Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/601 E. 2022/816 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/601 Esas
KARAR NO :2022/816

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/09/2022
KARAR TARİHİ:10/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre …’nun işletme hakkı sahibi, davalı ise işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan otoyollarını ticari amaçla kullanmış olan kişi olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmünü haizdir. İşletme hakkı müvekkili şirkette bulunan otoyollarından – geçişler, mezkür madde – gereği ücretlendirilmekte, ücret ödemeden yapılan geçişlerde, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza uygulanmaktadır. Bununla birlikte aynı kanunun 30. maddesinin 7. fıkrası “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” hükmünü haiz olduğunu, anılan madde gereği otoyoldan çıkış yapılan tarihi izleyen 15 gün içinde ödeme yapılması durumunda belirtilen oranda ceza uygulanmamakta olduğunu, davalı … plakalı aracıyla 18.12.2020 tarihinde 2 kez geçiş ücreti ödemeksizin müvekkili şirketin işletmesinde olan otoyollardan ihlâlli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı taraf, itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bunun sonucunda takibin durdurulduğunu ve müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olunduğunu, işbu itirazların taraflarınca kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmamakla beraber davalı yanca sırf takibi durdurmak için yapıldığının ortada olduğunu, 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 Sayılı Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Kanun’a eklenen 18/ A-2 maddesi gereğince, 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvuru şartı getirildiğinden öncelikle İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapıldığını, (Arabuluculuk Dosya No: …) ancak 04.02.2022 tarihli arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle huzurdaki davayı ikame etmek suretiyle, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden asgari % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tüzel kişi tacir olmakla birlikte davalı gerçek kişidir. Bu noktada ilk olarak incelenmesi gereken husus mahkememizin somut olay bakımından görevli olup olmadığıdır. Mahkememizce davalı tarafın tacir kaydının bulunup bulunmadığı hususunda … Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, … Esnaf ve Sanaatkarlar Odasına müzekkere yazılarak esnaf kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hangi iş kolunda faaliyet gösterdiği sorulmuş ve UYAP üzerinden davalının vergi kayıtları çıkartılarak dosya içerisine alınmıştır.
Gelen müzekkere cevaplarının tetkikinde; davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının esnaf ve sanatkar sicilinde kaydının olmadığı ve vergi dairesi kayıtlarına göre potansiyel gelir getirici mükellef olarak vergi kayıt numarası aldığı, bu suretle davalı yanın tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre: her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Dosya kapsamından dava ve takip konusu alacak davalı adına kayıtlı … plakalı kamyonetin davacı işletiminde olan ücretli yoldan ücret ödenmeksizin yapılan geçiş nedeni ile geçiş ücreti ile cezai şart istemi oluşturmaktadır.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre davacı tacir olmakla birlikte davalı yanın tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan olmadığı mahkememizin uyuşmazlık bakımından görevli olmadığı anlaşılmıştır.
İhlalli geçişe konu aracın Noterler Birliğinden gelen yazı cevabına göre kamyonet, kullanım amacınında yük nakli olduğu, bu nedenle davalı yanın tüketici konumunda da olmadığı, görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır