Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/245 E. 2023/305 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/245 Esas
KARAR NO :2023/305

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/12/2022
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Dosya, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2022/628 Esas 2022/133 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gelmiş olmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili olduğu vakıfta davalıların vakfın ve vakfın bağlı olduğu ortaklıklarında çeşitli tarihlerde yönetici ve sorumlu olarak görev yaptıklarını, davalıların vakıfta ve bağlı oldukları ortaklıklarda görevli oldukları sırada 30.11.1998 tarihinde dava dışı … A.Ş.’nin bağlı ortaklığı … A.Ş. %55’lik hissesinin 3.000,00 YTL’ye, … A.Ş.’nin bağlı ortaklığı … Ltd. Şti.’ne satıldığını, … A.Ş.’ye %10’luk 1.450,00 YTL nominal değerli hissesinin … A.Ş.’ye ait … A.Ş.’nin %9,93’lük nominal 7.450,00 YTL’lik hissesi ile takası gerçekleştiğini, aynı şekilde … A.Ş.’nin hisselerinin devrinin 2007’de gerçekleştiğini, bu şekilde … A.Ş. Ve … Yayın Ltd. Şti şirketler grubuna ve buradan da kısmen … Sigorta Ltd. Şti’ne şirket hisselerinin aktarıldığını, 30.11.1998 tarihli işlemler nedeniyle vakıf yöneticilerinin sorumluluklarıyla birlikte hisse devirlerine bağlı olarak müvekkilin vakfının zarara uğrattığını, bu sebeple davalılara karşı tazminat talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, vakıf görevlilerinin, görevlerini yaptıkları sırada vakfı zarara uğrattıkları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08/12/2022 tarih ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile eldeki davanın mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 10. maddesinde, vakıf yöneticilerinin vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorunda olduğu, bu zorunluluğa uymayanlar ile; vakfın amacı doğrultusunda faaliyette bulunmayan, vakfın mallarını ve gelirlerini amaçlarına uygun olarak kullanmayan, ağır ihmal ve kasıtlı fiilleriyle vakfı zarara uğratan, denetim Makamınca tespit edilen noksanlık ve yanlışlıkları verilen süre içerisinde tamamlamayan, düzeltmeyen veya aykırı işlemlere devam eden, medeni hakları kullanma ehliyetini kaybeden veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil edecek hastalığa veya maluliyete yakalanan, vakıf yöneticilerinin, meclisin vereceği karara dayalı olarak Denetim Makamının başvurusu üzerine vakfın yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınacağı, vakıf yönetiminde yer alan kişiler ile vakıf çalışanları kusurlu fiilleri nedeniyle vakfa verdikleri zararlardan sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar somut olay bakımından değerlendirildiğinde, eldeki davanın davalıların davacı vakıfta görevli oldukları esnada dava dışı şirketlerin 30.11.1998 tarihli hisse devirlerine bağlı olarak davacı vakfın zarara uğratıldığı iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkin olduğu, bu kapsamda uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görev alanında kalmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesinin görev alanında olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine …. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ nin görevli olduğuna dair karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal Yargıtay 18.HD’nin 18/12/2014 tarihli 2014/15824 E-2014/18600 K sayılı ilamı )
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde dosyamızın re’sen görevli mahkemenin belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE
Dair , gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır