Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/207 E. 2023/584 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/207 Esas
KARAR NO:2023/584

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:27/03/2009

BİRLEŞEN DOSYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: … – KARAR NO:…

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:22/05/2009
KARAR TARİHİ:13/07/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı tarafla vekil edenleri arasında yapılmış 12/05/2008 tarihli Pay Satım ve Devir Sözleşmesi ile müvekkillerinin sahip olduğu şirketlerdeki tüm paylarını şirketin mal ve haklarıyla birlikte davalılara satıp teslim ettiklerini, sözleşmenin 7. 1. Maddesi gereğince bir kısım ekipmanın sözleşme kapsamı dışında tutulduğunu, davalı tarafın sözleşme kapsamı dışında tutulan ekipmanları müvekkillerine teslim edilmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nerdenlerle sözleşme kapsamı dışında tutulan menkullerin davacılara teslimine, bunun mümkün olmaması halinde rayiç bedellerinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiş; 09/09/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 2.240.000 USD’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12/05/2008 tarihli sözleşmede adları yazılı şirketlerin davacılara ait paylarının tüm hak, alacak ve mal varlığının yönetim hak ve yetkisiyle birlikte müvekkillerince satın alındığını, sözleşme gereği tüm edimlerin yerine getirildiğini, sözleşme hükümleri dikkate alındığında davacıların ileri sürdüğü sözleşmenin 7.1. maddesindeki ekipmanların da devir bedelinin içinde olduğunun, bunun aksine bir yükümlülüklerinin olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya ek olarak müvekkili şirketin işletmiş olduğu … adlı TV kanalının yayının davalı şirketçe, sözleşmeye aykırı şekilde, haksız ve mesnetsiz olarak kesilmesi sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini bakımından şimdilik davalı şirketten 100.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 31.05.2018 tarih ve 2014/816 E- 2018/578 K. sayılı kararla asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; verilen karar asıl davada davacı … vekili tarafından istinaf edilmiş; İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2021 tarih ve 2019/1026 E- 2021/355 K.sayılı kararıyla istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş; istinaf kararı bu kez, asıl davada davacı … vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2022 tarih ve 2021/5142 E, 2022/9253 K sayılı kararıyla; “1-Asıl Dava, 12.05.2008 tarihli Pay Satım ve Şirket Hisselerinin Devri Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesince sözleşmenin tüm davacılar ve davalılar tarafından birlikte imzalandığı, hak ve yükümlülüklerin müşterek olduğu, hiçbir tarafa tek tek veya belli bir paya göre hak ve yükümlülük yüklenmediği, birlikte imzalanan hak ve yükümlülükler konusunda pay ayrımı yapılmaksızın düzenlenen sözleşme hükümlerinin ifasının yine sözleşmenin tüm taraflarınca talep edilebileceği, davacılar arasında HMK’nın 59.madde uyarınca maddi bakımdan zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, yargılama devam ederken … dışındaki diğer 4 davacının 04/07/2011 tarihinde verdikleri dilekçe ile davadan feragat ettikleri, bu durumda birlikte asıl davayı açan mecburi dava arkadaşlarından feragat edenlerin, davaya muvafakatlarının kalmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın aynı sözleşmeden doğması ve istemin de bölünemez nitelikte talep edildiği gerekçesiyle asıl davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar, asıl davada davacı … vekili tarafından istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Asıl davadaki davacıların çatı şirket olan davalı … Anonim Şirketi’ndeki hisselerini davalı gerçek kişiler ile ….. AŞ.’ye devredildiği, her bir davacı gerçek kişinin devredilen şirkette ayrı ayrı pay sahibi oldukları, bunlardan halen davaya devam eden davacı …’ın ise devredilen şirketin %99,96 hissesine sahip olduğu ileri sürüldüğünden, öncelikle devir öncesi şirketteki hissedarların son pay oranlarına yönelik Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belge ve kayıtların getirtilerek davacın …’ın pay oranları belirlenmesi, davacıların her birinin ayrı pay sahibi olması nedeniyle hisse devir sözleşmesine istinaden kendi hisseleri oranında talepte bulunabileceği ve davacılar arasında HMK m. 59 uyarınca mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı hususları dikkate alınarak işin esasına girip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı olması gerekçesiyle asıl davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın asıl davada davacı … yararına bozulması gerekmiştir.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E sayılı dosyası hakkında mahkememizce verilen 31/05/2018 tarihli gerekçeli karara yönelik herhangi bir yasa yolu başvurusunda bulunulmadığından ve birleşen dava kesinleştiğinden, birleşen dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
a)Davacılar … yönünden açılan dava yönünden;
Anılan davacılar tarafından açılan davadan, 04/07/2011 tarihli dilekçe ile feragat edildiği ve daha önce verilen kararın hükmüne uyulan bozma ilamındaki bozulan hususların kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığından, anılan davacılar tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
b)Diğer davacı … yönünden açılan dava yönünden;
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacıların çatı şirketi olan … A.Ş.’ndeki paylarını, davalı gerçek kişiler ile … … A.Ş.’ye 12/05/2008 tarihli Pay Satım ve Devir Sözleşmesi ile devrettikleri her iki tarafın kabulünde olup; anılan sözleşmenin 7.1.maddesi ile, sözleşmenin ekinde yer alan listedeki ekipmanlar dışındaki, …uydu TV kanalının yayın yapabilmesi için gerekli olan bir kısım ekipmanlar, bu sözleşmenin kapsamı dışında tutulmuştur. Yine dosyada örneği olan ve tarafların kabulünde olan 04/07/2008 tarihli Teknik Ekipman Teslim ve Tesellüm Tutanağı ile, …adlı uydu TV kanalının yayın yapabilmesi için gerekli olan TV yayın teknik ekipmanlar, bilahare devir ve teslim edilecekler hariç olmak üzere teslim edilerek tutanağa bağlanmıştır.
Bu açıklamalara göre; taraflar arasındaki 12/05/2008 tarihli şirket Pay Satım ve Devir Sözleşmesi kapsamı dışında tutulan …adlı uydu TV kanalının yayın yapabilmesi için gerekli olan ekipmanların payları satın alan davalı tarafça, payları satan davacı tarafa teslimi gerekir.
04/07/2008 tarihli Teslim – Tesellüm tutanağı içeriğine göre ise, …adlı uydu TV kanalının yayın yapabilmesi için gerekli olan bir kısım teknik ekipmanların, bilahare devir ve teslim edebileceğinin taraflarca tutanağa bağlandığı, başka bir anlatımla tutanak eki listede yer alanlar dışındaki teknik ekipmanların, tutanağın tutulduğu tarih itibariyle davacı tarafa teslim edilmediği anlaşılmaktadır.
Asıl davadaki davacıların talebi de teslim edilmediği anlaşılan teknik ekipmanların bedelleri istemine ilişkin olup; gerek (kapatılan) … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında aldırılan 11/09/2008 tarihli bilirkişi kurulu raporu, gerekse mahkememizce aldırılan 06/05/2013 tarihli kök ve 07/01/2014, 14/05/2014 tarihli ek raporlara göre teslimi gerekmesine rağmen teslim edilmediği anlaşılan teknik ekipmanların rayiç değerlerinin 2.510.000 USD oldukları belirlenmiştir. Yine mahkememizce alınan Yard. Doç. Dr. … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre, sözkonusu ekipmanların rayiç değerlerinin 2.240.000 USD olduğu belirlenmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamı gereği devir konusu şirketlerdeki paylarını devreden davacıların, devrettikleri şirketteki payları oranında talepte bulunabilecekleri tartışmasız olup; davacı … vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 12/06/2023 tarihli dilekçe ekindeki belgelere göre adı geçen davacının devre konu şirketlerdeki pay oranı %99,96’dır.
Davacı tarafça gerek ıslah dilekçesinde, gerekse 12/07/2023 tarihli dilekçede, iadesi gereken teknik ekipmanların bilirkişilerce belirlenen en düşük değeri olan 2.240.000 USD üzerinden talepte bulunulduğu anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak 2.240.000 USD değer üzerinden davacının %99.96 oranındaki payı üzerinden hesaplanan teknik ekipman bedelinin (2.239.104,00 USD), davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Yine ıslah dilekçesinde sadece bu davacı için 2.240.000 USD talepte bulunulmuş olması göz önüne alınarak bakiye istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan …vekili tarafından yargılama aşamalarında, payları devre konu şirkette adı geçen yönünden hiçbir zaman ortaklık sıfatı kazanılmadığı ileri sürülerek sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de; adı geçen davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin tarafı olduğu anlaşıldığından bu yöndeki savunmasına değer verilmemiş ve yukarıda açıklanan gerekçelerle aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacılar … tarafından açılan Asıl Davanın Feragat Nedeniyle Reddine,
2-Davacı … tarafından Açılan Asıl Davanın Kısmen Kabulü ile,
a)Toplam 2.239.104,00 USD’nin dava tarihi olan 27/03/2009 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca uygulanacak faizi ile birlikte asıl davadaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
b)Asıl davada adı geçen davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Birleşen ….ATM.nin… Esas Sayılı dava dosyası hakkında mahkememizce verilen 31/05/2018 tarihli karara yönelik herhangi bir yasa yolu başvurusunda bulunulmadığından ve söz konusu karar kesinleştiğinden bu dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Asıl dava yönünden dava ve ıslah tarihleri itibariyle alınması gerekli 451.785,64-TL karar ve ilam harcından 59.616,29-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 392.169,35-TL harcın asıl davada davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Asıl dava yönünden davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 59.616,29 TL’nin davalılardan alınıp davacı …’a verilmesine,
6-Asıl dava yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava ve ıslah hesap ve takdir olunan 304.137,56 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp bu davacıya verilmesine,
7-Asıl dava yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret miktarına göre hesap ve takdir olunan 2.700,45 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp davalılara verilmesine,
8-Asıl dava yönünden, davacılar … tarafından açılan ve feragat edilen dava yönünden, feragat tarihi itibariyle kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılarca talep olmadığından davalılar yararına vekalet ücreti ile yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
9-Asıl dava yönünden davacı tarafından yatırılan 15,60 TL başvuru harcı, 2,50 TL vekalet harcı, 2.800 TL bilirkişi ücreti ve 1.329,23 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.147,33 TL’nin kabul ve red oranına göre 4.145,64 TL’sinin davalılardan alınıp davacı …’a verilmesine,
10-Asıl dava yönünden davalı … tarafından yapılan 300 TL yargılama giderlerinin kabul ve red miktarına göre 0,12 TL’sinin davacı …’tan alınıp bu davalıya verilmesine,
11-Asıl dava yönünden davalı … A.Ş. tarafından yapılan 300 TL yargılama giderlerinin kabul ve red miktarına göre 0,12 TL’sinin davacı …’tan alınıp bu davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, katılmayan tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı