Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/649 E. 2022/887 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/649 Esas
KARAR NO :2022/887

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının uzun süreden beri müvekkiline olan borcunu ödememekte olduğunu, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazı haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı ile müvekkili arasında bir ticari ilişki söz konusu olup, davalı müvekkilinden fatura karşılığı mal aldığını, fakat daha sonra müvekkilinden aldığı malların bedelini ödemediğini, bunun üzerine davacı müvekkilinin muhasebe kayıtlarındaki 21.02.2022 tarihli 4.487,74 TL bedelli cari hesap dökümüne istinaden davalı aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlu haksız ve kötü niyetli olarak bu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, davalıya İİK 67/2 maddesi gereğince %20 den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatının yükletilmesine karar verilmesi, tüm mahkeme harç ve masrafları ile ücreti vekaletin  davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı gerçek kişi olmakla ilk olarak incelenmesi gereken husus mahkememizin somut olay bakımından görevli olup olmadığıdır. Mahkememizce davalı tarafın tacir kaydının bulunup bulunmadığı hususunda İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, İstanbul Esnaf ve Sanaatkarlar Odasına müzekkere yazılarak esnaf kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hangi iş kolunda faaliyet gösterdiği sorulmuş ve … Vergi Dairesinden davalının defter tutmakla yükümlü olup olmadığı, yükümlü ise hangi usulde defter tuttuğu hususu celp edilip incelenmiştir.
Gelen müzekkere cevapları ile ; davalının ticaret işletme kaydı bulunmadığı, esnaf ve sanatkar sicilinde ” Bakkal ve Marketlerde Yapılan Ticaret Mesleğiyle 34-… sicil numarası ile … Esnaf ve Sanatkarlar Odasına Kayıtlı ” olduğunun bildirildiği ve vergi dairesi kayıtlarına göre ” işletme hesabı usulünde defter tuttuğunun ” bildirildiği anlaşılmıştır.
Gelen yazı cevaplarından davalı yanın tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre: her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre davacı tacir olmakla birlikte davalı yanın tacir olmadığı, uyuşmazlığın cari hesap alacağına dayanması nedeni ile mutlak ticari davalardan olmadığı mahkememizin uyuşmazlık bakımından görevli olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu alacağı cari hesap alacağına dayandırmıştır. Bu durumda somut olay yönünden görevli mahkeme genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 19/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır