Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/707 E. 2023/564 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/707 Esas
KARAR NO:2023/564

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:11/02/2016
KARAR TARİHİ:10/07/2023

Mahkememizden verilen 29/04/2016 tarih ve … sayılı görevsizlik kararı ile İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilen ve …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/09/2017 tarih … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14 Hukuk Dairesinin 2019/2471 esas 2022/1202 karar 28/09/2022tarihli ilamıyla kaldırılmakla, mahkememize tevzi edilen dava dosyası kararı kararı mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi … nolu mudisi dava dışı …’in 5001 sayılı Türk Lirası hesabında bulunan 3.383,86 TL ve 5004 nolu EURO hesabında bulunan 137.86 EURO mikktarındaki paranın 31/08/2010 tarihinde kendi iradesi dışında EFT işleminin … IP adresi üzerinden gönderilen SMS doğrulama şifresi kullanıldığını, Dava dışı …’in … numaralı çek telefonuna gönderilen SMS doğrulama şifresi kullanıldığını, dava dışı …’in durumu fark etmesi üzerine bu paranın tahsili için … Sulh Hukuk Mahkemesinde banka aleyhine dava açmış olduğunu, bu davanın sonunda müvekkili bankanın kusurunun bulunmadığını, dava dışı …’in kullandığı çek telefonunun … A.Ş ye ait SİM kartının ve dava dışı 3. Kişinin GSM numarasının kopyalanarak veya yedek kart çıkartılarak EFT işlemi yapılmış olduğunu, diğer davalı … ‘nın bu hatta bağlı yeni bir SİM kart elde etmiş olduğunu, böylece dava dışı 3. Kişi …’in yerine geçerek bankalarının müşterisi gibi internet bankacılığı ile işlem yaparak bankalarının zararının oluştuğu işlemleri yapmasının sağlanmış olduğunu ortaya çıktığını belirterek, … Sulh hukuk Mahkemesinde açılan davanın Yargıtayca onandığını, icra takibi sonunda dava dışı 3. Kişi …’e ödenen 6.696,10 TL lik zararın , davalı şirket tarafından cep telefonunun SİM kartının kopyalanması sonucu işlemgerçekleştirildiği için davalı şirketten ve diğer davalı … ‘dan rücuen alacak davasıyla tahsili amacıyla … 4 İcra müdürlüğünün 5.864,79 TL nin ödendiği tarih olan 04/11/2014 tarih ve 368,99 TL nin ödendiği tarih olan 21/12/2015 tarihiden itibaren zararın tamamının tahsiline karar geçecek süre için işlemiş avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; ortada ve olayda yapılmış bir sim kartı değişikliği bulunmadığını, sim kart değişikliği yapılmış olsa dahi müvekkili şirketle ilgisi olmadığını, olayın net bir şekilde nasıl olduğunun banka kayıtları ile açıklanması/tespit edilmesi gerektiğini, … Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemesi dosyalarında müvekkilinin taraf olmadığını, … Sulh Hukuk Mahkemesinin kararında herhangi bri sim kart değişikliği işleminden bahsedilmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın müvekkili şirket aleyhine açılmasının gerekçesi olan sim kart değişikliği yapıldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, ayrıca haksız fiili gerçekleştiren kişilerin ceza mahkemesince cazelandırıldığını, sim kart ile meydana gelen olay arasında hiçbir illiyet bağı kurulamayacağını, emsal nitelikte kararlar olduğunu, davalı eyleminin kast niteliğinde olduğunu, sim kart eğişikliği eyleminin önüne geçtiğini, mahkeme kararı ile bankanın güvenlik önlemlerini almadığının kesinleştiğini, müşteri ile banka arasında başlatılan bu uygulamanın sonuçlarından sistemi kurup işletirken bunun bankacılık işleminde kullanılacağını nazara almak zorunda olmayan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün görülmediğini, en etkili güvenlik önlemlerini almak ve müşterilerinin kullanımına sunmak zorunda olan tarafın bankalar olduğunun şüphesiz olduğunu, savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiş olmakla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Erol Çakıcı davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … 4 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; banka kayıtları, sözleşme örneği, GSM hattına ilişkin abonelik dosyası, emsal kararlar, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
İSTİNAF BOZMA İLAMI:
Davacının istinaf talebi üzerine dosya İstinaf’a tevdi edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14 Hukuk Dairesinin 2019/2471 esas 2022/1202 karar 28/09/2022 tarihli kararı; İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Tarafların sıfatı, davanın niteliği gereğince, öncelikle dava şartlarından olan mahkemenin görevinin değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca, her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı İfade edilmiştir. Somut dava, internet bankacılık işlemi sonucu dava dışı banka müşterisinin hesabından çekilen tutarı mahkeme kararı ve icra takibi neticesinde ödemek zorunda kalan davacı banka tarafından, müşterinin abonesi olduğu GSM şirketine ve haksız fiil failine karşı açmış olduğu rücuen tazminat davasıdır. Davacı ve davalı şirket tacir olduğu gibi yasal düzenlemede belirtildiği üzere, uyuşmazlık, davacı bankanın ve davalı şirketin ticari işletmeleriyle ilgilidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava konusu şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlemlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Anılan maddenin 3. fıkrasında ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, davalı gerçek kişiye atfedilen eylem yönünden haksız fiil hükümlerinin uygulanması gerekeceği de sabittir. HMK’nın 2/1maddesinde, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/11-546 Esas, 2018/1330 Karar sayılı, 19.09.2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere; davacının davalıya karşı olan birden fazla talebini aynı davada birleştirebileceği, ancak özel mahkemenin görevine giren davanın genel mahkemede başka bir dava ile birlikte açılamayacağı, buna karşılık ihtisas mahkemesinin görevine giren bir dava ile asliye hukuk mahkemesinin görevine giren bir davanın ihtisas mahkemesinde birlikte açılabilecekleri, biri ihtisas mahkemesinin görevine girmekte ve birleştirilen talepler arasında bağlantı varsa, bu taleplerin tamamı hakkında özel mahkemenin görevli olduğu, ihtisas mahkemesinin özel bilgi ve uzmanlık gerektiren belli uyuşmazlıkların çözümü için kurulmuş özel mahkeme olduğu belirtilmiştir. İş bu davada, asliye ticaret mahkemesinin ihtisas mahkemesi olduğunun kabulü ile görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine ve dosyanın HMK’nın 20. maddesindeki prosedür çerçevesinde görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasının karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Göre, dava şartları arasında yer aldığı için mahkemece, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Bu nedenle, asliye ticaret mahkemesince daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması ve bu kararın kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleşmiş olması da sonuca etkili değildir.
Bu açıklamalar göre, dosyada daha önce görevsizlik kararı vermiş olan İstanbul 11. Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3 maddesi yarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, istinafa konu kararı veren ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğu anlaşıldığından, kararın kaldırılmasına ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ” şeklindedir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Mahkememiz 12.12.2022 tarihli celsesinde alınan 1 nolu ara kararı ile bozma ilamı doğrultusunda dosya bilişim uzmanı …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler incelendiğinde taraflar arasındaki sorunun, dava dışı mudinin, davacı banka hesabında bulunan mevduatının, bilgisi ve rızası dışında yine internet bankacılığı yoluyla davalı …’nın, yine aynı bankada bulunan hesabına
(ETF/HAVALE) yoluyla aktarılmasında, dosyada mevcut … Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş ilamına konu olduğu üzere, objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranış ve ilave kusurun bulunması sebebiyle zararın ortaya çıkmasında, davalı Şirketin ve davalı kişinin kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa oranının tespiti noktalarında toplanmakta olduğunu, sim kart çıkarılması ya da kopyalanması …’in bayileri aracılığıyla mümkün olduğunu, hat sahibinin
bilgisi ve rızası olmadan üçüncü kişi için … bayileri tarafından kart çıkarılması durumunda, yardımcı şahsın fiilinden sorumluluk hükümlerine göre davalı şirketin SIM kart çıkarılmasından dolayı sorumluluğu sonucuna ulaşılabilecektir. Buradaki esas sorun, Sım kart çıkarılmasının ve olayda kullanılmasının, davacı bankanın diğer sorumlulukları yanında olaya etkisinin ortaya çıkarılması noktasında toplanmaktadır. Ancak davaya konu olan olayın görüldüğü … Asliye Ceza Mahkemesi 15.06.2012 tarih ve … esas sayılı dava dosyası incelendiğinde SIM kart kopyalanması konusunda bir belge tespit edilememiştir. Bu nedenle işlemin gerçekleştirilmesi esnasında kullanılan onay SMS mesajının
a- kopyalanan SIM kart’ın takıldığı bir cep telefonuna gelip gelmediğini,
b- dava dışı mudi’nin kendi cep telefonuna gelip gelmediği,
c- bir GSM bayisinden kayıp başvurusu ile yeni çıkartılan bir SIM kartın takıldığı cep telefonuna gelip gelmediği net olarak anlaşılamamakta olduğunu, Bankanın maruz kaldığı zarar ile SIM kartın kopyalanarak ya da yenilenerek dava dışı …’in hesabından bilgisi dışında EFT yapılması arasında uygun bir illiyet bağının kurulması mümkün gözükmemekte olduğunu, dava dışı …’in hesabında bulunan para, davacı T.C. … Bankası A.Ş. ve dava dışı mudisine karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaptan çekilerek başka hesaplara havale edilmiş olup, bu durum davalı bankayı aldıkları mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka, mudisi dava dışı …’in sahip olduğu şifre ve parolaların kendi kusuru ile üçüncü kişilerce ele geçirildiğini de kanıtlayamamış olduğunu belirterek, …’in eylem ile ilişkilendirilmesi olanaklı görülmemekte olduğunu, davalılardan …’nın davaya konu olan olay nedeni ile mahkum edildiği (… Asliye Ceza Mahkemesi 15.06.2012 tarih ve … E. … K. Sayılı karar) sabit olduğundan alacağın davalı …’dan talep edilebileceğine dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, davacının müşterisine ait banka hesabından internet bankacılığı yoluyla haksız olarak çekilen tutarın davalılardan rücuen tahsili talebiyle açılmış tazminat davasıdır.
Davacı, dava dışı müşteresine ait banka hesaplarından müşterinin bilgisi dışında alınan bedellerin olayda kusuru bulunan davalılardan tahsilini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, … Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası, görevsiz mahkemece ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde;
Davacı bankanın dava dışı müşterisinin, davacı banka hesabında bulunan mevduatının, bilgisi ve rızası dışında internet bankacılığı yoluyla davalı …’nın yine aynı bankada bulunan hesabına aktarılması sonucu meydana gelen zararın davacı tarafından dava dışı müşterisine ödendiği, davacı tarafından yapılan ödemenin rücuen tahsili istemi ile eldeki alacak davasının açıldığı,
Davalı gerçek kişi yönünden, … Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası ile davalı …’nın hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü aldığı ve dosyanın kesinleştiği, bu nedenle haksız fiilin faili olduğu ceza mahkemesi hükmü ile sabit olan davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği,
Davalı … yönünden ise, hırsızlığa konu işlemin gerçekleştirilmesi esnasında kullanılan
onay SMS mesajının kopyalanan SIM kart’ın takıldığı bir cep telefonuna gelip gelmediği, dava dışı müşterinin kendi cep telefonuna gelip gelmediği, bir GSM bayisinden kayıp başvurusu ile yeni çıkartılan bir SIM kartın takıldığı cep telefonuna gelip gelmediğinin net olarak anlaşılamadığı, ayrıca davacı ve dava dışı müşterisine karşı gerçekleştirilen sahtecilik işleminde, ispat yükü kendisinde olan davacı banka, müşterisi dava dışı …’in sahip olduğu şifre ve parolaların kendi kusuru ile üçüncü kişilerce ele geçirildiğini de kanıtlayamadığı, bu bağlamda davalı gsm operatörünün eylem ile ilişkilendirilmesinin olanaklı olmadığı,Bu yönde tespitler içeren her iki bilirkişi raporunun dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olmaları nedeniyle raporlara itibar edilerek,
Davalı … … A.Ş yönünden davanın reddine,
Davalı … yönünden davanın kabulü ile toplam 6.696,10 TL’nin 6.327,11 TL’sine 03/11/2014 tarihinden, 368,99 TL’sine 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davalı … … A.Ş yönünden davanın reddine,
2-Davalı … yönünden davanın kabulü ile toplam 6.696,10 TL’nin 6.327,11 TL’sine 03/11/2014 tarihinden, 368,99 TL’sine 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 457,41-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 114,36-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 343,05-TL’nin davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 114,36 -TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı ve 4.628,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.775,86 -TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.696,10-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı … … A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.696,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.10/07/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı