Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/646 E. 2023/45 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/646 Esas
KARAR NO :2023/45

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2020
KARAR TARİHİ:24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında alım-satım faaliyetleri çerçevesinde ticari faaliyet yürütülmekte olup, 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesap ilişkisi içerisinde alım-satım faaliyeti gerçekleştirildiğini, davalı şirketin dilekçe ekinde sunmuş oldukları cari hesap ilişkisi çerçevesinde meydana gelen faturalardan dolayı borcu bulunmakta olduğunu, işbu sebeple taraflarınca …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu takibe tarafların 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesapta yer alan faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağı konu edildiğini, anılan fatura bedellerine TTK.21/2’ye göre davalı tarafça itiraz edilmediğinden, fatura muhteviyatı kabul edildiğini, bu anlamda yapılan itiraz haksız hukuka aykırı olup kabul edilemeyecek nitelikte olduğunu, anılan borca istinaden … 34. Noterliğinin, 19.08.2020 tarihli, 06272 yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen söz konusu alacak gereği gibi ifa edilmediğinden 12.10.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi açılırken sehven 213.985,80 TL üzerinden takip açılmış olup, davalı takip borçlusunun icra takibinden önce yapmış olduğu ödeme dosyaya bildirilerek asıl alacak 113.985,80 TL olarak düzeltildiğini, ayrıca davalı takip borçlusunun icra takibi açılış tarihinden sonra 21.10.2020 tarihli, 79.560,80 TL ve 03.11.2020 tarihli 34.425,00 TL’lik ödeme yapıldğını, bu ödemeler öncelikle faiz ve masraflara sayıldığını, ancak davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmek suretiyle bakiye bedel ödenmediğinden işbu davayı açma zarureti doğduğunu, buna göre dosya kapak hesabı olan 20.367,53 TL bakiye bedel harca esas değer olarak dikkate alınmasının gerektiğini, davalı tarafla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince ticari satım ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/18980 büro dosya ve 2020/109617 arabuluculuk numaralı dosyasında 20.11.2020 tarihinde toplantı yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamayarak süreç anlaşamama hali ile sonuçlandığını, açıklanan tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki herhangi bir sözleşmeye dayanmamakta olduğunu, mevcut ilişki sözleşmeye dayanmadığı gibi yine taraflar arasında kayıt altına alınan bir vade tarihi de bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında doğan tüm alacak ve borçlar, tarafların düzenledikleri cari hareket dökümü ile birlikte kayıt altına alındığını, müvekkili şirket vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında davacıya 01.09.2020 tarihinde 100.000,00-TL ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 113.985,80-TL’ye düşürdüğünü, icra takibi kapsamında düzenlenen ödeme emri müvekkili şirkete 23.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini,. hâlbuki müvekkili şirket, davacının da kabulü üzerine davacıya vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında 21.10.2020 tarihinde davacının hesabına 79.560,80-TL daha ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 34.425,00-TL’ye düşürdüğünü, davacının örtülü ödeme ilişkisine rağmen icra takibi başlatmaktaki ve işbu huzurda görülmekte olan davayı ikame etmekteki tek amacı icra harç ve giderleri, işlemiş faiz, icra masrafları ve vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere müvekkili şirketin asıl borcu dışında feri ödemeler yapmak sureti ile zarara uğratmak olduğunu, davacının, müvekkili şirket ile sürdürmekte olduğu ticari ilişki kapsamında oluşan cari hareket dökümünden hareketle, taraflar arasında herhangi bir vade tarihi belirlenmemesine ve örtülü bir ödeme ilişkisi kurulmasına rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine girişildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZDEN VERİLEN İLK KARAR: Mahkememizin 20/04/2022 tarihli 2020/657 esas ve 2022/339 karar sayılı kararı ile davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KALDIRMA İLAMI : Mahkememizden veriler ilk karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 12/09/2022 tarihli 2022/1490 esas ve 2022/1189 karar sayılı ilamı ile; “…Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır.
Diğer yandan, icra takibine başlanılmasından sonra, itirazın iptali davasının açıldığı tarihten önce TBK 100. maddesine göre, yapılan kısmi ödemenin öncelikle işlemiş faiz, takip masraflarına ,ferilere mahsup edileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce icra dosyası üzerinde işlem yapılamayacağından, icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında mahkemece bir karar verilmesi gereklidir.
Dava 20.367,53-TL dava değeri gösterilmiş,kısmi ödemeler bulunduğu bildirilerek dava açılmıştır. Uyuşmazlık icra takibinden sonra yapılan ödemeler ile borcun sona erip ermediği noktasındadır. Alacaklı vekili ; icra takibinden evvel borçluya ihtarname keşide ettiğini ileri sürerek işlemiş faizin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, keşide edilen ihtarın tebliğ şerhini tamamlamıştır. İlk derece mahkemesi asıl alacak tutarı 113.985,80-TL’ye hesaplanan işlemiş faizi de ilave ederek yapılan ödemeleri asıl alacaktan mahsup etmek suretiyle ödenmediği anlaşılan 3.312,92-TL üzerinden itirazın kısmen iptaline karar vermiş ise de; yapılan hesaplama TBK’nun 100. Maddesine uygun yapılmamıştır.TBK 100 gereği yapılan ödeme öncelikle ferilere mahsup edileceğinden, dava tarihi itibariyle kalacak miktarın daima asıl alacak olacağı da gözönünde bulundurulmalı,dava tarihi itibariyle hesaplanan alacağa göre hüküm verilmelidir. Buna göre TBK’nun 100. Madde uyarınca yapılan kısmi ödemelerin ödeme tarihleri itibariyle alacak tutarı ferileriyle birlikte hesaplanarak öncelikle ferilerinden mahsup edilmek suretiyle kalan bakiyeye karara verilmesi gerektiği, ancak bu yolda bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla ,belirtilen şekilde hesaplama yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün HMK 353(1)a-6 gereği kaldırılmasına karar verilmiştir.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile 12.10.2020 tarihinde “fatura alacağı 213.985,80 TL ” açıklaması ile 213.985,80 TL cari hesap alacağı 6.173,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 220.159,14 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, alacaklı tarafından 04.11.2020 havale tarihli dilekçe ile borçlunun takipten önce 21.10.2020 tarihinde ödediği 79.560,80 TL bedelin sehven düşülmediği belertilerek asıl alacağın 113.985,80 TL olarak düzeltilmesini talep ettiği, örnek 7 ödeme emrinin 22.20.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23.10.2020 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile 7 günlük yasal süre içerisinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin , davacı alacaklı tarafından 01.12.2020 tarihinde, borçlu tarafından 21.10.2020 tarihinde 79.560,80TL ve 03.11.2020 tarihinde 34.425,00 TL ödeme yapıldığı bu ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan sayıldığı ,dosya kapak hesabı olan 20.367,53 TL yönünden itirazın iptalinin talep edildiği belirtilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve bu ticari ilişki kapsamında davalının borçlu olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında da davacı ile aralarında vade belirlenmediği, taraflarınca borcun peyder pey ödendiği, davacının da bu duruma bir itirazı olmaksızın ödemeleri kabul etmesine rağmen takip yapmasının kötü niyetli olduğunu ve dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında vade kararlaştırılmamış ise asıl olan edimlerin aynı anda ifa edilmesidir. Davalı tarafından borcun ileri tarihe ertelendiğine, vadesinin gelmediğine dair dosyaya delil sunulmuş değildir, bu nedenle davacının alacağını elde etmek için takibe girişmesinde sakınca yoktur.
Bu noktadan itibaren çözümlenmesi gereken, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubu sonucu davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının belirlenmesidir. Yukarıda gerekçesi yazılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD’nin ilamında hesaplamanın ne şekilde yapılması gerektiği açıkça belirtilmiş, mahkememizce bu doğrultuda icra iflas mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/12/2022 alında tarihli rapor ile, davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacağın 19. 552,22 TL olduğu hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmış ve davalı tarafından yapılan itirazın 19.552,22 TL asıl alacak yönünden iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin cari hesaba dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın iptaline karar verilen miktar yönünden kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 19.552,22 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 19.552,22 TL lik asıl alacağa 01/12/2020 tarihinden itibaren asıl alacak tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 3.910,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1335.61 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.281,21 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına
4-Davacı tarafından peşin ödenin 54.40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap olunan 815,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
7-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 54,40 TL başvuru harcı ile 2.436,75 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.491,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.391,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.267,16 TL’sinin davalıdan 52,84 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır