Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/886 E. 2023/243 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/886 Esas
KARAR NO :2023/243

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında müvekkilinin işlettiği … Market işletmesi ile ilgili bir bayilik ve borç ilişkisi doğmuş olup, borçlu konumda olan müvekkilinin 08.06.2022 tarihinde davalı yana ait pos cihazından kredi kartı ile 2.000,00 TL tutarındaki borcunun tamamını ödediğini, fakat davalı yan , buna rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde aynı alacağı …. İcra Dairesinin … Esas numaralı dosyasına konu ederek müvekkili hakkında icra takibi başlatmış olup, icra emri 10.06.2022 tarihinde kendisine tebliğ olduğunu, müvekkilinin icra takibi başlatıldığını öğrenmesinin üzerine davalı Şirketi arayıp anılı icra takibine konu borcun önceden ödenmiş olduğunu dile getirdiğini, müvekkilinin telefon ile görüştüğü ve …’nde çalışan … isimli personel, müvekkiline hak vererek bir yanlışlık olduğunu, şirket avukatı ile görüşüp icra takibini durduracaklarını söylediğini, müvekkilden anılı takibe itiraz etmemesini rica ettiğini, davalı paranın ödendiğini bile bile müvekkiline karşı haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi açtığını ve hacizler yaptığını, davalının çalışanının samimi söylemine güvenen müvekkilinin icra takibinin durdurulduğunu düşünerek icra dairesine herhangi bir itirazda bulunmadığını ve kontrol etme ihtiyacı da duymadığını, davalının haciz aşamasına geçmesinin üzerine 01.07.2022 tarihinde müvekkilinin hissedarı bulunduğu … plakalı araç üzerine mahrumiyet eklenmiş olup araç kaydına sadece 200,00 TL yakalama avansı karşılığında yakalama şerhi konulduğunu, akabinde anılı araç 10.07.2022 veya 11.07.2022 tarihinde müvekkilinin kardeşi tarafından kullanılırken Elazığ ilinde yakalandığını, müvekkilinin yapılan bu haksız haczin ve yakalamanın ortadan kalkması için buna dair icra müdürlüğüne dilekçe ile başvurarak 13.07.2022 tarihinde zaten ifa etmiş olduğu bir borcu cebr-i icra tehdidi altında takip masrafları ile beraber tekrardan icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını, bunun yanında söz konusu haksız haczin ardından müvekkilinin aracını geri alabilmesi için müvekkilden 700,00 TL yediemin (otopark) ücreti talep edilmiş olup bu miktar da müvekkil tarafından ödendiğini, ancak bu miktar yönünden müvekkile herhangi bir makbuz ne yazık ki verilmediğini, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi açması sonucu müvekkilinin borcu olmayan bir parayı icra takibi baskısı ile ödemek zorunda bırakıldığından dolayı maddi anlamda zarara uğradığını ve mağdur olduğunu, bu sebeple müvekkilin ödemek zorunda kaldığı paranın istirdadını talep etme zorunluluğu doğduğunu, nitekim 22.08.2022 tarihinde müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazmini ile ilgili müvekkil adına arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de yapılan görüşmeler sonucunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle ve ıslah ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin borçlu olmadığı halde haksız yere açılan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibi sonucu cebri icra takibi neticesinde tekraren ödemek zorunda kaldığı 3.425,03 TL nin İİK m.72 uyarınca ödeme tarihi olan 13.07.2022 tarihinden itibaren işlemiş avans (ticari) faizi ile birlikte davalıdan istirdadına ve beraberinde 20.000,00 TL manevi tazminatın arabuluculuk başvuru tarihi olan 22.08.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, haksız ve hukuka aykırı işlemleri ile işbu davayı açmaya sebebiyet vererek kötüniyetli olduğunu açıkça ortaya koyan davalı aleyhine H.M.K. M.329/1 uyarınca asgari ücret tarifesinden ayrı vekalet ücretine ve hmk m.329/2 uyarınca disiplin para cezasına hükmedilmesine , yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açılması sebebiyle usulden reddi gerekmekte olduğunu, esas yönünden yargılamaya geçilmesi halinde ise davacı yan tarafından söz konusu icra dosyasına yapılan ödemenin iadesi yönünden davanın taraflarınca kabulü mümkün iken hukuki mesnetten yoksun olan manevi tazminat ve faiz talepleri yönünden davanın reddi gerekmekte olduğunu, işbu dava Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmekteyken davacının davayı Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olması yasalara aykırı olup davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak müvekkilden haksız çıkar sağlama gütmekte olduğunu, manevi tazminat talebi için gerekli kusur şartı müvekkili nezdinde gerçekleşmediğini, davacının talepleri tamamen haksız ve hukuka aykırı olup taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, zira taraflarınca başlatılan ilamsız takibe itiraz imkanı yasal olarak mümkün olduğunu, yine bu itiraz neticesinde söz konusu takip kendiliğinden duracağını, ancak davacı tamamen kendi ihmali ve kanıları ile takibin kesinleşmesine ve devamına imkan sağladığını, yasal itiraz hakkını kullanmamayı tercih ederek takibin devamına imkan sağlayan kişi bizzat davacı iken müvekkiline kusur atfetmesinin kabulü mümkün olmadığını, yine kendi kusurlu davranışı neticesinde iddia ettiği zarardan da müvekkilinin değil ancak kendisi sorumlu tutulabileceğini, dolayısıyla istenilen manevi tazminat talebi tamamen haksız ve hukuka aykırı olup yasal bir dayanağı bulunmamakta olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davacı yanca ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, dava esasına geçilmesi halinde, yapılacak yargılama neticesinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haciz baskısı altında ödenen bedelin istirdadı ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nın 72/7 maddesinde ” Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Davalı tarafından, davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile 1.999,30 TL cari hesap alacağı ile 86,27 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere 2.085,57 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, borçlu davacı tarafından 13/07/2022 tarihinde toplam 3.425,03 TL ödeme yapıldığı ve 29/12/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili 25/01/2023 tarihli dilekçesi ile “…. Dolayısıyla icra dosyasına ödenen 3.425,03 TL’nin iadesine yönelik davayı kabul etmekteyiz…” diyerek davacının istirdat talebini kabul ettiklerini beyan etmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 308/1. maddesine göre, “ Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” HMK 309. maddesine göre, kabulün dilekçe veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, kabulün hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, HMK 310. maddesine göre, kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, HMK 311. maddesine göre, kabulün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı düzenlemelerine yer verildiği açıktır.
Davalı vekilinin incelenen vekaletnamesinde davayı kabul yetkisinin olduğu, sunduğu cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiği ve kabulün karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı anlaşıldığından davacının istirdat isteminin kabul nedeni ile kabulüne karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Burada ki sorumluluk türü kusura dayanan sorumluluk olduğundan haciz yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötüniyetli ve ağır kusurlu olması aynı zamanda haksız haciz nedeni ile borçlunun ağır zararının doğması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olay dikkate alındığında haksız haciz nedeni ile davacının ağır bir zararının olduğu iddia edilmediğinden davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile 6100 sayılı HMK ‘nun 329/1-2 maddeleri gereği davalı aleyhine disiplin para cezası ile yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiş ise de şartlar oluşmadığından istemin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davacının istirdat davasının kabul nedeniyle KABULÜNE ve 3.425,03 TL ‘ nin 13/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacı vekilinin HMK ‘ nın 329/1-2 maddelerine dayanan taleplerinin REDDİNE,
4-İstirdat istemi yönünden Harçlar Kanunu’nun 22. Maddesi gereği alınması gereken 77,98 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 400,05 TL harçtan mahsubuna, bakiye 322,07 TL harçtan davacının reddine karar verilen manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 142,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
5-Davacı tarafından ödenen 77,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davacının istirdat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘nin 6. Maddesi gereği hesaplanan 1.712,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
8-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 90,00 TL posta tebligat ücreti olmak üzere toplam 170,7 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 24,95 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 228,09 TL’sinin davalıdan bakiye 1.331,91 TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır