Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/554 E. 2023/234 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/554 Esas
KARAR NO:2023/234

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:23/08/2022
KARAR TARİHİ:27/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin akü üretim ve satış konusunda faaliyet göstermekte olup, … … Organize Sanayi Bölgesi içinde bulunan 3 ayrı fabrikasında kullandığı elektrik tedariki amacıyla; davalı şirket ile (08.08.2019 tarihinden önce eski ticaret ünvanı … ENERJİ A.Ş.) arasında 28.03.2019 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi ve buna ek olarak 22.03.2021 tarihinde Zeyilname imzalanmıştır. İşbu sözleşmeyle , sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen abonelikler için elektrik enerjisinin davalı tarafından müvekkili şirkete Sözleşme kapsamında belirtilen tüketim noktalarından satışına ilişkin şart ve koşulların belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından davalı ile arasındaki Sözleşmenin gereklerine iyiniyet kurallarına ve dürüstlük ilkesine dayanarak riayet edilmiş, müvekkilce davalıya sözleşme kapsamında muaccel olmuş ödemeleri, birkaç günlük gecikmeler dışında tam ve eksiksiz olarak yapıldığı, davalı yan ise geçmiş dönemde davalının kestiği faturalara istinaden müvekkili tarafından yapılan tüm ödemeleri herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeden kabul etmiş, müvekkilinin bu şekilde, geçmiş dönemlere ilişkin elektrik tüketim bedellerine ilişkin bedellerin tamamını ödediğini, müvekkilinin davalı yanın sağladığı hizmetten memnun kalmadığı ve enerji tedariki konusundaki sözleşmeyi uzatmayacağını, başka bir enerji tedarik firması ile çalışmaya başlayacağını davalının çalışanlarına bildirdiğini, bunun üzerine davalının, müvekkilinin kendisi ile çalışmayı bırakacağını bahane ederek; geçmişe dönük bir şekilde, aslen tüm tüketim bedelleri ödenmiş olmasına karşın 30.04.2021 ile 21.01.2022 tarihleri arasında toplam 235.537,19 TL tutarında gecikme zammı gerçekleştiği iddiası ile 31.01.2022 tarihli 3 adet fatura ile müvekkili şirketten talep edildiğini, müvekkilinin geçmiş dönemlere ilişkin olarak davalı tarafından kesilen faturaları eksiksiz ve dönemsel olarak ödemiş ve ortada bir asıl borç ilişkisi kalmadığını, hal böyle iken, yani asıl borç ödenmiş ve davalı tarafından herhangi bir itiraz-i kayıt ileri sürülmeden ödemeler kabul edilmişken, davalının geçmişe dönük (dönemsel olarak ödemeleri yapılmış) aylar bakımından gecikme zammı adı altında toplu olarak talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu……müvekkilinin elektrik tüketimlerine ilişkin olarak tüm faturaları ödemiş, davalının ise hiçbir itiraz-i kayıt ileri sürmeden ödemeleri kabul ettiğini bu nedenle, geçmişe dönük dönemler bakımından, asıl borç ödendiğinden davalının toplu olarak gecikme zammı adı altında talepte bulunması mümkün olmadığını, davalı yanın geçmişe dönük nerede ise 1-1,5 yıllık bir döneme ilişkin olarak gecikme zammını haksız olarak talep etmiş olmasına karşın, geçmiş dönemdeki faturaların hiçbirinde (en geç takip eden ay) tüketim dönemlerinde gecikme faizi vesair gibi ek bir bedel de talep etmemiş ve faturalandırmadığını, bir an için, davalının gecikme zammı talep edebileceği düşünülse dahi, davalının buna en geç takip eden ay faturası içinde gösterebilir ve faturalandırabildiğini, somut durumda davalının aradan 1-1,5 yıl gibi bir süre geçtikten sonra faturalandırma yapması sözleşmeye açık şekilde aykırı olduğunu, müvekkili tarafından dönemsel olarak kesilen faturalara istinaden tüm fatura bedellerinin ödendiğini, davalı yanın ödemeleri herhangi bir itiraz-i kayıt ileri sürmeden kabul ettiği gibi, sözleşmeye göre bir sonraki ayın faturasında dahi gecikme zammı veya başkaca bir ad altında ek bir talepte bulunmadığını, asıl alacağın ödenmesi ile birlikte asıl alacağa bağlı fer’i alacak kalemlerinin de sona ereceği TBK md.131 gereği olduğunu, davalının kendisi ile çalışmaya son verilmesi nedeniyle geçmiş 1-1,5 yıl geriye doğru, aslen ödenmiş olan asıl borçların fer’ilerine dair talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davalı tarafından 30.04.2021-21.01.2022 tarihleri arasında ödemelerin müvekkilinin vadesinde ödenmediği gerekçesiyle talep edilen gecikme zammının bir mesnedi bulunmadığını belirterek…., davalıya dava tarihi itibariyle 235.537,19-TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile itiraz-i kayıt ile ödenmek zorunda kalınan 235.537,19-TL nin ödeme tarihi olan 14.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (reeskont) birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … ENERJİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (“Müvekkil Şirket”) halihazırda … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … numaralı mükellefi olup … A.Ş., … A.Ş., … … Enerji A.Ş., … … Üretim A.Ş., … Gaz Tic. A.Ş., … … A.Ş. ve … … Petrol Enerji Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. gibi şirketleri bünyesinde barındıran … Şirketler Grubu dahilinde, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde …-0 sicil numarası altında kayıtlı olarak faaliyetlerine devam ettiğini, 2018 yılında toptan elektrik satış faaliyetlerine başlayan müvekkili şirket, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”) tarafından verilen lisanslar dahilinde müşteri odaklılık ve güvenilirlik esasları üzerine kurulu ticaret anlayışı ile elektrik tüketimi 10 milyon kWh/yıl ve üzerinde olan EPDK tarafından belirlenmiş Son Kaynak Tedarik Tarifesi (“SKTT”) kapsamındaki tüketicilere doğrudan elektrik satışı yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin yenilikçi vizyonu ve bilgi teknolojileri altyapısıyla sadece bir tedarikçi değil, aynı zamanda bir enerji danışmanı olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında 28.03.2019 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi (“Satış Sözleşmesi”) imzalanmıştır. [EK-2: Satış Sözleşmesi ve Zeyilnameler] İşbu Satış Sözleşmesi ile Müvekkil Şirket, Davacı’ya ait abonelikler için elektrik enerjisinin belirtilen tüketim noktalarında satışını üstlendiği, Müvekkil Şirket’in satışını yaptığı elektrik enerjisi ise ilgili bölgelerdeki dağıtım şirketleri tarafından tüketiciye ulaştırılmakta olup bu husus tüketicinin bilgisi dahilinde olduğunu, taraflar arasındaki elektrik satış süreci kapsamında davacı tarafından ödemeler hiçbir zaman gününde yapılmamış olup davacının, Sözleşme kapsamında üzerine düşen ödeme borcunu müvekkili şirketin iyi niyetle tolerans gösterebileceği 1-2 günlük gecikmeler ile değil oldukça uzun süreli gecikmeler ile kusurlu şekilde ifa etmiş ve bu durumu devamlı ve sistematik olarak tekrarlayarak haksız bir düzen haline getirdiğini, müvekkili şirketin davacı’ya karşı kanundan ve yasal mevzuattan doğan gecikme zammı tahakkuk ettirme hakkı ve de yükümlülüğü doğduğunu, davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun dayanaklar ile işbu gecikme zammına itiraz amacıyla huzurda görülmekte olan ikame edilmiş olduğunu, davacı tarafından, borcun bulunmadığı iddia edilerek ödenen paranın iadesi talep edildiğini, taraflar arasında söz konusu borca ilişkin herhangi bir icra takibi bulunmadığını, davacının, müvekkili şirkete karşı bulunan gecikme zammı borçlarını ödediğini, dolayısıyla istirdat davasının hem İİK’da düzenlenen kanuni şartları hem de takip hukukundan doğan şartları gerçekleşmediğini, davacı taraf ilgili ödemeyi ihtirazi kayıtla müvekkili şirkete yaptığın ileri sürmekte olduğunu…., davacı tarafından sözleşme kapsamındaki elektrik bedelini ödeme borcu, belirlenen vadelerde yerine getirilmemiş olup düzenli bir şekilde uzun süreli gecikmeler ile ayıplı şekilde ifa edildiğini belirterek… … …. …. cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; müvekkili şirket kayıtları, ödeme dekontu, fatura, bilirkişi raporu, uzman görüşü, keşif, yemin, tanık ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak;İTO sicil kayıtları, satış sözleşmesi ve zeyilnameler, Yargıtay kararları, gecikmiş ödeme bildirimleri, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin, ticari defter vb her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: Dosya mevcudu, davalı şirketin 2021 ve 2022 yılı ticari defterleri, dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ve rapor içinde açıklanan nedenlerle; İncelenen davalı şirkete ait 2021 ve 2022 yılı Ticari defterlerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davalı şirketin 2021 ve 2022 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı …. Nak. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı … Enerji Tic. A.Ş. arasında 28.03.2019 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi’nin(“Satış Sözleşmesi”) akdedildiğini, davalı şirketin akdedilen 28.03.2019 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi’nin 4. Maddesine göre gecikme bedellerini hesapladığı ve bu hesaplamaları 2022 yılında düzenlediği üç adet faturanın içerisinde toplamda 199.607,79 TL (KDV hariç) olarak davacı şirkete yansıttığını, davacı şirketin tarafına düzenlenen faturalara karşılık olarak Denizbank aracılığıyla davalı yana 14.02.2022 tarihinde “Gecikme ceza zam ihtirazi kayıtla ödenmiştir.” açıklaması ile 2.357.305,85 TL eft göndererek ödeme yaptığı ve davacı yanın 14.02.2022 tarihi itibariyle davalı yana olan tüm borçlarını kapattığını, davacı şirketin ihtirazi kayıtla ödemiş olduğu 235.537,19 TL için davalı yana 30.03.2022 tarihinde … numaralı 235.537,19 TL tutarlı iade faturası düzenlediğini, davalı şirketin tarafına düzenlenen iade faturasını ticari defterlerinde kayıt altına almadığına dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; elektrik satış sözleşmesi ve zeyilname kapsamında davalı tarafından davacıya düzenlenen 30/03/2022 tarihli ve 235.537,19 TL bedelli faturanın anlaşmaya uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, bu bağlamda anılan fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile davacı tarafından yapılan ödemenin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, 28/03/2019 tarihli elektrik satış sözleşmesi ve eki niteliğinde olan 22/03/2021 tarihli zeyilname, bilirkişi raporu, 30/03/2022 tarihli fatura ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; elektrik satış sözleşmesi ve zeyilname kapsamında davalı tarafından davacıya düzenlenen 30/03/2022 tarihli ve 235.537,19 TL bedelli faturanın sözleşmeye aykırı bir şekilde düzenlendiği, bu nedenle fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen fatura bedelinin iadesi istemi ile eldeki menfi tespit ve istirdat davasının açıldığı, sözleşmenin 5 ve 6.maddeleri ile zeyilnamenin 4.maddesi nazara alındığında davalı tarafından düzenlenen 30/03/2022 tarihli faturanın anılan maddelere uygun bir şekilde hazırlandığı, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere uygulanan gecikme zammı miktarının da taraflar arasındaki sözleşme ve zeyilname hükümlerine uygun olduğu kanaatine varılmakla dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli bir şekilde hazırlanmış bilirkişi raporuna da itibar edilmesi suretiyle davacının 30/03/2022 tarihli fatura bedelinden sorumlu olduğundan bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 4.022,39-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 3.842,50-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 35.975,21-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
27/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı