Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/789 E. 2023/800 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/789 Esas
KARAR NO:2023/800

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/11/2022
KARAR TARİHİ:31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına borçlu … San.ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine ödenmeyen elektrik kullanım bedelinin tahsili için… İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından süresinde itiraz dilekçesi sunulduğunu ve takibin durduğunu, davalının itirazı yersiz olup reddi gerektiğini, akabinde taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapılmış olup … Büro Nolu , … Arabuluculuk No’lu dosya kapsamında anlaşamama tutanağı tutulduğunu, bu kapsamda işbu davayı açma zaruriyeti doğduğunu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davalının mallarına tedbir amaçlı ihtiyati haciz kararı verilmesi, davalının… İcra Müdürlüğü … … icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın 25.176,92 TL yönünden iptali ile asıl alacağa uygulanan %19,20 yıllık 6183 Sayılı Yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına işbu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, haksız ve mesnetsiz kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durduran borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masrafı ile ücret-i vekaletin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yan dava dilekçesinin 1. maddesinde özetle müvekkilin takibe konu 03.02.2020 son ödeme tarihli 31.210,80 TL bedelli fatura bedellerini ödemediği ve işbu icra takibine haksız ve kötü niyetli olara itiraz ettiğini iddia ettiğini, davacı yanın işbu iddiası gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkil firmanın davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmamakla birlikte işbu borca yönelik itirazlarının haklı ve hukuka uygun olduğunu, müvekkil firma tarafından şantiye aşamasındaki inşaat devam ettiği süreçte bütün faturaların ödendiğini, şantiye aşamasındaki inşaatın bitmesi dairelerin daimiye geçerek aboneliklerin yapıldığını, İcra ve iflas hukukunda yetki icra takibinin hangi yerdeki icra dairesinde açılacağını, ilamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, yani kesin hüküm bulunmayan hallerde ilamsız takipte borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi yetkili olduğunu, bu sebeple davacı yanın yetki itirazlarına yönelik yapmış olduğu itirazın dikkate alınmamasının gerektiğini, müvekkil firmanın davacı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığından kaynaklı işbu borcun ferilerinin de taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacı yanın icra inkar tazminatı talepleri de uygun olmayıp icra inkar tazminatının şartları işbu davada gerçekleşmediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddini, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından …İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Eldeki davada davacı tarafından davalı aleyhine …İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile 23.178,50 TL bedelli 03/02/2020 son ödeme tarihli faturaya dayalı olarak 23,178,50 TL asıl alacak , 1693,58 TL işlemiş faiz ve 304,84 TL temerrüt faizinin vergisi olmak üzere toplam 25.176,92 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 30/04/2022 tarihinde borçlu yana tebliğ edildiği, borçlu tarafından sunulan 09/05/2022 tarihli dilekçe ile takibe süresi içerisinde itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 24/11/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan elektrik abonelik sözleşmesi nedeni ile düzenlenen takip ve dava konusu faturadan dolayı davacının davalı yandan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/07/2023 tarihli rapor ile davacı görevlileri tarafından davalı sayacında yapılan okuma sonucunda davalı aleyhine 07/06/2019-01/08/2019 tarihleri arasındaki tüketimi için 15/08/2019 son ödeme tarihli 8.032,30 TL bedelli faturanın düzenlendiği, daha sonra hata tespit edilerek 07/06/2019 -01/08/2019 tarihleri arasındaki tüketime karşılık 31.210,80 TL tutarlı faturanın düzenlendiği, dava konusu yapılan 31.210,80 TL bedelli faturanın davacı defterlerine kaydedildiği, davalı tarafından yapılan 8.066,87 TL ödemenin faturadan mahsup edildiği, faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ilgili faturanın mevzuata uygun düzenlendiği ve davacının takip konusu yapılan fatura nedeni ile davalıdan 25.176,92 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar ile bilirkişi heyet raporu dikkate alınarak davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/… esas ve 2019/… karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından …İcra Dairesi Merkezi Takip Sistemi’ nin … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 5.035,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.719,84 TL karar ve ilam harcının 429,96-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.289,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 429,96 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 5.370,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.451,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır