Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2022/1024 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/564 Esas
KARAR NO:2022/1024

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ:30/08/2022
KARAR TARİHİ :22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ilaç ve sağlık ürünleri depo ve pazarlama işlerini yapan sektöründe maruf bir şirket olup pandemi döneminde dahi tedarik sürecini aksatmaksızın müşterilerinin taleplerini karşıladığını, davalı yan yan tarafından pandemi sürecinde yüklü miktarda dezenfektan siparişi verildiğini, müvekkili şirketce bu talepler karşılandığını, bahsi geçen ürünlerle alakalı davalı yana fatura kesildiğini ve ürünler 2020 yılı Mart ayı itibariyle teslim edildiğini, ancak davalı yan tarafından pandemi bitiminde 2020 yılının aralık ayında hesabı kapatmak amacıyla haksız ve kötüniyetli şekilde iade faturası kesildiğini ancak bahsi geçen ürünlerin iade edilmediğini, bahsi geçen ürünler davalı borçlu yan tarafından Covid-19 virüs salgının ülkemizde ilk görüldüğü dönemde vatandaşlarda oluşan panik havası nedeniyle talebin fazla olduğu dönemde sipariş edildiğini, ancak sonraki süreçte ürünlerin satışının beklenen seviyede olmaması nedeniyle elde kalan ürünlerin iadesine ilişkin iade faturası keşide edilerek davalı eczane tarafından kötüniyetli davranışlarda bulunulduğunu, müvekkili şirket tarafından bahsi geçen iade faturası kabul edilmediğini ve iade edildiğini, bu süreçte davalı harici siparişlerde de bulunduğunu ancak iş bu fatura bedelleri de ödenmediğini, bu hususta karşı yan ile şifahen görüşmeler yapılmışsa da herhangi bir netice alınamadığını, bu nedenle davalı aleyhine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı dosyası marifetiyle icra takibine girişildiğini, davalı yan iş bu takibe de haksız ve kötüniyetli şekilde itiraz ettiğini, huzurdaki dava konusu fatura alacağına ilişkin taraflarından arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak arabuluculuk sürecinde de herhangi bir netice alınamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takibe yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri, arabuluculuk masrafları ve vekalet ücretlerinin itiraz eden davalı yana yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça ileri sürülen hususlar soyut ve gerçek dışı olup reddi gerektiğini, müvekkili tarafından gönderilen ve ellerine ulaşan siparişin yanlış ürün ve adet olarak çok fazla ürün olması nedeniyle davalı müvekkili, davacı ecza deposu ile iletişime geçerek kendilerine iade faturası göndermelerini talep ettiğini, ancak defalarca talep edilmesine rağmen karşı taraftan iade faturası örneği gelmeyince mecburen davalı müvekkil kendisi 8.959,43 TL değerinde iade faturası düzenlemiş ve davacı ecza deposuna gönderdiğini ancak bu kez de davacı bu faturayı kabul etmediğini, bu sırada iade faturası konusu netleşmediğinden ve bu süreç neredeyse 6 ay sürdüğünden, davalı da başına asla bu tür bir durum geleceğini tahmin edemediğinden davacı ecza deposu ile olağan ticaretine devam ettiğini ve eczanesinin eksiklerini, ihtiyaçlarını davacı ecza deposundan sipariş ve tedarik etmeye devam ettiğini, tüm bu süreçler ve yaşanan sıkıntılar süresince de davalı müvekkili bilfiil kendisi davacı ecza deposunun sahibi ile görüşmek istediğini fakat 3 4 kez bu talebini iletmiş olsa da asla olumlu bir yanıt alamadığını, bu durum bile başlı başına davalı müvekkilinin iyi niyetini, dava konusu durumu önceden çözmek ve sonuca ulaştırmak için çabasını kanıtlar nitelikte olduğunu, taraflar arasında yapılmış olan arabuluculuk toplantısında davalı müvekkili oldukça uzlaşmacı bir yol izlediğini, talepleri oldukça makul olduğunu, buna göre, yasal haklarına tabi olarak iade faturasını düşerek kalan borcu yasal faizi ve vekalet ücreti de dahil olarak ödemeyi kabul ettiğini, fakat iki kez gerçekleştirilen toplantılar sonucunda ne yazık ki davacı şirket tarafından bu talepler kabul edilmemiş ortak bir noktada buluşulamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olan davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Eldeki dava da, davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 18.695,71 TL alacak için ilamsız icra takibine başlanığı ödeme emrinin 29/07/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu tarafından 03/08/2021 tarihinde yasal sürede takibe itiraz edildiği, itirazın 10/08/2021 tarihinde davacı alacaklıya tebliğ edildiği alacaklı tarafından 01/08/2022 tarihinde arabulucuk başvurusu yapıldığı,18/08/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği, 30/08/2022 tarihinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Elde ki dava, borçlu tarafından sunulan itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır. Davacının davasını açabileceği son tarih 10/08/2022 tarihidir. Ancak 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun; Arabuluculuk sürecinin başlaması ve sürelere etkisi başlıklı 16.maddesinde – (1)” Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar….
(2) Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” denilmiştir.
Elde ki dava dava da hak düşürücü süre 29/07/2021 tarihinde işlemeye başlamış, 01/08/2022 tarihinde arabulucuk başvurusunun yapılması ile durmuş, 18/08/2022 tarihinde arabulucuk son tutanağının düzenlenmesi ile yeniden işlemeye başlamıştır. Arabulucuk sürecinin başladığı 01/08/2022 tarihi itibariyle dava açılması için kalan süre 9 gündür, bu süre 18/08/2022 tarihinde yeniden işlemeye başlamıştır ve 27/08/2022 tarihinde dolmuştur, ancak bu tarih hafta sonuna isabet etmesi nedeni ile davacının dava açabileceği son tarih 29/08/2022 tarihidir. Davacı tarafından 30/08/2022 tarihinde hak düşürücü süreden sonra elde ki dava açılmış ve mahkememizce hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin yatan 225,80 TL’ den düşümü ile kalan 145,10 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır