Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/12 E. 2023/292 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2023/12 Esas
KARAR NO : 2023/292

DAVA:Eser sözleşmesinin uyarlanması
DAVA TARİHİ:05/01/2023
KARAR TARİHİ:10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Eser Sözleşmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Satış A.Ş. arasında 28.06.2021 tarihli “… Okul Binası Yapımı” konulu sözleşme imzalandığı, sonraki tarihlerde 12.01.2022 tarihinde sözleşmenin tarafı olan … Satış A.Ş. sözleşmeden doğan tüm hak ve yükümlülüklerini davalı şirkete devrettiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra ülkemizde ve dünyada görülen ekonomik kriz, öngörülmeyen kur ve enflasyon artışı yaşandığı, bundan dolayı sözleşmede belirlenen bedellerin gümüz şartlarına uyarlanması talebinde bulundukları, davalı tarafça bu talebin kabul edilmediğini, okulun zemini ile zemin etüdü arasında uyumsuzluk sebebiyle 5 adet sondaj çalışması yapıldığını, proje revizyonlarının yapıldığını, kazı çalışmalarında aksamaların olduğunu, ilave zemin iyileştirme imalatları iş kapsamına alındığını, bu durumun Sözleşme’nin eski tarafı …’a haber edildiğini, iş artışı sebebiyle 14/08/2021 tarihli ek zeyilnmame yapıldığını, ardından 01/10/2021 tarihinde Zeyilname 1, 03/12/2021 tarihinde Zeyilname 2 düzenlendiği, ardından 13/01/2022 tarihli Zeyilname 3 ile kendisine 3.000.000 TL fiyat farkı ödemesi yapıldığını, ardından 07/06/2022 tarihli Zeyilnmame 4 ile 4.362.492,00-TL fiyat farkının kendisine verildiği, tüm bunlar kapsamında toplamda 7.362.492,00-TL fiyat farkı ödendiği ancak bu fiyat farkı ödemesinin yetersiz olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL ‘nin iddialarıyla öncelikle keşif kararı verilmesi ve ardından taraflar arasında akdedilen sözleşme bedelinin günümüz şartlarına revize edilerek farkın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … Satış A.Ş. (“… Elektrik”) ile davacı tarafın Dardanel İnşaat arasında 28/06/2021 tarihli “… Okul Binası Yapımı” konulu sözleşme uyarınca …’da 16 derslikli okul binasının inşa ve yapım işi hususunda anlaşma sağlanmış ve 07/07/2021 tarihinde yer teslimi yapılmış olduğunu, dava dışı … Elektrik ile müvekkili şirket arasında akdedilen 12/01/2022 tarihli protokol uyarınca da, davacı Dardanel İnşaat ile akdedilmiş olan “… Okul Binası Yapımı” sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükler müvekkile devredilmiş, son durumda “… Okul Binası Yapımı” sözleşmesinin taraflarının müvekkili şirket ile karşı taraf Dardanel İnşaat olduğunu, sözleşme’nin 2.1. Maddesi uyarınca, işin süresi, yer tesliminden itibaren 270 takvim günü olarak kararlaştırılmıştır. Böylelikle Dardanel İnşaat tarafından yapımı üstelenilen okul yapım işinin, en geç 03.04.2022 tarihine kadar tamamlanması gerekmekte olduğunu, bu aşamaya kadar müvekkili şirketin sözleşmeden doğan her türlü hakediş ve avans ödemelerini zamanında, eksiksiz ve hatta fazlasıyla yapmış olmasına rağmen, davacının, iyiniyetli olmayan haksız ve kötüniyetli davranışları sebebiyle okul yapım işini çok yavaşlatmış ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini zamanında eksiksiz şekilde ifa edememiş, bu süreçte -öngörülebilir nitelikte olan- fiyat artışlarını gerekçe göstererek işin yapımını oldukça yavaşlatmış, müvekkili şirketçe yaptırılmak istenen inşaatın, okul inşaatı olduğunu, hiçbir kar amacı güdülmeksizin halka hizmet etme gayesi ile hareket ettiklerini, okulun bir an önce bitirilebilmesi ve eğitim öğretim yılına yetiştirilebilmesi için -uyarlama şartlarının oluştuğu kabulü anlamına gelmemek kaydıyla- iyiniyetli bir takım zeyilnameler düzenlenerek davacıya fiyat farkı ödemeleri yapıldığını…..feshedilen sözleşmeye ilişkin uyarlama davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddini, aksi kanaatte olunsa dahi, huzurdaki uyuşmazlıkta sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması şartları oluşmadığını, davaya konu sözleşme’nin uyarlanmasına ilişkin kanuni şartlar oluşmamış, basiretli tacir olan davacının, emsal yargı kararları uyarınca da uyarlama talep etme şartları oluşmamış, ayrıca taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme şartları uyarınca da uyarlama talep etme şartları oluşmamış, kabul anlamına gelmemek kaydıyla- bir an için uyarlama şartlarının sağlandığı kabul edilse dahi, davacının henüz işin başındayken de sözleşme ve ekinde yer alan imalat programına uymaması, işleri yavaş ilerletmiş olması ve sürecin uzatılmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiş olması sebebiyle talebinin kabulü mümkün olmadığını, bu sebeple kendi kusurundan hareketle hak iddia eden davacının talebinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusunun okul inşaatı olması sebebiyle gerekli hassasiyetler gösterilmiş, iyiniyetli şekilde fiyat farkı zeyilnameleri akdedilmiş ve fiyat farkı ödemeleri yapılmış, ancak davalının kötüniyetli ve ağır kusurlu hareketleri ile müvekkilinin iyiniyetini suistimal etmiş, . şu hali ile kötüniyetli talepleri sebebiyle de uyarlama davasının şartlarını oluşturmamış olduğunu, davacının bu davada kendisi ile akdedilmiş olan zeyilnamelerin öncesinde ileri sürüdüğü gecikme vakıalarına dayanamayacağını, öcelikle feshedilmiş Sözleşmenin uyarlanması talepli açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddini, aksi kanaatte olunması halinde ise esasa ilişkin yapılacak incelemeler neticesinde şartları oluşmayan haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; Taraflar arasında 28.06.2021 tarihli imzalanan Uzman Ekip Sözleşmesi, taraflar arasında imzalanmış zeyilnameler, noter ihtarnameleri, tacirin basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü bağlamında sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması – Dr. Öğr. Üyesi/Dr. … tarafından hazırlanmış araştırma makalesi, .C. Milli Savunma Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, PTT ve diğer kurumlar tarafından yayımlanan malzeme birim fiyat güncellemeleri ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 yılına ait 3 adet (2022/1, 2022/2, 2022/3) malzeme birim fiyat güncellemesi, tüm bilgi, belge, kayıt ve ticari defterler, davalı ve sözleşmeyi devreden şirkete gönderilmiş olan tüm talep ve belgeler, hak edişi karşılığında yapılan ödemeleri gösterir belgeler, zeyilnameler doğrultusunda yapılan fiyat farkı ödemeleri ve ek yapım işi ödemeleri, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, emsal yargı kararları, yemin, isticvap ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak;28/06/2021 tarihli “… Okul Binası Yapımı” konulu sözleşme, 7/07/2021tarihinde yer teslimini gösterir belgeler, dava dışı … Satış A.Ş. ile müvekkil Şirket arasında akdedilen 12/01/2022 tarihli protokol, taraflar arasında imzalanmış tüm zeyilnameler. Noter ihtarnameleri, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile açılan delil tespiti dava dosyası, … Okul İnşaatının Sözleşme’ye göre planlanan ilerleme ile davacı tarafından gerçekleştirilen ilerlemeyi gösterir grafik, sözleşme’ye ilave işler, fiyat farkı ve avans ödemelerini gösterir tüm dekontlar, müvekkili şirket tarafından Sözleşme’nin feshi ve okul inşaatının boşaltılmasına ilişkin davacıya yapılan her türlü bildirim, yazışmalar, mailler, müvekkili şirket bünyesinde tutulan her türlü bilgi, belge, kayıt ve ticari defterler, taraflar arasındaki her türlü yazışma, ihtarname ve sözleşmeler. davaya konu okul inşaatına dair her türlü fotoğraf ve belgeler, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, uzman raporu, isticvap, yemin vs. Her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesi ve ekleri niteliğinde olan zeyilnamelerin bir bütün halinde uyarlanması istemine ilişkindir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/3178 esas, 2013/20242 karar sayılı içtihadında;
”Sözleşme hukukunda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri benimsenmiştir. Bu ilkeler çerçevesinde, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Başka bir anlatımla, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, kural olarak borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir.
Sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir sonucudur. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet (M.K.Md. 4, 2) kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebüs Sic Stantibus-Beklenmiyen hal şartı-sözleşmenin değişen şartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır.
Sözleşmedeki edimler arasındaki dengenin çeşitli nedenlerle alt üst olması, borcun ifasını güçlendirmesi durumunda “işlem temelinin çökmesi” gündeme gelir. İşte bu halde yargıç, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verilebilir ve müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlar.
Ancak, uyarlamanın yapılabilmesi için öncelikle talep tarihinde sözleşmenin ayakta olması ve uyarlama talep edenin edimlerinin ifasında temerrüde düşmemesi gerekmektedir. Somut olayda davacı-birleşen davanın davalısı M. Emin Akyüz’ün edimini yerine getirmekte temerrüde düştüğü, bu nedenle davalı-karşı davacının hisse devir bedelinin bakiyesi için birleşen davayı daha önce açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, asıl davanın konusu sözleşmenin uyarlanması koşulları bulunmadığı, birleşen davada ise, bozmaya uyulduğu da dikkate alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalı-birleşen davanın davacısı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı vekili, davacı vekiline 05/12/2022 tarihinde tebliğ ettiği ihtarname ile sözleşme konusu işin 15 gün içerisinde bitirilmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini bildirmiştir. Yukarıda yer alan içtihatta da açıklandığı üzere uyarlamanın yapılabilmesi için öncelikle talep tarihinde sözleşmenin ayakta olması ve uyarlama talep edenin edimlerinin ifasında temerrüde düşmemesi gerekmektedir. Somut olayımızda dava tarihi olan 05/01/2023 tarihinde sözleşmenin ayakta olmadığı ve davacının sözleşme konusu edimlerini süresinde yerine getirmemesi nedeniyle temerrüde düştüğü kanaatine varıldığı, kaldı ki dava tarihinde sözleşmenin ayakta olduğu kabul edilse dahi dosyamız içerisinde yer alan zeyilnamelerden görüldüğü üzere tarafların birden fazla kez fiyat farkı artışından kaynaklı olarak zeyilname düzenledikleri, bir başka deyişle uyarlamanın aralarında yapılmış olması gerekçesiyle de davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili fesih ihtarının davacı asile dava tarihinden sonra tebliğ edildiğini beyan etmiş ise de; dosyada bulunan ihtarnameler incelendiğinde, tarafların vekilleri aracılığıyla temsil edildikleri ve vekillerine yapılan ihtarnamelere itiraz etmedikleri, bu nedenle davacı vekiline yapılan ihtarname tebliğinin geçerli olduğundan bahisle davacı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 853,88-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 673,98-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.10/04/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı