Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/518 E. 2023/218 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/518 Esas
KARAR NO :2023/218

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/08/2022
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi, davalı ise işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve/veya otoyolu kullanmış olan şirket olduğunu, davalı taraf … plakalı araçlarıyla 02.10.2020 ile 08.11.2020 tarihleri arasında 11 kez geçiş ücreti ödemeksizin müvekkili şirketin işletmesinde olan köprü ve/veya otoyoldan ihlâlli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı taraf, itiraz dilekçesi ile usulsüz olarak yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bunun sonucunda takibin durdurulduğunu ve müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olunduğunu, işbu itirazların taraflarınca kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmamakla beraber davalı yanca sırf takibi durdurmak için yapıldığının ortada olduğunu, bunun üzerine19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 Sayılı Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Kanun’a eklenen 18/A-2 maddesi gereğince, 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvuru şartı getirildiğinden öncelikle İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapıldığını, ancak 31.01.2022 tarihli arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle her türlü ek delil sunma haklarını saklı tutarak, davalının haksız ve hukukt dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle borçlu aleyhine asgari % 20 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taraf takibe geçmekte haksız olup davanın reddi gerektiğini, usule karşı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin adresi … Mahallesi … Yolu … Sokak … Plaza No:6 Kat:3 Bağcılar/ İSTANBUL olduğunu, Bağcılar ilçesi yetki olarak Bakırköy Adliyesi’ nin yetki alanı içerisinde olduğunu, bu sebeple takip borçlunun yerleşim yeri olan Bakırköy İcra Dairelerinde başlatılması gerekirken İstanbul/Çağlayan adliyesinde başlatılması hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple öncelikle yetkisizlik itirazlarının kabulünün gerektiğini, ayrıca iş bu dava Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, hak düşürücü süreden sonra ikame edilen huzurdaki davanın bir yıllık hak düşürücü süreden sonra ikame edilmiş olması nedeniyle de reddi gerektiğini, esasa ilişkin itirazlarının da bulunduğunu, davacı taraf icra takibine geçmekte haksız olduğunu, müvekkilinin bakiyesinde yeterli bakiye bulunduğu halde buradan tahsilat yapılmamış olması davacının takibe geçmekte haklı bir nedeni veya gerekçesi bulunmamakta olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin gerektiğini, ayrıca kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunduğunu, faiz isteminin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle usuli itirazlarımız neticesinde huzurdaki davanın usulden reddine, davacının davasının esastan reddi ile haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan takibin iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddi ile asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının işletmesinde olan otoyoldan davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile geçiş ücreti, cezası ile faiz ve KDV’si toplam 281,44 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ üzerine yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmekle takibin durduğu, borçlu itirazının davacıya tebliğ edilmeksizin 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.)
3. fıkrasında “Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.”,
5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından Hazine payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından Hazine payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, Hazine payının ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiş, ikinci ve üçüncü cümleler yürürlükten kaldırılmıştır.)
6. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.”
7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.”
25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen 9. fıkrada “Bu maddenin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları Bakanlık tarafından işletilen otoyolları ve erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için; beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları ise Bakanlık tarafından 3996 sayılı Kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için de uygulanır.
“,
25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 19. maddesi ile 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesine eklenen Geçici 3. maddesinde “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı şirket tarafından geçiş ücretlerinin ve ceza bedellerinin tahsili noktasında uygulanması gereken yasal düzenleme, yasanın 30. maddesinin 5, 6 ve 7. fıkralarıdır. Zira 3. fıkrada düzenlenen tebliğ hükmünün, maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları yönünden geçerli olduğu açıkça düzenlenmiş olup, idari para cezalarının ise Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından verileceği belirtilmiştir.
Davacı şirket tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri ve cezalar ise bu kapsamda olmadığından, yasal düzenleme ile tebliğ zorunluluğunun olmadığı ve geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde ödenmesi gerektiği açıktır.
Mahkememizce davalının ihlalli geçiş yapıp yapmadığı , ihlalli geçiş yapılmış ise geçiş anı itibariyle davalının ödeme bakiyesi bulunup bulunmadığı ve davacının talep edebileceği miktarın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan 27/12/2022 UYAP geldi tarihli rapor ile davalının adına kayıtlı araçlar ile davacıya ait otoyoldan ücret ödemeksizin geçiş yaptığı ve 15 günlük ödeme süresi içerisinde ödemede bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle geçiş ücreti ve para cezası ile ferileri toplamı 280,32 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş , davalı tarafından geçiş ücretlerinin ödendiğine dair delil sunulmadığı gibi bu yönde savunmada yapılmamış olup, tüm bu nedenlerle davanın bilirkişi raporunda belirtilen miktar üzerinden kısmen kabulüne itirazın 280,32 TL alacak yönünden iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin geçiş ücretine dayandığı su sebeple likit olduğu ve davalının takibe itirazda haksız olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 263,25 TL geçiş ücreti, 14,47 TL işlemiş faiz ve 2,60 TL faizin KDV’ si olmak üzere toplam 280,32 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 56,06 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.330,25 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.410,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.405,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 280,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 1,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 1.553,79 TL’sinin davalıdan, 6,21 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ ye ödenmesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır