Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/20 E. 2023/12 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/20 Esas
KARAR NO :2023/12

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:10/01/2023
KARAR TARİHİ:11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinde 21/10/2015 – 21/10/2016 tarihleri arasında … sayılı … … Poliçesi ile sigortası bulunan …’ya ait daireye 04/10/2016 tarihinde borçlunun sorumluluğunda olan ana rögar hattının tıkanması sonucu geri tepen pis suların müvekkilinin evinde ve evindeki eşyalarında hasara sebep olduğunu, olayın meydana gelmesinde gerekli önlem ve tedbirlerin alınmadığından davalının %100 kusurlu olduğunu, kaza sonucunda sigortalıya ait konutta ve eşyalarında 5.898,64 TL hasar tazminat bedeli oluştuğunu ve müvekkili şirketi sigortalısına tutarı ödediğini, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz edildiğini beyanla borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dosya üzerinden karar verildiğinden davalı tarafa dava dilekçesi tebliğe çıkarılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava 2004 sayılı İİK’nun 67. Maddesi gereği davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra dosya içeriğinden davacı tarafından davalı aleyhine ” :
… tarihli 27/10/2016 MÜVEKKİL ŞİRKETTE … SAYILI POLİÇE İLE SİGORTASI BULUNAN …YA AİT DAİREYE 04.10.2016 TARİHİNDE BORÇLUYA AİT ANA RÖGAR HATTININ TIKANIMASI SONUCU GERİ TEPEN PİS SULARIN SEBEBİYET VERDİĞİ HASAR NEDENİYLE MÜVEKKİL ŞERKETİN SİGORTALIYA ÖDEMİŞ OLDUĞU TAZMİNATIN TTK 1301. MADDE GEREĞİ RÜCUEN TAHSİLİ TALEBİDİR.7.978,40 TL ” açıklaması ile 5.899,00 TL asıl alacak, 2.079,40 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 7.978,40 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır.
Davacı yan icra takibinde alacağının dayanağını, dava dışı sigortalısı ile arasında yapılan sigorta sözleşmesine yasal olarak ise 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesine dayandırmaktadır. Dosya içerisinde yer alan … … poliçesine göre davacının dava dışı sigortalı …’ya ait … caddesi, … sokak, 4/D:1 PK:34000 …, …/ İstanbul adresinde bulanan eve 21/10/2015-21/10/2016 tarihleri arasında meydana gelecek zararları teminat altına aldığı anlaşılmaktadır.
Bu noktada mahkememizin somut uyuşmazlık bakımından görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Davacının sigortalısı gerçek kişi olup, sigortalanan ise sigortalıya ait dairedir. Davalının sorumlu olduğu iddia edilen eylem haksız fiil niteliğinde olup, bu uyuşmazlık sigortalı ile davalı arasında görülecek olsa idi 6100 sayılı HMK’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülüp karara bağlanması ve yukarıda anılan içtihadı birleştirme kararı gereği davacının da davasını Asliye Hukuk Mahkemesinde açması gerekirdi.
Yukarıda anılan gerekçe ile mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır