Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/539 Esas
KARAR NO :2023/429
DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/08/2022
KARAR TARİHİ:30/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … işletmesinin müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, borçlu şirkete ait … plakaları araçları ile 01/01/2021 ile 23/02/2021 tarihleri arasında farklı tarihler de ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine arabuculuğa başvurulduğunu ancak taraflarca anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararının tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araçların borca yetecek kısmının kaydına ihtiyati haciz konulması gerektiğini beyanla … plakalı araçlardan borca yetecek kadar olan kısmına ihtiyati haciz konulmasını, davalı şirketin İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılmış olan dava haksız ve kötü niyetli olup reddi gerektiğini, müvekkil şirketin OGS HGS hesaplarında para bulunmasına rağmen bu bedellerin davacı tarafça süresinde çekilmemesi müvekkili aleyhine ceza işletilmesi hukuka aykırı olduğunu, banka hesaplarının (… Bankası) ve OGS HGS kayıtlarının incelendiğinde araçlarında bulunan OGS HGS cihazlarına para yüklemesi yaptıkları ve daha sonra sistemden sorguladıklarında borç gözükmüyor olması haklılıklarını ispatlar nitelikte olduğunu, davacı süresi içerisinde varsa geçiş ücretlerini cihazlardan tahsil edebilecek iken haksız kazanç sağlama yoluna gidip 4 kat ceza ile birlikte müvekkil aleyhine hukuksuz takip başlattığını, bu durumun tespiti bilirkişi marifetiyle ortaya çıkacağını, borca ilişkin herhangi bir ihtar bildirim yapılmaksızın taraflarına ödeme emri gönderildiğini ve gecikme zammı ve ceza tutarı yansıtıldığını, müvekkil şirkete herhangi bir bildirim yapılmaksızın faiz yansıtılması veyahut cezai işlem yapılması hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, davacının iddia ettiği bilgilendirme metninin müvekkil şirket çalışanlarına tebliğ ettiği iddiasını ispatla mükellef olup bu hususta müvekkil şirket çalışanı kişilerden imza alınıp alınmadığı da dosyaya bildirilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin sürekli ödeme yapmasına rağmen açılan bu icra takipleri ve davaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun aşikar olduğunu, müvekkil şirket uzun yıllar ulaştırma sektöründe faaliyet gösteren köklü bir firma olduğunu, firmalarının pandemi döneminde mali zorlukları oluşmuşsa da faaliyet göstermeye devam ettiğini, bu nedenle icra inkar tazminatını kabul etmemekle birlikte davacı aleyhinde %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı yükletilmesine karar verilmesi talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine %20 den aşağıda olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının işletmesinde olan otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçişlerine ilişkin geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından davalı aleyhine ….İcra Dairesi’nin 2021/28978 takip sayılı dosyası ile geçiş ücreti, cezası ile faiz ve KDV’si toplamı. 25.737,08 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ üzerine yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmekle takibin durduğu, borçlu itirazının davacıya tebliğ edilmeksizin 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının ihlalli geçiş yapıp yapmadığı , ihlalli geçiş yapılmış ise geçiş anı itibariyle davalının ödeme bakiyesi bulunup bulunmadığı ve davacının talep edebileceği miktarın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan 06/03/2023 tarihli rapor ile davalının adına kayıtlı araçlar ile davacıya ait otoyoldan ücret ödemeksizin geçiş yaptığı ve 15 günlük ödeme süresi içerisinde ödemede bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle geçiş ücreti ve para cezası ile ferileri toplamı 25.722,44 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından geçiş ücretlerinin ödendiğine dair delil sunulmadığı anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın 25.722,44 TL yönünden iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin geçiş ücretine dayandığı su sebeple likit olduğu ve davalının takibe itirazda haksız olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 22.252,50 TL asıl alacak, 2.940,63 TL işlemiş faiz ve 529,31 TL işlemiş faizin KDV’ si olmak üzere toplam 25.722,44 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 5.144,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.757,10 TL karar ve ilam harcının 439,80-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.317,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 439,08 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.624,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.704,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.703,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 14,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 1.559,11 TL’sinin davalıdan, 0,89 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır