Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/237 E. 2023/311 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/237 Esas
KARAR NO:2023/311

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/06/2022
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 2015 yılında ailesinden psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünü, bu durumu kendisine ait sosyal medya hesabından sürekli olarak paylaştığını, yapmış olduğu paylaşımlarla ailesi tarafından dışlandığını, her türlü psikolojik ve fiziki şiddete maruz kaldığını, hayatın kendisi için artık çekilmez olduğunu, kendisinin herhangi bir mesleğinin bulunmadığını, herhangi bir meslek öğrenmesi halinde bunun çok zaman alacağını dile getirerek içinde bulunduğu zor koşullardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini, yine ekonomik anlamda da çok zor durumda olduğunu, asgari ücret düzeyinde bir gelirin dahi kendisi için hayal olduğu hususunda sosyal medyada hesabından paylaşımlarda bulunduğunu, davalının makyaj artistliği işine ait herhangi bir eğitiminin bulunmadığını, bu hususta davacının davalıya verdiği eğitime ait katılım sertifikası dışında hiçbir kurum veya kuruluştan alınmış meslek ile ilgili bir belgesinin bulunmadığını, davacının yurdışından aldığı makyaj eğitimine ait sertifika, KOSGEB Girişimci Proğramına katılarak girişimcilik belgesi ve bu hususta marka tescilinin olduğunu, önceden randevu alınarak makyaj hizmeti alınan bir makyaj stüdyosunun bulunduğunu, halen de bu alanda çalıştığını, davalının bir firmanın Avm’de bulunan gül satış noktasında günlük ücret ile çalıştığı sırada davacı ile tanıştıklarını, davalının davacıya kendisini işe alması yönünde defaaten mesajlar attığını, davalıya bir meslek öğretmek düşüncesiyle kendi makyaj stüdyosunda, hiçbir bilgisi ve tecrübesi olmadığı halde, davalının ilk olarak firmanın merkezi olan Adana’da eğitime alınarak kendisine meslek öğretildiğini, davacının davalıyı kendi evinde uzun süreler misafir ettiğini, davalıyı eğitimlere, makyaj organizasyonlarına götürdüğünü, bütün ekonomik ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının İstanbul ilinde şube açmayı planladığında davalının Adana’dan ayrılmak istediğini, bu nedenle İstanbul’a açılacak şubeyi güvenerek kendisine emanet edebileceğini ısrarla talep ettiğini, ilk etapta yazılı olmayan ve güven esasına dayalı olarak gelişen ilişkiler sebebiyle İstanbul’da yine davacının hiçbir ücret almadan ve maaşın dışında fazlasını vererek, davacının temel ihtiyaçları olan yeme, içme, giyim ve barınma ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının kurduğu iş ortamında tüm çalışan ekibinin ülke nezdinde tanınmaları için her platformda ve özellikle kendi sosyal medyasında davalı da dahil tüm çalışanlarını paylaşarak tanınmaları için çok gayret gösterdiğini, davalının ilk olarak davacının yanında çalışan olarak işe başladığını, davacının davalıyı makyaj yaptırmak üzere gönderdiği kişilerin görsellerini de kendisine mustafa.aktas.01 isimli instagram hesabında paylaşmaya başladığını, dolayısı ile bu sayede sosyal medya hesabından kendisine takipçi kazandığını, işe başladığı tarihlerde ortalama 1.000 takipçisi varken şu anda davacının kendisine ve firmasına ait işler ve görseller sayesinde yaklaşık 155.000 civari takipçi edindiğini, takipçi sayısı artıkça e-ticaret alanında faaliyet gösteren firmalardan da reklam alarak gelir elde edildiğini, davalının İstanbul’da tanınmaya başlamasının ve müşteriler tarafından talep edilmeye başlamasıyla birlikte davacının kazancına hem göz dikmiş hemde diğer çalışan ekibi de kışkırtarak davacının İstanbul’daki işini batıracak faaliyetlerde bulunduğunu, ayrıca davacı aleyhinde özellikle meslek mensuplarına, makyaj için gelen müşteriler ve eğitim için gelen misafirlerden güçlü ve zengin olduğunu düşündüğü kişilere, davacının çok kötü biri olduğunu, kendisini burada zorla tuttuğunu, kendisine kötülük yapıldığını, kötü davrandığını, işi bırakmak istediğini ama tehtid edildiğini ve kendisinin korkudan işi bırakamadığı gibi yalanlar söyleyerek iftiralarda bulunduğunu, bütün herkesten özür dilemesi nedeniyle tekrar bir şans verildiğini, kendisine işi daha iyi sahipleneceği düşünülerek davacı ve davalıya ait BAĞ- KUR giderleri İstanbul şubesinden ödenmek kaydıyla, davacıya ait İstanbul şubenin gelir ve giderleri dahil %30 hisse ile 04/10/2019 tarihli 17 maddeden oluşan 5 yıl meslek öğrenme ve çalışma sözleşmesi düzenlendiğini, davalının 04.05.2017 tarihinde davacı ve markasının bağlı bulunduğu firmada sigortalı olarak işe başladığı tarihten itibaren gerek iş sözleşmesi gereğince bağımlı olarak çalıştığı süreçte gerekse de %30 oranında adi ortaklık kurulan dönemde davacıların bütün külfet ve yükümlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesine rağmen davalının hiçbir haklı sebebi bulunmaksızın keyfi bir şekilde davalının Kadıköy 32. Noterliğinin 08/04/2022 tarih ve 8793 yevmiye numaralı ihtarı ile tek taraflı olarak fesh edildiğini, buna karşı davacı tarafında da … 9. Noterliğinin 21/04/2022 tarih ve … Yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile davalıya ihtarname gönderildiğini, davacıyla uzun süre beraber kalmalarının davacını bütün şahsi ve ailevi yaşantısı ile ilgili her türlü mahremiyet içeren hususlarla ilgili bilgi sahibi olması nedeniyle davalının davacının özel hayatıyla ilgili hususları ortak arkadaşlarına, beraber iş yaptığı kişilere, ticari olarak rekabet halinde olduğu kişi ve firmalara gerçekliğini çarpıtarak veya tamamen kurmaca bilgilerle davacıyı karalamaya başladığını, davalının konuştuğu kişilerin davacıya haber vererek davalı tarafından kendisine karşı ciddi bir iftira ve karalama durumunun sistematik olarak yapıldığının söylenmesi üzerine davacının bu duruma son verilmesi için davalı ile iletişime geçtiğini, Whatsapp üzerinden davalıya gönderilen mesajlara karşı verdiği cevaplarda bu durumu hiçbir şekilde inkar etmeyerek doğruluğunu da onayladığını, tüm bunlara karşın davacının sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak uğramış olduğu haksızlığı dile getirdiğini, davalının bir çok kişiyi dahil ederek bir sohbet grubu kurduğunu, davacıya karşı yapmış olduğu davranışları kabul ederek kendince duymuş olduğu üzüntüyü dile getirip, davacıdan özür dilediğini, bir daha bu durumu düzeltemeyeceğini, her şeyi berbat ettiğini ve içinde bulunduğu psikoloji sebebiyle de üzgün olduğunu, ‘Maneviyatı güveni parçalayıp herşeyi mahfedip yok edince ve bunlarla yüzleşince anladım, önce Allah’ın huzurunda affına sığınarak yaşattıklarım için … abla senden çok özür dilerim’ diyerek gruptan ayrıldığını, davacı ve firmasının yapmış olduğu makyajlara ilişkin fotoğrafların tamamını davacıların muvafakati olmadan kendi sosyal medya hesabından paylaşarak bu işlerin sanki kendisinin şahsi müşteri olduğu algısı yaratarak reklam yaptığını, davacıların emeklerini sömürerek kendisine haksız kazanç sağladığını, davacının kişisel haklarına yapılan saldırı sebebiyle olayların gerçekliği hakkında bilgi sahibi olmayan potansiyel müşteri niteliğinde olan kişilerin davacılarla iş yapmasını engellediği için kişilik haklarına saldırı niteliğindeki davranışlar nedeniyle davacıların iktisadi geleceklerini olumsuz etkilediğini, bu nedenle bu yöndeki kayıpların önlenmesi için gerek davalının davranışlarının sonlandırılması gerekse de davacıya ve firmasına ait olan işlere ait görsellerin davacının sosyal medya hesaplarından kaldırılmasının gerektiğini, adi ortaklık ilişkinin davalı tarafça haksız feshedilmesinden doğan her türlü maddi ve manevi tazminat hakları ile TMK 25. Maddesi uyarınca vekaletsiz iş görme nedeniyle açılacak tazminat dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, davalının davacıların kişilik haklarına yaptığı ve halen devam eden saldırıların TMK 25. Madde gereğince sonlandırılmasına, davalının davacılara yönelik kişilik haklarına yönelik saldırının sonlandırılması için davalının sosyal medya hesabının kapatılmasına, davalının benzer davranışları yapmaması hususunda ihtar edilmesine, yapmış olduğu davranışlar sebebiyle gerek sosyal medya hesaplarında gerekse de yazılı veya görsel basında kendisi tarafından tekzip yayınlanmasına, aksi halde mahkememiz tarafından saldırının sonlandırılması için resen seçenek yaptırım uygulanmasına, davalının davacıya ait işyerlerine yakın yerlere gelmemesi ve davacı ile ilgili iftiralarına devam etmemesi yönünden davalının ihtarına ve bunların engellenmesi için mahkememiz tarafından resen uygun görülecek tedbirin uygulanmasına, davalının kullanmış olduğu mustafa.aktas.01 hesabından paylaşmış olduğu ve gerek davacıların yaptığı gerekse de kendilerinin gözetim ve talimatı ile bağımlı iş ilişkisi bünyesinde yapılan 30.07.2017- 08.04.2022 tarihleri arasında paylaşılan makyaj işlerine ait bütün görsellerin sosyal medya hesabından kaldırılmasına, davalının davacı …’a yönelik kişilik haklarına saldırı niteliğindeki davranışları sebebiyle 5.00 TL Manevi Tazminatın davalıdan tahsiline, kavalının kişilik haklarına saldırı teşkil eden davranışlarının sonlandırılması ve bir daha tekrarlanmaması için dava sonunda verilecek nihai karara kadar davacının ihtar edilmesine yönelik tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle görev ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının davalının sosyal medya hesabında davacının kişilik haklarına yönelik saldırı niteliğinde hiçbir veri yokken, davacı tarafça da aksi ispat edilmemişken davalının tüm sosyal ve ekonomik menfaatlerine esas olan sosyal medya hesabının kapatılması, basında tekzip yayınlanması 30/07/2017-08/04/2022 tarihleri arasındaki görsellerin silinmesi gibi talepleri özel kanun olan 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” kapsamına giren talepler olduğundan görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya ilişkin dava dilekçesinin 3. Sayfasında iddia konusu olaylara ilişkin davacının telefonundan davacının istemi üzerine ve yönlendirilmesiyle gönderilmiş olan özür mesajının tarihine yer verilmediğini, mesaj gönderim tarihinin 13/10/2019 olduğunu, dolayısıyla davacının en geç bu tarihte iddia konusu olayları öğrendiğini, 13/10/2019 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, bu nedenle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 13/10/2019 tarihli özür mesajından sonra davalı ile davacının ilişkilerinin devam ettiğini, sözleşme tarihinin 01/08/2021 olduğunu, davacının davalı ile ilişkisine 13/10/2019 tarihinden sonra devam etmesinin de davacının dava dışı kişilerin davalıya atıfla yaptıkları dedikodu mahiyetindeki hususlara itibar etmediğinin göstergesi olduğunu, davalının davacı ile çalışmaya başlama tarihinin SGK dökümünden görüleceği üzere 04/05/2017 olduğunu, davalının davacı ile tanışmadan önce de kozmetik işi ile iştigal eden … Ltd. Şti. İle …Ürün. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’de çalıştığını, davalının mesleğini yapmasının bu konuda herhangi bir kurumdan, kişiden eğitim belgesi almasını gerektirmediğini, davacı tarafından eğitim sertifikası adı altında verilen sertifikanın davalının bu işi yapması için gerekli bir belge olmadığını, davalı ile davacının tanışmasının ise make up işine ilgisi sebebiyle davacıdan davacının verdiği ücretli eğitimlere katılmak konusundaki başvurusu üzerine gerçekleştiğini, ücret mukabili eğitim taleplerine davacıdan cevap bekleyen davalının bu sırada davacının bir çalışanının işten ayrıldığını öğrendiğini, davalının bu kez davacıya birlikte çalışmak üzere teklifte bulunduğunu, davalının davacı ile çalışmaya başladığında make up alanında bilgi ve tecrübesi olduğunu, davalının kişisel ilgi ve merakı ile edindiği birikimi ve kozmetik şirketlerinde çalışması sebebiyle oluşan tecrübesinin de bulunduğunu, bu alanda çalışmaya başlayacak kişilerin bilgisiz şekilde işe başladığını, davacının İstanbul’daki evinde sadece davalının kalmadığını, İstanbul’da şube açılışından bir süre sonra Adana’da çalışmaktayken İstanbul şubesinden çalışmak üzere getirilen diğer personeller ise bir süre davacının evinde kaldıklarını, davacının çalışanı olan davalının eğitim ve organizasyonlara götürmesinin işin gereği olduğunu, davacının açacağı şubeyi güvenebileceği başka personeli olmaması sebebiyle davalının İstanbul Şubesinde çalışmak üzere İstanbul iline yerleşmesine karar verildiğini, davalının sosyal medya hesabında sadece kendi müşterilerine ait makyaj görsellerinin yer aldığını, davalının tamamen kendi emeği ile sosyal medya takipçileri edindiğini, davalının davacı ile ilişkilerini sonlandırdığı 08/04/2022 tarihinde takipçi sayısının 102.000 iken şu anda 209.000 civarında olduğunu, davalıya sözleşme imzalattırılması aşamasında dava dilekçesinde yer verilen hususlar ile deliller arasında sunulan davacı mesajlarında geçen ve tamamen dava dışı 3. Kişilerin subjektif yorumlarından ibaret hususların gündeme getirildiğini, davacının gerçeğe aykırı olarak bu hususların tarafların ayrılma aşamasında gerçekleştirildiğini, 04/10/2019 tarihli sözleşmeden önce gündeme getirildiği davacı tarafça sunulan mesajlardan sabit olduğunu, 01/08/2021 tarihli sözleşmenin 2. Sayfası 3. Maddesinde “…… ve çalışana ait Bağ-Kur pirimleri bu işyerine ait gelirlerden ödenecek ve bu iş yerinin ortak giderlerine dahil edilerek hesap edilecektir…” denildiğini, sözleşmelerin geçerliliğini kabul etmemekle birlikte davacının davalıya yönelik iddialarının sözleşme feshinden sonra değil sözleşme imzalattırılmasından önceye ait olaylara ilişkin iddialar olduğunu, bahsi geçen mesajın gönderilmesi kararını davacının verdiğini, bu konuda davalıyı talimatlandırarak whatsapp sohbet grubu oluşturması, davacının içeriğini belirlediği bu mesajı bu grupta paylaşması ve akabinde hemen gruptan ayrılmasını davacının istediğini, mesajın atılması sırasında tarafların yan yana olduklarını, olayın gerçekleştiği yerin tarafların birlikte gittikleri …Otelin spor salonu olduğunu, davalıda davacının hiçbir müşterisinin iletişim bilgisinin bulunmadığını, … isimli iş yerinin davalının Etiler Şubesinde çalışırken gitmeye başladığı ve halen hizmet aldığı kuaför olduğunu, davalının instagram hesabında davacının yapmış olduğu makyaj işlerine ilişkin görsel bulunmadığını, davalının kendisinin yaptığı işlere ilişkin bu görsellerin davalının makyaj yaptığı kişilerden aldığı onay doğrultusunda kendi reklamı ve müşteri potansiyelini artırmak üzere yapılmış paylaşımlar olduğunu, makyajı yapanın davalı olduğunu, fotoğrafların davalıya makyaj yaptıran müşterinin onayı doğrultusunda paylaşıldığını, ayrıca sözleşmenin 2. Sayfasında davalının hak ve yükümlülüklerine dair bölümde “…Kendi nam ve hesabına çalışacağı bu süre boyunca….sözleşme tarihinden önceki kendi müşteri potansiyelini en az %20 oranında artırmakla yükümlü….” denildiğini, davalının kendi nam ve hesabına çalışacağı düzenlemesi ile şahsı adına müşteri artırma yükümlülüğü varken yaptığı makyaj işlerine ilişkin fotoğrafların paylaşılamayacağını ileri sürmek ve silinmesini talep etmenin davalıya imzalattırılan sözleşmeye ve MK’nun 2. Maddesine aykırı olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına, karşı davanın kabulüne, davacı karşı davalının kullandığı instagram hesapları vs. Platformlarda davalıyı hedef alan nitelikte paylaşımlar yapma gibi eylemlerde bulunmaması, davalının sosyal ve ekonomik çevresinde yer alan kişilerle davalının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek görüşmeler yapmaması konularında ihtarat veya mahkemece uygun görülecek diğer tedbirlere hükmedilmesi, dava sonuçlanıncaya kadar bu talepleri hakkında tedbir kararı verilmesine, davacının davalıyı hedef almış olduğu 16/05/2022 tarihli instagram paylaşımı sebebiyle özür dileme içerikli metin paylaşılması veya mahkemece uygun görülecek diğer tedbirlere hükmedilmesine, dava sonuçlanıncaya kadar bu talepleri hakkında tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin her türlü maddi manevi tazminat ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıya verilmesi konusundaki hakları saklı kalmak kaydıyla davacının davalının haklarına saldırı teşkil eden eylemleri sebebiyle davalıya şimdilik 1 TL manevi tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl ve Karşı Dava; 4721 sayılı TMK’nın 24 ve 25. maddeleri çerçevesinde açılmış kişilik haklarının korunması ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bununla birlikte, maruz kalınan eyleme ilişkin birden fazla hukuki korumanın varlığı halinde davacı dilediği norma dayanmakta serbesttir.
Bu açıklamalardan sonra eldeki dosya açısından durum değerlendirildiğinde; asıl ve karşı davadaki iddia ve taleplerin kişilik haklarına saldırı ve bunlara karşı talep edilebilecek himayelere ilişkin olduğu, tarafların haksız rekabete yönelik iddia veya taleplerinin bulunmadığı, tarafların açıkça 4721 sayılı TMK’nın 24 ve 25.maddelerdeki korumalardan yararlanmayı talep ettikleri, bu durumda görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, esasen ihtiyati tedbir istemine yönelik istinaf incelemesi gerçekleştiren İstanbul BAM 4. Hukuk Dairesi’nin de işin esasına girerek inceleme yapmakla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna zımnen işaret ettiği hususları birlikte değerlendirildiğinde asıl ve karşı davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde, daha önce İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verildiğinden, olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ilgili Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan incelene sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır