Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2023/437 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/610 Esas
KARAR NO:2023/437

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:20/09/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “…” adıyla özel tıp merkezi olarak faaliyet gösterdiğini, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelik kapsamında şirket ortaklık yapısının tamamen hekimlerden oluşmasının gerektiğini; müvekkili şirkette %17,45 oranında paya sahip ortağı Dr. …’un 02/01/2017 tarihinde vefatı nedeniyle ortaklıktaki payı miras yoluyla intikal eden davalının hekim olmadığını, yasal mevzuat gereği müvekkili şirketin bu şekilde işletilmesine en fazla 5 yıl izin verilebileceğini, bu doğrultuda İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından müvekkili şirketin ortaklık yapısının mevzuat hükümlerine uygun hale getirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenle toplanan şirket genel kurul toplantısına davalının katılmadığını, davalının ortaklıktan çıkarılması için adli yargı sürecinin başlatılmasından sonra müvekkili şirketin uygunluk belgesi/ruhsatının iptal edildiğini ve faaliyetlerinin süresiz olarak durdurularak kapatıldığını, müvekkili şirketin ortaklık yapısının mevzuata uygun olarak faaliyetlerine devam edebilmesi için davalının ortaklıktan çıkarılmasının gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalının TTK 640.md gereğince haklı sebeplerle müvekkili şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi Dr. …’un vefatı üzerine davacı şirket ortaklığının kendisine intikal ettiğini, bu durumun … Müdürlüğüne bildirilerek müvekkilinin şirket ortaklığına eklendiğini, yasal mevzuat gereği müvekkilinin hisselerini davacı şirketin diğer ortağına devredilmesi yönündeki tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını, diğer ortağın süreci uzatarak bilerek yasal sürenin dolmasını beklediğini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılması için haklı sebebin bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; TTK 640/3.md gereğince davalının şirket ortaklığından haklı nedenle çıkarılması istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “Sarıyer” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmakta yetkili ve görevlidir.
Davacı şirket ortağı olan …’un vefatı sonrası davacı şirketteki hisselerinin tek mirasçısı olan davalı …’a intikali neticesinde davacı şirkete ortak olduğu ve davanın doğru kişiye yöneltildiği görülmüştür.
Davacı şirket limited şirket olup, olaya uygulanması gereken TTK 640.maddesi; “Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır.” hükmünü;
Aynı kanunun 641.maddesi ise; “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” hükmünü içermektedir.
Yine davacı şirketin Özel Sağlık Kuruluşu olması nedeniyle, bu nitelikteki sağlık kuruluşlarının kuruluş, ruhsatlandırma, faaliyet, denetim ve diğer hususlardaki işlemleri ile ilgili olmak üzere 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik çıkartılmış olup; anılan yönetmeliğin 8.maddesi; “(1) Tıp merkezi, mesleğini serbest icra etmek hak ve yetkisi olan tabip veya birden fazla tabip ve diş tabibi ortaklığı veya en az % 51 hissesi tabip ve diş tabibi ortaklığı bulunan tüzel kişiler tarafından açılabilir.
(2) Poliklinik, mesleğini serbest icra etme hak ve yetkisi olan en az iki tabip tarafından müştereken açılır ve işletilir.
(3) Tıp merkezi işleteni tabibin veya işleten şirket ise şirket ortağı olan tabibin/diş tabibinin ölümü halinde, eşi veya çocukları varsa bunlar hesabına en fazla beş yıl; varisler arasında eş veya çocuk yok ise, diğer mirasçılar hesabına en fazla bir yıl süreyle, mesul müdür sorumluluğu altında tıp merkezinin işletilmesine izin verilir. Ölen tabip aynı zamanda tıp merkezinin mesul müdürü ise, en geç on beş iş günü içinde durum Müdürlüğe bildirilir ve 16 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır.
(4) Poliklinik ortaklarından olan bir tabibin ölümü ve iki veya daha fazla tabibin poliklinik faaliyetlerini devam ettirmeleri halinde üçüncü fıkraya göre işlem yapılır. Tek tabip kalması halinde, üç ay içinde tabip ortak bulunamaz ise poliklinik faaliyetine son verilir.” düzenlemesini içermekte olup; anılan yönetmeliğe göre, tıp merkezi işleteni şirketin ortağı tabibin ölümü halinde, eşi ve çocuklarının en fazla 5 yıl süreyle tıp merkezini işletmesine izin verilmiştir.
Öte yandan TTK’nın 640/3.md gereğince, şirketin istemi üzerine bir ortağın haklı nedenle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilebilmesi için öncelikle şirket ortaklar (genel) kurulunun, TTK’nın 616/1-h ve 621/1-h maddeleri gereğince bu yönde bir karar alması gerekir.
Somut olay bakımından davacı şirketin iki ortaklı özel sağlık kuruluşu olması, incelenen sicil kayıtlarına göre payları kendisine miras yoluyla intikal eden davalı ortak …’un hekim olmaması ve ilgili yönetmelik hükümleri gereğince şirketin ortaklık yapısının yönetmelikte öngörülen sürede mevzuata uygun duruma getirilmemesi karşısında, yukarıda değinilen yasal düzenlemelere göre davalının, davacı şirket ortaklığında çıkartılması için haklı nedenlerin bulunduğu görülmüştür.
Yine dosyaya sunulan 10/06/2022 tarihli Genel Kurul Toplantı tutanağından, davalı hakkında ortaklıktan çıkarma davası açmak üzere karar alındığı ve böylece bu konudaki özel dava şartının da yerine getirildiği görülmüştür.
Ayrılma akçesinin hesabı uzmanlık gerektirdiğinden, davalının davacı şirketteki esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin hesaplanması hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi malimüşavir Prof. Dr. … ve Makine Mühendisi Prof. Dr. Mak. Y. Müh. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 14/04/2023 tarihli bilirkişi kurul raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; davacı şirketin 31/12/2022 tarihi itibariyle Ruhsat Rayiç Değerinin 576.976,17 TL olduğu, maddi duran varlıklarının 115.000 TL olduğu, özkaynaklarının ise 118.237,33 TL olduğu, davacı şirketin piyasa/sektör değerinin toplam 625.400 TL olduğu; tüm bu değerlemelerin ortalaması olarak şirket rayiç değerinin toplam 558.836,26 TL olarak tespit edildiği; davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesi durumunda davalının 3.700 adet şirket payının (%17,45) ayrılma akçesi 97.516,93 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup; iki ortaklı Özel Sağlık Kuruluşu olan davacı şirket ortaklarından davalının payının kendisine hekim olan babasından miras yoluyla intikal ettiği, davalının hekim olmaması nedeniyle payın intikalinden itibaren 5 yıl içerisinde ilgili mevzuat hükümleri gereğince payını hekim olan başka bir kişiye devretmemek suretiyle şirket ortaklık yapısının mevzuat hükümlerine uygun hale getirilmediği, bu durumda davalının, 6102 sayılı TTK’nın 640/3.md uyarınca ortağı olduğu davacı şirket ortaklığından çıkarılması için haklı nedenlerin bulunduğu; yukarıda değinildiği üzere özel dava şartının da yerine getirildiği sonuç ve kanaatine varılmış ve ayrılma akçesi hesabı yönünden benimsenen bilirkişi kurulu raporundaki hesaplamalara göre davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının, davacı şirketteki payının değeri olan 97.516,63 TL ayrılma akçesinin, davacı şirket tarafından davalı ortağa ödenmesi koşuluyla;
Davalı …’un (T.C. 5545630996), İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 493180-0 Sicil numarasında kayıtlı davacı …’ndeki şirket ortaklığından TTK.nın 640/3.maddesi gereğince ÇIKARILMASINA,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 99,20-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 6.000 TL bilirkişi ücreti ve 137 TL tebligat giderlerinin toplamı 6.309,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
01/06/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı