Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/729 E. 2023/719 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/729 Esas
KARAR NO:2023/719

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/11/2022
KARAR TARİHİ:10/10/2023
023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … A.Ş. (…) ile müvekkil … (İş Ortağı) arasında 08.03.2021 tarihinde … … Programı kapsamında İşbirliği Sözleşmesi imzalanmış olup, dava dışı … de Influencer olarak ilgili sistem dahilinde satış ortağı olarak çalışmaya başladığını, …’un … … özelliğiyle influencerlar ile iş birliği sağladığı yukarıda bahsi geçen sözleşme çerçevesinde yapılan karşıklıklı kazanç sağlama şeklindeki çalışma biçimi bir süre sorunsuz bir şekilde devam ettiğini, ancak …’in paylaştığı linkler aracılığıyla elde edilen kazanca dair müvekkil … … tarafından kesilen 23.05.2022 tarihli 92.844,11 TL ve 22.06.2022 tarihli 45.589,43 TL olmak üzere iki adet faturanın ödemesinin eksik yapıldığını, bu iki fatura kapsamında yalnızca 26.05.2022 tarihinde 16.631,56 TL ödeme yapıldığını, faturalara ilişkin müvekkilin ödemeleri yapılmadığı için davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, söz konusu…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu olan faturalar, 23.05.2022 tarihli 92.844,11 TL tutarındaki fatura 26.05.2022 tarihinde yapılan 16.631,56 TL ödeme dolayısıyla mahsup edilip 76.281,23 TL tutarı,22.06.2022 tarihli 45.859,43 TL tutarındaki fatura olduğunu, ödeme emri davalıya 22.08.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup taraflarınca 28/08/2022 tarihinde borca itiraz edildiğini, icra dairesince düzenlenen aynı tarihli tensip gereğince de “borçlunun itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına” karar verildiğini, tüm bu açıklamalar ışığında davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali amacıyla işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle…. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı 19/08/2022 tarihinde başlatılmış olan takip ve takipte talep edilen tüm feriler yönünden, davalı … A.Ş.aleyhine başlatılan takip talebine karşı yapmış olduğu borca itirazın iptaline, Davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takibin devamına, davalının kötüniyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yasal avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin haksız davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiaları dayanaktan yoksun olup, müvekkil şirket nezdinde herhangi bir alacağı bulunmayan ve bunu da ispatlayamamış kötü niyetli davacının davasının esastan reddi talep ettiklerini, müvekkil şirketçe yapılan fesih haklı sebebe dayanmakta olup, dava yolu öncesinde bu husus davacı tarafa bildirilmişse de sonuç alınamamış ve kötü niyetle müvekkil şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, taraflar arasında geçerli olan sözleşme hükümlerine ve platform kurallarına aykırı hareket eden davacının kendisi olup, aksi yöndeki iddiaların herhangi bir gerçekliği bulunmamakta olduğunu, davacı tarafa haksız kazanç nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmamış, 05.10.2022 tarihinde bir kez daha ihtar edilerek elde edilen haksız tutarın iadesi talep edilmiş fakat davacı tarafından herhangi bir iade yapılmamakla birlikte kötü niyetli ve haksız olarak müvekkil şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkili şirketin bildirim yaparak sebep göstermeksizin dahi tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceği düzenlenmekte olup, aykırı davranışta bulunan tarafın müvekkil şirket değil ve fakat davacı yan ile … olduğunun ortada olduğunu, hal böyleyken yukarıda açıklanan nedenlerle davacının müvekkil şirketten herhangi bir şekilde alacaklı olmadığı, sözleşme hükümlerine davacı tarafından uyulmadığı, yükümlülüklerin tam ve gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle zarara uğrayan tarafın müvekkil şirket olduğu ortada olduğundan, haksız açılan itirazın iptali davasının esastan reddini talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacı tarafından…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi hukuki dayanaktan yoksun olup müvekkil şirketin itirazında hukuka aykırılık bulunmadığından, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine…. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile ” 23.05.2022 tarihli 92.844,11 TL tutarlı faturadan 26.05.2022 tarihli 16.631,56 TL tutarlı kısmi ödemenin mahsubuna istinaden 76.281,23 TL bakiye tutarlı fatura 76.281,23 TL, 22.06.2022 tarihli 45.859,43 TL tutarındaki fatura 45.859,43 TL ” borcun sebebi gösterilerek 122.140,66 TL asıl alacak ve 2.245,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.386,28 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 27/08/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 26/08/2022 tarihinde süresi içerisinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu, borçlu itirazının davacı yana tebliğ edilmeksizin 03/11/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından takip ve dava konusu yapılan faturaların 22.06.2022 tarihli 45.859,43 TL bedelli ” REKLAM HİZMET BEDELİ” açıklamalı ve 23.05.2022 tarihli 92.844,11 TL bedelli “REKLAM HİZMET BEDELİ” açıklamalı faturalar olduğu anlaşılmıştır.
Davacı fatura konusu hizmetin verildiğini ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını iddia etmiş, davalı ise davacı ile yapılan iş birliği sözleşmesi gereği …’in sosyal medya platformları üzerinden davalının satışa sunduğu ürünleri sosyal medya platformları üzerinden link oluşturarak paylaşması ve davalı adına içerik üretmek için anlaşma yapıldığını ancak … tarafından sözleşmeye ve platform kurallarına aykırı olarak haksız kazanç elde etmek için yapılan iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davranış nedeni ile yapılacak bir ödemesinin bulunmadığını savunmuştur.
Dava konusu faturaların tarafların ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olup olmadığının tespit edilebilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/04/2023 tarihli rapor ile, davalının defter ve kayıtlarına göre davacıdan 286.754,28 TL alacaklı olduğu, davacının icra takibine konu yaptığı iki faturadan 45.859,43 TL bedelli faturanın davalının kayıtlarında olmadığı, 92.844,11 TL bedelli faturanın alacak tarafında kayıtlı olduğu ancak muhasebeye atılan ters kayıt ile muhasebe iptal kaydının yapıldığı, dava konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu , ödemeler işletme defterine kaydedilmediğinden davacı defterlerinde ödemeler yönünden tespit yapılamadığı rapor edilmiştir.
Davacı fatura konusu reklam hizmetinin verildiğini ispat etmekle yükümlü olup, davacının üzerine düşen ispat yükünün yerine getirmesi halinde davalı fatura bedellerini ödediğini veya ödemekle yükümlü olmadığını ispat etmekle yükümlüdür.
Davalı cevap dilekçesi ile fatura konusu hizmetin verilmediğini değil davacı tarafın birlikte çalıştığı dava dışı … tarafından iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak haksız kazanç elde edecek şekilde alışveriş yapılması nedeni ile ödeme yapmakla yükümlü olmadığını savunmuştur. Ayrıca bilirkişi tarafından dava konusu faturalardan 92.844,11 TL bedelli faturanın davalı defterlerine kaydedildiği daha sonra silindiği tespit edilmiş olup bu durumda davalı taraf dava konusu faturalarda yer alan reklam hizmetini aldığını kabul etmiştir. Bu durumda ispat yükü davalı yan üzerinde olup, davalı davacı yana borçlu olmadığını ispat etmekle yükümlüdür.
Davalı tarafın savunması aksine fatura bedellerini ödememesini gerektirir ve davacı tarafın sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini gösterir bir delil bulunmadığı, almış olduğu hizmet bedelini ödemekle yükümlü olduğu, taraflar arasında yapılmış geçerli bir cari hesap sözleşmesi veya açık hesap ilişkisi bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı bu nedenle davalı yanın yapmış olduğu iki ayrı takipten dolayı alacağının bulunup bulunmadığının yapılacak ayrı bir yargılamada değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/… esas ve 2019/… karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturadan kaynaklandığı ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 122.140,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 24.428,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 8.343,38 TL karar ve ilam harcının 1.463,92-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 6.879,46 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 1.463,92 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.834,25 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.914,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 19.542,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır