Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2023/297 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/53 Esas
KARAR NO:2023/297

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/01/2022
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı konumunda bulunan … tarafından, imzasız kambiyo senetlerine dayanılarak ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkil … borçlu olarak gösterilerek kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, buna ilişkin olarak taraflarınca hukuki süresi içerisinde ….İcra Hukuk Mahkemesinde şikayet yoluna başvurulduğunu, söz konusu senetlerin imzasız olduğundan ve kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından bahisle takibin iptalinin talep edildiğini, fakat PTT memurunun tebliğ mazbatasına yanlış tarih damgası basması sebebiyle, iptali istenen ….İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı müvekkiline, ödeme emrini içerir tebligatın 23.09.2020 tarihinde yapıldığından, (şikayetin) davanın ise 27.10.2020 tarihinde açıldığından bahisle davanın süresinde açılmadığına, bu sebeple davanın reddine kesin olarak karar verildiğini, daha sonra taraflarınca yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulduğunu, dosya ….İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/68 Esas numaralı dosyasında devam ettiğini, yargılamanın yenilenmesi talepleri karşısında da İcra Hukuk Mahkemelerinin kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi üzerine dava istinaf yolu açık olmak üzere reddedildiğini, bunun üzerine taraflarınca istinafa başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi … Esas numarasını alan dosya bu seferde istinaf miktar sınırının altında kalmasından sebeple kesin olarak reddedildiğini, söz konusu tüm bu yargı yollarını denemelerine rağmen ve haklılıklarının açıkça ortada olmasına rağmen PTT Memurunun tebliğ mazbatasına yanlış tarih mührü basmış olmasından sebeple müvekkilinin geri dönüşü zor olan zararla karşı karşıya kalmakta olduğunu, bu sebeple iş bu menfi tespit davasını açma zaruretimiz hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında mübrez bulunan senetlerde zorunlu unsur olan imzanın olmaması sebebi ile senetlerin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının tespitine, iş bu icra takibinin hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak başlatıldığının tespitine ve senet vasfına haiz olmayan bu dayanak belgelerden kaynaklı her hangi bir hakkın doğmayacağının tespitine, PTT’ ye müzekkere yazılarak şüpheye mahal vermeyecek şekilde ….icra müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından yapılan ”…” barkod numaralı tebligatın tebliğ tarihinin vs sorulmasına karar verilmesini akabinde şikayet yoluna tarafımızca zamanında başvurulmuş olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıla , kötüniyetle başlatılmış olan takip sebebiyle alacağın yüzde yirmisinden (%20) az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına konu bonolar ve bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili her ne kadar dava değerini 3.616,71 TL olarak göstermiş ise de, davacı tarafından icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti talep edildiğinden dava değeri olarak takip çıkış miktarı olan 2.332,76 TL kabul edilmiştir.
Dava konusu …. İcra Dairesi’nin … sayılı icra takibi incelendiğinde, davalı tarafından keşidecisi davacı lehtarı davalı olan 480,00’şer TL bedelli 25/03/2019, 25/04/2019, 25/05/2019 ve 25/06/2019 vade tarihli 4 adet bono nedeni ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, bono asılları dosyamızda bulunmamakla birlikte icra takip dosyası içerisinde bulunan bono suretlerinde keşideci imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir. Bu nedenle bonoyu düzenleyen, asıl borçlu durumundadır. Bonoda şekil şartları TTK’nın 776 . maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. (TTK.m.777)
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından bonolarda bulunması gereken imza zorunlu unsurunun bulunmadığı iddia edilerek eldeki davanın açıldığı, keşideci imzasının TTK’nun 776. maddesi gereği bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlardan olduğu, davalının ispata dair yukarıda yapılan açıklamalar gereği davacıdan alacaklı olduğunu ve takip konusu bonoların geçerli tüm şekil şartlarını taşıdığını ispat etmekle yükümlü olduğu, kendisine yapılan ihtara rağmen bono asıllarını mahkememize ibraz etmediği, üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmediği, takip dosyası içerisinde bulunan bono suretlerinde keşideci imzasının bulunmadığı, bu hali ile takip konusu yapılan bonoların 6102 sayılı TTK’nun 777. maddesi gereği bono niteliğinde olmadığı ve bono niteliğinde olmayan belge ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı anlaşıldığından davanın kabulüne davacının dava konusu takip nedeni ile davalı yana borçlu olmadığına dair karar verilmiştir.
İİK 72/5 maddesindeki düzenlenmeye göre; menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur, icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilir.
Davalı alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibini yapmakta haksız ve aynı zamanda kötüniyetli olması gerekir. Tüm dosya kapsamından davalı alacaklının keşideci imzasını içermeyen bonolarla davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişmesi kötüniyetli olduğunu gösterdiğinden takip konusu alacağın %20 si oranında hesaplanan kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası ve bu takip dosyasına konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat isteminin kabulü ile, 466,55 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının 80,70-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 78,65 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen. 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 120,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 201,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 2.332,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır