Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/712 E. 2023/685 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/712 Esas
KARAR NO:2023/685

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:27/10/2022
KARAR TARİHİ:28/09/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, müvekkillerinin davalı şirketteki pay oranının %20 iken, 28/08/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında ve dava konusu 16/08/2022 tarihli olağan genel kurul toplantılarında üst üste haksız ve kanuna aykırı olarak alınan sermaye artırımı kararıyla pay oranının %8,66’ya düştüğünü, genel kurul toplantısında alınan sermaye artırma kararının müvekkillerine zarar vermek kastıyla alındığını, sermaye artırımına şirketin ihtiyacının bulunmadığını; davalı şirketin bilanço, kar ve zarar hesaplarının gerçeği yansıtmadığını, gerçeği yansıtmayan tablolara dayalı olarak alınan ibra kararının kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu; müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme hakkına izin verildiğini ancak, hiçbir zaman bilgi alma ve denetçi tayini istemlerinin yerine getirilmediğini, davalı şirketin 16/08/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket sermaye artımı kararının şirketin ticari faaliyetlerinin devamı açısından ihtiyaçlara dayalı olarak alındığını, sermaye artımı kararının şirketin tüzel kişiliğinin ayakta kalabilmesi için kanuna ve objektif iyiniyet kurallarına uygun şekilde alındığını, diğer yandan anonim şirketlerin dilediği zaman sermaye artırımına gidebileceğini; müvekkili şirketin tüm kayıtlarının özenli, şeffaf ve gerçeğe uygun şekilde tutulduğunu, şirket finansal tablolarının gerçeği yansıttığını, davacıların bilgi alma ve denetçi tayini hakkında taleplerinin karşılandığını, genel kurul toplantısında alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı şirketin 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü içermekte olup;
Aynı yasanın 446.maddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacıların, davalı şirketin 16/08/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında iştirak ettikleri ve iptali istenen kararlara olumsuz oy kullandıkları ve 1,2, 4, 5 ve 6 nolu kararlara muhalefet şerhi yazdırdıkları dolayısı ile bu maddeler yönünden dava açmaya hak ve sıfatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir. Toplantının yapıldığı tarih ve dava tarihi itibari ile davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı da görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların TTK’nın 445.maddesi gereğince iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden dava konusu yapılan genel kurul kararlarının iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM Prof. Dr. … ve ticaret hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Doç. Dr. …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 03/05/2023 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacıların davalı şirketin ortağı oldukları, davacıların davalı şirketin 16/08/2022 tarihli genel kurul toplantısına iştirak ettikleri ve iptali istenen gündem maddeleri ile ilgili olarak muhalefet şerhlerini usulüne uygun biçimde zapta yazdırdıkları;
Divan başkanlığının seçimi ile toplantı tutanaklarının pay sahipleri adına imzalama yetkisi verilmesine ilişkin gündemin 1. ve 2. maddelerinin oylanmasında davacıların muhalif oy kullandıkları ve tutanağa muhalefet şerhi düştükleri ancak, alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediği;
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Finansal Tabloların okunmasına ilişkin gündemin 3.maddesi ile herhangi bir oylama yapılmadığı ve karar alınmadığı, sadece müzakere edildiği, bu nedenle iptale konu kararın bulunmadığı;
Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının onaylanmasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan karar yönünden; faaliyet raporunun usulüne uygun tanzim edildiği, bilanço ve karar/zarar hesaplarının gerçeği yansıtmadığına ilişkin bulguya rastlanmadığı;
Yönetim Kurulu Üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan karar yönünden; YK Üyelerinin birbirlerinin ibrasında oy kullanamayacakları, bu bakımdan yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ve birbirlerinin ibrasının oylamasında kullandığı oyları düşüldükten sonra geriye kalan olumlu oyların ibrada yeterli olduğu;
Sermaye artışına ilişkin gündemin 6.maddesiyle alınan karar yönünden; davalı şirketin sermayesinin artırılmasının finansal anlamda davalı şirketin mali tablolarına olumlu katkı sağladığı, alınan kararın kanuna ve ana sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği ancak, sermayenin 2 yıl içerisinde ikinci kez artırılmasının dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, raporlara yönelik tarafların itirazları yerinde görülmemiş, mahkemenin takdirine bırakılan hususlar dışındaki görüşler mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacıların, hissedarı oldukları davalı şirketin 16/08/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısına iştirak ettikleri, kararlara olumsuz oy kullandıkları ve alınan kararlardan 1, 2, 4, 5, 6 nolu olanlara muhalefet şerhi yazdırdıkları, davacıların alınan bu kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu yapılan gündemin 1. ve 2.maddesine ilişkin olarak;
Divan başkanlığının seçimi ile imza yetkisi verilmesine ilişkin gündemin 1.ve 2.maddelerinin iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, kararların anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği anılan genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı, kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 3.maddesine ilişkin olarak;
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun ve Finansal Tabloların Okunmasına ve Müzakere edilmesine ilişkin gündemin 3.maddesinin iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, yönetim kurulu faaliyet raporunun ve finansal tabloların müzakere edildiği; bu gündem maddesine ilişkin herhangi bir karar alınmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 4.maddesine ilişkin olarak;
Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının Onaylanmasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararın kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; davalı şirket bilanço ve finansal tabloların usulüne ve kanuna uygun olarak düzenlendiği, ticari defter ve dayanağı belgelerin bilanço ve kar/zarar cetvellerinin örtüştüğü; kaldı ki anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği anılan genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı, kararın yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 5.maddesine ilişkin olarak;
6102 sayılı TTK’nın 436.maddesi “Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.
Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamayacağı düzenlenmiştir.
Buna göre; Yönetim Kurulu Üyelerinin ibralarına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu Üyelerinin kendilerinin ve birbirlerinin ibrasına ilişkin kararda oylamaya katıldığı ancak, verdikleri olumlu oylar düşüldüğünde kalan olumlu oyların ibra kararının alınmasında yeterli olduğu, olumsuz oyların kararın alınmasında etkili olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 6.maddesine ilişkin olarak;
Sermaye artışına ilişkin gündemin 6.maddesiyle alınan kararın kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı şirketin sermaye artımının finansal olarak mali tablolara olumlu katkı sağladığı, kararın keyfi alınmadığı, şirket sürekliliği ve aktiflerinin sağlanabilmesi için gerekli ve yerinde olduğu, dolayısıyla sermaye artışına ilişkin alınan kararın yasaya, anasözleşmeye, objektif iyiniyet kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 7.maddesine ilişkin olarak;
Yönetim Kurulu üyelerine huzur hakkının ödenmesine ilişkin gündemin 7.maddesiyle alınan kararın iptali istenmiş ise de;
Davacıların anılan gündem maddesine yönelik karşı oy kullandıkları ancak, muhalefet şerhini yazdırmadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacıların dava konusu yaptığı genel kurul toplantısında bu gündem maddesiyle alınan kararlarının iptalini dava etme hakları bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla usulüne uygun muhalefet şerhini yazdırmayan şirket ortağı olan davacıların genel kurulda alınan kararın iptalini isteyemez.
Buna göre, anılan karara yönelik usulüne uygun muhalefetlerini tutanağa geçirmeyen davacıların, TTK’nın 446.maddesi gereği dava açma haklarının bulunmadığı, başka bir anlatımla bu konudaki özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 189,15-TL harcın davacılardan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı