Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/17 E. 2023/386 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/17 Esas
KARAR NO :2023/386

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/01/2023
KARAR TARİHİ:16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.04.2013 tarihinde müvekkil yaya, … İli, … İlçesi, … Mahallesi … Sokak No:60 önünde yol kenarına oturduğu sırada plakası, markası ve modeli tespit edilemeyen aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığını, buna ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/… Soruşturma Numaralı dosyası üzerinden soruşturma açıldığını ve araç ve sürücüsü halen aranmakta olduğunu, ayrıca işbu kaza ile ilgili olarak kusur incelemesi yaptırılmış olup, söz konusu rapor uyarınca müvekkil …’ın %25 oranında kusurlu olduğu, kendisine vuran araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, işbu kaza neticesinde müvekkil bir takım tedaviler görmüşse de malul kaldığını, bu kapsamda, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na 04.01.2021 tarihinde başvurarak ve bizzat muayene olarak, kaza tarihinde yürürlükte olan Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekli cetvellere göre sürekli iş göremezlik oranının %43, geçici iş göremezlik süresinin 270 gün, bakıcı ihtiyacının 90 gün olduğu belirlendiğini, bu doğrultuda plakası tespit edilemeyen araç ile ilgili olarak davalı kuruma başvuruda bulunulmuşsa da davalı yanca verilen 23.08.2022 tarihli cevabında taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine taraflarınca Zorunlu Arabulucuk yoluna başvurulduğunu, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun 2022/… sayılı dosyası üzerinden anlaşma sağlanamadığından huzurdaki davanın açılması mecburiyeti doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL tutarındaki sürekli iş göremezlik tazminatının, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıya başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacılar işbu davayı açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde 18.03.2021 tarihinde 2021.E… numaralı dosyadan aynı taleplere ilişkin müvekkil kurum aleyhine başvuruda bulunduklarını, yapılan yargılama kapsamında Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 03.05.2021 tarihli K-2021/… sayılı karar ile başvurunun reddine karar verilmiş olup kararın kesin olduğunu, davacının müvekkil kuruma karşı aynı taleplerle yapmış olduğu başkaca bir yargılama bulunduğundan ve bu yargılama neticelenerek kesin hüküm kurulduğundan, mahkemeniz huzurundaki işbu davanın da başkaca bir inceleme gerektirmeksizin “kesin hüküm” nedeniyle HMK’nın 114/1-i bendi gereği dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, pasif husumete yönelik itirazlarının bulunduğunu, müvekkil kuruma eksik/geçersiz evrak ile müracaat yapıldığı tespit edildiğinden, başvurunun usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin itirazlarının da bulunduğunu, davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, olayın trafik kazası olup olmadığı, trafik kazası ise plakası tespit edilemeyen aracın mevcudiyeti, tescile tabi olup olmadığı, ZMMS yaptırma yükümlülüğü hususları somut delillerle ispat edilemediğinden davacı yanın taleplerinin reddedilmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve her durumda kaza tarihinde geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil kurum, kazaya sebep olduğu iddia edilen aracın kusuru oranında, kaza tarihindeki teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu ve bu limit kaza tarihi itibariyle 250.000,00-TL olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle kesin hüküm nedeniyle davanın reddini, usule ilişkin itirazlarının kabulünü, davanın müvekkil kurum bakımından husumet yokluğu nedeniyle dava şartı eksikliğinden reddini, zamanaşımı yönünden davanın reddini, tüm taleplerin reddini, aksi halde dahi, kusur ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, müterafik kusur indirimi yapılmasını, faiz talebinin reddini ve her halde yasal faiz uygulanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; yaralanmalı trafik kazası nedeni ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından aynı olaya ilişkin olarak davalı Güvence Hesabına aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’ne sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talepli olarak 18/03/2021 tarihinde 2021. E… sayası ile başvuru yapıldığı, Hakem Heyeti tarafından 03/05/2021 tarihli, K-2021/… sayılı karar ile başvurunun reddine dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdest olmaması) ve daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır ( HMK m.114/1-ı-i) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (6100 sayılı HMK m.115/2).
HMK’nın 303/1. maddesine göre, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
Davacı tarafından, aynı davalıya karşı aynı olay nedeni ile sigorta hakem heyeti tarafından kesin olarak verilen red kararından sonra eldeki davanın açıldığı ve sigorta tahkim komisyonu tarafından verilen red kararının eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu anlaşıldığından, kesin hüküm bulunmaması dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Dava konusu hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olmakla tekrar alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır