Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/233 E. 2023/876 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/233 Esas
KARAR NO:2023/876

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:04/04/2023
KARAR TARİHİ:27/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde, … isimli kişinin yönlendirmesi ile davalı taraftan 70.000-TL borç para almış olduğunu, davalının parayı müvekkilinin talimatı ile müvekkilinin borçlu olduğu kişiye göndermiş olduğunu, davalı tarafın müvekkiline 70.000 TL borç para verdikten sonra müvekkilinden kendisine 110.000-TL para ödemesini istemiş, 40.000 TL’nin de faiz olduğunu söylemiş olduklarını, davalının müvekkili …’den aldığı paraya binaen kendisine senet vermesini istemiş, müvekkilinden üzerinde ödenmesi gereken tutarın yazmadığını, onun dışında tamamı doldurulmuş senet almış olduğunu, senede müvekkili …’ın da kefil olduğunu, müvekkili …’in senedin miktar kısmı hariç olmak üzere tamamını kendisi doldurmuş, müvekkili müvekkili …’in senet üzerine borçlu olduğu miktarın yazılmasını istemiş fakat davalı tarafın senedi bu esnada müvekkili …’den almış, müvekkilinin de davalı tarafa güvenmiş olduğunu, müvekkili …’in daha sonra 10/02/2023 tarihinde müvekkili …’a ait hesaptan 30.000-TL’yi borç ödemesi açıklaması ile 06/02/2023 tarihinde ise 23.500-TL’yi kendisine ait hesaptan yine borç ödemesi açıklaması ile para göndermiş, davalı tarafa toplamda 53.500,00-TL ödeme yapmış olduğunu, fakat davalı tarafın elinde bulundurduğu , para tutarı yazılmamış senedin üzerine 300.000,00 TL yazarak …. İcra Dairesi … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, öncelikle kötüniyetle açılan takibin durudulması akabinde iptalini, davalarının kabulü ile fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal haklarımız saklı kalmak kaydıyla …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası yönünden müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, (fazlaya dair talep ve haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 Tl) haksız ve kötüniyetli davalının bono miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere takdir olunacak tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, dava değerinin 10.000-TL olarak göstererek başlatılan icra takibinin durmasına ve müvekkilinin 300.000-TL lik alacağına kavuşmasına engel olmaya çalıştıklarını, davacıların borca, senedi ve imzayı ikrar etmiş olduklarını, takibe konu bono miktarı dahil yazılmış bir halde müvekkiline teslim edilmiş olduğunu, davacılar ile müvekkili arasında başka borç ilişkileri de mevcut olduğunu belirterek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, davacılar aleyhine %20’en az olmamak kaydıyla irca inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, … ile … arasında yapılan whatsapp konuşması ekran resmi, …’a yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları Vakıfbank ve Yapıkredi Bankasına yazılacak müzekkereler, tankı, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası, bono, fotoğraflar, banka kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; İİK’nin 72.maddesi kapsamında, kambiyo senedine(bono) dayalı olarak başlatılan icra takibine konu borç ve bonodan dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar, bononun davacı …’ın davalıdan aldığı 70.000,00 TL’lik borç karşılığı verildiğini, miktarın sonradan davacı tarafından doldurulduğunu, bonoya ilişkin olarak ödeme yapmalarına rağmen davalının bonoyu dayanak yaparak ilamsız icra takibi başlattığını, davacı …’ın borca kefil olmak maksadıyla bonoya imza attığını, bu nedenlerle borçlu olmadıklarını tespitini talep etmişlerdir.
TMK’nin 6.maddesine göre kanun aksini emretmedikçe, taraflardan her biri iddiasını ispata mecburdur. Kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.(HMK’nin 190/1.maddesi)
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklı üzerindedir. Ancak kambiyo senedine dayalı olarak alacak talebinde bulunulması halinde ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacılar üzerindedir. Bono metninde borcun sebebi ”bedeli malen alınmıştır” şeklinde belirtilmişse, bu kayda dayanan taraf lehine karine mevcut olup, ispat yükü karinenin aksini iddia eden, yani senedi talil eden tarafa düşer. Menfi tespit davasının her iki tarafı da bononun ihdas sebebini talil etmiş ise, ispat yükü davacıya düşer.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin 2021/717 esas, 2023/1278 karar sayılı ilamı)
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; bono üzerinde borcun sebebi olarak ”bedeli malen alınmıştır” ibaresine yer verildiği, davacıların bononun ihdas sebebini talil ederek borç karşılığı verildiğini iddia ettikleri, ihdas nedeninin davacılar tarafından talil edilmiş olması nedeniyle ispat yükünün davacıların üzerinde olduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, ancak davacıların iddialarını ispata yarar delil sunmadıkları anlaşılmakla ispatlanmayan davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması nedeniyle alacaklı olan davalının alacağını geç almasına neden olunmadığı anlaşıldığından, davalının tazminat isteminin de reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 179,90-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 89,95-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacılar tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.27/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı