaybedildiğini, çeklerin akıbetinin bilinmediğinin belirtildiğini, müvekkil tarafından yapılan araştırmada ve kargo şubesinden verilen bilgiye göre kargo poşetlerini çalan kişinin … isimli … T.C. numaralı çalışan olduğu ortaya çıktığını, kargo şirketi tarafından verilen bilgiye göre aynı tarihlerde başkaca kargo poşetlerinin de çalındığının ortaya çıkması üzerine kargo şirketi tarafından araştırma yapıldığı ve şirket personeli … tarafından poşetlerin çalındığının tespit edildiğini, iş akdinin feshedildiği bildirildiğini, çalışan hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, çeklerden … numaralı çek 17.04.2023 tarihinde muhatap bankaya tahsil için ibraz edildğini, ancak ödeme yasağı olduğundan dolayı tahsil edilemediğini, çekin arka yüzünde davalıların cirosunun olduğu görüldüğünü, ancak çek üzerindeki imza müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkillerden … şirketinin rızası dışında elinden çıkan çekte bulunan imzanın taklit edildiğini ve çıplak gözle bile anlaşılmakta olduğunu, diğer müvekkil … şirketinin hem kaşesi hem de imzasının taklit edildiğini, söz konusu çeklerle ilgili resmi evrakta sahtecilik suçundan dolayı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve … Soruşturma numarasıyla soruşturma başlatıldığını, her iki müvekkil şirket …’ta … yapım işleri başta olmak üzere önemli ticari işler yapmakta olduğunu, çeklerin icra takibine konu edilmesi ve kötüniyetli olarak tahsil edilmeye çalışması halinde ticari hayatlarında telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacağını, çek iptal davasında alınan tedbir kararı icra takibini önleyemeyeceğinden, dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle keşideci müvekkil … şirketine ait Halk Bankası … Şubesi’nin … banka çek hesap hesabı … nolu çeki açısından icra takibine konulmaması ve ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne ve müvekkil şirketlerin davalılara borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Plastik….Ltd. Şti.vekilinin cevap dilekçesinde; davacıların imza itirazı kötüniyetli olup davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, çekin … … tarafından düzenlenerek lehtar şirkete verildiğinin ikrar edildiğini, davacılar dava dilekçesinde bahsi geçen 6 adet çekten biri için de ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açtığını, bu davaya sundukları dava dilekçesinde ise, keşideci imzasına itiraz etmeyerek sadece lehtar imzasına itiraz ettiklerini, davacının imza itirazında samimi olmadığını gösteren bir başka husus ise banka tarafından çekin arkasına, keşideci imzasının uyuşmadığına yönelik hiçbir şerh düşülmemiş olması olduğunu, zira çekin arkası incelendiğinde sadece ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamadığının yazılı olduğu, keşideci imzasına yönelik ise hiçbir şerh düşülmediğinin görüleceğini, biran için çeklerdeki imzanın davacı şirketlerin yetkililerine ait olmadığı varsayımında dahi müvekkil aleyhine tazminata mahkum edilmesine yasal olanak bulunmamakta olduğunu, dava konusu çek incelendiğinde çekin müvekkile ciro yoluyla geçtiği ve davacılar ile müvekkil arasında başka cirantalar bulunduğunun görüleceğini, müvekkil çeki davacılardan almadığından çekteki imzanın davacılara ait olup olmadığını bilecek durumda olmadığını, bu nedenle iyiniyetli olduğunu, bu nedenle yapılacak inceleme neticesinde, çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilse dahi müvekkilin tazminatla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacıların %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen diğer davalılar herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı yana borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili eldeki davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun davaların birleştirilmesi başlıklı 166 maddesinin 2.fıkrası uyarınca; davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.

Mahkememiz dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyamız ile anılan dosyanın taraflarının aynı olduğu, taleplerin borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, iki dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birinden verilen kararın diğerini etkileyeceği ve iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olacağı anlaşılmakla H.M.K’nun 166/2 maddesi uyarınca mahkememiz dosyasının daha eski tarihli olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas dosyası ile birleştirilmesine, bundan sonraki işlemlerin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz dosyasının …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK.’nun 166/2 maddesi gereğince işbu dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Birleştirme kararının HMK.’nın 166/3 maddesi gereğince derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili olarak birleştirilen dosya üzerinden karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır