Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/552 E. 2023/776 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/552 Esas
KARAR NO:2023/776

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/08/2022
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili firma aleyhine davalı şirket tarafından 13/04/2022 tarihinde, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış, müvekkil firma yetkililerinin bu süreçte yurt dışında olmaları nedeni ile de takibe ilişkin ödeme emri, müvekkil firma adresinin bağlı olduğu muhtarlığa tebliğ edilmek sureti ile icra takibinin kesinleştiğini, anılan takip halen derdest davalı alacaklının talebi üzerine müvekkil firmaya ait bazı malvarlıklarına haciz konulduğunu, başlatılan icra takibinde borcun sebebi olarak , “09.06.2021 tarihli Genel Hizmet Sözleşmesine istinaden kesilen 25/10/2021 tarihli ve GIB … numaralı fatura alacağı 47.200 TL” ifadesi gösterildiğini, davalı şirketin ilamsız takibe konu ettiği faturada yer alan alacak açısından herhangi bir hakkı bulunmamakta olduğunu, anılan icra takibine dayanak davalı tarafından keşide edilen fatura müvekkil firmaya e-fatura olarak gönderilmiş olup, faturada yer alan hizmet satın alınmadığından ötürü elektronik sitem üzerinden iş bu fatura iade edilmiş, ….Noterliği 28/10/2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile de durum davalı firmaya bildirildiğini, takibe dayanak olan faturanın kesilmesi davalı tarafından, taraflar arasında akdedilen 09/06/2021 tarihli Genel Hizmet Sözleşmesine dayandırıldığını, davacı müvekkil firma ile davalı arasında bu şekilde bir sözleşme akdedilmiş fakat sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkil tarafından davalıdan sözleşme de taahhüt edilen hiçbir hizmet alınamadığını, müvekkil firmanın herhangi bir borcu olmadığı gibi yapılan ödeme dökümleri, alınan ve hatta alınamayan hizmetler de düşünüldüğünde muhtemelen alacaklı olduğu firmanın, kendilerine iade edilen faturaya dayanarak ilamsız icra takibi gerçekleştirmesi ve yurtdışında bulunan müvekkil firma yetkililerinin bu takipten haberdar olmaması ve bu takibe itiraz edememesi nedeni ile de, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası kesinleşmiş, müvekkil firma aleyhine haciz işlemleri yapıldığını, söz konusu icra takibi halen derdest olup bu nedenlerle iş bu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkil firmanın …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası sayılı takibinden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca üstlenilen hizmeti davacı şirkete sağladığını, davacı şirketin sözleşmede belirtilen hiçbir hizmetin alınmadığına ilişkin iddiaları gerçek dışı olduğunu, sözleşmede yer alan ödemeye ilişkin genel hükümler uyarınca müvekkil şirket ücrete hak kazandığını, sözleşmenin fesih hükümleri uyarınca davacı şirket geçerli bir fesih bildiriminde dahi bulunmadığını, normal şartlarda tek seferde müvekkili şirkete ödenecek olan 60.000,00 TL lik ön ödeme, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca aylık 10.000,00 TL olmak üzere altı aya bölünmüş ve söz konusu bedel feshetme, anlaşamama veya satıştan vazgeçilmesi gibi durumlarda dahi danışana ödenmek zorunda olduğunu, nitekim kabul anlamına gelmemekle birlikte usulüne uygun bir fesih bildirimi yapılmış olsaydı dahi, müvekkil şirket sözleşmenin 3.1 maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, ön ödeme niteliğindeki ücreti sözleşmenin kurulmasıyla beraber hak kazanmış, sonrasında hizmet de davacı şirkete sağlandığını, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu davanın reddi gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacı borçlunun haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile müvekkilin alacaklı olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Eldeki davada, davalı tarafından davacı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile ” 9/6/2021 tarihli Genel Hizmet Sözleşmesine istinaden kesilen 25/10/2021 tarih ve GIB … numaralı fatura alacağı 47.200,00 TL ” borcun dayanağı gösterilerek 47.200 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 20/04/2022 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından takip konusu yapılan faturanın “Finansal Danışmanlık” hizmet bedeli açıklaması ile KDV dahil 47.200,00 TL olarak düzenlendiği, taraflar arasında davalı tarafından davacı yana finansal danışmanlık hizmeti verilmesini konu alan 09/06/2020 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin “hizmet bedeline ilişkin ödeme planı” başlıklı 3.1 maddesinde “…Çalışmanın başlangıcında alınması planlanan Hizmet bedeli (ön ödeme/ avans) 10.000,00 TRY/Ay(on bin Türk lirası )projenin ön görülen 6 aylık süre zarfı boyunca her ayın ilk 5 iş günü içerisinde ödenecek olup diğer maddelerde bahsedilen durumlarda feshetme, anlaşamama, veya satışından vazgeçilmesi durumunda danışmana ödenmek zorundadır…” kararlaştırıldığı, davalı tarafından faturanın bu hüküm uyarınca ödenmeyen 4 aya ilişkin olduğunun savunulduğu ve sözleşmenin “Fesih” başlıklı 7.1 maddesinde “… Herhangi bir şüpheye mahal vermemek adına, iş bu Sözleşmenin herhangi bir nedenle feshedilmesi ya da sona ermesi durumunda, … fesih tarihine kadar sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin bedellere hak kazanacaktır…” kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Doç. Dr. … tarafından sunulan 27/03/2023 tarihli rapor ile dava konusu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından iade edildiği, davalının sözleşme konusu hizmeti büyük oranda yerine getirmediğinin, davalı tarafından “mevcut durum tespiti ve satışa hazırlık ” hizmetinin yerine getirildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar, taraflar arasında imzalanın sözleşme ile bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından davacı yana finansal danışmanlık hizmeti verilmesi konusunda anlaşma sağlandığı, davalı tarafından sözleşme konusu hizmetten “mevcut durum tespiti ve satışa hazırlık ” kısmının yerine getirildiği, davalının takip konusu yaptığı faturayı defterlerine kaydetmediği, faturaya davacı tarafından itiraz edildiği, davacı tarafından davalı yana sözleşme kapsamında 23.600,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından sözleşme konusu hizmetin tamamının verildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı yanın …. İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 3.224,23- TL karar ve ilam harcının 806,06-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.418,17 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 806,06TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 2.160,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.240,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır