Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/621 E. 2023/301 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/621 Esas
KARAR NO :2023/301

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/09/2022
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 21/02/2019 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile yine aynı mevkide seyir halinde olan davalı sigortalı şirket ile sigortalanmış … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilinin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil etmeleri gereken tazminat alacakları yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve yasal faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar taleplerine ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, davalı tarafça sigortalanan araç %100 kusurlu bulunduğunu , müvekkilinin kusursuz olduğu dikkate alındığında müvekkili zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı tarafa bildirimin yapıldığına ilişkin ileti dilekçe ekinde sunulduğunu, bunun üzerine taraflarınca 02/02/2021 – 2021.E… sayılı dosyası ile hasar bedeli tazminatı talep edildiğiğni, dosya 14/07/2021 – K-2021/… numarasıyla karar verildiğini ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu karşı hüküm kurulduğunu, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla 22.02.2019 tarihinde borçluyu temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 11.08.2021 tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücü de aynı olmayacağını ve müvekkilinin zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen faiz oranı ile alacaklı müvekkilinin zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını, müvekkilinin uğradığı zararın daha fazla artmaması adına dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, Yargıtay kararlarında da ayrıntılı anlatıldığı üzere ülkedeki enflasyon ve alım gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle HMK 107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 21.02.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç 01.11.2018 başlangıç – 01.11.2019 bitim tarihli ve … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … Endüstrıyel Paketleme Ve Lojıstık Hızmetlerı Sanayı Tıcaret Lmt. Şir. adına maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 36.000-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı, dava dilekçesinde söz konusu kaza sebebiyle … plakalı müvekkiline ait aracında 21.02.2022 tarihli kaza nedeniyle maddi zararın meydana, zararın ödenmesi yönünde sigorta şirketinin sebepsiz yere ödeme yapmayacak talebi sürüncemede bıraktığı, TBK 122. Maddesine göre de munzam zarara uğradıkları gerekçesi ile şimdilik 500,00 TL munzam zarar olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmek sureti iş bu dava ikame edildiğini, öncelikle belirtmek gerekir ki, talep edilen “munzam zarar” trafik poliçesi teminat haricinde bir zarar olup müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, …/1 nolu araç maddi hasar talebine istinaden davacı asilin aracının tamir ettirmesi akabinde 25.03.2019 tarihinde 22.500,00-TL ödeme yapıldığını, daha sonrada davacı vekili tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan Sigorta Tahkim Komisyon’u başvurular sonunu kararlara istinaden bakiye 10,00-TL ve 4.040,00-T olmak üzere toplamda 4.050-TL araç maddi hasar ödemeleri yapıldığını, davacı vekili ülkemizdeki yüksek enflasyonun varlığından bahsederek munzam zararı olduğunu iddia etmekte olduğunu ancak ülkede salt yüksek enflasyon bulunması munzam zararın varlığı için yeterli olmadığını, enflasyonun varlığı munzam zararın tazmini için yeterli olmadığını, her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmeyeceğini, munzam zararda alacaklı, zarann, kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, gerçek zararının tespiti için öncelikle dosyanın tüm deliller toplandıktan sonra konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile bilirkişi raporu alınması gerekmekte olup, ispat yükü zarara uğradığını iddia eden davacıda olduğundan masrafların da davacı tarafından karşılanmasını talep ettiklerini, müvekkil sigorta şirketi davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiğini ve ödeme yaptığını, dolayısıyla müvekkili şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiği ve temerrüde düşmediğini, her halde hükmedilecek faizin dava tarihinden işleyecek yasal faiz kabul edilmemesi halinde ödeme tarihinden itibaren yasal faiz olması gerekmekte olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin davacının zararını ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirmesi ve kusurunun olmaması sebebiyle davanın reddine, davacının munzam zararının olduğunu ispat edememesi sebebiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından 19/01/2023 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ettiğini bildirmiş ise de ıslah harcını yatırmadığından ıslah yapılmamış sayılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 21/02/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin temerrüt tarihinden sonra ödenmesi nedeni ile uğranıldığı iddia edilen munzam zararın tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
6098 sayılı TBK’nun 122/1 maddesi ile “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacının iddiası, trafik kazası nedeni ile … plakalı araçta meydana hasar bedelinin temerrüt tarihinden sonra ödenmesi ve bu süreçte paranın değer kaybetmiş olması sebebiyle munzam zararın gerçekleştiğine yöneliktir.
Her ne kadar davacı tarafından tazminatın geç ödenmesi sebebiyle munzam zararın oluştuğu iddia edilmiş ise de, söz konusu tazminatın temerrüt tarihinde ödenmiş olması halinde ne gibi yollarla değerlendirileceğine dair somut bir iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde bir delil de sunulmadığı, enflasyon oranının ani yükseliş göstermesinin tek başına munzam zarara vücut vermeyeceği, zira böyle durumlar için kanuni faiz düzenlenmesinin bulunduğu, enflasyon sebebiyle temerrüt faizinini yeterli olmadığı gerekçe gösterilerek munzam zarara hükmedilmesinin yasa koyucunun takdir yetkisinin yerinde olmadığı anlamına geleceği hususları dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( Emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/11-938 Esas ve 2022/401 karar sayılı kararı)
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 80,70 TL ‘ den düşümü ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ ye ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır