Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/888 E. 2023/3 K. 03.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/888 Esas
KARAR NO :2023/3

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2015
KARAR TARİHİ:03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/09/2014 tarihli emlak komisyonculuğu sözleşmesi ile davalı ile … isimli alıcı arasında bir daire alım satımı yapılması için davacının tarafları bir araya getirdiğini ve alım satım komisyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince dairenin satış bedelinin 300.000-TL olup, emlakçıya alıcı ve satıcı tarafından % 3 komisyon bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak iş bu akitten vazgeçip sözleşmeye konu daireyi 3. Bir şahsa sattığını, sözleşmenin 3 ve 4. Maddesine göre sözleşmeye aykırı hareket eden tarafın emlak komisyoncusunun uğradığı komisyon bedeli ve diğer zararları ödemekle yükümlü olduğunu, bu yöndeki taleplerin sonuçsuz kalması üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ve faize dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir 13/06/2018 tarihli dilekçesinde, bilirkişinin incelemesi ve tespitleri neticesinde müvekkilinin davaya konu alım satım sözleşmesinin sonlanmasında herhangi bir kusurunun olmadığının, davaya taraf dahi olmadığının ortaya çıktığını, müvekkilinin dava konusu bedelden sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 20/06/2018 tarihli … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı yanın istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’nin 15/12/2022 tarihli 2020/1492 Esas ve 2022/1888 Karar sayılı ilamı ile:
“…HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Dava taşınmaz simsarlığı sözleşmesine dayalı komisyon alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca süresinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dosyaya mübrez 20/09/2014 tarihli “mülk sahibi ile alıcı arasında gayrımenkulün satışına aracılık yapıldığına dair sözleşme” davacı, davalı ve dava dışı alıcı … arasında imzalanmış olup, sözleşmede satış konusu taşınmazın bilgilerinin yer aldığı, sözleşmeye özellikleri yazılı taşınmazın 300.000,00-TL bedelle alım satımı hususunda emlak komisyoncusu aracılık hizmetlerinin yerine getirildiği, alıcı ve satıcının karşılıklı olarak taşınmazın alım satımında emlak komisyoncusu olarak aracılık hizmetini tamamladığını kabul ettikleri sözleşmeye dercedilmiştir, hem alında alıcı ve satıcının emlak komisyoncusuna karşı yükümlülükleri maddeler halinde sıralanmıştır. Birinci ve ikinci madde ile; alıcı ve satıcının, bu sözleşmenin imzası anında emlak komisyoncusuna taşınmazın sözleşmede gösterilen satış bedelinin %3’ü oranındaki meblağı komisyon ücreti ayrı ayrı ödemeyi taahhüt ettikleri, diğer ifade ile alıcı ve satıcının ayrı ayrı %3 oranında komisyon bedeli ile sorumlu oldukları kararlaştırılmıştır. Üçüncü maddede; bu akit tamamlandıktan sonra, alıcı veya satıcıdan birisi alım satımdan haksız olarak vazgeçerse, bundan dolayı diğer tarafın ve emlak komisyoncusunun uğrayacağı her türlü zararı ödemele yükümlü olduğu, dördüncü maddede satıcı veya alıcının bu sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirmedikleri takdirde, Emlak Komisyoncusunun bundan doğacak tüm taleplerini ticari faizi ve mahkeme masrafları ödemekle yükümlü olacakları kararlaştırılmış, sözleşmenin özel şartlar kısmında ise “Tapu ve alım satım komisyonu alıcıya aittir” ifadesi yer almaktadır.
Dosyaya celbedilen sözleşme konusu taşınmazın tapu kaydı ile resmi satış sözleşmesi kapsamında, konut niteliğindeki taşınmazın 08/12/2014 tarihinde dava dışı …’e satılıp devredildiği görülmüştür.
Davanın 6502 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra 15/10/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmış olup, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı kanunun 3/k maddesine göre “Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” şeklinde, l) bendinde “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı kanunun 73/1 maddesine göre “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
Somut olayda; davacı ile davalı arasında taşınmaz satımına aracılık yapılması konusunda simsarlık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydına göre niteliği daire ( mesken) olup davalının mesleki veya ticari amaçla hareket eden gerçek kişi olduğuna dair dosya içinde bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı simsar olup, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinde davalının ise 6502 sayılı kanunun 3/k maddesinde tanımlanan tüketici, taraflar arasındaki işlem ise tüketici işlemidir. Aynı kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevlidir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi mahiyetinde olduğundan, somut uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.
(Yargıtay 13 HD.nin 2014/47409 Esas, 2015/2172 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/9188 Esas – 2019/3423 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir.)
Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasına yönelik karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’ nın 355 ve 353/1-a3 maddeleri gereğince kaldırılarak, kayıtların kapatılarak dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” gerekçesi ile kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda gerekçesi yazılı kaldırma ilamı gereği mahkememizin görevsizliğine İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 03/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır