Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/579 E. 2023/436 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/579 Esas
KARAR NO :2023/436

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/09/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/05/2020 tarihli … Entegre Ajans Sözleşmesi ve 01/05/2021 tarihli … Entegre Ajans Hizmeti-Ek Protokol imzalandığını, müvekkilinin, davalı şirketin reklam faaliyetlerini işbu sözleşmelere göre yürüttüğünü, devam eden süreçte yönetim kurulunun İstanbul dışında olmasından dolayı sözleşme sürecinin devam ederken davalı şirket ile yapılan görüşmeler sonrasında aylık ücretin 270.000 TL olduğunun davalıya bildirildiğini, davalı şirketin onayı üzerine 2022 yılı Haziran ayının bu fiyattan faturalandırıldığını ve müvekkili şirkete toplam 306.215,70 TL ödeme yapıldığını; davalı şirket ile yapılan görüşme sonrasında müvekkili şirket ile çalışmayacaklarının bildirildiğini, sözleşmenin davalı tarafça süresinden önce haksız feshedildiğini, müvekkili şirket tarafından KEP üzerinden gönderilen 28/06/2022 tarihli ihtarname ile zararların telafisinin talep edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkili şirkete ödenmesi gereken 3 aylık hizmet bedeli toplamı 810.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 04/05/2020 tarihli … Entegre Ajans Sözleşmesinin imzalandığını, akabinde 04/05/2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere 01/05/2021 tarihli Ek Protokol imzalandığını, ek protokol ile sözleşmenin bitişinden sonra tarafların karşılıklı mutabık kalmaları halinde sözleşmenin yenileceğinin düzenlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 04/05/2022 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin yenilenmediğini, sözleşmenin uzadığın gösteren herhangi bir irade beyanın da bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketten Mayıs ve Haziran dönemi için münferit hizmet alımı yaptığını, bu durumun mail yazışmaları ile de sabit olduğunu, taraflar arasında sözleşmenin uzamasına ilişkin yazılı herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı taraf iddialarının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin birel hizmet alımı gerçekleştirdiği Haziran 2022 dönemi için müvekkili şirkete kesilen faturanın ödemesinin gerçekleştirildiğini, bu durumun sözleşmenin yenilendiği anlamına gelmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış 04/05/2020 tarihli hizmet alımı sözleşmesi ile 01/05/2021 tarihli ek protokolün, yenilendiği iddiasına dayalı olarak, süresinden önce feshi nedeniyle kalan süreye ilişkin hizmet bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılmış 04/05/2020 tarihli … Entegre Ajans Sözleşmesi ve 01/05/2021 tarihli Ek Protokolün sona erdiği tarihten sonra uzatıldığına ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı her iki tarafın da kabulündedir.
Davacı taraf, taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin ve ek protokolün taraflar arasında yapılan görüşme sonrasında uzatıldığını ileri sürerek süresinden önce feshedilen uzayan sözleşme nedeniyle kalan süreye ilişkin hizmet bedellerinin tahsilini istemiş; davalı taraf ise, taraflar arasındaki sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği tarihten sonra herhangi bir yazılı sözleşmenin imzalanmadığını, iki aylık dönem için birel hizmet alımı gerçekleştirildiğini savunmuştur.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında yapılmış 04/05/2020 tarihli hizmet alım sözleşmesi ile 01/05/2022 tarihli ek protokolün, sona erdiği l04/05/2022 tarihinden sonra yenilenip yenilenmediği, yenilenmiş ise süresinden önce feshi nedeniyle davacı tarafın alacak isteminin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Kural olarak, hizmet alım sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de, davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya O’nun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Ayrıca yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir. Tüm bu delillerle de sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK’nın 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK’nın 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Yukarıdaki genel açıklamalar ile iddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimlerine göre; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, 01/05/2021 tarihli ek protokolle 04/05/2022 tarihine kadar uzatıldıktan sonra, yeniden uzatıldığı yönündeki iddianın davacı tarafça yasal kanıtlarla kanıtlanması zorunludur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 04/05/2020 tarihli … Entegre Ajans Sözleşmesi ve 01/05/2021 tarihli Ek Protokolün imzalandığı, sözleşme süresinin sona ermesinden sonra sözleşme süresinin uzatıldığına ilişkin taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşmenin bulunmadığını her iki tarafında da kabulündedir. Davacı taraf, Haziran 2022 dönemi faturasına dayalı taraflar arasındaki sözleşmenin uzadığını ileri sürmüş ise de; davalı tarafın bu konudaki savunmaları dikkate alındığında, faturanın birel hizmet alımına ilişkin olduğu; başkaca delille desteklenmediğinden, bu faturanın hizmet alımının sürekliliğine ve sözleşmenin yenilendiğine veya uzatıldığına yönelik karine teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Başka bir anlatımla; taraflar arasında yapılmış 04/05/2020 tarihli sözleşme ve 01/05/2021 tarihli ek protokol sonrası kurulan yeni bir sözleşme bulunmamaktadır. Diğer yandan, taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen görüşmeler de söz konusu iddianın kanıtlanması için yeterli delil olarak kabul edilemez. 16/03/2023 tarihli duruşmada davacı tarafa dayanmış olduğu yemin delili hatırlatılmış ancak, bu konuda yemin metni hazırlamadığı gibi karşı tarafa yemin teklifinde de bulunmamıştır. Davacı taraf iddiasının ispatı yönünden başkaca delil bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra, hizmet alımının süreklilik arz ettiği, uzatıldığı veya belirsiz süreli hale geldiği davacı tarafça ispatlanamamış olup; davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 13.832,78 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 13.652,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 107.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 25,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
01/06/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye ….
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı